MECMAU

ZEVAİD

BİRR VE SILA

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Misafir Ağırlama Hakkında

 

13609. Ukbe b. Amir, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Misafir ağırlamayan kimsede hayır yoktur" dediğini bildiriyor.

 

*Ahmed rivayet etmiştir. ibn Lehla hariç ki o da hadisi hasen olan biridir, ricali Sahıh ricalidir.

 

 

 

13610. Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir misafir bir topluluk yanında konaklayıp da (yemek verilmeyip ağırlamadan) mahrum bırakılırsa misafirlik miktarı kadar hakkını (karnın doyuracak kadar yiyecek) alabilir, bunun ona sakıncası olmaz" dediğini bildiriyor.

 

*Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir ravilerdir.

 

 

 

13611. Semure b. Cundub der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) misafir ağırlamayı emrederdi.

 

*Taberani ve Bezzar rivayet etmiştir. isnadı zayıftır.

 

 

 

13612. Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Misafirin yanında konakladığı kimse üzerinde üç gün hakkı vardır. Bundan fazlası sadakadır. Misafire de bundan sonra geçip gitmesi ve hane halkını günaha sokmaması düşer" dediğini işittim.

 

*Ben derim ki: Ebu Davud da bunu kısaltarak rivayet etmiştir.

Bunu Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiştir. Senedinde Leys b. Ebi Süleym vardır ki müdellis bir ravidir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

13613. Telib bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Misafirlik üç gündür. Bu, gerekli olan bir haktır. Bundan sonra olanı (fazlası) da sadakadır" dediğini işittim.

 

*Bu hadisi el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir, Senedinde tanımadığım bir ravi vardır.

 

 

 

13614. Ebu Said el-Hudri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir kimse Allah'a ve kıyamet gününe inanıyorsa misafire ikram etsin" buyurdu. Bunu üç defa söyledi. Dediler ki: "Ya Resulallah, misafire ikram nasılolur?" "Üç gün. Bundan sonra oturursa bu ona (ev sahibine) sadakadır" buyurdu.

 

*Ahmed bunu bu şekilde uzun ve muhtasar olarak birtakım isnadlarla rivayet etmiştir. Ebu Ya'la ve Bezzar da rivayet etmiştir. Ahmed'in isnadlarından birinin ricali Sahih ricalidir.

 

 

 

13615. Abdullah b. Mes'ud, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Misafirlik üç gündür. Bundan fazla olanı sadakadır. Her iyilik sadakadır" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Bezzar rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir ravilerdir.

 

 

 

13616. İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Misafirlik üç gündür. Bundan fazla olanı sadakadır" buyurduğunu bildirmiştir.

 

*Bezzar rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir ravilerdir.

 

 

 

13617. İbn Abbas dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Misafirlik üç gündür. Bundan fazla olanı sadakadır" buyurdu.

 

*Bu hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Rişdın b. Küreyb vardır ki zayıf bir ravidir.

 

 

 

13618. Ebu Malik el-Eşcai, babası Tarık'tan Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Misafirlik üç gündür. Bundan fazla olanı iyilik sayılır" buyurduğunu bildirmiştir.

 

*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım raviler vardır.

 

 

 

13619. Zeyd b. Halid, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, misafirine ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, ya hayır söylesin, ya sussun. Misafirlik üç gündür. Bundan fazla olanı sadakadır" buyurduğunu bildirmiştir.

 

*Bezzar ve Taberani rivayet etmiştir. Bezzar'ın ricali Sahih ricalidir.

 

 

 

13620. İbn Abbas dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, komşusunu incitmesin. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, misafirine ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, ya hayır söylesin, ya da sussun" buyurdu.

 

*Bezzar rivayet etmiştir. Güvenilir görüldükleri halde ravilerinden birinde zayıflık vardır.

 

 

 

13621. Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, misafirine ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, ya hayır söylesin, ya şussun" buyurduğunu bildirmiştir.

 

*Bezzar rivayet etmiştir. Senedinde Muhammed b. Sabit el-Bünanı vardır ki zayıf bir ravidir.

 

 

 

13622. Abdullah b. Amr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, misafirine ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, ya hayır söylesin, ya sussun. Kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa, komşusuna ikram etsin" buyurduğunu bildirmiştir.

 

*Taberani ve Ahmed rivayet etmiştir. Her ikisinin isnadı da hasendir. Zühd kitabının susmak bölümünde Hz. Aişe hadisi ve diğerleri gelecektir.

 

 

 

13623. Humeyd et-Tavil bildiriyor: Hastalığında bir grup Enes'i ziyarete geldiğinde Enes şöyle demiş: "Ey cariye! Kırınh da olsa arkadaşlanmıza bir şeyler getir! Zira ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Üstün ahlakl değerler (mekarim-i ahlak), cennet amellerindendir’‘ dediğini işittim.''

 

*Bu hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir. isnadı ceyyiddir.

