MECMAU ZEVAİD |
RÜYA TABİRİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Rüyaları
11737. İbn Abbas der ki:
"Peygamberlerin rüyası vahiydir."
*Hadisi Taberani zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed b.
Said b. Ebi Meryem'den rivayet etmiştir. Diğer ravileri ise Sahih'in
ravileridirler.
11738. Abdurrahman b.
Aiş'in Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından birinden
naklettiğine göre bir sabah Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sevinç
ve neşeyle ashabının yanına çıktı. (Sahabi demiştir ki) Biz: "Ya
Resülallah! Seni neşeli görüyoruz (sebebi nedir)?" diye sorduk.
Buyurdu ki: "Niçin
olmayayım ki! Bu gece Rabbim en güzel suretle bana geldi ve ‘‘Ey Muhammed’‘
diye nida etti. Ben: ‘‘Buyur Rabbim. Emrine amadeyim’‘ diye karşılık verdim.
‘‘Mele-i a'la hangi konuda tartışıyor? (Biliyor musun)?’‘ buyurdu. ‘‘Bilmiyorum
Rabbim’‘ dedim. Aynı şeyi iki üç kere tekrarladı. Sonra el ayalarını omuzlarıma
koydu. Avuçlarının soğukluğunu göğüslerimde hissettim. O anda göklerde ve yer
ne varsa hepsi bana zahir oldu."
Sonra Allah Resülü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İşte böylece İbrahim'e göklerdeki ve
yerdeki hÜkÜmranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden
olsun"[En'am, 75] ayetini okuyarak şöyle devam etti:
Sonra ‘‘Ey Muhammed,
mele-i a'la hangi konuda tartışıyor (Biliyor musun)?’‘ buyurdu. ‘‘Kefaretler
hakkında’‘ dedim. ‘‘Kefaretlerden maksat nedir?’‘ buyurdu. Ben de şöyle dedim:
‘‘Cemaatle namazlara yaya olarak gitmek, namazlardan sonra mescitte oturup
beklemek, zor zamanlarda bile abdesti eksiksiz almak. Kim bunları yaparsa,
hayırla yaşar, hayırla ölür ve annesinden doğduğu günkü gibi hatasız olur. Şu
hasletler de onun derecelerini artırır: Güzel söz söylemek, selam vermek, yemek
yedirmek, gece insanlar uykuda iken kalkıp namaz kılmak’‘
Sonra buyurdu ki: ‘‘Ey
Muhammed! Namaz kıldığın zaman şöyle dua et: Allahım! Senden (bana)
güzelliklerle bezenme, çirkinliklerden uzak durma ve yoksulları sevme
hasletlerini (vermeni) ve tövbemi kabul etmeni diliyorum. İnsanlar arasında
fitne yaratmak istersen, benim canımı fitneye uğramadan al’‘ ''
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri
güvenilirdirler.
11739. Abdurrahman b. Aiş'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Rabbimi en güzel surette gördüm. Bana ‘‘Mele-i a'la hangi konuda
tartışıyor? (Biliyor musun)?’‘ diye sordu. ‘‘Rabbim sen daha iyi bilirsin’‘
dedim. Sonra ayasını iki omzumun ortasına koydu. Avucunun soğukluğunu
göğüslerimde hissettim. O anda göklerde ve yer de ne varsa hepsini öğrendim.
"
Sonra Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Işte böylece İbrahım'e göklerdeki ve
yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin ilme erenlerden
olsun"[En'am, 75] ayetini okuyarak şöyle devam etti:
"Sonra ‘‘Ey
Muhammed! Mele-i a'la hangi konuda tartışıyor (Biliyor musun)?’‘ diye sordu.
''Kefaretler hakkında'' dedim. ''Kefaretler nelerdir.?'' buyurdu. Ben de şöyle
cevap verdim: ‘‘Cemaatle namazlara yaya olarak gitmek, namazlardan sonra
mescitte oturup beklemek, zor zamanlarda bile abdest suyunu azalara
ulaştırmak.’‘
Bunun üzerine Yüce Allah
buyurdu ki: ‘‘Kim bunları yaparsa, hayırla yaşar, hayırla ölür ve annesinden
doğduğu günkü gibi hatasız olur. Şu hasletler de dereceleri artırır: Yemek
yedirmek, selam vermek, gece insanlar uykudayken kalkıp ibadet etmen’‘
Sonra buyurdu ki: ‘‘Ey
Muhammed! Şöyle dua et: Allahım! Senden bana -güzel davranışlarda bulunmayı,
çirkin davranışları terk etmeyi, yoksulları sevmeyi nasip etmeni, beni
bağışlamanı, beni esirgemeni ve tövbemi kabul etmeni diliyorum. Bir topluluğu
fitneye uğratmak istersen, benim canımı fitneye uğramadan al’‘"
Sonra Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Bunları öğrenin Nefsim kudret
elinde bulunan (Allah)a yemin ederim ki, bunlar gerçektir."
