MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ehl-i Beyt"in Fazileti

 

14957- Zeyd b. Sabit, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size iki halife bırakıyorum. Allah'ın Kitabı ki o, gökyüzü ve yeryüzü arasında (veya gökyüzünden yeryüzüne) uzanmış bir iptir. (İkincisi ise) İtretim, (yani) Ehl-İ Beyt'imdir. Bunlar Havz'da benim yanıma gelene kadar birbirinden ayrılmazları! buyurduğunu bildiriyor.

 

*Ahmed rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

14958- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): I!Size (onlara sahip çıktığınız takdirde) kesinlikle sapmayacağınız iki şey bırakıyorum. Allah'ın Kitabı ve benim soyum. Bunlar Havz'da benim yanıma gelene kadar birbirinden ayrılmazları! buyurduğunu bildiriyor. 

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Salih b. Musa et-Taihi zayıftır.

 

 

 

14959- Ali b. Ebi Talib, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: I!Ben (bir gün) öleceğim. Size iki ağırlık (Allah'ın Kitabı ve Ehl-i Beyt'imi) bırakıyorum. Bunlara sahip çıkarsanız dalalete düşmezsiniz. Resulullah'ın ashabı, kayıp bir şeyin aranıp bulunamaması gibi aranmadıkça kıyamet kopmaz. ''

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Haris zayıftır.

 

 

 

14960- Abdurrahman b. Avf der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mekke'yi fethettiği zaman, Telif'e gitti ve orasını 17 veya 19 gün kuşattı. Sonra halka hitab etmek için kalktı. Allah'a hamdü senel ettikten sonra:

"İtretime hayırla muamele etmenizi tavsiye ederim. Buluşacağınız yer Havz'dır. Canım elinde olana yemin ederim ki ya namazı kılar zekatı verirsiniz ya da size benden olan veya benim gibi olan birisini gönderirim de boyunlarınızı vurur" buyurdu. Sonra, Ali'nin elini tutup: "(O kişi) budur" dedi.

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Talha b. Cebr zayıftır.

 

 

 

14961- İbn Ömer bildiriyor: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söylediği son söz: "Benden sonra Ehl-i Beyt'imin peşinden gidiniz" oldu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Asım b. Ubeydillah zayıftır.

 

 

 

14962- Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Size iki ağırlık bırakıyorum, Biri diğerinden daha büyüktür, Biri, Allah'ın Kitab'ıdır ki gökyüzünden yeryüzüne uzanan bir ip gibidir. Diğeri, İtretim, yani Ehl-i beyt'imdir, Bunlar Havz'da benim yanıma gelene kadar birbirinden ayrılmazlar. "

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Senedinde haklarında ihtilaf olan kişiler vardır.

 

 

 

14963- Zeyd b. Erkam anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cuhfe'ye konakladı. Sonra halka dönüp, Allah'a hamdü sena ederek:

"Ben, her peygamberin kendisinden önceki peygamberin ömrünün yarısı kadar yaşadığını görüyorum. Benim de çağrılmam ve icabet etmem yaklaştı. (Benim hakkımda) Ne dersiniz?" buyurunca: "Nasihat ettin" dediler. "Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in, Allah'ın kulu ve ResUlü olduğuna, Cennetin hak olduğuna Cehennemin hak olduğuna şehadet eder misiniz?" diye sorunca; "Şehadet ederiz" dediler. Elini kaldırıp göğsüne koydu ve:

"Ben de sizinle şehadet ederim" buyurdu.

 

Sonra dedi ki: "Beni duyuyor musunuz?" (Sahabe:) "Evet" diye karşılık verince, buyurdu ki: "Ben sizden önce Havz'a varacağım. Siz de Havz'a benim yanıma varacaksınız. (Havz'ın) genişliği, San'a ve Busra arası kadardır. Onda yıldızların sayısı kadar gümüşten bardaklar vardır. Benden sonra iki ağırlığa nasıl muamele edeceğinize bakınız. "

Birisi: "Ey Allah'ın Resulü! O iki ağırlık nedir?" diye bağırınca buyurdu ki: "Biri, Allah'ın Kitab'ıdır ki onun bir ucu Allah'ın elinde, diğer ucu ise sizin elinizdedir. Ona iyice tutununuz. (Böyle yaparsanız) dalalete düşmezsiniz. Diğer ağırlık ise aşiretimdir. Latif ve Habir olan bana o ikisinin Havz'da benim yanıma gelene kadar birbirinden ayrılmayacaklarını bildirdi. Bunu onlar için Allah'tan istedim. O ikisinin önüne geçmeyin ve onları ihmal etmeyin, yoksa helak olursunuz. Onlara bir şey öğretmeye kalkmayın. Onlar sizden daha bilgilidir."

Sonra Hz. Ali'nin elini tutup: "Ben kime kendi canından bile yakın ve sevgili isem, Ali de onun velisidir. Allahım! Ona dost olanın dostu, düşman olanın düşmanı ol" buyurdu.

 

 

 

14964- Bundan daha muhtasar olan bir rivayette ise ifade şöyledir: "(Havz'da, yıldızların sayısı kadar altın ve gümüşten bardaklar vardır. "

Yine aynı rivayette şöyle der: "(Ağırlıkların) büyüğü Allah'ın Kitabı, küçüğü ise itretimdir (Ehl-i beyt'im'dir)."

