MECMAU ZEVAİD |
EDEB |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Isimleri Değiştirme,
Yasaklanan Isimler, Hoş Görülen isimler
12855. İbn Abbas dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kendisinin krallar kralı
(melikü'l-emlak) olduğunu iddia eden kimseye Allah'ın gazabı arttıkça
artmıştır" buyurdu.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Ebu Şeybe ibrahım b.
Osman vardır ki metruk biridir.
12856. Abdullah -yani
İbn Mes'ud- bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kişinin kölesine
veya çocuğuna Haris, Murre (acı), Velid, Hakem, Ebu'l-Hakem, Eflah (en iyi
kurtulan), Necih (çok başarılı) veya Yesar (sol) isimlerini vermesini yasakladı
ve: "Yüce Allah'a en sevimli gelen isimler, kul anlamı ifade eden
isimlerdir. İsimlerin en doğrusu da Hümam'dır" buyurdu.
*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat ile el-Mu'cemu'l-kebır'de
rivayet etmiştir. Senedinde Muhammed b. Mihsan el-Ukkaşı vardır ki metruk bir
ravidir.
12857. Büreyde dedi ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) insana Kelb (köpek) veya Kuleyb (küçük köpek)
isimlerinin takılmasını yasakladı.
*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta ve el-Mu'cemu'l-kebır'de
rivayet etmiştir. Senedinde Salih b. Hayyan vardır ki zayıf bir ravidir.
12858. Müslim b.
Abdillah el-Ezdi bildiriyor: Abdullah b. Kurt el-Ezdi Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelmişti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ona: "Adın ne?" diye sordu. "Şeytan bin Kurt!"
dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Sen,
Abdullah b. Kurt'sun" diyerek adını değiştirdi.
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir
kimselerdir.
12859. Abdullah b.
Kurt'un bildirdiğine göre o, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanına gelmişti. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Adın
ne?" diye sorduğunda: "Şeytan b. Kurt!" dedi. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise: "Sen, (bundan böyle) Abdullah b.
Kurt'sun" buyurdu.
*Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir
kimselerdir.
12860. Hz. Aişe
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kimsenin bir
adama" Adın ne?" diye sorduğunu işitti. Adam: "Şihab" diye
cevap verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise: "Sen (artık)
Hişam'sın" dedi.
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Taberani de bunu
el-Mu'cemu'l-evsat'ta benzer şekilde rivayet etmiştir. Senedinde imran
el-Kattan vardır ki kendisinde zayıflık olduğu halde ibn Hibban ve başkaları
onu güvenilir görmüştür. Diğer ravileri Sahih ravileridir.
12861. Cüheyneli bir
adamdan bildiriliyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun (birini
çağırırken): "Ey Haram!" dediğini duydu. Bunun üzerine: "Ey
Helal"buyurdu.
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri Sahih ravileridir.
12862. Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Gadira = çorak"
diye isimlendirilmiş bir yere uğradı. Orasını "Hadıra = yeşil" diye
isimlendirdi.
*Hadisi Ebu Ya'la ile ef-Mu'cemu'f-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir.
Ebu Ya'la'nın ricali Sahih ricalidir.
12863. Yine ondan:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çirkin bir isim işitse onu
değiştirirdi. Bir defasında "akire = çorak" diye isimlendirilmiş bir
yere uğradı. Orasını "hadıra = yeşil" diye isimlendirdi.
*Bunu M. es-Sağfr'de Taberani rivayet etmiştir. Ravileri
Sahih ravileridir.
12864. Beşir b.
el-Hasasiyye'den bildirildiğine göre o, adı Zahm (zahmet, sıkıntı) iken
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi; Efendimiz ona
"Beşir (müjdeci)" adını verdi.
*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri Sahih ravileridir.
12865. Beşir b.
el-Hasasiyye'nin hanımı Cehdeme anlatıyor: Beşir'in adı Zahm (zahmet, sıkıntı)
idi; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona "Beşir (müjdeci)"
adını verdi.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Ebu Cenab vardır ki
müdellis biridir. Kalan ravileri, Sahih ravileridir.
