MECMAU

ZEVAİD

NÜBÜVVET ALAMETLERİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Devesiyle Ilgili Olayı Anlatan Cabir Hadisi

 

Bir öncekinde Hakem b. el-Haris hadisi geçmişti.

 

14175. Cabir b. Abdillah anlatıyor: Bir gece devemi kaybettim. Sonra, Aişe'nin yükünü bağlarken Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rastladım.

 

Bana: ''Ey Cabir! Neyin var?'' diye sordu. Ben de ''Ya Resulallah! Devemi kaybettim'' veya ''Karanlık gecede devem gitti!'' dedim. ''Deven şuradadır. Git onu al!'' buyurdu. Sonra söylediği yöne doğru gittim, ama onu bulamadım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına döndüm ve: ''Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın. peygamberi, onu bulamadım!'' dedim. Bana yine: ''Deven şuradadır. Git onu al!'' buyurdu. Söylediği yöne doğru gittim, ama yine onu bulamadım. Onun yanına döndüm ve: ''Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın peygamberi, Hayır! Vallahi onu bulamadım!'' dedim. Bana: ''Yavaş ol bakalım!'' dedi ve işini bitirince elimi tutup beni devenin yanına kadar götürdü. Deveyi tutup bana verdi ve: ''İşte deven!'' buyurdu. O sırada insanlar geçip gitti. Ben de çok yavaş adımlarla giden devemin üzerinde yol alırken dedim ki: ''Vay anamın başına gelenlere! Ne yazık ki benim çok ağır giden bir devem var!'' Ben bunu derken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) az geriden geliyordu. Dediğimi duydu. Bana yetişip: ''Az önce ne dedin sen? Ey Cabir!'' diye sordu. Ben ise dediğimi unutmuştum, ''Ey Allah'ın peygamberi! Bir şey demedim!'' diye cevap verdim. Ancak söylediğimi hemen hatırlayıp dedim ki: ''Ey Allah'ın peygamberi! ''Vay anamın başına gelenlere! Ne yazık ki benim çok ağır giden bir devem var!'' demiştim.'' Bunu duyunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devenin arkasına bir kırbaçla veya kırbacımla vurdu. Bindiğim deve yularını elimden çekercesine çok hızlı bir şekilde gitmeye başladı. Bu arada Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: ''Bu deveni bana satar mısın?'' dedi. Ben de: ''Evet!'' dedim. ''Kaça?'' diye sordu, ''Bir ukiyyeye!'' dedi. ''Çok iyi! Bir ukiyyeye ne kadar su çeken deve vardır!'' dedi. Ben de dedim ki: ''Ya Resulallah! Bizim için Medine'de onun yerine geçecek daha mükemmel bir deve yoktur!'' Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Öyleyse onu bir ukiyeye aldım!'' dedi. Ben de hemen devenin üzerinden yere indim. ''Ne oldu?'' dedi. ''Senin deven ya!'' dedim. Bana: ''Devene bin!" dedi. Ben ise: ''O benim devem değil; senin deven!'' dedim. -Cabir bu arada ekledi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bir şey söylediği zaman iki defa karşılık verir, üçüncü de dediğini yapardık-. Ben de deveye binip Medine'de halamın yanına geldim. Ona dedim ki: Devemizi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir ukiyyeye sattım, buna ne dersin?'' Baktım ki bu onun hoşuna gitmedi. Çevik bir deve idi. Sonra ona dürtecek bir şey aldım ve ona dürterek yularını tuttum ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i bir adamla ayakta konuşurken buldum. ''Ya Resulallah! Deveni al!'' dedim. Yularını tutup Bilal'e: ''Cabir için bir ukiye (gümüş) tart ve ona ver!'' buyurdu. Bilal ile gittim, bana bir ukiye tarttı ve tam olarak bana verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına döndüğümde yine o adamla ayakta konuşuyordu. Dedim ki: ''Bana bir ukiye tarttı ve tam olarak verdi." Durum böyleyken ben eve gitmiştim. O farkına varmamış. Derken "Cabir nerede!" diye bir seslenmiş, "Evine gitti!" demişler. Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hemen yetişip onu bana getir!" buyurmuş. Gönderdiği elçi koşarak geldi ve: "Ey Cabir! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seni çağırıyor!" dedi. Ben de gittim. Bana: "Deveni al!" buyurdu. Ben: "Ya Resulallah! O benim devem değiL, o ancak senin deven!" dedim. Yine "Deveni al!" buyurdu. Ben: "Ya Resulallah! O benim devem değil, o ancak senin deven!" dedim. Yine "Deveni al!" buyurdu, ben de onu aldım. Bana dedi ki: "Hayatıma yemin ederim ki ondan inesin diye sana fayda sağlamadık!" Su devesi ile bir ukiyeyi yanıma alıp halamın yanına gittim ve ona dedim ki: "Ne dersin?! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana bir ukiye verdi ve devemi iade etti."

 

*Ben derim ki: Bu hadis Sahıh'te kısaltılarak verilmiştir.

Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri, Nebih el-Anezi hariç- ki ibn Hibban onu güvenilir görmüştür-, Sahıh ravileridir.

Ben derim ki: "Ölünün borcunu ödeme" bahsinde Cabir'in, babasının borcunu ödemesiyle ilgili hadisi -Sahıh kıssası olmaksızın- geçmişti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Cesareti