 

 

 

14965- Başka bir rivayette Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Veda haccından döndüğünde ve Gadir Hum'a konakladığında gölgelikler yapılmasını emretti. Gölgelik yapılıp temizlenince, ayağa kalkarak şöyle dedi: "Davet edildim, ben de davete icabet ettim." (Ravi) rivayetin sonunda bildiriyor: Zeyd'e: "Sen (bunu) Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duydun mu?" diye sordum. "Gölgeliklerde bulunan herkes, onu gözleriyle görüp kulaklarıyla işitti" karşılığını verdi.

 

*Derim ki: Sahih'te bir bölümü vardır. Tirmizı'de ise: "Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır" kısmı yer alır.

Taberani rivayet etti. Birinci ve ikinci hadisin isnadında Hakım b, Cubeyr vardır ve zayıftır.

 

 

 

14966- Huzeyfe b. Useyd el-Gıfari anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Veda haccından döndüğü zaman sahabeyi, Batha'da bulunan ve birbirinden ayrı olan ağaçların altında konaklamalarını yasakladı. Sonra adam gönderip, altındaki dikenleri temizletti. Sonra ağaçların yanına gidip yanlarında namaz kıldı. Sonra kalkarak şöyle dedi:

 

"Ey insanlar! Latif ve Habir olan, bana her peygamberin ömrünün kendisinden önce gelen peygamberin ömrünün yarısı kadar olduğunu bildirdi. Sanırım benim de, davet edilip icabet etmem yaklaştı. Ben hesaba çekileceğim. Siz de sorulacaksınız. Sorulduğunuzda ne diyeceksiniz?" Dediler ki: "Senin tebliğ ettiğine, mücahede ve nasihat ettiğine şehadet ederiz. Allah seni hayırla mükafatlandırsın."

 

Resulullah buyurdu ki: "Siz, Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve Resulü olduğuna, Cennetin, Cehennemin, ölümün ve öldükten sonra dirilmenin hak olduğuna, kıyamet saatinin şüphesiz geleceğine ve Allah'ın mezardakileri dirilteceğine şehadet etmiyor musunuz?" Sahabe: ''Evet, şehadet ederiz" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahım şahid ol!'' dedi.

 

Sonra buyurdu ki: ''Ey insanlar! Allah, benim mevlamdır. Ben de müminlerin mevlasıyım. Ben onlar için canlarından bile daha yakın ve sevgiliyim. Ben kimin mevlasıysam, bu da (Ali) onun mevlasıdır. Allahım! Onun dostu olanın dostu, düşmanı olanın düşmanı ol.''

 

Sonra buyurdu ki: ''Ey insanlar! Ben (Havz'a) sizden önce gideceğim. Siz de yanıma Havz'a geleceksiniz. (Öyle bir) havz ki, Busra ve San'a arasındaki mesafeden daha geniştir. Onda yıldızların sayısı kadar gümüş bardaklar vardır. Yanıma geldiğinizde size iki ağırlığı soracağım. Benden sonra onlara nasıl davranacağınıza dikkat ediniz. Büyük ağırlık, Allah'ın Kitab'ıdır. O, bir ucu Allah'ın elinde, diğer ucu sizin elinizde olan bir ip tir. Ona sımsıkı sarılın ve (öyle yaparsanız) dalalete düşmez ve bozulmazsınız. (İkinci ağırlık ise) İtretim, Ehl-i beyt'imdir. Latif ve Habir olan (Allah) bana bu ikisinin, sizler Havz'da benim yanıma gelene kadar birbirinden ayrılmayacaklarını bildirdi.

 

*Taberani rivayet etti, Ravilerden Zeyd b. el-Hasan en-Nematı hakkında, Ebu Hatim, "Hadisleri münkerdir" dedi. ibn Hibban ise güvenilir olduğunu söyledi. Diğer iki senetten birisinin ravileri güvenilirdir.

 

 

 

14967- Ali b. Ali el-Hilali, babasından naklediyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına, sebebiyle vefat ettiği hastalığında girdim. Fatıma başucundaydı. Sesli bir şekilde ağlamaya başlayınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona doğru dönerek: "Sevdiğim Fatıma! Neden ağlıyorsun?" diye sordu. Fatıma: "Senden sonra kaybolmaktan korkuyorum" karşılığını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Ey Sevdiğim! Bilmiyor musun ki Allah yeryÜzÜne baktı, ondan babanı seçti ve onu elçiliğiyle gönderdi. Sonra bir daha baktı, ondan kocanı seçti ve bana, seni ona nikahlamamı emretti. Biz, bizden önce kimseye verilmeyen ve bizden sonra kimseye verilmeyecek yedi özellik kendilerine verilmiş olan Ehl-i beyt'iz.