12866. Hişam b. Amir'in
bildirdiğine göre o, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına
gittiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Adın ne?"
diye sordu, o da: "Şihab" diye cevap verdi. Resul-i Ekrem (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ise: "Bilakis sen Hişam'sın" diye düzeltti.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Ali b. Zeyd vardır ki,
kendisinde zayıflık olmakla birlikte hadisi hasen bir ravidir. Kalan ravileri,
Sahih ravileridir.
12867. Utbe b. Abd
es-Sülemı dedi ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına bir
adam geldiği zaman, eğer gelen kimsenin sevmediği bir ismi varsa onu değiştirirdi.
Biz Süleym oğullarından yedi kişi onun yanına gitmiştik. En büyüğümüz Irbad b.
Sariye idi. Hepimiz birlikte ona biat ettik.
*Taberanl rivayet etmiştir. Bazılarında ihtilaf olmakla
birlikte ricali güvenilir kimselerdir.
12868. Hz. Ali'nin
bildirdiğine göre kendisi, oğlu Hasan doğduğunda ismini Hamza taktı. Hüseyin
doğduğu zaman ona amcasının adı olan Cafer'i taktı. Ali şöyle anlatıyor: Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni çağırıp dedi ki: ‘‘Bana
bu iki oğlumun adını değiştirmem emr edildi.’‘ Ben de: ''Allah ve Resulü en iyi
bilendir" dedim. Bunun üzerine onlara Hasan ve Hüseyin adlarını
taktı."
*Hadisi Ahmed, -benzer metinle- Ebu Ya'la, Bezzar ve Taberani
rivayet etmiştir. Senedinde Abdullah b. Muhammed b. Akıl vardır ki onun hadisi
hasendir. Diğer ravileri Sahilı ravileridir.
12869. Hz. Ali
bildiriyor: Hz. Hasan doğduğu zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
geldi ve: "Oğlumu bana gösterin, bakalım ne isim koydunuz?" buyurdu.
"Ona Harb ismini verdim" dedim. "Bilakis, o Hasan'dır"
buyurdu. Sonra Hüseyin doğdu. Onun da adını Harb koydum. Gelip şöyle buyurdu:
"Oğlumu bana gösterin, bakalım ne ad koydunuz?" "Ona Harb ismini
verdim" deyince: "Hayır, o Hüseyin'dir" buyurdu.
Üçüncü oğlum doğduğunda
ona da Harb ismini verdim. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip:
"Oğlumu bana gösterin, bakalım ne isim koydunuz?" buyurdu. "Ona
Harb adını koydum" dediğimde, "Hayır o, Muhessin'dir" dedi ve
devam ederek: "Ben onlara Harun'un şu çocuklarının isimlerini taktım:
Bişr, Beşir ve Mübeşşir" buyurdu.
*Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiştir. Ancak Bezzar'da şu
ibare geçer: "Ben onlara Harun'un şu çocuklarının isimlerini faktım: Cebr,
Cübeyr ve Mücebbir."
Hadisi Taberani de
rivayet etmiştir. Ahmed ve Bezzar'ın ricali, güvenilir bir ravi olan Hani b.
Hani hariç Sahlh ricalidir.
12870. Yine ondan: Hasan
doğduğunda ona Harb ismini verdim. Ben "Ebu Harb (Harb'in babası)"
künyesi ile çağrılmak istiyordum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelip onu tahnik etti ve: "Oğluma ne ismini verdiniz?" diye sordu.
"Harb" dedik. Buyurdu ki: "O, Hasan'dır." Sonra Hüseyin
doğdu. Ona da Harb adını verdim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelip onu tahnık etti ve: "Oğluma ne ismini verdiniz?" diye sordu.
"Harb" dedik. "O, Hüseyin'dir!" buyurdu.
