MECMAU ZEVAİD |
TEFSİR |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Nisa Suresi 10 - 15 -
22 - 24 - 29 - 31 - 36 - 41 - 104 - 48
*****************************
Yüce Allah'ın
"Haksızlıkla Yetimlerin Mallarını Yiyenler ... " Ayeti [Nisa, 10]
*****************************
10915. Ebu Berze'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kıyamet günü Yüce Allah ağızlarında ateş tutuşturulmuş bir topluluk
diriltir. "
Kendisine: "Onlar
kimlerdir, ya Resulallah?" diye sorulunca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Görmez misin ki Allah şöyle buyurur:
"Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler şüphesiz karınlarına ancak ateş
tıkınmış olurlar."
*Bunu Ebu Ya'la ve Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden Ziyad
b. el-Münzir hadis uydurucusudur.
*****************************
Yüce Allah'ın ''... O
Kadınları Ev Hapsinde Tutun" Ayeti [Nisa, 15]
*****************************
10916. İbn Abbas, Yüce
Allah'ın "Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı aranızdan dört şahit
getirin. Eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah
onlara bir yol açıncaya kadar evlerde hapsedin" ayeti hakkında şunları
söylemiştir: Böyle kadınlar evlerde hapsediliderdi. Ölürse ölür, yaşarsa
yaşardı. Derken Nür süresinin şu ayeti nazil oldu: "Zina eden kadın ve
erkeğin her birine yüzer değnek vurun."[Nur, 2] Sonra hadlerle (şer'i
cezalarla) ilgili süre nazil oldu ve ondan sonra kim ne suç işlerse, sopa cezası
alır ve serbest bırakılırdı.
*Bunu Taberanı, zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed
b. Said b. Ebi Meryem'den nakletmiştir.
Aynı hadisin benzerini
ise şu ifadelerle Bezzar da rivayet etmiştir: Böyle kadınlar ölünceye kadar
evlerde hapsedilirlerdi. Nur suresi ve hadler nazil olunca, bu hüküm
yürürlükten kalktı.
Bu rivayetin ravileri,
Musa b. ishak b. Musa el-Ensarı hariç, Sahıh'in ravileridir. Musa da
güvenilirdir.
10917. İbn Abbas
anlalıyor: Nisa süresi inince Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Nisa.
suresi indikten sonra (zina eden kadınlarla ilgili) ev hapsi hükmü
kalkmıştır" buyurdu.
*Bunu Taberanı, rivayet etmiş olup ravilerinden isa b. Lehia
zayıftır,
*****************************
Yüce Allah'ın
"Babalarınızın Evlendiği Kadınlarla Evlenmeyin" Ayeti [Nisa, 22]
*****************************
10918. Ensarlı bir adam
anlatıyor: Ensar'ın iyilerinden olan Ebu Kays vefat edince oğlu Kays onun
karısına dünür gitti. Kadın: "Ben seni kendi evladım gibi görüyorum ve sen
kavminin erdemlilerindensin. Yine de ben Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gidip bir danışayım" dedi. Böylece Hz. Peygamber'e (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) giderek: "Ebü Kays vefat etti" dedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) güzel sözler söyleyerek onu teselli etti. Kadın:
"Fakat kavmin iyilerinden olan oğlu Kays bana dünür geldi. Oysa ki ben onu
kendi çocuğum gibi görürdüm" diye devam edince Allah Resülü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Sen şimdi evine dön" buyurdu. Çok geçmeden
"Babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin" ayeti naziloldu.
*Bunu Taberanı. zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed
b. Said b. Ebi Meryem'den nakletmiştir.
*****************************
Yüce Allah'ın
"(Harp Esiri Olarak) Sahip Olduğunuz Cariyeler Müstesna Muhsan (Evli)
Kadınlar da Size Haram Kılındı" Ayeti [Nisa, 24]
*****************************
10919. Razin el-Cürcani
anlatıyor: Said b. Cübeyr'e "(Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler
müstesna muhsan (evli) kadınlar da size haram kılındı" ayetinin anlamını
sordum. "Hiçbir bilgim yoktur" dedi. Aynı şeyi Dahhak b. Müzahim'e
sordum ve ona Said b. Cübeyr'in cevabını söyledim. Dahhak dedi ki: Yemin ederim
ki ben, o (Said) bu ayeti İbn Abbas'a sorarken işittim. İbn Abbas şöyle cevap
vermişti:
Bu ayet, Hayber'in
fethinde indi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber'i fethettiğinde
Müslümanlar, kitap ehli (Yahudi) kadınlarından evli bazı kadınları esir
aldılar. Müslüman erkek, bu kadınlardan biriyle birlikte olmak istediğinde
kadın: "Benim bir kocam var" deyip reddederdi. Sonra bu husus
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorulunca Yüce Allah: "(Harp
esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, muhsan (evli) kadınlar da
size haram kılındı" ayeti nazil oldu. Yani, esir alınan müşrik kadınlarla (evli
de olsa cariye hükmüne girdiğinden dolayı) ilişkiye girilebilir, bunda bir
sakınca yoktur.