Ben peygamberlerin sonuncusuyum. Allah'ın en kıymetli, yaratılmışlar içinde en sevdiği peygamberiyim ve ben senin babanım. Benim vasim, vasilerin en hayırlısı ve Allah'ın en çok sevdiğidir. O da kocandır. Bizim şehidimiz, şehitlerin en hayırlısı ve Allah'ın en çok sevdiği şehitlerdendir. O da amcan ve kocanın amcası Hamza b. Abdilmuttalib'tir. Yeşil iki kanadı olup meleklerle beraber cennette istediği yere uçan kişi de bizdendir. O da babanın amcası oğlu ve kocanın kardeşidir. Bu Ümmetin iki torunu bizdendir. Bunlar çocukların Hasan ve HÜseyin'dir. Onlar cennet gençlerinin efendisidir. Beni hak olarak gönderene yemin ederim ki babaları da onlardan daha hayırlıdır. Ey Fatıma! Bu Ümmetin Mehdi'si onların soyundan gelecektir. DÜnya, hercu-merc olduğu, fitneler açığa çıktığı, yollar kesildiği, insanların birbirine baskın yaptığı (saldırdığı), büyüğün küçüğe merhamet etmediği, kÜçÜğÜn bÜyÜğe saygı göstermediği zaman, Allah içlerinden dalalet kalelerini ve perdeli (katılaşmış) kalpleri fethedecek birisini gönderecektir. Şimdi benim dini ikame ettiğim gibi, ahir zamanda o da dini ikame edecek ve yeryÜzÜ nasıl zulÜmle dolduysa, adaletle dolduracaktır. Ey Fatıma! HÜzÜnlenip ağlama. Allah sana benden daha merhametli ve şefkatlidir. Bu senin kalbimde olan yerin sebebiyledir. Allah, seni, Ehl-i beyt'inin kişilik ve konum olarak en kıymetlisiyle, idaresi altında olanlara karşı en merhametlisiyle, eşit muamele etmede en adaletlisiyle ve hÜkÜm vermede en basiretlisiyle evlendirdi. Allah'tan, Ehl-i bey'timden bana yetişecek ilk kişinin sen olmasını istedim."

 

Hz. Ali b. Ebi Talib dedi ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından sonra, Fatıma yetmiş beş gün yaşadı ve neticede Allah onu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kavuşturdu."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır ile el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Heysem b. Habib hakkında Ebu Hatim "Hadisleri münkerdir" dedi. O, bu hadisi uydurmakla suçlanmıştır.

 

 

 

14968- Ebu Eyyub el-Ensari, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fatıma'ya hitaben şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Bizim peygamberimiz, peygamberlerin en hayırlısıdır ve o babandır. Şehidimiz, şehitlerin en hayırlısıdır. O da babanın amcası Hamza'dır. İki kanadı olup onlarla cennette istediği yere uçan kişi de bizdendir. O da babanın amcası oğlu Cafer'dir. Bu ümmetin iki torunu Hasan ve Hüseyin bizdendir. Onlar senin oğullarındır. Mehd'i de bizdendir."

 

*Taberani. M. es-Sağır'inde rivayet etti. Ravilerden Kays b. er-Rabi zayıftır. Güvenilir olduğunu söyleyenler de vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

14969- Ümmü Seleme şöyle bildirdi: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evimdeyken hizmetçi: "Ali ve Fatıma kapının önünde (girmek için izin istiyorlar)" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Kalk ve beni Ehl-i beyt'imle yalnız bırak" buyurdu. Evin bir köşesine çekildim. Ali ve Fatıma girdiler. Yanlarında çocukları Hasan ve Hüseyin de vardı. (O zaman) ikisi de küçüktü. Çocukları kucağına aldı ve onları öptü. Bir eliyle de Ali'yi, öbürüyle Fatıma'yı kucakladı. Sonra Fatıma ve Ali'yi öperek üzerlerini siyah bir giysiyle örterek: "Allahım! Beni ve Ehl-i beyt'imi ateşe değil sana kavuşturIf buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Ya ben?" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Sen de" buyurdu.

 

*Ahmed rivayet etti.

 

 

 

14970- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımı Ümmü Seleme'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kızı Fatıma'ya şöyle:

"Bana çocuklarını ve kocanı getir" buyurdu. Onları getirdiğinde. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), daha önce Hayber'den ganimet olarak almış olduğumuz ve altıma sermiş olduğum bir giysiyi üzerlerine atarak şöyle dedi: "Allahım! Bunlar Muhammed'in ailesidir, Rahmetini ve bereketini İbrahim'in ailesine verdiğin gibi onlara da ver. Şüphesiz övülmeye ve yüceliklere layık olan ancak sensin."

 

*Derim ki: Tirmizı sadece "rahmet" kısmını zikrederek kısa metinle rivayet etti.

Ebu Ya'la rivayet etti. Ravilerden Ukbe b. Abdullah er-Rifa'ı zayıftır.

 

 

 

14971- Ümmü Seleme bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i kollarının üzerine oturtmuş, elinde Hasan'a ait içinde sıcak yemek bulunan bir kap ile Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi. Kabı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önüne koyunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ebu 'I-Hasan nerede?" diye sordu. "Evde" deyince, onu da çağırdı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin yemek yediler.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Sallallahu aleyhi ve Sellem), o güne kadar ben yanındayken yediği bütün yemekleri benimle paylaştı. Ümmü Seleme kendisini de yemeğe çağırdığmı kastediyor. Yemeği bitirince elbisesiyle onları sardı ve dedi ki: "Allahım! Onlara dÜşman olana düşman, dost olana dost ol.''

