MECMAU ZEVAİD |
TEFSİR |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
ibrahim Süresi 4 - 9 -
21 - 24 - 27 - 28
****************************
Yüce Allah'ın "Biz
Her Peygamberi Ancak Kendi Kavminin Diliyle Gönderdik" Ayeti [İbrahim, 4]
****************************
11095. Ebu Zer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah her
peygamberi ancak kendi kavminin (konuştuğu) diliyle göndermiştir"
buyurmuştur.
*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.
Fakat Mücahid, Ebu Zer'den hadis işitmemiştir.
****************************
Yüce Allah'ın ılEllerini
Ağızlarına Bastılar" Ayeti [İbrahim, 9]
****************************
11096. Abdullah (b.
Mes'ud), Yüce Allah'ın "Sizden öncekilerin, Nuh, Ad ve Semud kavimlerinin
ve onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları Allah'tan başkası
bilmez. Peygamberleri kendilerine mucizeler getirdi de onlar, ellerini
peygamberlerinin ağızlarına bastılar ve dediler ki: Biz, size gönderileni inkar
ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz"
ayetini '''Öfkelerinden parmaklarını ısırdılar" diye açıklamıştır.
*Bunu Taberanı, zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed
b. Said b. Ebi Meryem'den nakletmiştir.
****************************
Yüce Allah'ın
"Sızlansak da, Sabretsek de Bizim Için Birşey Değişmez"[İbrahim, 21]
Ayeti
****************************
11097. Ka'b b. Malik'in
bildirdiğine göre; "Artık sızlansak da, sabretsek de bizim için bir şey
değişmez. Çünkü kaçacak yerimiz yoktur" ayeti ile ilgili olarak Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Cehennemlikler ‘‘Gelin
sabredelim’‘ derler. 500 yıl sabrederler. Bunun kendilerine bir yarar
sağlamadığını görünce ‘‘Gelin sızlanalım’‘ derler. Böylece 500 yıl ağlarlar.
Bunun da kendilerine bir yarar sağlamadığını görünce ‘‘Artık sızlansak da,
sabretsek de bizim için bir şey değişmez. Çünkü kaçacak yerimiz yoktur’‘
derler."
*Bunu el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberanı, Enes b. Ebi'l-Kasım
kanalıyla rivayet etmiştir.
Taberanı'nin rivayetinde
isim bu şekilde geçmiştir. Zehebı ise Mizan'da şöyle der: "Enes b.
el-Kasım. Bundan maksat Enes b. Ebi Numeyr olup ibn Ebi Hatim'in zikrettiğine
göre kendisi Ka'bu'l-Ahbar'dan rivayette bulunmuştur." Fakat bu, doğru
değildir. Zira ibn
Ebı Hatim'in gerçekte
dediği şudur: "Enes, Ubey b. Ka'b'dan, ondan da firyabı rivayette
bulunmuştur. Ben babamdan böyle işittim."
*Ben derim ki: Bu da
doğru değildir. Çünkü Muhammed b. Yusuf el-firyabı, Ubey b.
Ka'b'ın öğrencilerinden
herhangi birinden rivayette bulunmamıştır. Doğrusu Taberanı'deki bilgilerdir.
Buna göre Enes, Ka'b b. Malik'in oğlundan, ondan da firyabı rivayette
bulunmuştur. Doğrusunu Allah bilir. ibn Hibban ise bu dönemde, yani
etbaüt-tabiin tabakasında Enes Ebu'I-Kasım adıyla birini zikretmiştir.
Doğrusunu Allah bilir.
Rivayetin diğer ravileri
ise güvenilirdir.
****************************
Yüce Allah'ın
"Güzel Bir Ağaç Gibidir" Ifadesi Hakkında [İbrahim, 24]
****************************
11098. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yüce Allah'ın
"Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü (yerde)
sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca (benzetti)" ifadesi ile ilgili
olarak şöyle buyurmuştur:
"Bu, yapraklarını
hiç dökmeyen bir ağaçtır. (Bunun hurma ağacı olduğunu sanıyorum) "
*Ben derim ki: Konuyla ilgili Sahih'de ibn Ömer'den
nakledilmiş bundan başka bir hadis daha vardır.
