MECMAU

ZEVAİD

MENKIBELER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Yemen Ve Şam

 

***************

Yemen Halkı

***************

 

16618- Cubeyr b. Mut'im, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başmı gökyüzüne doğru kaldırıp şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Yeryüzünün en hayırlıları olan Yemen halkı, bulut kümeleri gibi size geldiler." Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında olan birisi: "Ya Resulallah! Bizdende mi daha hayırlılar?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kısık sesle: "Siz hariç" buyurdu.

 

 

 

16619- Bir rivayet ise şöyledir: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber Mekke yolundayken, şöyle buyurdu: "Bir bulut gibi, Yemen halkı yanınıza gelecekler. Onlar yeryüzündeki en hayırlı kişilerdir." Ensar'dan bir kişi: "Ya Resulallah! Bizdende mi daha hayırlılar?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu. Adam bir daha: "Ya Resulallah! Bizden de mi daha hayırlılar?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine sustu. Adam, yine: "Ya Resulallah! Bizden de mi daha hayırlılar?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kısık sesle: "Siz hariç" buyurdu.

 

*Ahmed; "Ensar'dan bir kişi: ‘‘Biz hariç’‘" ifadesiyle Ebu Ya'la, Bezzar ve Taberanı rivayette bulundular. Ahmed'in iki senedinden biriyle Ebu Ya'la ve Bezzar'ın ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

16620- İbn Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğumi nakleder: "Aden'den, Allah'a ve ResUlüne yardım eden, on iki bin kişi çıkacaktır. Onlar, benimle onlar arasında olanların en hayırlılarıdır. "

Mu'temir: "Zannedersem, ‘‘Uzaklarda olan’‘ ibaresini kullandı" dedi.

 

*Ebü Ya'la ve "Aden'in Ebyen bölgesinden" ifadesiyle Taberanı rivayat etti. Güvenilir bir ravi olan Münzir b. el-Eftas dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16621- Muaz b. Cebel şöyle derdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), beni Yemen'e gönderdi ve buyurdu ki: "İhtimal ki; döndüğünde benim Kabrime ve Mescidime uğrarsın (ben vefat etmiş olurum) Seni, yufka yürekli ve hak için iki defa savaşan bir kavme yolluyorum. Sana itaat edenleri yanına alıp, sana isyan edenlerle savaş. Sonra, sana isyan edenler İslam'a dönerler. Hatta bu nedenle, kadın kocasıyla, çocuk babasıyla, kardeş kardeşiyle yarışır. Sekun ve Sekasik kabileleri arasında ikamet et.''

 

*Ahmed ve Taberanı rivayet ettiler. Ravileri güvenilirdir ancak, Yezıd b. Kutayb Muaz'ı dinlememiştir.

 

 

 

16622- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'deyken "Allahu ekber!" deyip "Allah'ın yardımı ve fetih geldiğinde" (Nasr, 1) buyruğunu okudu ve: "Yemen ahalisi, temiz kalpli ve itaat eder bir şekilde geldiler" dedi. - Veya buna benzer bir şey söyledi.- (Sonra ekledi): ılİman Yemen'lidir, fıkıh (derinliğine din bilgisi) Yemen'lidir, hikmet de Yemen 'lidir.''

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Hüseyn b. Isa b. Müslim el-Hanefi'yi, ibn Hibban güvenilir bulmuş, çoğunluk ise zayıf olduğunu söylemiştir. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16623- Hayyan b. Bistam el-HuzelI bildiriyor: Abdullah b. Ömer'in yanındayken, Yemen hacılarından ve hacda yaptıklarından bahsedildi ve ırkçı olan bazıları Yemenlilere sövdü. İbn Ömer: "Yemenlilere sövmeyiniz. Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini duydum: "Hacıların en güzeli Yemenlilerdir."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında ve el-Mu'cemu'l-kebır'inde rivayet etti. Senedi hasendir. Ravilerin içinde güvenilir oldukları söylenen zayıf kişiler vardır.

 

 

 

16624- İbn Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "İman Yemenlidir. Onlar bendendir ve bana aittir. (Her ne kadar şu an) konakları uzak olsa da size yardım edip destek vermek için gelecekleri zaman yakındır. O zaman onlara iyi davranmanızı tavsiye ederim. "

 

*Taberanı rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

16625- Ukbe b. Amir el-Cüheni, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Yemen halkı, yürekleri en yufka ve en itaatkar olan kavimdir."