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Senedi ceyyiddir.

 

 

 

14972- Şeddad Ebu Ammar anlatıyor: Vasile b. el-Eska'nın yanına girdim. Yanında bir grup insan vardı. Hz. Ali'yi andılar. Gittikleri zaman: "Sana Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüğümü söyleyeyim mi?" diye sorup ta ben: "Olur" deyince şöyle anlattı: Ali'yi sormak için Fatıma'nın yanına gittim. Bana, Hasan ve Hüseyin ile beraber Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğru gittiğini söyledi. Oturup onu beklemeye başladım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Hasan ve Hüseyin olduğu halde geldi. İçeriye girene kadar ikisinin de elinden tuttu. Ali ve Fatıma'yı yanına yaklaştırdı. Hasan ve Hüseyin'i dizlerinin üzerine oturttu. Sonra giysisiyle veya örtüsüyle onları sardıktan sonra şu ayeti okudu: "Ey Peygamberin ev halkı (Ehl-i beyt!) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister." (Ahzab, 33)

 

*Ahmed ve Ebu Ya'la kısa metinle rivayet etti ve şunu ilave etti: "Allahım! Beni ve Ehl-i beyt'imi cehenneme değil, sana kavuştur."

Taberani de rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. Mus'ab'ın hadisleri zayıf ve ezberi kötüdür. Ama salih bir kişidir.

 

 

 

14973- Ebu Ammar bildiriyor: Vasile b. el-Eska'nın yanında otururken, Hz. Ali'yi anıp ona sövdüler. Gittikleri zaman dedi ki: Otur da onların sana sövdükleri kişiyi anlatayım. Bir gün Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin geldiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine ait bir örtüyü onların üzerine attıktan sonra: "Allahım! Bunlar Ehl-i beyt'imdir. Onlardan kusuru giderip tertemiz yap" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Ya ben?" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen de" buyurdu. Vallahi bu kendi adıma yaptığım en sağlam iştir.

 

 

 

14974- Bir rivayette ise: "Vallahi! Bu (zaten) en ziyade temenni ettiğim şeydi benim" ibaresi geçmektedir.

 

*Taberani iki isnadla rivayet etti. Farklı lafzı verilen rivayetin ravileri, Kulsum b. Ziyad dışında, Sahih'in ravileridir. ibn Hibban onu güvenilir bulmuş, ama kendisinde zayıflık vardır.

 

 

 

14975- Vasile b. el-Eska anlatıyor: Hz. Ali'yi görmek için çıktım. Bana Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında olduğu söylendi. Onlara doğru yöneldim. Onları kamıştan yapılmış bir çardaktÇl buldum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i bir giysinin altında toplayıp: "Allahım! Övgünü, rahmetini, mağfiretini, hoşnutluğunu bana ve onlara nasib et" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Yezıd b. Rabla er-Rahbl metruktur.

 

 

 

14976- Ebu Said (el-Hudrı), Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Şu ayet beş kişi hakkında inmiştir: ‘‘Ey Peygamberin ev halkı (Ehl-i beyt!) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister.’‘ (Ahzab, 33) "Ben, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'in hakkında inmiştir."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Bekr b. Yahya b. Zebban zayıftır.

 

 

 

14977- Atiyyetu'l-Avfi der ki: Ebu Said el-Hudrı'ye: "Allah'm, kendilerinden kusuru giderip tertemİz yaptığı Ehl-İ beyt kimlerdir?" diye sorunca (eliyle sayarak şöyle dedi) beş kişidir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin." Ebu Said ekledi: "Bu ayet, Ümmü Seleme'nin evinde nazil oldu."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Atiyye zayıftır.

 

 

 

14978- Ebu Zer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Benim Ehl-i beyt'im Nuh'un gemisi gibidir. Kim ona binerse kurtulur. Kim binmezse boğulur. Ahir zamanda onunla savaşan, Deccal'la birlikte Müslümanlara karşı savaşmış gibidir."

 

*Bezzar, Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir, M. es-Sağır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Bezzar'ın isnadında Hasan b. Ebi Cafer el-Caferi, Taberani'nin isnadında Abdullah b. Dahir vardır ve ikisi de metruktur.

 

 

 

14979- İbn Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim Ehl-i beyt'im, Nuh'un gemisi gibidir. Kim ona binerse kurtulur. Kim binmezse boğulurIf buyurduğunu bildiriyor.

 

*Bezzar ve Taberani rivayet etti. Ravilerden Hasan b. Ebi Cafer metruktur.

 

 

 

14980- Abdullah b. ez-Zübeyr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Benim Ehl-i beyt'im, Nuh'un gemisi gibidir. Ona binen selamette olur. Onu terk eden boğulur."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden ibn Lehla hadiste gevşektir.

 

 

 

14981- Ebu Said el-Hudrlı Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle duyduğunu bildiriyor: "Benim Ehl-i beyt'im, Nulı'un gemisi gibidir. Kim ona binerse kurtulur. Kim binmezse boğulur. Ayrıca benim Ehl-i beyt'im, İsrail Oğullarınan (meşhur) rahmet kapısı gibidir. Ondan geçenin günahları affedilir. "

 

*Taberan'l, M. es-Sağır ile el-Mu'cemu'f-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden tanımadığım kimseler vardır.