Bunu ise Ahmed b. Hanbel
rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.
****************************
Yüce Allah'ın
"Allah Iman Edenleri Gerek Dünya Hayatında, Gerekse Ahirette Sağlam Sözle
Dimdik Ayakta Tutar" Ayeti [İbrahim, 27]
****************************
11099. Ebu Said el-Hud
ri der ki: Ben, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Allah iman
edenleri gerek dünya hayatında, gerekse ahirette sağlam sözle dimdik ayakta
tutar" ayeti [İbrahim, 27] hakkında "Ahirette, yani kabir
(sualin)de" diye buyururken işittim.
*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravilerinden Atıyye el-Avfi' zayıftır.
11100. Ebu Katade
el-Ensari, Yüce Allah'ın "Allah iman edenleri gerek dünya hayatında,
gerekse ahirette sağlam sözle dimdik ayakta tutar"2 ayeti hakkında der ki:
Mümin ölünce kabrinde oturtulur ve ona: "Rabbin kim?" diye sorulur.
"Rabbim Allah" der. "Peygamberin kim?" diye sorulur.
"Muhammed b. Abdillah" der. Aynı sorular üç kere tekrarlanır.
*Bunu Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ta hocası Ahmed b.
Muhammed b. Sadaka'dan rivayet etmiştir ki bu zat hakkında bilgim yoktur. Diğer
ravileri ise Sahlh'in ravileridir.
Ben derim ki: Cenazeler
bölümünde kabir sualleriyle ilgili başka hadisler geçmişti.
11101. İbn Abbas, Yüce
Allah'ın "Allah iman edenleri gerek dünya hayatında, gerekse ahirette
sağlam sözle dimdik ayakta tutar"[İbrahim, 27] ayeti hakkında der ki:
Kabirdeki hitap: "Rabbin kim? Dinin nedir? Peygamberin kim?"
şeklindedir. Ahirette de aynı şeyler sorulacaktır.
*Bunu Taberanı rivayet etmiş olup ravilerinden Ahmed b. Ubeyd
b. Nistas'ı tanımıyorum. Diğer ravileri ise güvenilir kimselerdir.
****************************
Yüce Allah'ın
"Allah'ın Nimetini Nankörlükle Karşılayanlar. .. " Ayeti [İbrahim,
28]
****************************
11102. Hz. Ali, "Allah'ın
nimetini nankörlükle karşılayan ve milletlerini helake sürükleyenleri görmedin
mi?" ayeti ile ilgili olarak der ki: "Ayet, iki kendini beğenmiş
kavim hakkında; Mahzum oğulları ile Umeyye oğulları hakkında nazil olmuştur.
Bunlardan Mahzüm oğullarının gücünü Allah, Bedir savaşında kırdı. Umeyye
oğullarına gelince, bir süre daha onların eğlenip oyalanmasına izin verdi.
*Bunu Taberanı, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravilerinden Amr ZU Murr'dan Ebu ishak es-Sebı'ı'den başkası rivayette bulunmamıştır.
Diğer ravileri ise güvenilir kimselerdir.
****************************
Yüce Allah'ın "Yer
Başka Bir Yer ... Haline Getirildiği Gün" Ayeti [İbrahim, 48]
****************************
11103. Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'ın
"Yer başka bir yer haline getirildiği gün" ayeti ile ilgili olarak
şöyle buyurmuştur: ''(Sözü edilen) Gümüş gibi bembeyaz bir yerdir. Orada haksız
yere hiç kan dökülmemiş, hiç günah işlenmemiştir"
*Bunu Taberanı. el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de
rivayet etmiş olup ravilerinden (erir b. Eyyub el-Beceli metruktur. Taberanı
hadisi el-Mu'cemu'l-kebir'de ceyyid bir isnadla Abdullah'ın sözü olarak
nakletmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Hicr Süresi 1,2 -
22 - 49,50 - 87 - 90,91 - 95 - 83