11740. Diğer bir
rivayete göre ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sabah sevinerek
ashabının yanına çıkageldi. Ashabı sevincini yüzünden okuyorlardı ....
*Bu rivayette "Ey Muhammed! Namaz kıldığın zaman şöyle
dua et", yine "Şu hasletler de dereceleri artırır: Oruç tutmak, güzel
söz söylemek" ifadeleri yer almıştır.
11741. Bir başka
rivayete göre Halid b. el-Leclac bildiriyor: Abdurrahman b. Aiş'i şöyle
anlatırken işittim: Bir sabah Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanımıza çıkageldi. .. Gerisi bir önceki hadisin benzeridir.
*Bütün bu rivayetleri Taberanı nakletmiş olup
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıkageldi" ifadeleriyle
başlayan hadisin ravileri güvenilirdirler. Aynı şekilde ilk rivayetin ravileri
de böyledir. Fakat ikinci rivayette zikri geçen Muaviye b. imran elHaremı'yi
tanımıyorum.
imam Ahmed b. Hanbel'e
Abdurrahman b. Aiş'in Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklettiği bu
hadis sorulduğunda. "manaca doğrudur" demiştir.
11742. Sevban anlatıyor:
Sabah namazından sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yammıza gelerek
şöyle buyurdu: ''Bu gece Rabbim en güzel suretle bana geldi ve ‘‘Ey Muhammed!
Mele-i a'la. ne hakkında tartışıyor (biliyor musun)?’‘ diye sordu. Ben:
‘‘Hayır’‘ dedim. Sonra bir şey anlattı. O anda gökle yer arasındaki her şey
gözümün önünde belirdi.
Sonra dedim ki: ‘‘Evet,
biliyorum. Kefaretler ve dereceler hakkında tartışıyorlar. Dereceler, yemek
yedirmek, selam vermek, gece insanların uykuda oldukları bir esnada kalkıp
ibadet etmektir. Kefaretler ise, cemaatle namazlara yaya olarak gitmek, zor
zamanlarda bile abdesti eksiksiz almak, namazlardan sonra mescitlerde oturup
beklemektir.’‘
Sonra Rabbim ‘‘Ey
Muhammed! Ne istersen söyle, sözün dinlenecektir. Ne istersen iste, istediğin
verilecektir’‘ buyurdu.
Ben de: ‘‘Bana (ne
isteyeceğimi) öğret’‘ dedim. Bunun üzerine şöyle şöyle buyurdu: ‘‘Allahım!
Senden bana hayırları işleme, kötülükleri terk etme ve yoksulları sevme
hasletlerini nasip etmeni, beni bağışlamanı ve beni esirgemeni diliyorum. Bir
toplulukta fitne yaratmak istersen, benim canımı, ben fitneye kapılmadan al!
Allahım! Senden senin ve seni seven herkesin sevgisini ve beni senin sevgine
ulaştıracak bir sevgi istiyorum’‘.''
*Hadisi Bezzar Ebu Yahya kanalıyla Ebu Esma er-Rahabi'den
nakletmiştir ki, Ebu Yahya'yı tanımıyorum. Diğer ravileri ise güvenilirdirler.
11743. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah
namazına geç kaldı. Hatta ashabı "(Nerdeyse) güneş doğdu doğacak"
demeğe başladı. Sonra çıkıp onlara sabah namazım kıldırdı. Namazdan sonra
"Saflarınızda durun" buyurdu. Sonra yüzünü onlara doğru dönerek
"Beni (zamanında) yanınıza çıkmaktan alıkoyan neydi, biliyor
musunuz?" diye sordu.
"Allah ve Resulü
daha iyi bilir" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle anlattı: "Ben namaz yerimde (odamda nafile) namazı kıldım.
Derken kulaklarıma vuruldu. Yüce Rabbim en güzel suretle bana geldi ve
‘‘Muhammed!’‘ diye nida etti. ‘‘Buyur Rabbim. Emrine amadeyim’‘ dedim.
