MECMAU ZEVAİD |
NÜBÜVVET ALAMETLERİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük
Biyografi
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Peygamber Oluşu, Peygamberliğinin Umumi Olduğu ve Vahyin
Inişi
13930. İbn Abbas
anlatıyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hatice validemize dedi
ki: "Ben ışık görüyor, sesler işitiyorum. Ben delirmiş olmaktan
korkuyorum!" Hatice validemiz de: "Ey Abdullah'ın oğlu! Allah bunu
sana reva görecek değildir!" dedi. Daha sonra Hatice validemiz Varaka b.
Nevfel'e gidip bu durumu anlattı, o da şöyle dedi: "Eğer o doğru
söylüyorsa, bu namus (melek), Musa aleyhisselam'a gelen namus gibidir. Eğer o,
ben hayatta iken peygamber olursa, onu desteklerim, ona yardım ederim ve ona
iman ederim."
*Hadisi Ahmed muttasıl ve mürselolarak rivayet etmiştir.
Taberani de aynı şekilde rivayet etmiştir. Ahmed'in ravileri, Sahih
ravileridir.
13931. Ebu Zer
anlatıyor: "Ya Resulallah! Peygamber olduğunu nasıl anladın? Bunu bilip de
nasıl emin oldun?" diye sordum. Şöyle buyurdu: "Ey Ebu Zer! Ben Mekke
vadisindeyken iki melek geldi. Biri arkadaşına ‘‘Bu. o mudur?’‘ diye sordu.
Diğeri ‘‘Evet’‘ diye cevap verdi. Bunu üzerine ‘‘Onu bir kişiyle tart!’‘ dedi.
Tarttılar, ben ağır geldim. ‘‘10 kişiyle tart!’‘ dedi, Beni bunlarla tarttılar.
Ben, onlardan ağır geldim. ‘‘100 kişiyle tart!’‘ dedi. Beni onlarla da
tarttılar. Ben, yine onlardan ağır geldim. Sonra ‘‘Onu 1000 kişiyle tart!’‘
dedi. Tarttılar. Ben yine onlardan ağır geldim. Biri dedi ki: ‘‘Onu ümmetinin
tamamı ile tartsa, yine onlardan ağır gelir!’‘. Sonra arkadaşına: ‘‘Onun
karnını yar!’‘ dedi; o da karnımı yardı. İçinden Şeytanın kırıntısını ve kan
pıhtısını çıkarıp attı. Sonra biri ötekine: ‘‘Kabı yıkar gibi karnını, elbise
yıkar gibi kalbini yıka!’‘ dedi. Sonra tırpan gibi, beyaz bir bıçak
getirilmesini istedi, (getirildi) ve onu kalbime soktu. Daha sonra ‘‘Onu dik!’‘
dedi. Karnını dikti ve iki küreğim arasına mühür vurdu. Onlar benden ayrılırken
ben hala onları seyredebiliyordum. "
Muhammed b. Ma'mer'in rivayetinde
ise şunu eklemiştir: "Terazinin kefesinden üzerime saçmaya
başladılar."
*Ben derim ki: Sahih'te isra (Miraç) bölümünde Ebu Zer'e ait
bundan başka bir hadis daha vardır.
Hadisi Bezzar rivayet
etmiştir. Senedinde Cafer b. Abdullah b. Osman b. Kesır vardır ki Ebu Hatim
er-Razı ile ibn Hibban onu güvenilir görmüştür; ancak Ukayli onu eleştirmiştir.
Diğer ravileri, güvenilir ravilerdir, Sahih ravileridir.
13932. Ebu Said diyor ki:
Deve güden kimselerle koyun güdenler birbirine karşı övündüler. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Musa,
ailesine ait koyunları güderken peygamber gönderildi. Ben de Ciyad mevkiinde
ailemin koyunlarını güderken peygamber gönderildim. "
*Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiştir. Senedinde Haccac b.
Artae vardır ki müdellis b!r ravidir.
13933. Varaka el-Ensari
dedi ki: Ben: "Ey Muhammed! O gelen -yani Cebrail aleyhisselam- sana nasıl
geliyor?" diye sordum, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
cevap verdi: "O bana gökyüzünden geliyor. İki kanadı inciden yapılmış,
ayaklarının içi de yeşil. "
*Taberani bu hadisi el-Mu'cemu'l-evsat ile M. el-Kebir'de
hocası Mikdam b. Davud'dan rivayet etmiştir. Mikdam, zayıf bir ravidir.
