MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Menkıbelerinden Bazıları

 

14696- Amr b. Meymun anlatıyor: İbn Abbas ile birlikte otururken yanına yedi kişi gelerek dediler ki: "Ey İbn Abbas! Ya bizimle yalnız kal ya da bunlar bizi yalnız bıraksınlar." İbn Abbas: "Ben sizinle gelirim" dedi. O zaman gözleri henüz kör olmamıştı. Bir köşeye çekilip konuştular. Ne konuştuklarını bilmiyorum. İbn Abbas, elbiselerini silkerek ve şöyle diyerek geldi: Öf! Yazık size! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın kendisini utandırmayacağı birini göndereceğim. O, Allah'ı ve ResUlü'nü sever" buyurduğu kişi hakkında konuşuyorlar. Birçok kişi o görevin kendisine verilmesini temenni ederek kendini Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göstermeye çalıştı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ali nerede?" diye sordu. "Eşyaların yanında (un) öğütüyor" karşılığını verdiler. "Sizden biriniz (onun yerine) öğütsün" buyurdu. Ali gözlerinden rahatsızdı, neredeyse göremiyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözlerine (dua ederek) gözüne üfledi. Sonra sancağı üç defa sallayarak onu Ali'ye verdi. Ali, O'na Safiyye binti Huyeyy'i (ganimet olarak) getirdi.

Falan kişiyi (Mekke'ye) Tevbe suresiyle gönderdi. Ardından Ali'yi yolladı. Onu ondan aldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu (sÜreyi) ancak, kendisi benden, ben de ondan olan birisi götürebilir" buyurdu.

 

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), amcaları oğluna: "Hanginiz, dünyada ve ahirette benim velim olur?" diye sorunca onlar bundan yüz çevirdiler. Ali dedi ki: "Ben dünyada ve ahirette senin velin olurum." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Sen, benim dünyada ve ahirette velimsin. "

Hatice'den sonra insanlar içinde ilk Müslüman olan kişi Ali'dir.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kıyafetini alıp Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'in üzerine atarak buyurdu ki: "Ey Peygamberin ev halkı! (Ehl-i beyt) Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister." (Ahzab, 33)

(İbn Abbas) dedi ki: Ali, canını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için feda ederek onun elbisesini giyip onun yerine yattı. Müşrikler Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldürmek istiyorlardı. Ali, yatarken Ebu Bekr geldi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatağında yatanın Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olduğunu zannediyordu. "Ey Allah'ın Peygamberi!" diye seslenince Ali ona: "Allah'ın Peygamberi, Meymune kuyusu istikametine gitti. Ona yetiş" dedi. Ebu Bekr, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yetişip onunla mağaraya girdi. Sonra Ali (müşrikler tarafından) Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) taşlandığı gibi taşlanmaya başlandı. Sırtını müşriklere dönmüş başını kıyafetiyle sarmıştı. Sabaha kadar başını açmadı. Sabah başını açınca dediler ki: "Sen kötü birisin. Biz dostunu taşladığımızda sırtını dönmüyordu. Sen sırtını döndün. Bu yüzden seni tanıyamadık."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), insanlarla Tebuk seferine çıktığı zaman Ali ona: "Seninle (sefere) çıkmak istiyorum" deyip te Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Olmaz!" deyince ağlamaya başladı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona dedi ki: "Benim yanımdaki konumunun, Harun'un, Musa'nın yanındaki konumu gibi olması seni hoşnut etmez mi? Ancak sen peygamber değilsin. Seni burada halifem olarak bırakıp öyle gitmek zorundayım. "

 

Ayrıca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Sen benden sonra her müminin velisisin" dedi. Ayrıca Ali'nin kapısı dışında Mescid'e açılan bütün kapıları kapattı. Mescid'den cünüp olarak geçebiliyordu. Onun o yoldan başka yolu yoktu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun hakkında: "Ben kimin mevlasıysam, Ali de onun mevlasıdır" buyurdu.

 

Yüce Allah bize Kur'an'da onlardan, ağacın altında biat edenlerden, kalplerinin içindekini bildiği için razı olduğunu söyledi. Bu ilahi hükümden sonra, Allah'ın onlara öfkelendiğini söyleyen olabilir mi? Nitekim Hz. Ömer (Mekke'nin fethinde müşriklere haber gönderen kişi hakkında) Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "İzin ver de onun boynunu vurayım" dediğinde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:

 

"Sana izin verirdim, ama Allah'ın, Bedir ehline bakıp, ‘‘Artık (bundan sonra) ne isterseniz yapın’‘ demediğini nereden biliyorsun?"