‘‘Mele-i a'la ne
hakkında tartışıyor (biliyor musun)?’‘ buyurdu. Ben: ‘‘Bilmiyorum ya Rabbi’‘
dedim. Bunun üzerine elini iki omzumun ortasına koydu. Öyle ki, elinin
soğukluğunu göğüslerimde hissettim. O anda bana sorduğu şeyi(n cevabını)
öğrendim.
Sonra ‘‘Muhammed!’‘ diye
nida etti. ‘‘Buyur ya Rabbi. Emrine amadeyim'' dedim. ‘‘Mele-i a'la. ne
hakkında tartışıyor (biliyor musun)?’‘ diye sordu. ‘‘Kefaretler ve dereceler
hakkında tartışıyorlar’‘ dedim. ‘‘Kefaretler ve dereceler nelerdir?’‘ diye
sordu. ‘‘Kefaretler; zor zamanlarda bile abdesti eksiksiz almat cemaatle namazlara
yaya olarak gitmek ve bir de namazlardan sonra mescitlerde oturup beklemektir.
Dereceler ise; yemek yedirmek, selam vermek, güzel söz konuşmak, gece
insanların uykuda oldukları bir esnada kalkıp secde etmektir'' dedim.
Sonra Yüce Rabbim:
‘‘Dile ne dilersen el) Muhammed’‘ buyurdu. Ben de: ‘‘Senden bana hayırları
işleme, kötülükleri terk etme ve yoksulları sevme hasletlerini nasip etmeni,
beni bağışlamanı ve beni esirgemeni diliyorum. Bir toplulukta fitne yaratmak
istersen, benim canımı, ben fitneye kapılmadan al. Allahım! Senden senin
sevgini ve beni senin sevgine yaklaştıracak amelin sevgisini diliyorum.
Allahım! Senden kalbimden hiç ayrılmayacak bir iman diliyorum ki, böylece
başına ancak senin benim için yazdığının geleceğini bileyim ve benim için verdiğin
hükmüne razı olayım.’‘"
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Said b. Sinan
zayıftır. Bazı kimseler kendisini güvenilir kabul etmiş olsa da bu konuda ona
itibar edilmez.
Ben derim ki: Bu bölümde
abdesti eksiksiz alma konusu ve başka hususlarla ilgili bir takım hadisler
geçmişti.
11744. Ebü Umame'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bana Rabbim en güzel suretle geldi ve ‘‘Ey Muhammed!’‘ diye nida etti.
Ben de: ‘‘Buyur (ya Rabbi). Emrine amadeyim’‘ dedim. ‘‘Mele-i a'la ne hakkında
tartışıyor (biliyor musun)?’‘ diye sordu. Ben: ‘‘Bilmiyorum’‘ dedim. Bunun
üzerine elini iki göğsümün arasına koydu, o anda oracıkta dünya ve ahiret
işlerine dair bana sorduğu her şeyi öğrendim.
Sonra yine: ‘‘Mele-i
a'la ne hakkında tartışıyor (biliyor musun)?’‘ diye sordu. Ben de şöyle cevap
verdim: ‘‘Dereceler ve kefaretler hakkında tartışıyorlar. Dereceler; şiddetli
soğuk günlerde abdesti eksiksiz almak, bir namazın ardından diğer namazı
beklemektir’‘ Bunun üzerine Rabbim: ‘‘Doğru söyledin. Kim bunları yaparsa,
hayırla yaşar, hayırla ölür ve annesinden doğduğu günkü gibi hatasız olur’‘
buyurdu. ‘‘Kefaretler ise; yemek yedirmek, selamı yaymak, kötülükleri terk
etmek ve bir de gece insanların uykuda oldukları bir esnada kalkıp namaz
kılmaktır’‘ dedim."
Sonra Allah Resülü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dua etti: "Allahım! Senden bana
iyilikleri işleme, kötülükleri terk etme, yoksulları sevme hasletlerini vermeni,
ayrıca mağfiret ve tövbemin kabulünü diliyorum. Bir topluluğa fitne vermek
istersen, beni, ben fitneye kapılmadan kurtar."
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ravilerinden Leys b. Ebi
Süleym zayıf olmasına rağmen hadisi hasen biridir. Diğer ravileri ise
güvenilirdirler.
11745. Ubey b. Ka'b'ın
hanımı Ümmü't-Tufeyl anlatmaktadır: Ben Allah Resülü'nü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyururken işittim: "Ben uykuda Rabbimi gür saçlı bir genç
suretinde gördüm. Mestli idi. Mestin üzerinde iki altın nalın vardı. Yüzünde de
bir altın perde vardı .... "
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ibn Hibban demiştir ki:
"Bu münker bir hadistir.
Çünkü Umare b. Amir b.
Hazm el-Ensar'ı', Ümmü't-Tufeyl'den hadisi işitmemiştir."
Bunu O, Sikanında
Umare'nin biyografisinde söylemiştir.
11746. Abdurrahman b.
Semure anlatıyor: (Bir gün) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dışarı
çıkıp şöyle dedi: ''Ben dün gece rüyamda hayret verici bir şey gördüm.
Ümmetimden bir adamın etrafını melekler sarmıştı. Derken abdesti geldi ve onu
bu durumdan kurtardı.
Yine ümmetimden bir
adamın kabir azabına duçar olduğunu gördüm.
Namazı gelip onu bu
durumdan kurtardı.
Ümmetimden başka bir
adamı şeytanların sardığını gördüm. Allah'ı zikir gelerek onu şeytanlardan
kurtardı.
Ümmetimden bir başka
adamın susuzluktan soluduğunu gördüm. Ramazan orucu gelerek onun su ihtiyacını
giderdi.
Yine ümmetimden bir
adamın önünde karanlık, arkasında karanlık, sağında karanlık, solunda karanlık,
üstünde karanlık ve altında karanlık gördüm. Hac ve umresi gelerek onu bu
karanlıktan çıkardı.
Yine ümmetimden bir
adama ruhunu almak üzere ölüm meleğinin geldiğini gördüm. Hemen sıla-i rahim
gelerek ‘‘Bu, akrabalık ilişkilerini korurdu. O, akrabalarıyla konuşur,
akrabaları da onunla konuşurlardı. Hep onlarla beraber olmuştur’‘ dedi.
Yine ümmetimden bir
adamı cehennem alevinden yüzünü korumaya çalışırken gördüm. Derken verdiği
sadaka gelerek başına gölge yapıp yüzüne perde oldu.
Yine ümmetimden bir adama
azap zebanilerinin geldiğini gördüm. Derken iyiliği emir ve kötülükten men
ameli gelerek onu bu durumdan kurtardı.
Yine ümmetimden bir
adamın cehenneme yuvarlandığını gördüm. Allah korkusuyla akıttığı gözyaşları
gelerek onu cehennemden kurtardı.
Yine ümmetimden bir
adamın amel defterinin soluna düştüğünü gördüm.
Derken hissettiği Allah
korkusu gelerek amel defterini sağ tarafına aldı.
Yine ümmetimden bir
adamın mizanının hafif geldiğini gördüm. Karz-ı hasen (borç verme) iyiliği
gelerek mizanını ağır getirdi.
Yine ümmetimden bir
adamın, (fırtınada) hurma dallarınını titrediği gibi titrediğini gördüm.
Allah'a olan hüsnü zannı gelerek titremesini dindirdi.
Yine ümmetimden bir
adamın sırat üzerinde kah süründüğünü, kah olduğu yerde kaldığını, kah bir yere
tutunduğunu gördüm. Hemen bana getirdiği salavat gelerek elinden tutup onu
sırat üzerinde ayağa kaldırdı ve böylece sıratı geçti.
Yine ümmetimden bir
adamın cennet kapılarının önüne kadar geldiği halde kapıların yüzüne
kapandığını gördüm. Derken Allah'tan başka tanrı bulunmadığına dair şahadeti
gelerek elinden tutup onu cennete soktu."
*Hadisi Taberan! iki ayrı isnadla rivayet etmiş olup
senetlerden birinde yer alan Süleyman b. Ahmed el-Vasıt! ile diğerinde yer alan
Halid b. Abdirrahman el-Mahzumi zayıftır.
11747. Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Rüyamda yanıma adeta bir yığın hurmanın getirildiğini
gördüm. Ondan bir tane alıp ısırdım. Çekirdeğinin beni rahatsız ettiğini
hissedince hemen tükürüverdim. Sonra başka bir tane alıp ağzımda ısırdım. Yine
çekirdek hissedince hemen tükürüverdim. Sonra başka bir tane aldım. Onda da
çekirdek hissettim ve tükürdüm."