13934. Abdullah b. Amr
bildiriyor: "Ya Resulallah! Sen vahyi hisseder misin?" diye sordum;
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, çan seslerini duyarım. Bu
sırada susarım. Bana her vahiy gelişinde ruhumun kabz edildiğini (alındığını)
zannederim" cevabını verdi.
*Hadisi Ahmed ve Taberani rivayet etmiştir. Taberani'nin
isnadı hasendir.
13935. Hz. Hatice dedi
ki: "Ya Resulallah! Ey amca oğlu! Sana gelmekte olan bu arkadaşın
(Cebrall), yine yanına geldiğinde bana haber verebilir misin?" dedim; Hz.
Peygamber de "Olur" dedi.
Bir gün ben onun
yanındayken Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına Cebrail
geldi. Resulullah da: "Ey Hatice! İşte bana gelen arkadaşım geldi"
dede. Ona dedim ki: "Kalk ve sağ dizime otur!" Geldi ve oturdu.
"Onu şu anda görebiliyor musun?" diye sordum; "Evet!" dedi.
"Öyleyse gel sol dizime otur!" dedim. Geldi ve oturdu. "Onu şu
anda görebiliyor musun?" diye sordum; "Evet!" dedi. "Gel de
kucağıma otur" dedim, o da gelip oturdu. Yine: "Onu görebiliyor
musun?" diye sordum. "Evet!" dedi. Hatice dedi ki: "Örtümü
açıp başörtümü kaldırdım ve "Şu anda onu görebiliyor musun?" diye
sordum. "Hayır!" dedi. "Öyleyse bu değerli bir melektir, şeytan
değildir" dedim.
Hatice ekledi:
"Yaraka b. Nevfel b. Esed b. Abdiluzza b. Kusay'a "Allah'ın elçisi
Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bana haber verdikleri
bunlardır!" dedim; Yaraka da: "Ey Hatice! Senin sözün gerçektir"
dedi.
*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadı
hasendir.
13936. Haris b. Hişam
dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e "Ya Resulallah! Sana
vahiy ne şekilde gelir?" diye sordum; bana şöyle cevap verdi: "Bazen
çan sesini andıracak şekilde gelir. Bazen de melek, bir adam şekline bürünerek
yanıma gelir, benimle konuşur, ben de onun söylediklerini anlarım. Bu, bana en
hafif gelen şeklidir."
*Taberani bunu iki isnadla rivayet etmiştir. Onlardan birinin
ravileri güvenilir kimselerdir.
13937. Hz. Aişe dedi ki:
"Bazen Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e binek devesi
üzerindeyken vahiy gelirdi; deve (vahyin ağırlığından dolayı) boynunu ileri
uzatırdı."
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri Sahıh ravileridir.
13938. Zeyd b. Sabit
dedi ki: Ben Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e vahiy yazardım. Ona
vahiy indiği sırada kendisine şiddetli bir ağırlık basar, inciler gibi terler
dökerdi. Sonra kendine gelir di. Ben hurma dalının bir parçası veya kırığını
getirir, (gelen vahyi) yazardım. Bana o yazdırırdı. Daha bitirmeden, Kur'an'ın
ağırlığından neredeyse ayağını kırılacak gibi olurdu. Kendi kendime: "Daha
ayaklarım tutmayacak!'' derdim. Yazma işini bitirince "Oku!" derdi,
ben de okurdum. Hata varsa düzeltirdi. Sonra onu insanların huzuruna
çıkarırdım.
*Taberani bunu iki isnadla rivayet etmiştir. Onlardan birinin
ravileri güvenilir kimselerdir.
13939. Kays b. Mahrame
dedi ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fil Yılı'nda doğdu.
Ficar savaşıyla Fil olayı arasında yirmi sene vardır."
Ravi dedi ki: "O
savaşlara ficar (günah) savaşı demelerinin sebebi, haram gördükleri şeyleri
helal sayarak günah işlemeleridir. Ficar savaşı ile Kabe'nin inşası arasında on
beş sene vardır. Kabe'nin inşası ile Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in peygamberliği arasında ise beş sene vardır. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kırk yaşında peygamber oldu."
*Ben derim ki: Tirmizı bu raviden sadece doğum bahsini
rivayet etmiştir.
*Taberani rivayet
etmiştir. Senedinde Cafer b. Mihran es-Sebbak vardır ki güvenilir görülmüştür.
Ancak eleştiriye uğramıştır. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
13940. Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Ben
ancak rahmet ve yol gösterici olarak gönderildim."