*Hadisi Bezzar ve -benzer lafızlarla- birtakım isnadlarla
Taberani rivayet etmiştir. Bu isnadlardan birinin ricali, Sahih ricalidir.
12871. Selman
bildiriyor; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ben o ikisine yani
Hasan ve Hüseyin'e, Harun'un iki ağlunun isimlerini taktım: Şeber ve
Şubeyr" buyurdu.
*Bunu Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Berzea bin
Abdirrahman vardır ki zayıf bir ravidir. Sevde adlı bir kadının hadisi Hz. Hasan'ın
menkıbelerinde inşallah gelecektir.
12872. Raita binti
Müslim, babasından bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
Huneyn savaşına katıldım. Bana "Adın nedir?" diye sordu, "Gurab
-yani karga-" dedim. Bunun üzerine: "Sen Müslim'sin (yani
Müslüman'sm)" buyurdu.
*Bunu Taberani, Ebu Ya'la ve benzer şekilde Bezzar rivayet
etmiştir. Raita'yı kimse zayıf görmemiştir, güvenilir de görmemiştir. Ebu
Ya'la'nın diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
12873. Said b. Yerbu
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Hangimiz daha
büyüğüz?" diye sorunca o: "Sen benden daha büyük ve daha iyisin. Ben
ise yaş bakımından senden daha eskiyim" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona Said adını verdi ve "Sım: gitti"
dedi. Yani daha önce onun adı Sirm idi; bunun için böyle söyledi.
*Bunu Taberani birtakım isnadlarla rivayet etmiştir. Bezzar
da kısa metinle vermiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.
12874. Abdurrahman b.
Avf bildiriyor: Benim adım Abd-i Amr (Amr'ın kulu) idi; Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana Abdurrahman adını taktı.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Senedinde Ya'kub b. Muhammed
ez-Zühri vardır ki zayıf bir ravidir.
12875. Abdullah b.
el-Haris b. Cez anlatıyor: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen
kimselerden bir adam vefat etmişti. Adam yalnız olarak Müslüman olmuştu,
kimsesi yoktu. Onu gömerken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kabrin
başında bana: "Adın ne?" diye sordu. Ben: "elAsı
(isyankar)" dedim. Bu defa İbn Ömer'e: "Adın ne?" diye sordu. O
da: "el-Ası (isyankar)" dedi. Sonra Ası'ye: "Adın ne?" diye
sordu. O da: "elAsı (asi)" diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sizler, (artık)
adı Abdullah alanlarsınız! Haydi mezara inin bakalım!" dedi.
Ravi diyor ki:
"Bunun üzerine arkadaşımızı gömdük. Sonra da isimlerimiz değiştirilmiş
olarak mezardan çıktık."
*Bunu Bezzar ve Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Leys'in
katibi Abdullah b.
Salih vardır ki güvenilir
görülmüştür. Birkaçı da onu zayıf addetmiştir. Bezzar'ın ricalinden geri
kalanları, Sahih ricalidir.
12876. Utbe b.
Abdirrahman, kendisinin, isimlerini değiştirmek isteyen birtakım kimselerle
Resul-i Ekrem'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittiğini belirterek şunu
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni görünce yanına
çağırdı. Ben o zaman delikanlılık çağındaydım. Bana: "Adın ne?" diye
sordu. Ben: "Utle b. Abd" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ise: "Bilakis sen Utbe b. Abd'sın! Kılıcını göster bakalım"
dedi. O da kılıcını sıyırdı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) baktı
ki ince ve zayıf bir kılıç olduğundan; "Bununla vurma! Ancak yaraladıkça
yarala!" buyurdu.
*Bunu Taberani birtakım kanallardan rivayet etmiştir. Bu
tariklerden bazılarının rica li güvenilir kimselerdir.
12877. Yine
bildirildiğine göre o, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat
etmiş, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Adın ne?" diye
sormuş, o da: "Şeybe" diye cevap vermiş. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ise: "Sen Utbe b. Abd'sın" demiş.