 

*Ahmed ve şu ifade ile Taberanı rivayet etti: "En çok söz dinleyip itaat eden." isnadı hasendir.

 

 

 

16626- Urve b. Ruveym der ki: Enes b. Malik, Şam'dayken, Muaviye b. Ebi Süfyan'ın yanına geldi ve huzuruna girdi. Muaviye: "Bana, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizzat duyduğun bir şeyanlat" dedi. Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İman Yemen'lidir. Bu, Lahm'dan Cüzam'a kadar böyledir"buyurduğunu söyledi.

 

*Ahmed rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Urve b. Ruveym dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16627- Şebib. Ebu Ravh der ki: Bir bedevi, Ebu Hureyre'ye gelerek:

"Ey Ebu Hureyre! Bize Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hadis bildir" dedi. -Hadis devam ediyor- Şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şunu bilin ki; iman Yemen'lidir. Hikmet Yemen'lidir. Ben Rabbinizin nefesini Yemen tarafindan alıyorum" buyurdu.

 

*Ahmed rivayet etti. Şebıb dışındaki ravileri, Sahıh'in ravileridir. O da güvenilirdir.

 

 

 

16628- Abdullah b. Mes'ud, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "İman Yemen'lidir. Mudar kabilesi ise develerin kuyruğunun yanındadır (develerle meşgulolurlar)."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden isa b. Kirtas metruktur.

 

 

 

16629- Ebu Kebşe el-Enmarı anlatıyor: Gazvelerden birisine Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber çıktık. Bir yerde konakladığımız zaman, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittik. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ellerini kaldırıp: "İman Yemen'lidir. Hikmet te burada Lahm'dan Cüzam'a kadar olan yerdedir" buyurdu.

 

*Taberanı rivayet etti. Urve b. Ruveym dışındaki ravileri. Sahlh'in ravileridir. O da güvenilirdir.

 

 

 

16630- Ukbe b. Amir, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "İman Yemen'lidir. Mudar kabilesi ise develerin kuyruğunun yanındadır (develerle meşgulolurlar)."

 

*Taberanı rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

16631- Abdullah b. Avf, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "İman, Yemen'in Hindifve Cüzam kabilesindedir."

 

*Taberanı rivayet etti. Cebele b. Atiyye dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

Cebele'yi birden çok kişi güvenilir bulmuş, ancak ben, onun sahabeden herhangi birisini dinlediğini hiçbir yerde görmedim.

 

 

 

16632- Has'am'dan bir adam anlatıyor: Tebuk gazvesinde Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraberdik. Bir gece durdu ve ashabı etrafında toplanınca şöyle dedi: "Bu gece, Allah, bana iki hazineyi, Fdris ve Rum hazinelerini perdi. Ayrıca bana Himyer krallarının mülküyle (hakimiyetleri altında olanlarla) yardım etti. Allah'ın mülkünden başka mülk yoktur. Onlar gelip Allah'ın mülkünden alacaklar ve Allah yolunda savaşacaklar." Bu sözü üç defa söyledi.

 

*Ahmed rivayet etti. Ravilerden Ebu Hemmam eş-Şa'banl'yi tanımıyorum. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16633- Utbe b. Abd anlatıyor: Bir adam: "Ya Resulallah! Yemenlilere lanet et. Onlar çok kötülerı sayıları çok ve kaleleri kuvvetlidir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır" deyip, sonra Acemlere lanet okudu ve şöyle dedi: "(Yemenliler) Size geldiklerinde, kadınlarını beraberlerinde getirirler ve çocuklarını omuzlarında taşırlar. Onlar benden, ben de onlardanım. "

 

*Ahmed ve şu ifadelerle Taberanı rivayet etti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Acemlerden Farisiler ile Rumlar'a lanet okudu ve: "Yemenliler size rastladıklarında, kadınlarını beraberlerinde getirirler ve çocuklarını omuzlarında taşırlar. Onlar benden, ben de onlardanım" buyurdu.

Senetleri hasendir. (Müdellis olan) Bakiyye burada hadisi duyarak aktarmıştır.

 

 

 

16634- Ebu Sevr el-Pehmi der ki: Bir gün, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken, kendisine Me'afir kabilesinin giydiği elbiselerden bir tane getirildi. Ebu Süfyan: "Allah, bu elbiseye ve bunu yapana lanet etsin" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Onlara lanet okuma! Onlar benden, ben de onlardanım. "

 

*Ahmed ve Taberanı rivayet ettiler. isnadları hasendir.