 

 

 

14982- İbn Abbas bildiriyor: "Ben sizden buna karşı yakınlara sevgiden (veya Allah'a yaklaşmaktan) başka bir ücret istemem" (Şura, 23) ayeti nazil olduğu zaman: "Kendilerine sevgi beslememiz vacib olan yakınların kimlerdir?" diye sordular. "Ali, Fatıma ve iki çocuğu (Hasan ve Hüseyin)" buyurdu.

 

*Taberan'l rivayet etti. Ravilerden zayıf olmaları yanında güvenilir bulunan bir grup vardır.

 

 

 

14983- Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allah'ın saygı gösterilmesini istediği üç şey vardır. Kim bunlara sahip çıkarsa, Allah onun din ve dünya işlerini korur. Kim sahip çıkmaz sa Allah, onun hiç bir şeyini korumaz. Bu iki şey de İslam ile bana ve yakın akrabalarıma saygıdır. "

 

*Taberani', el-Mu'cemu'l-kebh ile el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden ibrahim b. Hammad zayıftır.

 

 

 

14984- Amr b. Şu ayb, Zeyneb binti Ebi Seleme'nin yanına girdiğinde kendisine şöyle anlattığını nakleder: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ümmü Seleme'nin yanındayken, bir omuzuna Hasan, diğerine Hüseyin'i oturttu. Fatıma'yı ise kucağında oturttu ve şöyle dedi: "Ey ev halkı (= Ehl-i Beyt)! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye layıktır, iyiliği boldur." (Hud, 73)

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden ibn Lehia zayıftır.

 

 

 

14985- Ebu'l-Hamra, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), altı ay Fatıma'nın kapısına gelip şöyle dediğini nakleder: ''Ey Peygamberin ev halkı (Ehl-i beyt!) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister." (Ahzab, 33)

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Ebu Davud el-A'ma zayıftır.

 

 

 

14986- Ebu Berze der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile onyedi ay namaz kıldım. Evinden çıktığı zaman Fatıma'nın kapısına gider şöyle derdi: "Allah size rahmet etsin, namazat "Şüphesiz Allah sizden kusuru gidermek ister." (Ahzab, 33)

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Amr b. Şebib el-Meseli zayıftır.

 

 

 

14987- Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ali'nin Fatıma ile evlenmesinden sonra, kırk sabah Fatıma'nın kapısına gelip şöyle dedi: "Ey Ehl-i beyt! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. ‘‘Ey Peygamberin ev halkı (Ehl-i beyt!) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister." (Ahzab, 33)

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden tanımadığım biri vardır.

 

 

 

14988- Hz. Ali bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali'nin yanına girip bir örtüyü yere serdi. Üzerine kendisi, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin oturduktan sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) örtünün uçlarını toplayıp üzerlerinde bağladı ve şöyle buyurdu: "Allahım! Benim onlardan razı olduğum gibi sen de onlardan razı ol. "

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravileri, Ubeyde b. Tufayl dışında Sahıh'in ravileridir. O da güvenilirdir. Künyesi Ebu Sidan'dır.

 

 

 

14989- Subayh bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kapısındaydım. Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin geldiler ve bir kenara oturdular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıkıp: "Siz hayır üzeresiniz" buyurdu. Üzerinde Hayber yapımı bir elbise vardı. Onu üzerlerine örttü ve buyurdu ki: "Ben, sizinle savaşanlarla savaşta, barışanlarla barıştayzm."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden tanımadıklarım vardır.

 

 

 

14990- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali, Hasan, Hüseyin ve Fatıma'ya bakıp şöyle dedi: "Ben, sizinle savaşanlarla savaşta, barışanlarla barıştayzm. "

 

*Ahmed ve Taberani rivayet ettiler. Bezzar'ın ravilerinden Tuleyd b. Süleyman hakkında ihtilaf vardır. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

14991- Hz. Ali anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girdiğinde ben yatağın üzerinde yatıyordum. Hasan ve Hüseyin su istediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sütü kesilmiş bir keçinin yanına gidip ondan süt sağdı. Hasan geldi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona (Hüseyin'den önce) süt içirdi. Fatıma dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sanırım onu daha çok seviyorsun?" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Hayır! Fakat o, daha önce su istemişti." Sonra: "Ben, sen, bu ikisi ve şu yatan kıyamet gÜnÜ aynı yerdeyiz" buyurdu.

 

'Ahmed ve şu ifadelerle Bezzar rivayet ettiler: Ben, Hasan ve Hüseyin bir yorganda veya yaygının üzerinde yatarken, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Hasan su istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizim olan bir kaptan bardağa su doldurup geldi. Hüseyin önce içmek istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle işaret ederek beklemesini söyledi. Fatıma dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sanırım onu (Hasan'ı) daha çok seviyorsun?" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Hayır! Fakat o, daha önce su istemişti." Sonra ekledi: "Ben, sen, bu ikisi ve şu yatan kıyamet gÜnü aynı yerdeyiz."