 

*Ahmed ile Taberani el-Mu'cemu'l-kebh ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında kısa metinle rivayet ettiler. Ahmed'in ravileri, Ebu Belc el-Fezarı dışında Sahıh'in ravileridir. O da güvenilirdir, ama kendisinde gevşeklik vardır.

 

 

 

14697- İbn Abbas der ki: "Hz. Ali'nin, bu ümmetten başka hiç kimsede olmayan on sekiz menkıbesi vardır.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etmiştir. Ravilerden Hakım b. Cubeyr zayıftır.

 

 

 

14698- İbn Ömer bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında insanların en hayırlısının o, sonra Ebu Bekr, sonra Ömer olduğunu söylerdik. Ali b. Ebi Talib'e verilen üç haslet vardır ki onlardan birinin bende olması, benim için kızıl develerimin olmasından daha hoş bir durumdur. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onu kızıyla evlendirdi. Ondan çocuğu oldu. Mescid'e açılan bütün kapıları kapattı. Sadece Ali'nin kapısı açık kaldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber günü sancağı ona verdi.

 

*Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet etiler. ikisinin de ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

14699- Ebu Hureyre, Ömer b. el-Hattab'ın şöyle dediğini nakleder: Ali b. Ebi Talib'e verilen üç haslet vardır ki onlardan birinin bende olması, benim için, kızıl develerimin olmasından daha hoş bir durumdur." "Ey müminlerin emiri! Onlar nedir?" diye sorulunca şu karşılığı verdi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma ile evlenmesi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Mescid'e (yolalarak kullanma dışında) girmesi. Mescid'de Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) helal olan şeyona da helaldi. Hayber günü, sancağın ona verilmesi."

 

*Ebu Ya'la, el-Mu'cemu'l-kebir'inde rivayet etti. Ravilerden Abdullah b. Cafer b. Necih, metruktur.

 

 

 

14700- Abdullah b. Ukeym el-Cüheni, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "YÜce Allah, Ali hakkında, İsra (Miraç) gecesi bana şu Üç şeyi vahyetti: O, mÜminlerin efendisi, takva sahiplerinin imamı ve iki cihanın nurudur."

 

*Taberani, el-Mu'cemu's-sağir'inde rivayet etti. Ravilerden Isa b. Sevade en-Nehai hadis uyduran biridir.

Derim ki: "Onu sevenler" ve başka bölümlerde bu konuda hadisler gelecektir.

 

 

 

14701- Ebu'l-Hamra der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altı ay süreyle Ali ve Fatıma'nın kapısına gidip şu ayeti okurdu: "Ey Peygamberin ev halkı (Ehl-i beyt)! Şüphesiz Allah sizden kusuru giderip sizi tertemiz yapmak ister." (Ahzab, 33) 

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Ebu Davud el-A'ma hadis uyduran biridir.

 

 

 

14702- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hizmetkarı Ebu'l-Hamra ResÜlullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle duyduğunu nakleder: "İsra gecesi (Mirac'a) çıkarıldığım zaman cennete girdim. Arş'ın ayağında ‘‘Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed onun ResU!üdür. Onu Ali ile teyid edip destekledim’‘ yazıldığını gördüm."

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Amr b. Sabit metruktur.

 

 

 

14703- Ammar b. Yasİr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Ali'ye şöyle buyurduğunu bildirdi: "Allah, seni kullarını daha güzeliyle süslemediği bir süsle süslemiştir. O, iyilerin süsü olan dünyada zahid olmaktır. Seni dünyada hiçbir şeye sahip olmayan birisi yaptı. Onun senden bir şeyelde etmesine izin vermedi. Sana da miskinlere karşı bir sevgi verdi. "

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Amr b. Cumey' metruktur.

