MECMAU

ZEVAİD

TEFSİR

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Beyyine Süresi

 

11507. Ebü Vakıd el-Leysi anlatıyor: Bizler vahiy aldığı sırada Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına giderdik ve o bizimle konuşurdu. Bir gün bize dedi ki: "Yüce Allah buyurdu ki: Biz malı, namaz kılınması ve zekat verilmesi için indirdik. Ademoğlunun bir vadi dolusu malı olsa, bir vadi dolusu daha olmasını ister. İki vadi dolusu malı olsa, üçüncüsünün olmasını ister. Ademoğlunun gözünü ancak toprak doyurur. Sonra Allah tövbe edenlerin tövbesini kabul eder. "

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel ve Taberanı rivayet etmiş olup Ahmed b. Hanbel'in ravileri Sahlh'in ravileridir.

 

 

 

11508. Ubey b. Ka'b anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah bana, sana Kur'an okumamı emretti" dedi. Sonra bana "Kitap ehlinden ve putperestlerden olan inkarcılar, kendilerine apaçık bir belge; içinde kesin ve en doğru hükümlerin bulunduğu tertemiz sahifeleri okuyan, Allah katından bir peygamber gelene kadar dinlerinden vazgeçecek değillerdi. Kendilerine kitap verilenler, ancak o apaçık belge kendilerine geldikten sonra ayrılığa düştüler"[Beyyine, 1-4] ayetlerini okudu ve "Kuşkusuz Allah katında gerçek din, Hanifliktir. Putperestlik, Yahudilik ya da Hıristiyanlık değildir. Kim bir iyilik yaparsa, yaptığı iyilik inkar edilmez" buyurdu.

(Ravi) Şu'be der ki: Ardından başka ayetler de okudu. Sonra şöyle devam etti: "Ademoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncüsünü ister. Ademoğlunun gözünü ancak toprak doyurur." Sonra surenin geri kalanını okudu.

 

 

 

11509. Diğer bir rivayet ise şöyledir: Ubey b. Ka'b'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kuşkusuz Yüce Allah bana, sana Kur'an okumamı emretti .... " Bu ayetler cümlesinden şunu da okudu: "Ademoğlu bir vadi dolusu mal istese ve kendisine istediği verilse, muhakkak ikincisini ister. İkincisini istese ve kendisine istediği verilse, muhakkak üçüncüsünü de ister" ....

 

*Ben derim ki: Hadisin bir kısmı Tirmizl'de, bir bölümü de Sahih'de yer almıştır.

Bu şekliyle ise Ahmed b. Hanbel ve oğlu tarafından rivayet edilmiş olup ravilerinden Asım b. Behdele'yi bir grup bilgin güvenilir kabul ederken başkaları zayıf olarak değerlendirmiştir.

 

 

 

11510. İbn Abbas anlatıyor: Bir adam Hz. Ömer'e gelerek ondan maddi yardım istedi. Ömer, üzerinde fakirlik alameti görebilir miyim diye onun bir başına, bir ayaklarına bakmaya başladı. Sonra adama: "Ne kadar malın var?" diye sordu. Adam: "Kırk devem var" dedi. İbn Abbas der ki: Bunu duyunca dedim ki: Allah ve Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğru söylemiş: "Ademoğlunun iki vadi dolusu altını olsa muhakkak üçüncüsünü ister. Ademoğlunun gözünü ancak toprak doyurur. Allah tövbe edenlerin tövbesini kabul eder. "

Ömer bana: "Bu okuduğun da nedir?" dedi. Ben: "Ubey bana bu şekilde (ayet olarak) okuttu" deyince "Haydi ona gidelim" dedi ve Ubey'in yanına geldiğinde "Bu ne söylüyor?" dedi. Ubey: "Bana Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde okuttu" dedi. Ömer: Peki onu Mushaf'a kaydedeyim mi?" diye sorunca Ubey: "Olur, kaydet" dedi.

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

11511. İbn Abbas anlatıyor: Bir adam Hz. Ömer'e gelerek: "Kıtlık bizi kırdı, bitirdi" dedi. Ömer: "Sen kimlerdensin?" diye sordu. Ömer adamı iyice tanıyıncaya kadar soyunu soruşturmaya devam etti. Meğer adam zenginmiş. Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: "Ademoğlunun bir veya iki vadi dolusu malı olsa üçüncüsünü ister. Ademoğlunun gözünü ancak toprak doyurur. Sonra Allah, tövbe edenlerin tövbesini kabul eder."

 

*Ben derim ki: Hadisi "Allah, tövbe edenlerin tövbesini kabul eder" cümlesi hariç, ibn Mace de irad etmiştir.

Bu şekliyle ise onu Ahmed b. Hanebel rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir. Aynı hadisi Taberanı de el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Zilzal Süresi