Taberani buna benzer bir rivayette bulundu, ancak şu ifadelerle: "Bizim olan bir kırbanın yanına gitti ve onu sağıp (sıkıp) bardağa su doldurmaya başlad!." Ayrıca: "İkisi benim için aynı değerdedir" buyurdu.

 

*Ebu Ya'la kısa metinle rivayet etti. Ahmed'in isnadındaki Kays b. er-Rabi hakkında ihtilaf vardır. Ahmed'in diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

14992- Ebu Cafer Muhammed b. Ali bildiriyor: Abdullah b. Cafer'e:

"Güvenilir olsa bile başkasından naklederek değil, bizzat senin, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duyduğun ve gördüğün şeyi bize anlat" dedik. Dedi ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Diz (kapağıyla) göbek arasında olan kısım avrettir".

 

 

 

14993- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Sadaka, Rabbın gazabını söndürür."

 

 

 

14994- Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Ümmetimin en kötüleri, nimetler içinde doğup onunla beslenen, yemeklerden her türlüsünü yiyip, güzel konuştuğunu göstermek için avurdunu şişirerek konuşanlardır. "

 

 

 

14995- Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Ey Haşim oğulları! Allah'tan, Sizi seçkin, merhametli yapmasını ve dalalette olanınıza doğru yolu göstermesini, korkanınızı emin kılmasını aç olanınızı doyurmasını istedim."

 

 

 

14996- Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağında acur (salatalık), solunda hurma gördüm. Bir ondan, bir bundan yiyordu.

 

 

 

14997- Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir oğlak ve birkaç ekmek hediye edildi. Hem kendisi, hem etrafındakiler yediler.

 

 

 

14998- Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Sırt etini yiyiniz. Zira orası etin en lezzetli kısmıdır."

 

 

 

14999- Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazında ve akşam namazında Kafirün ve İhlas sürelerini okurdu.

 

 

 

15000- Hz. Fatıma'nın mehri, demirden yapılmış bir zırhtı.

 

 

 

15001- Abbas gelip, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Ben bir topluluğa gittim konuşuyorlardı. Beni görünce sustular. Bunu yapmalarının sebebi bizi sevmemelerinden dolayıdır." Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Gerçekten bunu yaptılar mı? Canım elinde olana yemin olsun ki, sizleri sevmedikçe onlardan hiçbiri iman etmiş olamaz. Onlar şefaatimle cennete girmeyi umuyor da Abdulmuttalib oğulları bunu ummuyor mu zannediyorlarf"

 

*Derim ki: Sahih'te, bunun acuru hurmayla yediği bölüm vardır. ibn Mace de: "Et'in en lezzetli kısmı sırt etidir" kısmını rivayet etti.

Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Esram b. Havşeb metraktur.

 

 

 

15002- Bir rivayet ise şöyledir: "Sizi benim sevgim le sevmedikleri sürece hiç kimse iman etmiş olmaz. "

 

*Taberani çok kısa bir metinle rivayet etti.

 

 

 

15003- Şehr b. Havşeb bildiriyor: Hatib olan bazı kişiler kalkıp Ali'ye sövdüler. Hatta en sonuncuları olarak Ensar'dan Uneys adında birisi kalkıp dedi ki: "Vallahi! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: ‘‘Kıyamet günü yeryüzündeki ağaçların ve taşların sayısından daha çok kişiye şefaat edeceğim." Vallahi hiç kimse, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadar yakın akrabalarıyla ilgilenmez. Şefaatini başkalarına yapıp ta Ehl-i beyt'inden onu esirgeyecek mi?"

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

15004- Ebu Said el-Hudri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün, Fatıma'nın yanına girdi. Hz. Ali yatıyordu. Kendisi de uzanmıştı ve çocukları yanındaydı. Hasan su istedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp kendilerine ait olan yakındaki bir hayvandan süt sağıp getirdi. Hüseyin uyanıp daha önce içmek isteyerek ağlamaya başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kardeşin senden önce su istedi." Fatıma:

"Sanırım Hasan senin için daha değerli" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır! O benim yanımda daha değerli değildir. İkisinin değeri benim için aynıdır. Ben, sen, bu ikisi ve şu yatan kıyamet günü aynı yerdeyiz" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Kesır b. Yahya zayıftır. ibn Hibban ise güvenilir olduğunu söylemiştir.

 

 

 

15005- Amr b. Şu ayb, Zeyneb binti Ebi Seleme'nin yanına girdiğinde kendilerine şöyle anlattığını nakleder: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ümmü Seleme'nin yanındaydı. Yanına Hasan, Hüseyin ve Fatıma girdiler. Hasan'ı bir omuzuna, Hüseyin'i diğer omuzuna, Fatıma'yı da kucağına oturttu ve şöyle dedi: ''Ey ev halkı! Allah'ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir. Şüphesiz ki O, övülmeye layıktır, iyiliği boldur." (Hud, 73) Ben ve Ümmü Seleme oturuyorduk. Ümmü Seleme ağlamaya başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona bakıp: "Neden ağlıyorsun?" diye sordu. Ümmü Seleme dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Duanı onlara has yaptın, beni ve kızımı bıraktın." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen ve kızın da Ehl-i beyt'tensiniz" buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında kısa metinle rivayet etti.