 

 

 

16635- Abdullah b. Amr anlatıyor: Biz otururken, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıktı. Ona oturması için yer açtık. Oturup şöyle dedi: "Benim onlardan, onların da benden olan, ben Cennete girerken benimle birlikte girecek olan ashabım neredeler?" Biz: "Ya Resulallah! Bize onların kim olduğunu söyler misin?" dediğimizde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet! Onlar Yeryüzünün değişik yerlerine atılmış, sultanların kapılarından kovulmuş olan Yemenlilerdir. Onlar, ihtiyacı olduğu ve onu gideremediği halde içinde saklayıp kimseye söylemeyen ve öylece ölen kişilerdir. "

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden tanımadıklarım vardır.

Derim ki: Daha önce bazılarında Yemen halkından da bahseden, Arap kabilelerin faziletiyle ilgili hadisler geçmişti.

 

 

 

***************

Yemen ve Şam Halkı

***************

 

16636- Enes b. Malik şöyle bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Irak, Şam ve Yemen tarafma bakarak şöyle dedi: "Allahım! Onların kalplerini itaatine yönlendir. Onlardan sonra gelenleri (çocuklarını) affet."

 

*Taberanı, M. es-Sağır ve el-Mu'cemu'l-evsat'lnda rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Ali b. Bahr b. Berrı dışındaki ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

16637- İbn Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allahım! Şam'ımızı ve Yemen'imizi bize mübarek kıl. "

 

Bir kişi: "Ya Resulallah! (Bu dua) Doğumuzu da mı (kapsıyor)?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Şam'ımızı ve Yemen'imizi bize mübarek kıL. Oradan (doğudan) şeytanın boynuzu çıkar. Onda (doğuda) küfrün onda dokuzu ve çaresiz hastalık vardır."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Lafız onundur. Ahmed şu ibarelerle rivayet etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), iki defa: "Allahzm! Şam'ımızı ve Yemen'imizi bize mübarek kıl" buyurdu. Bir kişi: "Doğumuza da ya Resulallah!" deyince; Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oradan (doğudan) şeytan'ın boynuzu çıkar. Doğuda şerrin onda dokuzu vardır. "

Ahmed'in, Abdurrahman b. Ata dışındaki ravileri, Sahlh'in ravileridir. O da güvenilirdir. Hakkında ihtilaf vardır, fakat zararı yoktur.

 

 

 

***************

Şam'/ın Fazileti

***************

 

16638- Cubeyr b. Nufeyr'in bildirdiğine göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı, O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu naklederler. "Şam (diyarı) fethedilecektir. Eğer ikamet etmek için muhayyer bırakılırsanız, Dımaşk denilen şehirde ikamet ediniz. Çünkü Dımaşk, savaş anlarında, Müslümanların kalesidir. Atağı ise Guta denilen yerdir. "

 

*Ahmed rivayet etti. Ravilerden Ebu Bekr b. Ebi Meryem zayıftır.

 

 

 

16639- Amr b. el-As, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ben uyurken melekler gelip, yastığımın altından Kitab'ın direğini aldı ve Şam'a götürdüler. Şunu bilin ki; fitne anında iman, Şam'da olacaktır."

 

*Ahmed rivayet etti. Ravilerden Abdulazız b. Abdullah zayıftır.

 

 

 

16640- Ebu'd-Derda, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Ben uyurken Kitab'ın direğinin başımın altından alındığını gördüm. Onu alıp götüreceklerini zannederek bakmaya başladım. Onu Şam'agötürdüler. Şunu bilin ki; fitne anında iman, Şam'da olacaktır."

 

*Ahmed ve Taberanı rivayet ettiler. Ahmed'in ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16641- Abdullah b. Amr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ben uyurken, Kitab'ın direğinin başımın altından alındığını gördüm. Bakınca, onun Şam'a götürüldüğünü gördüm. Şunu bilin ki; fitne anında iman Şam'dadır." Bu sözü üç defa söyledi.