*Hadisi Bezzar ile M. es-Sağır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta
Taberani rivayet etmiştir. Bezzar'ın ravileri, Sahıh ravileridir.
13941. Enes der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle diyordu: "Cibril bana
Dıhyetu'l-Kelbi suretinde gelir." Enes ekledi: Dıhye güzel (yüzlü) ve
beyaz tenli biriydi.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Ufeyr b. Ma'dan vardır
ki zayıf bir ravidir.
13942. İbn Abbas dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cibril aleyhisselam'dan, onu kendi
suretinde görmeyi istedi; Cibril de: "Yüce Rabbine dua et!" dedi.
Derken doğu tarafından bir karaltı ortaya çıktı.
Ravi anlatmaya devam
ediyor: Bu karaltı yükselmeye ve yayılmaya başladı. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunu görünce bayıldı. Bunun üzerine Cibril onun yanına gitti.
Onu ayılttı. Avurt içlerinden çıkan tükürüğü silmeye başladı.
*Hadisi Ahmed ve Taberani rivayet etmişlerdir. Her ikisinin
ravileri de güvenilir kimselerdir.
13943. Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
"Ben Cibril'i aşağı inerken gördüm; gök ile yer arasını doldurmuştu.
Üzerinde ipekten bir elbise vardı. O elbiseye inci ve yakutlar takılıydı.''
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Senedinde Ata b. es-Saib
vardır ki ezberi bozuk bir ravidir.
13944. Ebu Musa dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bana beş şey
verildi: Ben, bütün beşere peygamber gönderildim. Yeryüzü bana mescid kılındı
ve temiz sayıldı. Ganimetler bana helal kılındı ki benden öncekilere helal
kılınmamıştı. Ben bir aylık mesafeden korku salmakla yardıma mazhar oldum. Bana
şefaat verildi. Ki benden önce şefaat istemeyen hiç bir peygamber yoktur. Ben
de şefaatimi sakladım. Sonra onu ümmetimden Allah'a hiç bir şeyi şirk koşmadan
ölen kimseler için ayırdim.''
*Hadisi Ahmed muttasıl ve mürselolarak rivayet etmiştir.
Taberani de rivayet etmiştir. Taberani nin ravileri, Sahih ravileridir.
13945. İbn Abbas dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bana beş şey verildi
ki benden önce hiçbir peygambere verilmemiştir. Ben bunu övünmek için
söylemiyorum: Ben, bütün beşere peygamber gönderildim. Bir aylık mesafeden
(düşmanıma) korku salmakla yardıma mazhar oldum. Ganimetler bana helal kılındı
ki benden önce kimseye helal kılınmamıştı. Yeryüzü bana mescid ve temiz
kılındı. Bana şefaat verildi. Ben de onu ümmetim için erteledim. O şefaatim,
Allah'a hiç bir şeyi şirk koşmadan ölen kimseler içindir. "
13946. Bir rivayette de
şöyle geçer: "Kırmızıdan ve siyah tenliden ümmetim arasına girmeyecek
kimse yoktur ki onlar, ümmetim arasına girip onlardan olurlar."
*Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiştir. Taberani de yakın
metinle rivayet etmiş, ancak: "Hatta düşman, bir aylık veya iki aylık
uzaktaki mesafeden mutlaka benden korkar. Bana'denildi ki: ‘‘İste; sana
istediğin verilecek!’‘ Ben de duamı ümmetime şefaat olarak sakladım''
ibarelerini vermiştir.
Ahmed'in ravileri, Yezıd
b. Ebi Ziyad hariç -ki o da hadisi hasen olan biridir-, Sahih ravileridir.
13947. İbn Abbas dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bana beş şey
verildi ki benden önce peygamberlerden hiçbirine verilmemiştir: Yeryüzü bana
temiz ve mescid kılındı. Ki peygamberlerden mihrabına varmadan namaz kılan
kimse yoktur. Bana bir aylık mesafeden korku salma özelliğiyle yardım edildi.
Bu korkuyu Allah, önümden müşriklerin kalplerine atar. Daha önce bir peygamberı
özelolarak kavmine gönderilirdi; ben ise hem cinlere, hem de insanlara
peygamber olarak gönderildim. Peygamberler ganimeti ayırırlar, bir ateş gelerek
onu yakardı. Ben ise onu ümmetimin fakirlerine ayırmakla emrolundum. Kendisine
şefaat verilmeyen hiç bir peygamber kalmamıştır. Ben de şefaatimi ümmetim için
erteledim."