Ebu Bekir:
"Müsaadenle onu tabir edeyim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) de: "Tabir et bakalım" deyince Ebu Bekir şu yorumu yaph:
"Bu, göndermiş
olduğun ordudur. Galip gelirler, ganimet elde ederler. Sonra bir adama
rastlarlar. Adam, onlardan senin emanını diler ve onu bırakırlar. Sonra başka
bir adamla karşılaşırlar. O da kendilerinden senin emanını diler ve onu da
bırakırlar. Sonra bir adamla daha karşılaşırları o da senin emanını diler ve
onu da bırakırlar." Ebu Bekir'i dinleyen Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Melek de aynen böyle söyledi'' buyurdu.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravilerinden
Mücalid b. Said güvenilir olmakla beraber hakkında tenkit vardır.
11748. Semure b.
Cundubun bir adam'a dayandırarak naklettiğine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurmuştur: "Rüyamda semadan sanki bir kovanın salındığını
gördüm. Derken Ebu Bekir kovanın iki kulpundan tutup ondan az bir şey içti.
Sonra Ömer geldi ve kovanın kulplarından tutarak ondan iyice kanana kadar içti.
Sonra Osman geldi ve kovanın iki kulpundan tutarak ondan içti. O anda kova
çözülüp düştü ve ondan Osman'ın üzerine su sıçradı."
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri
güvenilirdirler.
11749. Ca'de'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adam hakkında bir
rüya gördü. Hemen ona birini göndererek yanına çağırttı. Adam gelince rüyasını
ona anlatmaya başladı. Adam iri karınh biriydi ve Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) parmağıyla onun karnına işaret ederek: "Eğer bu böyle
olmasaydı, senin için daha hayırlı olurdu" buyurdu.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri
güvenilirdirler.
11750. Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Uykudaki herhangi birinin gördüğü gibi ben de bir rüya gördüm. Sanki
kılıcımın kabzası kırılmıştı. Terkime bir koç almıştım. Kılıcımın kabzasının
kırılmasını kavmimden birinin öldürülmesine yordum. Terkime bir koç almamı ise
(düşman) kavmin koçunu öldüreceğime yordum." Nitekim Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) müşriklerin sancaktan Talha b. Ebi Talha'yı
öldürtmüştü. Buna karşılık (kendi kabilesinden amcası) Hamza b. Abdilmuttalib
ise öldürülmüştü.
*Hadisi Bezzar ve muhtasar olarak Ahmed b. Hanbel rivayet
etmiş olup ravilerinden Ali b. Zeyd güvenilir olmakla beraber, hafızası
zayıftır. iki kaynağın da diğer ravileri güvenilirdirler.
11751. İbn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kılıcı Zülfikar'ı Bedir
savaşında ganimet olarak almıştı. Uhud savaşında gördüğü rüya onunla ilgilidir.
Buyurmuştu ki: "Rüyamda sanki kılıcım Zülfikar'da bir körelme gördüm. Bunu
başınıza gelecek bir katle yordum. Yine rüyamda terkime bir koç aldığımı
gördüm. Bunu askeri birliğin koçuna yordum. Yine rüyamda kendimi sağlam bir
zırh içinde gördüm. Bunu da Medine'ye yordum. Yine bir takım sığırların
boğazlandığını gördüm. Vallahi bunlahayırlı sığırlardır. Vallahi bunlar hayırlı
sığırlardır."
Sonra Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyledikleri aynen çıktı.
*Hadisin farklı kanalları, Uhud Savaşı bahsinde geçmişti. Bu
rivayetin senedinde ismi geçen Abdurrahman b. Ebi'z-Zinad zayıftır.
11752. Ebu Hureyre
demiştir ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken
işittim: "Ben rüyamda Kadir gecesini görmüştüm; fakat daha sonra o bana
unutturuldu. Sonra elimde iki altın bilezik gördüm ve onları sevmedim, onlara
üfleyince uçup gittiler. Bunu Yemenli ve Yemameli olmak üzere iki yalancı
peygambere yordum. "
*Ben derim ki: Hadisin Kadir gecesiyle ilgili kısmı Sahih'de
geçmiştir.
*Hadisi Bezzar ve Ahmed
b. Hanbel rivayet etmiş olup ikisinin ravileri de güvenilirdirler.
11753. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rüyasında kollarında
iki altın bilezik olduğunu görmüş ve onlara üfleyince uçup gitmişler. Buyurmuş
ki: "Bu iki bilezik, ümmetimin iki yalancı peygamberidir: Biri Yemenli,
diğeri Yemameli. Ancak ümmetime hiçbir şekilde zarar veremezler. "
*Hadisi Taberanı ve Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravilerinden
Hüseyin b. Kays metruktur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i Rüya'da Gören