 

 

 

16642- Bir rivayet ise şöyledir: "Fitne anında, Şam emniyetli bir yerdir."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında değişik isnadlarla rivayet etti. Senetlerin birinde ibn Lehia vardır ve hadisleri hasendir. Bu hadisi başka hadislerle desteklenmiştir, Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16643- Ebu Umame Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "(RÜyamda) Kitab'ın direğinin yastığımın altından çekildiğini gördÜm. Ona baktığım zaman, onun yÜkselen bir nur olduğunu ve Şam'a doğru götÜrÜldÜğÜnÜ gördÜm. Bu rÜyamı, fitne çıktığı zaman, imanın Şam'da olacağına yordum. "

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Ufeyr b. Ma'dan'ın zayıflığı konusunda ıcma vardır.

 

 

 

16644- Abdullah b. Havak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Mirac'a çıkarıldığım gece, meleklerin taşıdığı inci gibi bir direk gördüm. Onlara: ‘‘Ne taşıyorsunuz?’‘ diye sorunca, "İslam'ın direğini taşıyoruz. Onu Şam'a bırakmamız emredildi’‘ dediler. Ben uyurken, yastığımın altından Kitab'ın direğinin çekilip alındığını gördüm. Allah'ın, yeryüzü halkını terk ettiğini zannederek gözlemeye başladım. O, Şam'a bırakılana kadar eller üzerinde olan parlak bir nurdu."

 

İbn Havale dedi ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! (İkamet etmem için) bana bir yer seç" dediğimde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam'da kalmaya bak" buyurdu.

 

*Taberanı rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Salih b. Rustum dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16645- Ebu'd-Derda, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ordulara ayrılacaksınız. Bir ordu Şam'da, bir ordu Mısır'da, bir ordu Irak'ta ve bir ordu Yemen'de olacak." Sahabe: "Bizim hangisinde olmamızı istersin?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam'daki orduda olmaya bakınız" buyurdu. Sahabe: "Biz (davar) sürüleri olan kişileriz. Şam'da yapamayız" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam'da yapamayan Yemen'e gitsin. Zira Allah, Şam'a ve ahalisine benim için kefilolmuştur" buyurdu.

 

*Bezzar ve "Yemen'ine iltihak etsin ve herkes kendi göletinden sulasın" ibaresiyle Taberanı rivayet etti. ikisinde de yer alan Süleyman b. Utbe'yi bazıları güvenilir bulmuş, ama hakkında zararı olmayacak kadar ihtilaf vardır. Diğer ravileri güvenilirdir. 

 

 

 

16646- Abdullah b. Yezid, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Şam'da bir ordu, Yemen'de bir ordu olacak." Bir kişi kalkarak: "Ya Resulallah! Bana hangisine gitmem gerektiğini söyle" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam'agit. Zira Allah, bana, Şam'a ve ahalisine kefilolduğunu söyledi" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden ishak b. idris el-Esvarı metruktur.

 

 

 

16647- Abdullah b. Havelle el-Ezdi, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Kalmam için bana şehirlerden birisini söyle. Eğer senin ölmeyeceğini bilsem, hiçbir şeyi senin yakınında kalmaya tercih etmezdim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam'a git" dedi. Şam'ı sevmediğimi görünce şöyle buyurdu: "Allah'ın, Şam hakkında ne buyurduğunu biliyor musun? Allah, şöyle buyuruyor: "Ey Şam! Sen benim şehirlerimden seçtiğim şehirsin. Kullanmın hayırlılarını sana gönderirim. Allah, bana, Şam'a ve ahalisine kefilolduğunu söylemiştir" buyurdu.

 

*Derim ki: Ebu Davud, bu hadisi çok kısa bir metinle rivayet etti.

*Taberanı iki yolla rivayet etti. Birisinin, Salih b. Rustum dışındaki ravileri, Sahih'in ravileridir. O da güvenilirdir.

 

 

 