*Taberani rivayet etmiştir. Ricali güvenilir kimselerdir.
12878. Bera b. Azib
bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adama: "Adın
ne?" diye sordu. Adam: "Neam (deve)" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilakis Abdullah(sın)"
buyurdu.
*Taberani rivayet etmiştir] Ricali güvenilir kimselerdir.
12879. Ali b. Cehm
el-Belevı, babasından naklediyor: Cuma günü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanına vardık. Bize kim olduğumuzu sordu; "Biz, Abd-i Menaf
oğullarıyızN dedik. O ise: "Siz Abdullah oğullarısınız" buyurdu.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Ya'kub b. Muhammed
ez-Zührı vardır ki metruk bir ravidir.
12880. Hakem b. Said der
ki: "Biat etmek için Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına
vardımı bana: "Adın ne?" diye sordu. "Hakem" dedim.
"Bilakis sen Abdullah'sın" buyurdu.
*Bunu Taberani rivayet etmiş ve bu ravinin Bedir günü şehid
olduğunu belirtmiştir. Bunun isnadında Ebu Umeyye b. Ya'la vardır ki metruk bir
ravidir.
12881. Hakem b. Said b.
el-Ası dan bildirildiğine göre o, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanına gitmişti, selam verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Adın ne?" diye sordu, o da: "Hakem!" dedi. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise: "Senı Abdullah'sın!" buyurdu. O
da: "Ya Resulallah! Ben Abdullah'ım!" dedi.
*Bunu Taberani rivayet etmiş ve bu rivayetle öncekini ayırmış
ve buradaki raviyi. adı Abdullah olanlar arasında zikretmiş. önceki raviyi de
adı Hakem olanlar arasında zikretmiştir. inşallah ricali. güvenilir
kimselerdir.
12882. Kayyum -künyesi
Ebu Ubeyde'dir- bildiriyor: Elçiler heyeti ile geldiği sırada Ebu Raşid el-Ezdi
ile birlikte Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında idim. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Raşid'e:
"Adın ne?"
diye sordu. O da: "Abduluzza. (Uzza. putunun kulu) Ebu Muaviye!"
dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise: "Hayır, asla! Sen
ancak Abdurrahman Ebu Raşid'sin" dedi. Bu defa: "Bu yanındaki
kim?" diye sordu. o: "Efendim" dedi. "Adı ne?" diye
sordu. "Kayyum!" diye cevap verdi. Bunun üzerine: "Hayır,
bilakis o, Abdulkayyum (Kayyum olan Allah'ın kulu) Ebu Ubeyde'dir"
buyurdu.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım bir grup
ravi vardır.
12883. Ebu Kırsafe
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana "Soyun var
mı?" diye sordu. Ben de: "Bir erkek kardeşim var" dedim.
"Onu (yanıma) getir" buyurdu. Kardeşimi getirdim. O zaman küçük bir
çocuktu. Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaklaşınca kaçtı. Ben de
onu tutup ellerini ve ayaklarını sarmaladım ve Hz. Peygamber'in (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yanına götürdüm. Müslüman olup Allah'ın Resulü'ne (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) biat etti. Adı Meysem idi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bana: "Ebu Kırsafe! Onun adı ne?" diye sordu. "Meysem"
dedim. "Bilakis onun adı Müslim'dir" buyurdu. Ben de: "Ya.
Resulallah! Senin yanında o bir müslimdir (müslümandır)" dedim.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım bir grup
ravi vardır.
12884. Abdullah b. Selam
bildiriyor: Cahiliye'de adım Gaylan idi; Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bana Abdullah adını verdi.
*Ben derim ki: Bu rivayeti ibn Mi'ıce "Cahiliye'de adım
Gaylan idi" ifadesi olmadan vermiştir.
Taberani rivayet
etmiştir. Senedinde Yahya b. Ya'la vardır ki zayıf bir ravidir.