 

 

 

14704- İbn Ömer anlatıyor: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'de bir gölgede Hz. Ali'yi ararken bir bostana uğradık. Ali'nin yerde yattığını gördük. Her tarafı toz olmuştu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "İnsanların sana Ebu Tunib ("toprağın babası") künyesini vermelerinden dolayı onları kınamam." Bu söz üzerine Ali'nin yüzünün değiştiğini ve bu sözün zoruna gittiğini gördüm.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni razı edeyim mi ey Ali!" buyurunca Hz. Ali: "Olur, ey Allah'ın Resulü!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Sen benim kardeşim ve borcumu ödeyen, vaadimi yerine getiren ve halkın üzerimde olan hakkını ödeyen vezirimsin. Kim, ben hayattayken seni severse, O sözünü tutmuştur. Kim seni sen hayattayken benim vefatımdan sonra severse, Allah onun ruhunu korkusuz ve imanlı bir şekilde vermesini nasip eder ve büyük korkunun yaşanacağı o günde emin kılar. Ey Ali! Sana buğzederek ölen Cahiliye ölümü üzere ölür. Allah onu İslam üzereyken yaptığı amellere göre hesaba çeker. "

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

14705- Hz. Ali bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni aradı, bir arkta uyurken beni bulunca: "Kalk! İnsanların sana Ebu Tunib ("toprağın babası") ismini vermelerinden dolayı onları kınamam" buyurdu. Bu sözünden gücendiğimi hissedince dedi ki: "Kalk! Vallahi seni razı edeceğim. Sen kardeşim ve iki çocuğumun babasısın. SÜnnetim için savaşansın. Halkın Üzerimde olan hakkım ödeyensin. Kim benim zamanımda ölürse (bu ölümü onun için) Allah'ın hazinesidir. Kim senin zamanında ölürse vadesi gelip ölmüştür. Kim sen öldükten sonra, seni severek ölürse, güneş doğup battığı müddetçe Allah, onun hayatını emniyet ve iman ile sona erdirir. Kim sana buğzederek ölürse, Cahiliye ölümü üzere ölür. İslam'da yaptığı amellerle hesaba çekilir."

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Ravilerden Zekeriyye es-Suhbanı zayıftır.

 

 

 

**********************

Resulullah'ln (s.a.v.) Tükrüğünü Sürünmekle Göz Ağrısı, Sıcak ve Soğuktan Tamamen Korunması

***********************

 

14706- Hz. Ali der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber günü bana sancağı verip de yüzümü sıvazladığı ve gözü me tükürüğünü sürdüğü andan beri ne gözümde, ne de başımda bir ağrı oldu."

 

*Ebu Ya'la ve kısa metinle Ahmed rivayet etti. Ümmü Musa dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir. Onun da hadisi kabul edilebilir durumdadır.

 

 

 

14707- Abdurrahman b. Ebi Leyla bildiriyor: Ali b. Ebi Talib, şiddetli sıcağın olduğu bir günde yanımıza kışlık elbiseyle çıktı. Kışın da yazlık elbiseyle çıktı. Sonra içeceği suyu alıp geri döndü ve alnındaki teri sildi. Sonra evine döndü. Babama dedim ki: "Babacığım! Emirül-mümininin yaptığını gördün mü? Yanımıza kışın yazlık elbiseyle, yazın da kışlık elbiseyle çıktı." Ebü Leyla: "Dikkat etmedim" dedi. Oğlunun elini tutarak Ali'nin yanına gitti. Kendisine (neden böyle) yaptığını sorunca; Hz. Ali şu karşılığı verdi:

Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni gözüm ağınyorken (Hayber'de elime sancağı vererek) göndereceği zaman gözü me tükürüğünden sürdü ve: "Gözünü aç!" buyurdu. Gözlerimi açtığım zamandan şimdiye kadar göz ağrısından şikayet etmedim. Bana: "Allahım! Ondan sıcağı ve soğuğu gider" diye dua etti. O zamandan bÜ güne kadar soğuğu ve sıcağı hissetmedim.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'lrida rivayet etmiştir. Senedi hasendir.

 

 

 

14708- Başka bir rivayette şöyle geçer: Süveyd b. Gafele der ki: Hz. Ali ile kışın karşılaştık. Üzerinde iki kıyafet vardı. Ona dedik ki: "Bizim toprağımızın havası seni aldatmasın. Bizim toprağımız soğuktur, senin toprağına benzemez." Dedi ki: "Daha önce üşüyardum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Hayber'e gönderdiği zaman: ‘‘Gözlerim ağınyar’‘ dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tükürüğünden gözlerime sürdü. O günden sonra ne soğuğu, ne de sıcağı hissetmedim. Gözlerim de ağrımadL"

 

 

 

14709- Abdullah b. Mes'ud der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ali'nin gözüne tükürüğünü sürdüğünü gördüm."

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Mu'alla b. irfan metruktur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Müjdelendiği Hususlar