16648- İrbad b. Sariye şöyle bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün kalkarak halka şöyle hitab etti: "Ey insanlar! Ordulara ayrılacağınız gün yakındır. Bir ordu Şam'da, bir ordu Irak'ta ve bir ordu Yemen'de olacak." İbn Havale: ''Ya Resulallah! O zamana yetişirsem benim için onlardan birini seçli. deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şam'da olmanı tavsiye ederim. Müslümanların hayırlılarının bulunduğu ve Allah'ını şehirlerin arasından seçtiği Şam'a seçtiği kullarını yollar. Oraya gitmeyen Yemen'e gitsin ve havuzlarından içsin. Şüphesiz ki Allahı bana, Şam'a ve ahalisine kefil olduğunu söylemiştir'I buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16649- Vasile b. el-Eska', Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: ''Halk ordulara ayrılacaktır. Bir ordu Yemen'de, bir ordu Şam'da bir ordu Maşrık'ta, bir ordu da Mağrib'de olacaktır." Bir kişi: ''Hoş geldin ya Resulallah! Benim için onlardan birini seçı çünkü genç biri olduğum için, o zamana yetişmeyi umanm" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam'ı seç" buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'inde iki yolla rivayet etti. ikisinde de Muğıre b. Ziyad vardır ve hakkında ihtilaf mevcuttur. Senetlerden birinin ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16650- Vasile b. el-Eska' bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huzeyfe b. el-Yeman ve Mu'az b. Cebel'e, nerede ikamet etmeleri hususunda kendisine danıştıkları zaman, Şamı işaret etti. Sonra yine sordular, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekrar Şam'ı işaret etti. Üçüncü defa sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle Şam'ı işaret ederek şöyle buyurdu: "Şam'ı seçiniz. Orası Allah'ın seçtiği şehirdir. Allah, kullarından en hayırlı olanlarını arasını orada iskan eder. Şayet Şam'a gitmeyi istemezseniz Yemen'i seçin ve havuzundanlgöletinden suvarın. Şüphesiz ki Allah, bana, Şam'a ve ahalisine kefilolduğunu söylemiştir."

 

*Taberanı hepsi zayıf olan değişik isnadlarla rivayet etti.

 

 

 

16651- Ebu Talhatu'l-Havlanı -ki ismi, Zir'dir-, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Dört ordu olacaktır. Sen Şam'da olmaya bak. Çünkü Allah, bana Şam'a ve ahalisine kefilolduğunu söylemiştir."

 

*Taberanı rivayet etti ve ravinin ismini Zir' olarak tesbit etti. Ravinin sahabi olduğu konusunda ihtilaf vardır. Derim ki: Hadisin senedinde, hüccet kabul edilmeleri konusunda ihtilaf olan kişiler vardır.

 

 

 

16652- Ebu Umame, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Yeryüzünde Allah'ın seçtiği şehir Şam şehridir. Orada Allah'ın seçilmiş kulları vardır. Ümmetimden bir kısmı hesaba çekilmeden ve kendilerine azab edilmeden Cennete girecekler."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Abdulazız b. Ubedillah el-Hımsı zayıftır.

 

 

 

16653- Ebu Umame, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: ''Şam, Allah'ın arzının seçilmiş alanıdır. Allah kullarından seçilmiş olanları orası için seçer. Kim oradan başka bir yere çıkarsa, Allah'ın hoşuna gitmeyecek bir şey yapmış olur. Kim başka bir yerden oraya gelirse bu, Allah'ın ona olan rahmetiyledir."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden Ufeyr b. Ma'dan zayıftır.

 

 

 

16654- İbn Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ordulara ayrılacaksınız." Bir kişi: "Ya Resulallah! Benim için onlardan birini seç" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam, Allah'ın arzının seçilmiş alanıdır. Orada kullarının hayırlıları vardır. Kim Şam'a gitmeyi istemezse, Yemen'e gitsin ve havuzundan (bineğine) içirsin. ŞÜphesiz ki Allah, Şam'a ve ahalisine benim için kefil olmuştur" buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında ve "Kim Şam'a gitmek istemezse Necd'e gitsin" ibaresiyle Bezzar rivayet etti. ikisinin de senedinde tanımadıklarım vardır.

 

 

 

16655- Hz. Peygamber'in sahabisi Hureym b. Fatik el-Esedl, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Şam halkı, Allah'ın yeryüzündeki kamçısıdır. Kullarından, istediğinden onlar vasıtasıyla intikam alır. Şam münafıklarının, mÜ'minlerden ÜstÜn olması haramdır. Şam'ın münafıkları, dert ve tasa içinde ölÜrler."

 

*Taberani ve sahabi sözü olarak Ahmed rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16656- Seleme b. Nufeyl, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: " Daru'l-İslam'ın merkezi, Şam'dadır."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16657- Zeyd b. Sabit bildiriyor: Biz Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken: "Şam'a ne mutlu" buyurdu. Biz: "Ya ResUlallah! Neden?" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah, rahmetini Şam'a yaymıştır" buyurdu.