*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım raviler
vardır.
13948. Ali b. Ebi Talib
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Bana beş
şey verildi ki benden önce hiçbir peygambere verilmemiştir: Ben, korku salmakla
yardıma mazhar oldum. Bana tek söz ile büyük mana içeren konuşma gücü (=
cevamiu'l-kelim) verildi. Ganimetler bana helal kılındı."
Hz. Ali dedi ki:
"İki haslet daha söylemişti ki onları unuttum." Hadis devam ediyor.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Ravileri, Abdullah b.
Muhammed b. Akıl hariç -ki o da hadisi hasen olan bir ravidir- Sahlh
ravileridir.
Ben derim ki: Teymmüm
bahsinde konuyla hadisler geçmişti. Geri kalanları "Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e Has özellikler (= Hasais)" bölümünde gelecektir.
13949. İbn Abbas dedi
ki: "Düşmanına karşı iki aylık mesafeden korku salmakla Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ilahi yardım edildi."
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde ismail b. ibrahım b.
Muhacir vardır ki zayıf bir ravidir.
13950. Ebu Zer bildiriyor:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bana beş şey
verildi ki benden önce hiç kimseye verilmemiştir: Yeryüzü bana temiz sayıldı ve
mescid kılındı. Ganimetler bana helal kılındı ki benden önce hiç bir peygambere
helal kılınmamıştır. Bir aylık mesafeden düşmanıma korku salmakla bana yardım
edildi. Ben kırmızıya da, siyaha da,
herkese peygamber gönderildim. Bana şefaat bahşedildi. Ümmetimden
Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmayanlar ona nailolacaktır." Bir rivayette
şöyle geçer: "Allah'a hiçbir şeyi şirk koşmadığı halde ölen kimseler ona
nail olacaktır."
*Ben derim ki: Ebu Davud'da bu hadisin bir bölümü vardır,
Hadisi Ahmed rivayet
etmiştir. Ravileri Sahih ravileridir. Ben derim ki: Teyemmüm bahsinde buna
benzer hadisler geçmişti.
13951. Ebu Umame
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Ben dört
konuda üstün kılındım: Yeryüzü ümmetime mescid kılındı ve temiz sayıldı. Ben
bütün insanlara peygamber gönderildim ve önümden bir aylık mesafeye dek uzanan
bir alanda (düşmana kalbine salınan) bir korkuyla bana yardım edildi. Ümmetime
ganimetler de helal kılındı. "
13952. Bir rivayet ise
şöyledir: "Ümmetimden bir kişi namaza nerede yetişirse orası onun
mescididir ve onun nezdinde temizdir."
*Ben derim ki: Tirmizı bu hadisin bir bölümünü rivayet
etmiştir.
Hadisi Ahmed rivayet
etmiştir. Taberani de yakın metinle: "Ben beyaz olsun, siyah olsun herkese
gönderildim" ifadesiyle rivayet etmiştir. Ayrıca Ahmed'in ravileri,
güvenilir kimselerdir.
13953. İbn Ömer dedi ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bana beş şey
verildi ki benden önce hiç bir peygambere verilmemiştir: Ben, gerek kızıl,
gerek siyah olsun, bütün insanlara peygamber gönderildim. Halbuki daha önce bir
peygamber kendi kasabasına gönderilirdi.
Ben, korku salmakla
yardıma nail oldum. Düşmanım bir aylık mesafedeki uzaklıkta bile benden korkar.
Bana ganimet alma hakkı verildi. Yeryüzü bana temiz (ve temizleyici) sayıldı ve
mescid kılındı. Bana şefaat verildi; onu (ahirette) ümmetim için
erteledim."
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde ismail b. Yahya b.
Kuheyl vardır ki zayıf bir ravidir.
13954. Saib b. Yezid
dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben, beş
şeyle peygamberlerden üstün tutuldum: Ben, bütün insanlara peygamber
gönderildim. Şefaatimi ümmetim için sakladım. Önümden bir aylık ve arkamdan bir
aylık olmak üzere korku salmakla yardıma mazhar oldum. Yeryüzü bana temiz
sayıldı ve mescid kılındı. Benim için ganimetler helal kılındı ki benden önce
hiç kimseye helal değildi."
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde ishak b. Abdullah b.
Ebi Ferve vardır ki metruk bir ravidir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Taşların ve
Ağaçların Ona (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Selam Verdiği