Ravilerden ibn Lehia hadiste gevşektir.

 

 

 

15006- İbn Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)        şöyle

buyurduğunu bildiriyor: "Ey Abdulmuttalib oğulları! Allah'tan sizin için üç şey istedim. İdareyi üzerine alanınızı (hak üzere) sabit kılmasını, cahilinizi bilgi sahibi yapmasını ve dalalette olanınızı hidayete erdirmesini istedim. Yine Allah'tan sizi cömert, yiğit ve merhametli yapmasını istedim. Eğer bir kişi Rükün ile Makam arasında durup namaz kılsa ve oruç tutsa, sonra Muhammed'in Ehl-i beyt'ine nefret duyarak ölse cehenneme girer."

 

*Taberani, hocası Muhammed b. Zekeriyya el-Galabı'den rivayet etti. O da zayıftır. ibn Hibban, onu güvenilir olan ravilerden saydı ve dedi ki: "Eğer güvenilir kişilerden rivayet ederse hadisine itibar edilir. Meçhulolan kişilerden rivayetinde bazı münkerler vardır." Derim ki: "Bu hadis Süfyan es-Sevrı'den rivayet edilmiştir. Diğer ravileri Sahıh'in ravileridir." Bu bölümde Abdullah b. Cafer'in hadisinden uzun bir hadis daha önce geçmişti.

 

 

 

15007- Hasan b. Ali, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Biz, Ehl-i beyt'i seviniz. Bizi severek Allah'a kavuşan, şefaatimizle cennete girer. Canım elinde olana yemin ederim ki, bizim hakkımızı tanımadan, hiçbir kulun ameli kendisine fayda vermez. "

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerin içinde, Leys b. Ebi Süleym ve başkaları vardır.

 

 

 

15008- Hasan b. Ali dedi ki: "Ey Muaviye b. Hudeyc! Bizden nefret etmekten sakın. Çünkü Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Kim bizden nefret eder ve bize hased ederse, kıyamet günü ateşten bir kamçıyla Havz'dan uzaklaştırılır."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Abdullah b. Amr el-Vakidi hadis uyduran biridir.

 

 

 

15009- Cabir b. Abdillah el-Ensarı bildiriyor: Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hitab ederken şöyle dediğini duydum: "Ey insanlar! Kim, biz Ehl-i beyt'ten nefret ederse, Allah onu Yahudi olarak haşreder." Dedim ki: "Ey Allah'ın Resülü! Namaz kılsa oruç tutsa bile mi?" Buyurdu ki: "Namaz kılıp oruç tutsa ve kendisinin Müslüman olduğunu iddia etse dahi. Böyle yaparak ancak kanının akıtılmasını ve alçalmış olarak cizye vermesini önlemiş olur. Çamurdan yaratıldığı zaman ümmetim bana gösterildi, sancak sahipleri önümden geçti. Ali ve şiası için bağışlanma diledim."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

15010- Ebu Cemlle bildiriyor: Hz. Ali öldürüldüğü zaman Hasan b. Ali hilafete getirildi. Halka namaz kıldırırken, bir kişi üzerine saldırıp hançeriyle oturağına (kalçasına) vurdu. Bu darbeden dolayı aylarca hasta yath. Sonra kalkıp halka hitab ederek şöyle dedi: "Ey Irak halkı! Bizim hakkımızda Allah'tan korkunuz. Biz sizin emirleriniz ve misafirleriniziz. Biz Allah'ın haklarında: ‘‘Ey Peygamberin ev halkı! (Ehl-i beyt) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister’‘ (Ahzab, 33) buyurduğu kişileriz." O gün mescitte bulunan herkes ağlayana kadar konuşmasına devam etti.

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15011- Abdullah b. Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Haşim oğullarından ve Ensar'dan nefret etmek küfür, Araplardan nefret etmek ise münafıklık alametidir" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

15012- Selman der ki: "Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ehl-i beyt'inin konumu, bedendeki baş ve baştaki göz gibidir. Beden, baş olmadan doğru yolu bulamaz. Baş da göz olmadan doğru yolu bulamaz."

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Ziyad b. el-Münzir metruktur.

 

 

 

15013- Ca bir b. Abdillah, Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, her peygamberin soyunu kendi sulbünden yaptı. Benim ise zürriyetimi Ali b. Ebi Talib'in sulbünden kıldı" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Yahya b, el-Ala metruktur.

 

 

 

15014- Hz. Fatımatu'l-Kübra, Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her annenin çocukları, asabeye (baba tarafına) nisbet edilir. Fatıma'nın çocukları hariç. Onların velisi ve asabesi benim" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Taberani ve Ebu Ya'la rivayet ettiler. Ravilerden Şeybe b. Ne'ame ile ihticac etmek caiz değildir.

 

 

 

15015- İbn Abbas anlalıyor: (Babam) Abbas, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hastalığında ziyaret ettiğinde; Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatağından kaldırıp oturttu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine: "Allah seni yüceltsin, ey amca!" dedi. Abbas ona: "Ali girmek için izin istiyor" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Girsin" deyince, Ali, yanında Hasan ve Hüseyin'le birlikte girdi.