 

*Tirmizı'nin ifadesi şöyledir: "Rahman'ın melekleri kanatlarını Şam'a yaymıştır."

*Taberanı rivayet etti. Ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

16658- Ebu Umame el-Bahili, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allah, yüzümü Şam'a çevirip, sırtımı Yemen tarafına çevirdi ve şöyle buyurdu: ‘‘Ey Muhammed! Dönmüş olduğun yönü, senin için ganimet ve rızık yaptım. Sırtını döndüğün tarafı ise sana yardımcı yaptım. İki kadının kendilerine hiç bir kötülük gelmeden (yalnız sefere) çıkacak kadar İslam artıp şirk azalacaktır." Sonra, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki; bu din, bu yıldıza ulaşana kadar gündüz ve geceler gitmez (kıyamet kopmaz)."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden, Ebu Hatim zamanına yetişen Abdullah b. Hanı, hadis uydurmakla itham edilmiştir.

 

 

 

16659- İbn Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "İblfs, Irak'a girip orada yapmak istediğini yaptı. Sonra Şam'a girdi, ama onu oradan kovdular. Sonra Mısır'a girdi, orada yumurtlayıp üredi ve kilimini orada açtı. "

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'inde ve "Onu Beysan'a kadar kovaladılar" ifadesiyle el-Mu'cemu'l-evsat'ında Ya'kub b. Abdullah b. Utbe b. el-Ahnes kanalıyla ibn Ömer'den nakletti. Ya'kub b. Abdullah, ibn Ömer'i dinlememiştir. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16660- Abdullah b. Mes'üd der ki: "Allah, hayrı on'a böldü.

Dokuzunu Şam'a, birini de yeryüzünün kalan kısmına yerleştirdi. Şerri de on'a böldü ve birini Şam'a, kalan dokuzunu da yeryüzünün kalan kısmma yerleştirdi."

 

*Taberanı, mevkuf olarak rivayet etti. Abdullah b. Dırar zayıftır.

 

 

 

16661- Ebu'd-Derda, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Şam halkı, hanımları, zürriyetleri, köleleri, cariyeleri (Arab) yarımada(sı)nın sonuna kadar askerdir. Kim Şam'dan bir şehre veya limanlarından bir limana inerse, o da asker ve mücahid sayılır. "

 

*Taberanı, Ertaa b. el-Münzir'in, ismini vermediği birisi kanalıyla Ebu'd-Derda'dan nakletmiştir. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

16662- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ümmetimden bir topluluk, Dımaşk (Şam) ve çevresinde, Beytu'l-Makdis'in kapısında ve çevresinde savaşmaya devam ettiği müddetçe, onları yenenlerin yenmesi kendilerine bir zarar vermeyecektir. Çünkü onlar kıyamet kopana kadar hak üzere kalacaklardır. "

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Ravileri güvenilirdir. 

 

 

 

16663- Abdullah b. Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Hadramevt denizinden veya Hadramevt'ten bir ateş çıkacak ve insanları oradan kaçıracaktır. " Biz: "Ya Resulallah! O zaman, ne yapmamızı emredersin?" dediğimizde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam'a gidiniz" buyurdu.

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

***************

Şam Bölgesindeki (Suriye'deki) Şehirlerin Fazileti

***************

 

16664- Humra b. Abdi Kulal anlatıyor: Hz. Ömer, Şam'aikinci gidişinde, Şam'ayaklaştığında, kendisine ve yanındakilere veba salgını olduğu haberi verildi. Arkadaşları ona: "Geri dön ve kendini tehlikeye atma. Bu salgın oradayken şehre girersen sana hastalığın bulaşıp bulaşmayacağını bilemeyiz" dediler. Hz. Ömer, bunun üzerine Medine'ye dönmek üzere yola çıktı. O gece bir yerde konakladı. Ben ona oradakiler arasında en yakın olan kişiydim. (Nereye gitse peşinden giderdim.