 

 

 

13624. Şihab b. Abbad'ın bildirdiğine göre kendisi, Abdü'l-Kays heyetinden bazılarının şöyle anlattığını işitmiş: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittik; bizim gelişimize çok sevindiler. Cemaatin yanına varınca bize yer açtılar, oturduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizimle merhabalaştı ve bize dua etti ve "Sizin efendiniz ve lideriniz kimdir?" diye sordu. Biz de hep birden Münzir b. Aiz'i gösterdik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eşecc bu mudur?" diye sordu. -Bu isim ona ilk olarak [yüzüne] merkep toynağıyla vurduğunda konmuştu.- Biz de: "Evet ya Resulallah!" dedik. Eşecc, heyetten geri kalıp onların bineklerini bağladı ve eşyalarını topladı. Sonra heybesini aldı ve yolculuk elbisesini çıkarıp en güzel elbisesini giydi. Sonra Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğru yöneldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o sırada ayaklarını açmış, dayanarak oturmuştu. Eşecc ona yaklaşınca topluluk ona yer açtı ve: "Buraya otur, ey Eşecc!" dediler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise ayaklarını topladı ve doğrularak:

 

"Buraya, ey Eşecc!" dedi. Böylece Eşecc Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağına oturdu. Hz. Peygamber ona merhaba deyip iltifat etti ve memleketinden sordu. Onlara memleketlerini köy köy saydı; es-Safa, elMeşkar ve Hecer köylerini saydı. Bunun üzerine Eşecc şöyle dedi:

"Anam babam sana feda olsun ya Resulallah! Siz köylerimizin isimlerini bizden daha iyi biliyorsunuz!" Hz. Peygamber de (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben sizin memleketinize uğradım, orası bana çok ferah geldi." Sonra Ensar'a dönüp: "Ey Ensar topluluğu! Kardeşlerinize ikram edin. Zira onlar, İslam'da sizin benzerlerinizdir. Onlar, saç ve elit bakımından size en çok benzeyen kimselerdir. Bir kavim, öldürülünceye kadar Müslüman olmamakta direttiği sırada onlar, zorlama ve sertlik olmadan, kendi gönülleriyle Müslüman oldular" buyurdu.

Sabah olunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kardeşlerinizin ilgisini ve sizi misafir edişlerini nasıl buldunuz?" diye sordu. Dediler ki:

"Kardeşlerimiz çok iyi insanlar. Döşeklerimizi yumuşak tuttular, yemeklerimizi hoş yaptılar, gece ve sabahleyin bize Yüce Rabbimizin Kitab'ını ve Peygamberimizlin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini öğrettiler. Bu sözler Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hoşuna gitti ve buna çok sevindi. Sonra bize yönelip bize öğreticilik yapacak kimseleri birer birer takdim etti. Biz de öğreneceklerimizi öğrendik. Kimimize Tahiyyat duası, kimimize Ümmü'l-Kitab (Fatiha), bir iki sure, veya sünnetler öğretildi. Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünü bize dönüp:

 

"Yanınızda azıklarınızdan bir şeyler var mı?" diye sordu. Bunu sorması heyetin hoşuna gitti. Hemen bineklerinin yanına gittiler ve onlardan her biri bir yığın hurmayla geldi ve onu Efendimiz'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önündeki sergiye koydu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir zira'dan uzun, iki arşından kısa olan ve dayanmak için kullandığı elindeki değneği ile işaret ederek: "Buna Ta'dud mu dersiniz?" diye sordu. "Evet" dedik. Sonra başka bir yığına işaret edip: "Buna Sırfan mı dersiniz?" diye sordu. "Evet" dedik. Sonra başka bir yığına işaret edip: "Buna Bürni mi dersiniz?" diye sordu. "Evet" dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizin hurmalarınızın içinde, en iyisi ve size en faydalısı işte budur" buyurdu. Anlatan ekledi: "Bu elçiliğimizden (yaşadığımız topraklar)a döndüğümüzde bu hurmanın dikimini artırdık. Ona olan rağbetimiz arttı. Öyle ki en büyük ağacımız ve hurmamız Berni cinsi oldu."

 

Ravi anlatmaya devam ediyor: Eşecc, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e dedi ki: "Ya Resulallah! Bizim arazimiz ağır (sert) ve verimsizdir. Biz şu içeceklerden (şıradan) içmediğimiz zaman yüzlerimiz soluyor ve karınlarımız şişiyor." Bu söz üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Şu kapları (şıra yapmakta) kullanmayın: Dubba (su kabağından yapılmış testiler), hantem (topraktan mamul küp) ve nakir (hurma kökÜnden oyulan çanak). Sizler ağzı bağlanan deri kırbadan için." Bu sırada Eşec dedi ki: "Anam babam sana feda olsun Ya Resulallah, -avucunun içini göstererek- bari şu kadarı için bize müsaade et!" Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle karşılık verdi: "Ey Eşec! (Avucunun içini göstererek) Eğer şu kadarına mÜsaade edersem (avucunu daha da genişleterek) şu kadarını içersin -yani daha fazlasını-o Böylece sizden biri bunu içer ve damarları kabararak amcasının oğlunun bacağına kılıçla vuracak hale gelir." Heyetin içinde Adal kabilesinden Haris adında bir şahıs vardı. Bu şahıs o içecekten içmiş ve sarhoş olmuş, şiir okuyarak bir kadından bahsetmiş, o ev halkından biri de kalkarak kılıçla onu bacağından yaralamıştı. Haris diyor ki: "Bunları Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işitince, utancımdan elbisemi yaramın üstüne çekerek örtmeye çalıştım. Fakat Allah onu Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haber vermişti bile."

 

*Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

13625. Numeyr b. Hareşe es-Sekafi anlatıyor: Heyet olarak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittik. Ona Cuhfe'de yetiştik. İnsanlar bizim gelişimize çok sevindi. Müslüman olduk. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara kendi yanında Medine'ye gelmeyi emretti. O, halktan kendine kardeş olanları misafir etmeye teşvik ederek şöyle diyordu: ‘‘Kardeşleriniz sizin misafirlerinizdir. Herkes Allah'ın kendisine verdiği imkan nispetinde misafir alacak.’‘ Böylece birisi kalkarak bir kişi veya iki kişi alıyordu. Abdurrahman b. Avf ise üç kişi almıştı.

 

*Bu hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Muhammed b. Yezıd el-Müstemli' vardır ki hadis uyduran biridir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Misafirin Uyacağı Adab