Daha sonra bu cevabı
Said b. Cübeyr'e anlattığımda Said: "Doğru söylemiş" dedi.
*Hadisi Taberanı el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta
rivayet etmiş olup ravilerinden Razin el-Cürcanl'yi tanımıyorum. Diğer ravileri
ise güvenilir kimselerdir.
10920. Hz. Ali ile İbn
Mes'ud, Yüce Allah'ın "(Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler
müstesna muhsan (evli) kadınlar da size haram kılındı" ayetini şöyle
açıklamışlardır: Hz. Ali: "Esir alınan müşrik kadınlarla (cinsel ilişki)
helaldır"; İbn Mes'ud ise: "Yani, bu durumda hem müşrik ve hem de
Müslüman kadınlarla (cinsel ilişki) helaldir" dediler.
*Hadisi Taberanı zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed
b. Said b. Ebi Meryem'den nakletmiştir.
*****************************
Yüce Allah'ın "Ey
Iman Edenler! Mallarınızı Aranızda Haksız ve Meşru Olmayan Yollarla
Yemeyin" Ayeti [Nisa, 29]
*****************************
10921. Abdullah (b.
Mes'ud), "Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksız ve meşru olmayan
yollarla yemeyin" ayetinin muhkem olduğunu, hükmünün yürürlükten
kalkmadığınI belirtmiştir.
*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir
kimselerdir.
*****************************
Yüce Allah'ın "Eğer
Size Yasaklanan Büyük Günahlardan Uzak Durursanız, Sizin Küçük Kusurlarınızı
Bağışlarız" Ayeti [Nisa, 31]
*****************************
10922. Enes der ki:
Bizler yüce Rabbimizden bize gelen bağış gibisini görmedik. Buna rağmen O'nun için
her türlü aile ve maldan fedakarlık yapmadık. O, bizim büyük günahlar dışında
kalan kusurlanmızı affetmiştir. Bu hususta Yüce Allah buyurur ki: "Eğer
size yasaklanan büyük günahlardan uzak durursanız, sizin küçük kabahatlerinizi
bağışlarız ve sizi değerli bir yere sokarız."
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Celd b. Eyyub
zayıftır.
10923. Abdullah (b.
Mes'ud), kendisine büyük günahların ne olduğu sorulunca "Nisa suresinin
başından otuzuncu ayetine kadar açıklananlar" diye cevap verdi.
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in
ravileridir.
Ben derim ki: iman
kitabının sonunda büyük günahlara dair bölümler geçmişti.
*****************************
Yüce Allah'ın
"Yakın Arkadaşa ... iyi Davranın" Ayeti [Nisa, 36]
*****************************
10924. İbn Mes'ud,
"yakın arkadaş"tan maksadın kişinin kendi karısı olduğunu
söylemiştir.
*Bunu Taberanı, zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed
b. Said b. Ebi Meryem'den rivayet etmiştir.
*****************************
Yüce Allah'ın
"Kuşkusuz Allah Kendini Beğenip Övüneni Sevmez" Ayeti [Nisa, 36]
*****************************
10925. Sabit b. Kays b.
Şemmas anlatıyor: Ben, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanındaydım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Kuşkusuz Allah
kendini beğenip övüneni sevmez" ayetini okudu. Sonra kibri anlatarak onun
çok fena bir duygu olduğunu belirtti. Sabit b. Kays bunu duyunca ağladı. Allah
Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Niçin ağlıyorsun?" diye
sorunca "Ey Allah'ın Nebisi! Ben güzel görünmeyi severim, ayakkabımın
bağcığının güzelolması (bile) hoşuma gider" dedi. Bunun üzerine Allah
Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen cennetliklerdensin. Sahip
olduğun devenin gösterişli ve eğerin kaliteli / güzel olması kibir çeşidine
girmez. Fakat asıl kibir, hakkı inkar etmek ve insanları hor görmektir"
buyurdu.
*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravilerinden Muhammed b.
Ebi Leyla'nın hafızası zayıftır. Ayrıca babası Abdurrahman da Sabit b. Kays'a
yetişememiştir.