 

Ömer'in şöyle dediğini duydum: "Orada veba salgını olduğu için, Şam'a yaklaştıktan sonra beni geri çevirdiler. Şunu bilin ki; benim oradan ayrılmam, ecelimi geciktirmez. Eğer şehre girseydim, ec elim de öne alınmazdı. Benim için zaruri olan birçok şeyi bırakıp Şam'a girip Humus'ta konaklamak isterdim. Çünkü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Allah, kıyamet günü, Şam'dan yetmiş bin kişiyi diriltecek ve onlar için ne hesap, ne de azab vardır. Onların diriltileceği yer, Zeytan (Şam) ve onun bahçesi (Humus'a yakın) Bersu'l-Ahmar denilen yer arasıdır. "

 

*Ahmed rivayet etti. Ravilerden Ebu Bekr b. Abdillah b. Ebi Meryem zayıftır.

 

 

 

16665- Enes b. Malik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Askalan, Allah'ın, kıyamet günü yetmiş bin kişiyi diriltip hesapsız Cennete koyacağı iki konaktan (yerden) biridir. Oradan, Allah için şehit olan elli bin kişi vardır. Oradaki şehitler, kesilmiş olan başları ellerinde boğazlarından kan akar bir şekilde saf tutmuş şöyle derler: ‘‘Rabbimiz! Resullerin vasıtasıyla bizim için vaad ettiğin şeyleri ver. Şüphesiz, sen sözünden dönmezsin.’‘ Allah onlara şöyle buyurur: ‘‘Kullarım doğru söyledi. Onları beyaz nehirde yıkayınız.’‘ Onlar nehirde yıkanıp tertemiz ve bembeyaz bir şekilde çıkıp Cennette istedikleri gibi dolaşırlar."

 

*Ahmed rivayet etti. Ravilerden Ebu ikal Hilal b. Zeyd b. Yesar'ı ibn Hibban güvenilir bulmuş, çoğunluk ise zayıf olduğunu söylemiştir. Diğer ravileri güvenilirdir. ismail b. Ayyaş hakkında ise ihtilaf vardır.

 

 

 

16666- Ömer b. el-Hattab anlatıyor: Bir gün Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir mezarda yatanları zikredip, oradakiler için uzun bir süre dua etti. Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorulunca şu karşılığı verdi:

"Bu Askalan'daki şehitlerin kabristanıdır. Bu kabristanda yatanlar, gelinin kocası için hazırlandığı gibi cennet için hazırlanırlar. "

 

*Ebu Ya'la rivayet etti, Ravilerden Beşır b. Meymun metruktur.

 

 

 

16667- Abdullah b. Malik b. Buhayne der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının arasında otururken, üç defa: "Allah, o kabristana rahmet etsin" dedi. Biz hangi kabristan olduğunu bilmiyorduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de o mezarın ismini söylemedi.

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından birisi O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından birinin yanına girdi. - (Ravi) Attai: "Onun Aişe olduğunu zannediyorum" dedi- Sahabi, Aişe'ye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir kabristanda yatanları anıp onlar için dua etti, ama hangi kabristan olduğunu söylemedi" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aişe'nin yanına girince, Aişe, o kabristanı sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Askalan'da olan bir kabristanda medfun olanlardır" buyurdu.

 

*Ebu Ya'la ve şu ifadelerle Bezzar rivayet etti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Askalan'da bulunan bir kabristanda yatanlar için bağışlanma dileyip dua etti." Ebu Ya'la'nın senedinde Ali b. Abdullah b. Malik b. Buhayne vardır. Bezzar'ın senedinde ise Malik b. Abdullah b. Buhayne vardır ve ikisini de tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir. Bazıları hakkında biraz ihtilaf vardır.

 

 

 

16668- Abdullah b. Abbas anlatıyor: Bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ya Resulallah! Allah rızası için cihada katılmak istiyorum" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şam'a git. Şüphesiz ki Allah, Şam'a ve ahalisine benim için kefilolmuştur. Şam'ın Askalan bölgesinde kal. Ümmetim arasında savaş çıktığı zaman, arasının halkı hayır ve afiyet üzeredir. "

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'inde ve şu ifadelerle M. el-Evsat'ında rivayette bulundu: "Ümmetim arasında savaş çıktığı zaman, Askalfin halkı bolluk ve afiyet içinde olurlar." Ravilerden Yahya b. Süleyman el-Medeni zayıftır.

 

 

 

16669- Ebü Umame el-Bahili bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken, Şam ve orada bulunan Bizanslılardan bahsedildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz Şam'ı fethedeceksiniz ve denizinde bulunan Unufe adındaki kaleyi elde edeceksiniz. Kıyamet günü, (Şam'da) şehit olan on iki bin şehit diriltilecektir."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

16670- Şurahbil el-Cu'fi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "San'a'ya gidemeyen kişi, Uman'a gitsin."

