MECMAU ZEVAİD |
NÜBÜVVET ALAMETLERİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Sadece Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Verilen Özellikler (Hasais)
13977. İbn Abbas Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu haber veriyor:
"Kurban bana farz kılındı. Size farz kılınmadı. "
13978. Başka bir
rivayet: "Bana iki rekat kuşluk namazı emrolundu. Size ise emrolunmadı.
Yine bana kurban bayramı namazı emrolundu. Bu size farz kılınmadı. "
13979. Başka bir
rivayet: "Üç şey bana farz, size ise nafiledir: Vitir namazı kılmak,
kurban kesmek ve kuşluk namazı kılmak."
13980. Bir başka rivayet
şöyledir. "Bana iki rekat kuşluk namazı ve vitr namazı emrolundu; bunlar
size farz kılınmadı. "
*Bunların hepsini birtakım isnadlarla Ahmed rivayet etmiştir.
Bezzar da yakın metinle muhtasar olarak rivayet etmiştir. Taberani de M.
el-Kebir ile el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Bir isnadında şu ifade
vardır: "Üç şey, bana farzdır." Ebu Cenab el-Kelbi müdellis bir
ravidir. Ahmed'in diğer ravileri güvenilir kimselerdir. Geriye kalan
isnadlarında Cabir el-Cu'tI vardır ki zayıf bir ravidir.
13981. Hz. Aişe dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu. "Üç şey bana farz,
size ise sünnettir: Vitr namazı, misvak kullanmak ve gece namazı. "
*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.
Senedinde Musa b. Abdirrahman es-San'ani vardır ki hadis uyduran bir ravidir.
13982. Ümmü Seleme dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikindi namazını kıldıktan sama
adama girip iki rekat namaz kıldı. Ben: "Ya Resulallah! Daha önce
kılmadığın bir namaz kıldın!" dedim. Şöyle buyurdu: "Bana bir mal
geldi ve öğleden sonra kılmış olduğum iki rekatı kılmaktan beni alıkoydu. İşte
şimdi o ikisini kıldım." Ben yine: "Ya Resulallah! Geçtiği zaman o
iki rekatı kaza edelim mi?" diye sordum, "Hayır" diye cevap
verdi.
*Ben derim ki: Bu hadisin bir kısmı "Kaçırdığımızda o
ikisini kaza edelim 'mi, diye sorulunca 'Hayır!' dedi" ifadesi olmaksızın
aynı manada Sahih'te mevcuttur. Hadisi Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet etmiştir.
ikisinin ravileri de Sahih ravileridir.
13983. Ebu Umame, İsra
suresi 79. ayeti şöyle açıklıyor: "Nafile, sadece Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) mahsus idi."
*Hadisi Ahmed ve el-Mu'cemu'l-evsat ile M. el-Kebir'de yakın
metinle Taberani rivayet etmiştir. Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta şöyle der:
Bu, "Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere
namaz kıl" ayeti (isra, 79) hakkındadır. M. el-Kebir'in ifadesi şöyledir:
"Teheccüd, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için nafile idi, sizin
için ise fazilettir." Ahmed'in ve başkalarının isnadlarından birisi
hasendir.
13984. Muaze anlatıyor:
Bir kadın, Hz. Aişe'ye ben de orada iken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) orucunu birleştirmesi hakkında sordu. O da bu soruya şöyle cevap verdi:
"Siz onun yaptığı gibi yapabilir misiniz? Onun geçmiş ve gelecek günahları
bağışlanmıştı. Onun ameli kendisi için bir nafileydi."
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri Sahih ravileridir.
Sahih'te hadisin bir kısmı vardır.
13985. Ebu Hureyre dedi
ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesi dışından bir yemek
getirilince onu sorardı; "Hediyedir" denirse yer,
"Sadakadır" denirse "Siz yiyin!" derdi ve kendisi yemezdi.
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri Sahih ravileridir.
13986. Cabir b. Semure
anlatıyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yemek getirildiğinde
ondan yer, fazlasını Ebu Eyyub'a gönderirdi. Ebu Eyyub da Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmak izlerini gördüğü yere (teberrüken)
parmaklarım koyarak öyle yemeği yerdi. Yine bir defasında Hz. Peygamber'e
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir tabak yemek getirildi. ancak Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onda sarımsak kokusu hissettiği için tatmayıp Ebu
Eyyub'a gönderdi. Ebu Eyyub da yemeğe baktı, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) parmak izini göremedi. Bunun üzerine o da yemekten tatmadı. Gidip,
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Onda senin
parmak izini göremedim?!" dedi. Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ondan sarımsak kokusu aldım" dedi. Ebu Eyyub:
"Yemediğini bana mı
gönderiyorsun!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise:
"Doğrusu şu ki bana melek geliyor (onun rahatsız olmasını istemedim).
"
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri Sahih ravileridir.
13987. İmran b. Husayn
ed-Dabbi'nin anlattığına göre kendisi, Abdullah b. Abbas Basra'da. vali iken
Basra'ya gitmiş. Bakmış ki sarayın gölgesinde bir adam sürekli" Allah ve
Resulü doğru söyledi! Allah ve Resulü doğru söyledi!" deyip duruyor, başka
da bir şey demiyor. İmran diyor ki: Ona yaklaşıp: "Sen ‘‘Allah ve Resulü
doğru söyledi’‘ sözünü bayağı çok söyledin!" dedim. O da: " Allah'a
and olsun, dilersen bunun nedenini sana anlatabilirim" deyince ben de
"Olur!" dedim. "Öyleyse otur!" dedi ve şunu anlattı:
Ben filan tarihte
Medine'ye Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına varmıştım. O
zaman kabilenin iki efendisinin oğulları çıkıp onun yanına gitmiş ve ona
katılmıştı. Onlar bana demişlerdi ki:
"Sen Medine'ye
gidiyorsun. Bizim oğullarımız gidip şu adama katıldı. Gidip onları iste! Fidye
vermeden bırakmazsa da fidye ver!" İşte ben o zaman Medine'ye vardım ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in huzuruna çıktım ve şöyle dedim:
"Ya Resulallah! Kabilenin iki efendisi bana, senin yanındaki oğullarını
istememi emrettiler!" dedim. O: "Onu tanır mısın?'' diye sordu. Ben:
"Nesebini tanırım" dedim. Bunun üzerine bir çocuk çağırdı ve:
"İşte bu! Al onu babasına götür!" dedi. Ben: "Ey Allah'ın
Peygamberi! Ya fidyesi ne olacak?" dedim. Buyurdu ki: "İsınail
oğullarından birinin bedelini yemek, şüphesiz biz Muhammed ailesine
yakışmaz!" Sonra omzuma vurduktan sonra: "Kureyşlilere ancak
kendilerinin zarar vermesinden korkarım!" dedi. Ben: "Ey Allah'ın
Peygamberi! Onlara ne olacak ki?" diye sordum. Şöyle cevap verdi:
"Eğer ömrün olursa, sen onları burada görürsün. İnsanları da onların
arasında, iki havuz arasında, bir oraya, bir buraya giden koyunlar gibi
görürsün." İşte ben şu anda, huzuruna girmek için İbn Abbas'tan izin
isteyen birtakım insanlar görüyorum ki bu sene Muaviye'den izin istiyorlar. Bu
vesileyle Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sözünü hatırladım.
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Bu imran'ı tanımıyorum. Diğer
ravileri güvenilir kimselerdir.
13988. Abdullah -yani
İbn Mes'ud- diyor ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uzanarak uyurdu.
Derin nefes alıp verecek hale gelinceye kadar uyurdu; sonra kalkıp abdest
almadan namaz kılardı.
*Ben derim ki: ibn Mace" uzanarak" ifadesi
olmaksızın hadisi rivayet etmiştir.
*Hadisi Ebu Ya'la ve
Bezzar rivayet etmiştir. Bezzar: "O, secde eder halde uyurdu'' ifadesiyle
hadisi vermiştir. Ebu Ya'la'nın ravileri, Sahih ravileridir.
13989. (Sahabeden) bir
adam der ki: "Ben, Allah'ın Peygamberi'nin (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
derin nefes alıp verecek derecede derin uyuduğunu, sonra (uyanıp) abdest
almadan namaz kıldığını gördüm."
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. isnadı ceyyiddir.
13990. Abdullah b. Amr
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat alırken
kadınlarla tokalaşmazdı."
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. isnadı hasendir.
13991. Esma binti Yezid
dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Doğrusu
ben, kadınlarla tokalaşmam."
*Hadisi Ahmed ve Taberani rivayet etmiştir. isnadı hasendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Onun Duası ve
Duasında Şart Koşması Hakkında Gelen Haberler