 

Abbas, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlar senin çocukların ey Allah'ın Resulü!" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senin de çocukların ey amca" buyurdu. Abbas: "Onları seviyor musun?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet!" dedi. Abbas: "Onları sevdiğim gibi Allah ta seni sevsin" dedi.

 

*Taberani. M. es-Sağır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. Yahya zayıftır.

 

 

 

15016- Ebu Hureyre bildiriyor: Ali b. Ebi Talib, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Ben mi, yoksa Fatıma mı senin için daha sevgiliyiz?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Fatıma benim için senden daha sevgilidir. Sen benim için ondan daha kıymetlisin. Seni, Havz'ımdan insanları kovuyorken görür gibiyim. Onda gökyüzü yıldızları sayısınca bardaklar vardır. Ben, sen, Hasan, Hüseyin, Fatıma, Akıl ve Cafer cennette karşılıklı koltuklara oturmuş kardeşleriz. Sen ve taraftarların cennette benimle berabersiniz." Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu ayeti okudu: "Artık onlar sedirler üzerinde karşılıklı oturan kardeşlerdir." (Hicr, 47) "Hiç kimse arkadaşının arkasına bakmaz."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Selma b. Ukbe'yi tanımıyorum diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15017- Hz. Osman, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Abdulmuttalib oğullarından birisine yardım eder, o da onu dünyadayken mükafatlandırmazsa, yarın benimle karşılaştığı zaman ödülü bana aittir" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Abdurrahman b. Ebi'z-Zinad zayıftır.

 

 

 

15018- Resulullah'ın .(Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlısı Sevban bildiriyor:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ehl-i beyt'ine dua etti, Ali, Fatıma ve başkalarını duasında andı. Ben dedim ki: "Ey Allah'ın Resulü! Ben Ehl-i beyt'ten miyim?" "Bir kadının kapısına gidip ona hizmet etmediğin ve bir yöneticiden bir şey istemediğin sürece Ehl-i beyt'tensin" buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15019- Cabir bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Hz. Ali'nin kızıyla evlendiği zaman şöyle dedi: "Beni kutlamayacak mısınız? Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Kıyamet günü bütün yakınlıklar ve akrabalıklar kesilir, sadece benim akrabalıklarım kalır."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ile kısa metinle el-Mu'cemu'l-kebir'inde rivayet etti.

Güvenilir bir ravi olan Hasan b. Sehl dışında Sahih'in ravileridir.

 

 

 

15020- İbn Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Kıyamet günü, benim yakınlığım ve akrabalığım dışında, bütün yakınlıklar ve akrabalıklar kesilir."

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

15021- Ümmü Bekr binti'l-Misver b. Mahrame bildiriyor: Hasan b. Ali, Misver b. Mahrame'nin kızını istedi. Misver, kızını onunla evlendirdi ve Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle nakletti: "Kıyamet günü bütün yakınlıklar ve akrabalıklar kesilir, sadece benim akrabalıklarım kalır. "

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden ibrahim b. Zekeriya el-Abdi'yi tanımıyorum.

 

 

 

15022- Ebu Musa el-Eş'ari, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Ben, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin, kıyamet günü Arş'ın altında bir kubbenin içindeyiz."

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Cubar et- Ta'l'yi tanımıyorum.

 

 

 

15023- Hz. Ali, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Ben, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin, kıyamet günü bizi sevenlerle bir araya gelip kullar birbirinden ayrılana kadar yiyip içeceğiz." (Ali der ki) halktan birisi bu sözü duyunca bana bunu sordu. Ona bu hadisi söyledim. Adam: "Amellerimizin arzedileceği ve hesap günü nasıl olacak?" diye sorunca dedim ki: "Yasın sahibi (Yasın, 26. ayette bahsi geçen kişi) öldürüldüğü anda nasıl cennete girdiyse öyle olacak."

 

*Taberani rivayet etti, Ravilerden tanımadığım kimseler vardır,

 

 

 

15024- Ebu Rafi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ali'ye hitaben: "Cennete ilk girecek dört kişi şunlardır: Ben, sen, Hasan ve Hüseyin. Zürriyetimiz arkamızda, hanımlarımız, zürriyetimizin arkasında, şiamız sağımızda ve solumuzda olacaktır" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Yahya b. Ya'la el-Eslemı zayıftır.

 

 

 

15025- Seleme b. el-Ekva, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yıldızlar gökyüzü halkının emniyet vesilesidir. Ehl-i beyt'im ise ümmetimin emniyet vesilesidir" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Musa b. Ubeyde er-Rebezı metruktur.

 

 

 

15026- İbn Abbas der ki: "Al-i Yasin'e selam olsun" (Saffat, 130) ayetinde biz Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Al'i (Ehl-i Beyti) kastedilmiştir. "

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Musa b. Umeyr el-Kureşı hadis uyduran biridir.

 

 

 

15027- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Sizin en hayırlınız, benden sonra ehlime en iyi davrananınızdır." (Ravi) Ebu Hayseme dedi ki: "İnsanlar bunu ‘‘ehline (yani ailesine)'' şeklinde naklederler. Burada ise: ‘‘Ehlime’‘ denilmiştir."

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hasan b. Ali'nin Menkıbeleri