*****************************
Yüce Allah'ın "Her
Bir Ümmetten Bir Şahit Getirdiğimizde ... Halleri Nice Olacaktır!"[Nisa,
41] Ayeti
*****************************
10926. Sahabilerden
Muhammed b. Fadale ez-Zafennin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), Zafer oğulları mescidinde yanlarına vararak, o gün Zafer oğulları
mescidinde bulunan bir kayanın üzerine oturur. Yanında aralarında Abdullah b.
Mes'üd ile Muaz b. Cebel'in de bulunduğu sahabesinden bazı kimseler vardır. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kariye (Kur'an) okumasını emreder. Kari
okumaya başlar. "Her bir ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara
şahit olarak gösterdiğimiz zaman halleri nice olacak!" ayetine gelince
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ağlar, öyle ki sakalları titreyerek:
"Ey Rabbim! Ben aralarında bulunduklarıma şahit oldum (onlar için tanıklık
ederim). Ya görmediklerime nasıl şahitlik ederim?" buyurur.
*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir
kimselerdir.
10927. Yahya b.
Abdirrahman b. Lebibe, babası kanalıyla dedesinden naklediyor:
Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) "Her bir ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de
onlara şahit olarak gösterdiğimiz zaman halleri nice olacak!"[Nisa, 41]
ayetini okuyunca ağladı ve: "Ya Rabbi! Ben aralarında bulunduklarıma şahit
oldum (onlar için tanıklık ederim). Ya görmediklerime nasıl şahitlik
ederim?" buyurdu.
*Bunu Taberani, rivayet etmiş olup Abdurrahman b. Leb'ibe'yi
tanımıyorum. Diğer ravileri ise güvenilir kimselerdir.
*****************************
Yüce Allah'ın "
''Raina'' Demeyin" Ayeti [Bakara, 104]
*****************************
10928. İbn Abbas
"‘‘Raina’‘ demeyin" ayeti ile ilgili olarak der ki: Onlar Hz.
Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) derlerdi ki: "... (Bize kulak
ver). Bizim" raİna (bize bak)" sözümüz, senin" atına (Bizi
kolla)" sözünden başka bir anlam ifade etmez.
Yine Hz. Peygamber'e
(Yahudiler tarafından) söylenen "Dinle, ey dinlenmez olası"[Nisa, 46]
ifadesiyle ilgili şunları söylemiştir: Resulullah'a derlerdi ki "Dinle, ey
dinlenmez olası!" Bu yüzden Allah: "Eğer onlar ‘‘Işittik ve itaat
ettik. Dinle ve bizi gözet’‘ deselerdi, şüphesiz bu kendileri için daha hayırlı
olacaktı"[Nisa, 46] buyurdu.
*Bunu Taberani. rivayet etmiş olup ravilerinden Bişr b.
el-Haris zayıftır.
*****************************
Yüce Allah'ın
"Allah, Kendisine Ortak Koşulmasını Asla Bağışlamaz!" Ayeti [Nisa,
48]
*****************************
10929. İbn Ömer der ki:
Biz büyük günah sahipleri için istiğfarda bulunmaktan sakınırdık. Ta ki Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu sözleri duyduk: "Kuşkusuz
Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bunun dışında kalan
günahları ise dilediği kimseler için bağışlar. "Ben duamı, yani şefaatimi
ümmetimden büyük günah sahipleri için sakladım."
Daha önce içimizde
sakladığımız birçok düşüncemizi dile getirmekten sakınırdık. Fakat sonra
bunları açığa vurduk ve (bağışlanmayı) umduk.
*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri. Harb b. Süreye
hariç, Sahih'in ravileridir. Harb de güvenilirdir.
10930. Ebu Eyyub
anlatıyor: Bir adam Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek:
"Benim bir erkek kardeşim var. Haramı terk etmiyor" dedi. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dini nedir?" diye sordu.
Adam: "Allah'ı birler (tevhid ehli) ve namaz kılar" deyince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ondan dinini sana hibe etmesini
iste. Reddederse, ondan dinini satın al" buyurdu. Adam da kardeşinden dinini
istedi; ama o vermeyi reddetti. Hemen Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) giderek bu durumu ona bildirdi. Dedi ki: "Onu dini konusunda son
derece cimri gördüm." Bunun üzerine "Kuşkusuz Allah kendisine ortak
koşulmasını asla bağışlamaz; bunun dışında kalan günahları ise dilediği
kimseler için bağışlar"[Nisa, 48] ayeti nazil oldu.
*Bunu Taberani. rivayet etmiş olup ravilerinden Vasıl b.
es-Saib zayıftır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Nisa Suresi 51 -
54 - 56 - 60 - 65 - 69 - 86 - 88 - 92 - 93