12885. Asram dedi ki:
"Ya Resulallah! Ben bir köle satın aldım, onun bana hayırlı olması için
dua et ve ona isim tak!" dedim. "Adın ne?" diye sordu.
''Asram" dedim. Şöyle buyurdu: "Bilakis sen Zür'a'sın! Onun ne
yapmasını istiyorsun?" O da: "Çiftçi(lik)!" dedi. ''O, Asım
olsun'' buyurdu.
*Taberani rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.
12886. Usame b. Ahderi
anlatıyor: Şukra oğullarından Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen
heyet içinde kendisine ''Asram" denilen bir adam vardı. Bu adam, o diyarda
satın almış olduğu Habeşli bir köleyi de yanında getirmişti. Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dedi ki: "Ya Resulallah! Ben bunu satın
aldım. Ona isim takmanı ve hayırlı olması ıçın dua etmeni istiyorum."
Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Senin adın
nedir?" diye sordu. O da: "Asram" dedi. "Sen Zür'a'sın!
Onun ne yapmasını istiyorsun?" diye sorunca "Onu çoban yapmak
istiyorum" dedi. "O, Asım'dır" buyurdu. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun elini avucunun içine aldı.
*Ben derim ki: Habeşli kölenin hikayesini Ebu Davud da kısa
metinle vermiştir. Taberani rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.
12887. Mesud bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona Muta' (Sözü dinlenen) adını verdi
ve dedi ki: "Sen (zaten) kabilenin içinde sözü dinlenen birisin."
Sonra ona: "Haydi arkadaşlarının yanına git" buyurdu. Onu boz bir ata
bindirdi, sancağı verdikten sonra: "Kim senin şu sancağının altına girerse
azaptan emın olur" buyurdu.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım bir grup
ravi vardır.
12888. Ebu Cuhayfe
bildiriyor: Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüm; ona üzerinde
"şeytan" yazılı kısa bir örtü getirildi; onun silinmesini emretti ve
"Şeytandan Allah'a sığınırım" buyurdu.
*Bunu merfu ve mevkuf olarak Taberani rivayet etmiştir. iki
rivayetin ravileri de Sahlh ravileridir; ancak mevkuf olanı merfu olandan daha
sahih görmüştür.
12889. Ebu Bekir b. Ebi
Meryem, babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) gidip "Bu gece bir kızım oldu" dedim. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise şöyle buyurdu: "Bu gece bana Meryem
Suresi nazil oldu; o halde onun adını Meryem koy!" Böylece o kız Meryem
adıyla çağrılır oldu.
*Taberani rivayet etmiştir. Senedinde Süleyman b. Seleme
el-Habairi vardır ki metruk bir ravidir.
12890. Süheyl b. Sa'd
haber veriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından birinin
adı "Esved (siyah)" idi; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona
"Ebyad (beyaz)" adını taktı.
*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadı
hasendir.
12891. Abdurrahman b.
Semure bildiriyor: Cahiliye devrinde benim adım Abd-i Külal idi; Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana Abdurrahman adını taktı.
*Bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir.
Senedinde Nasıh Ebu'I-Ala vardır ki zayıf bir ravidir.
12892. İkrime anlatıyor:
Abdurrahman b. Semure'nin adı Abd-i Kellib idi; Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ona Abdurrahman adını verdi. Bu şöyle oldu: O abdest alırken
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona rastladı ve: "Gel ey
Abdurrahman!" dedi. Ayrıca Allah'ın Peygamberi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ona: "İdareciliğe talip olma! Zira onu istersen ve o sana
verilirse, sen o işle baş başa bırakılırsın (kendin mücadele edersin). Eğer
idareciliği istemeden (sana verilirse) o zaman sana o hususta (işin
zorluklarına karşı) yardım edilir" dedi.
*Taberani bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta ishak b. Abdullah b.
Keysan kanalından mürsel olarak rivayet etmiştir. ishak, zayıf bir ravidir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: