MECMAU ZEVAİD |
TEFSİR |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Nur Suresi 31 - 33 -
35 - 37 - 53 - 61 - ...
**************************
Yüce Allah'ın " ...
Ziynetlerini Teşhir Etmesinler ... " Ayeti [Nur, 31]
**************************
11230. Abdullah (b.
Mes'ud), "Ziynetlerini teşhir etmesinler" ifadesini şöyle tefsir
etmiştir: "Ziynetten maksat bilezik, halka, halhal, küpe, gerdanlık gibi
elbise ve fistan üzerine takılan takılardır.
*Bunu Taberanı. uzun ve muhtasar olarak bir kaç isnadla rivayet
etmiş olup isnadlardan birinin ravileri, Sahlh'in ravileridir.
**************************
Yüce Allah'ın
"Namuslu Kalmak isteyen Cariyelerinizi Fuhşa Zorlamayın" Ayeti [Nur,
33]
**************************
11231. İbn Abbas der ki:
Cahiliye döneminde Abdullah b. Ubey'in fuhuş yapan bir cariyesi vardı. Zina
haram kılındıktan sonra Abdullah ona: "Artık fuhuş yapmıyor musun?"
dedi. Cariye de: "Hayır. Vallahi artık fuhuş yapmayacağım" dedi. Bu
hususla ilgili olarak "Namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa
zorlamayın"[Nur, 33] ayeti nazil oldu.
*Bunu Taberanı ve benzerini Bezzar rivayet etmiş olup
Taberani'nin ravileri, Sahih'in ravileridir.
11232. Enes der ki:
Abdullah b. Ubey'in Muaze isminde bir cariyesi vardı ve Abdullah onu fuhuş
yapmaya zorlardı. İslam gelince "Namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi
fuhşa zorlamayın ... Böyle bir şeye zorlanırlarsa Allah (onları) bağışlar,
esirger"4 ayeti nazil oldu.
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Muhammed b.
Haccac el-Lahmi hadis uydurmakla suçlanmıştır.
**************************
Yüce Allah'ın
"O'nun Nuru, içinde Işık Bulunan Bir Kandilliğe Benzer"[Nur 35]
Ayeti
**************************
11233. Abdullah b. Ömer
bu ayeti şöyle tefsir etmiştir: "O'nun nuru, içinde ışık bulunan bir
kandilliğe benzer" Bununla Muhammed'in içi kastedilmektedir. "O ışık
bir cam içindedir"[Nur, 35] Cam, Muhammed'in kalbi, ışık da kalbindeki
ışıktır (nur). "Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan
zeytin ağacından tutuşturulur." Ağaçtan maksat İbrahim'dir. Doğu ve batı
ise şu anlama gelir: O, ne Yahudi'dir, ne de Hıristiyan'dır. Sonra şu ayeti
okudu: "ıbrahım ne Yahudi, ne de Hıristiyan idi. Fakat o, Allah'ı bir
tanıyan dosdoğru bir Müslüman'dı; hiç putperest de olmadı."[Al-i İmran, 67]
*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta
rivayet etmiş olup ravilerinden Vazi' b. Nafi' metruktur.
*****************
Yüce Allah'ın
"Bunları Ne Ticaret, Ne de Alışveriş Allah'ı Anmaktan Alıkoyar" Ayeti
[Nur, 37]
*********************
11234. İbn Mes'ud, bazı
çarşı esnafının ezanı duyunca mallarını olduğu gibi bırakıp namaza gittiklerini
görünce, "İşte Yüce Allah'ın haklarında ‘‘Öyle kimseler ki onları ne
ticaret, ne de alışveriş Allah'ı zikirden alıkoyar'' buyurduğu kimselerdir"
demiştir.
*Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravileri arasında ismi
zikredilmeyen biri vardır. Diğer ravileri ise Sahıh'in ravileridir.
11235. İbn Abbas bu
ayeti şöyle yorumlamıştır: "Bunlar, kendilerini ne ticaretin, ne de alışverişin
Allah'ı anmaktan alıkoymadığı tüccarlar idi."
*Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravilerinden Amr b. Sabit
en-Bekri metruktur.
11236. "Artık
evlenme ümidi beslemeyen, hayızdan ve doğumdan kesilmiş yaşlı kadınların
zinetlerini göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendileri için bir
günah yoktur"[Nur, 60] ayetinde ifade edilen elbiseden maksat, ridadır
(hırka gibi dış kıyafet).
**************************
Yüce Allah'ın
"Allah Sizden Iman Edip Yararlı Işler Yapanlara, Kendilerinden Öncekileri
Hakim Kıldığı Gibi Onları da Yeryüzünde Hakim Kılacağını Vaat Etti" Ayeti
[Nur, 55]
**************************
11237. Ubey b. Ka'b der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı Medine'ye gelip de
Ensar kendilerine sığınma sağlayınca bütün Araplar onları boy hedefi haline
getirdiler. Bunun üzerine "Allah sizden iman edip yararlı işler yapanlara,
kendilerinden öncekileri hakim kıldığı gibi onları da yeryüzünde hakim
kılacağını vaat etti" ayeti indi. [Nur, 55]
*Hadisi Taberanı el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravileri, güvenilir kimselerdir.
**************************
Yüce Allah'ın
"Evlerinizde veya Babalarınızın Evlerinde .... Izinsiz Yemek Yemenizde Bir
Sorumluluk Yoktur" Ayeti [Nur, 61]
**************************
11238. Hz. Aişe
anlatıyor: Müslümanları Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber
sefere çıkmak istiyorlar ve evlerinin anahtarlarını kefillerine teslim ederek:
"Dilediğiniz yiyeceklerden yiyebilirsinizı helal-i hoş olsun" derlerdi.
Kefilleri de: "Onların yiyeceklerinden yemek bize helal olmaz. Çünkü onlar
buna gönülsüz müsaade ettiler" derlerdi. Bunun üzerine Yüce Allah şu ayeti
indirdi:
"Kör için bir
sorumluluk yoktur. Topal için bir sorumluluk yoktur.
Hastaya da bir sorumluluk
yoktur. Evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde
veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya
amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın
evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya kahyası olup anahtarları elinizde
olan evlerde ya da dostlarınızin evlerinde izinsiz yemek yemenizde bir
sorumluluk yoktur."[Nur, 61]
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in
ravileridir.
**************************
Yüce Allah'ın ''.....''
Ayeti
**************************
11239. Ukbe b. Amir der
ki: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nur suresinin sonundaki
ayeti iki elini iki gözüne götürerek "....." ("Allah her şeyi
görür") diye okurken işittim.
*Ben derim ki: Bu, şaz (yani çoğunluğa aykırı) bir kıraat
olmakla beraber rivayet bu şekilde nakledilmiştir. Değilse mütevatir kıraat
"....." ("Allah her şeyi bilir") şeklindedir.
Bunu Taberani. rivayet
etmiş olup ravilerinden ibn Lehla'nın hafızası zayıftır. Diğer ravileri ise
güvenilir kimselerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: