MECMAU

ZEVAİD

TEFSİR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Zümer Suresi 30-31 - 42 - 53 - 59 - 67

 

***********************

Yüce Allah'ın "Sonra Siz Kıyamet Günü Rabbinizin Huzurunda Birbirinizi Dava Edeceksiniz" Ayeti [Zümer, 30,31]

***********************

 

11310. İbn Ömer, bu ayetle ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

Hayatımızın uzun bir döneminde "Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda birbirinizi dava edeceksiniz" ayetinin bizimle bizden önceki Ehl-i kitap hakkında indiğini düşünüp durduk. Dedik ki: "Peygamberimiz bir, kitabımız bir iken biz birbirimizi nasıl dava ederiz?" Nihayet kılıçla birbirimizin boynunu vurduğumuzu görünce, anladım ki ayet bizim hakkımızda nazil olmuş.

 

*Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

11311. Aynı ayetle ilgili olarak Abdullah b. ez-Zübeyr de şu açıklamayı yapmıştır: Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda birbirinizi dava edeceksiniz"[Zümer, 30,31] ayeti nazil olunca Zübeyr:

"Dünyada iken aramızda yaşanan tartışmalar (ahirette) bize tekrar mı yaşatılacak?" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Evet. Her hak sahibine hakkı ödeninceye kadar tekrar yaşatılacaktır" buyurdu.

 

*Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

***********************

Yüce Allah'ın "Allah, Öleceklerin Ölümleri Anında ... Ruhlarını Alır" Ayeti [Zümer, 42]

***********************

 

11312. İbn Abbas, "Allah, öleceklerin ölümleri anında, ölmeyeceklerin de uykuları esnasında ruhlarını alır. Ölmelerine hükmettiği kimselerinkini tutar, diğerlerini bir süreye kadar salıverir. Doğrusu bunda düşünen kimseler için dersler vardır" ayeti ile ilgili olarak şunları söylemiştir: "Dirilerle ölülerin ruhları uykuda karşılaşırlar ve birbirlerine hal hatırlarını sorarlar. Sonra Allah, ölülerin ruhlarını alırken dirilerin ruhlarını bedenlerine iade eder."

 

*Bunu Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

***********************

Yüce Allah'ın ''De. ki: Ey Haddi Aşıp Kendilerine Kötülük Eden Kullarımı Allah'ın Rahmetinden Umudunuzu Kesmeyin'' Ayeti [Zümer, 53]

***********************

 

11313. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlısı Sevban der ki: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Şu ayeti dünya ve dünyadakilere değişmem: ‘‘De ki: Ey haddi aşıp kendilerine kötülük eden kullarımı Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhamet edendir’‘."

Bunu duyan bir adam: "Şirk koşanın durumu ne olacaktır?" diye sordu. Hz. Peygamber de (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şirk koşan müstesnadır" diye cevap verdi.

 

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-evsat'ta ve "üç kere ''şirk koşan müstesnadır'' " ifadesiyle aynısını Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravilerinden ibn Lehia'da zayıflık olsa da hadisi hasen derecesindedir.

 

 

 

11314. İbn Abbas ise şu olayı anlatmıştır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hamza'nın katili Vahşi b. Harb'e birini göndererek onu İslam'a davet etti. O da kendisine şu cevabı gönderdi: "Ey Muhammed! Sen beni nasıl (İslam'a) davet ediyorsun? Oysa ki sen kim cinayet işler, şirk koşar ya da zina ederse, ‘‘Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada aşağılanmış olarak temelli kalır’‘[Furkan, 69] diyorsun. Ben bunların hepsini yaptım. Benim için bir kurtuluş yolu var mıdır?"

Bunun üzerine Yüce Allah, "Ancak tövbe eden, inanıp salih amel işleyenler müstesna. Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bağışlar ve merhamet eder"[Furkan, 70] ayetini indirdi.

 

Valışi: "Ey Muhammed! ‘‘Ancak tövbe eden, iman edip salih amel işleyen müstesna’‘ şartı, ağır bir şarttır. Ben belki bu şartı yerine getiremem" dedi. Bunun üzerine Yüce Allah: "Allah kendisine ortak koşulmasını elbette bağışlamaz. Bunun dışında kalan kusurları ise dilediği kimseler için bağışlar"[Nisa, 48, 116] ayetini indirdi.

Vahşi bununla da ikna olmayıp: "Ey Muhammed! Bunun Allah'ın dilemesine bağlı olduğunu görüyorum. Beni bağışlayıp bağışlamayacağını ise bilmiyorum. Başka ayet var mı?" diye sordu.

 

Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: "De ki: Ey haddi aşıp kendilerine kötülük eden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhamet edendir." [Zümer, 53]

Bunu duyan Vahşi: "Şimdi tamam" dedi ve Müslüman oldu. Bunu gören insanlar da: "Ey Allah'ın Resulü, Vahşinin işlediklerini biz de işledik" demeye başladılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da: "Bu, bütün Müslümanlar için geçerlidir" buyurdu.

 

*Hadisi Taberanl', el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Ebyen b. Süfyan', Zehebi zayıf olarak değerlendirmiştir.

 

 

 

11315. İbn Ömer anlatıyor: Bizler İslam'ı tanıyıp kabul ettikten sonra fitneye kapılıp dinini terk eden kimse için tövbe imkanı bulunmadığını söylerdik. Fakat sonra Allah böyle kimseler hakkında şu ayeti indirdi:

"De ki: Ey haddi aşıp kendilerine kötülük eden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin ... "[Zümer, 53]

Hadisin tamamı, Gazveler ve Hicret bahislerinde geçmiştir. * Senedinde ismi geçen ibn ishak güvenilir olmakla beraber müdellistir.

 

*Ben derim ki: Bu konuyla ilgili olarak Talak suresinde ibn Mes'ud hadisi gelecektir.

 

 

 

***********************

Yüce Allah'ın "Hayır (Geri Dönemeyeceksin!) Ayetlerim Sana Gelmişti de Sen Onları Yalanlamıştın ... " Ayeti [Zümer, 59]

***********************

 

11316. Ebu Bekre anlatıyor: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Hayır (Geri dönemeyeceksin!) Ayetlerim sana gelmişti de sen onları yalanlamış, büyüklük taslamış ve inkarcılardan olmuştun" ayetini "cer" üzere okurken işittim.

 

*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden bilmediklerim vardır.

 

 

 

***********************

Yüce Allah'ın "Onlar Allah'ı Hakkıyla Tanıyıp Bilemediler. .. " Ayeti [Zümer, 67]

***********************

 

11317. Cerir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir grup kimseye şöyle dedi: "Ben şimdi size Zümer suresinin sonundan birkaç ayet okuyacağım. İçinizden kim ağZarsa cenneti hak eder." Sonra "Onlar Allah', hakkıyla tanıyıp bilemediler. Kıyamet günü bütün yeryüzü O'nun tasarrufundadır. Gökler O'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır. O, müşriklerin ortak koşmalarından yüce ve münezzehtir" ayetiyle başlayıp surenin sonuna kadar okudu. Kimimiz ağladı, kimimiz ağlamadı. Ağlamayanlar: "Ya Resulallah, ağlamak için çok uğraştık; ama ağlayamadık" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da: "Ben ayetleri size (tekrar) okuyacağım. Ağlayamayan da ağlar gibi yapsın" buyurdu.

 

*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Bekr b. Huneys metruktur.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Gafir (Mü'min) Suresi 3 - 19 - 11 - 78