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

 

 

***************

Abdallar ve Şam Abdalları

***************

 

16671- Şureyh b. Ubeyd bildiriyor: Hz. Ali, Irak'tayken, yanında Şam halkından bahsedildi ve: "Ey mü'minlerin emiri! Onlara lanet oku!" denilince Hz. Ali şu karşılığı verdi: "Hayır, çünkü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: ‘‘Abdallar Şam'dadır. Onlar kırk kişidir. Ne zaman onlardan birisi ölse, Allah onun yerine bir başkasını gönderir. Onların yüzü suyu hürmetine yağmur yağdırılır, düşmana karşı yardım edilir ve Şam halkından azab kaldırılır’‘."

 

*Ahmed rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Şureyh b. Ubeyd dışındaki ravileri, Sahih'in ravileridir. Mikdild'ı dinlemiştir. Mikdild ise Hz. Ali'den daha yaşlıdır.

 

 

 

16672- Ubade b. es-Samit, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Bu ümmette Halilu'r-Rahman (İbrahim) gibi olan Abdallar otuz kişidir. Onlardan biri öldüğünde Allah onun yerine bir başkasını bedelolarak gönderir. "

 

*Ahmed rivayet etti. Abdulvilhid b. Kays dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir. Onu da İcli ve Ebu Zür'a güvenilir bulmuş, başkaları ise zayıf olduklarını söylemiştir.

 

 

 

16673- Ubade b. es-Samit, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ümmetimin içinde, her zaman Yeryüzünün işleri onlarla kaim olan, onların yüzsuyu hürmetine size yağmur yağdırılan ve yardım edilen otuz kişi vardır."

Katade: "Hasan'm, onlardan olmasını umarım" dedi.

 

*Taberanı, Amr el-Bezzar, Anbese el-Havvas, yoluyla rivayet etti. ikisini de tanımıyorum. Diğer ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16674- Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: " Yeryüzünde, Halilu'r-Rahman gibi olan kırk kişi hiç eksik olmaz. Onların yüzüsuyu hürmetine size yağmur yağdırılır ve yardım edilir. Biri öldüğü zaman, Allah onun yerine başkasını gönderir. "

Katade der ki: "Hasan'ın onlardan olduğundan şüphemiz yoktur."

 

*Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

16675- Abdullah b. Mes'ud, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Ümmetimin içinde kalbi, Halilu'r-Rahman'ın kalbi gibi olan kırk kişi hiç eksik olmaz. Allah bu kırk kişiyle yeryüzündeki belaları ümmetimden uzaklaştırır. Onlara Abdal denir."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlar bu dereceye, ne namazla, ne oruçla, ne de sadakayla ulaşmazlar" buyurunca sahabe: "Ya Resulallah! Bu dereceye ne ile ulaştılar?'' diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cömertlik ve Müslümanlara nasihat etmekle (veya samimiyetle)" buyurdu.

 

*Taberani, Sabit b. Ayyaş el-Ahdab kanalıyla Ebu Reca el-Kelbi'den nakletti. ikisini de tanımıyorum. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

16676- Şehr b. Havşeb bildiriyor: Mısır fethedildiği zaman, Şam halkına sövdüler. Avf b. Malik, başındaki miğferi çıkararak şöyle dedi: "Ey Mısır halkı! Şam halkına sövmeyiniz. Çünkü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini duydum: "Onların içinde Abdallar vardır. Onların yüzsuyu hürmetine size yağmur yağdırılır ve rızık verilir."

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Amr b. Vakıd'ı, çoğunluk zayıf bulmuş, Muhammed b. el-Mübarek es-Su ri ise güvenilir olduğunu söylemiştir. Şehr hakkında ise ihtilaf vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

***************

Allah'ın, Şam'a Yardımcı Yaptığı Kişiler

***************

 

16677- Suveyd el-Hani bildiriyor: (Bizzat ben) Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veya ondan duyan birisi vasıtasıyla O'nun şöyle dediğini duydum: "Allah, Yusufu, Mısır halkına yardımcı yaptığı gibi, Lahm ve Cüzam halkını, güçlü ve zayıf anında Şam'a yardımcı yapmıştır."

 

*Taberanı rivayet etti. Ravilerden tanımadığım vardır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Mısır ve Mısır Halkı