MECMAU ZEVAİD |
TEFSİR |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bakara suresi 19 - 30
- 58 - 67 - 94 - 80-81 - 97. Ayetler
*****************
Yüce Allah'ın "....
(Sağanak Yağmur)" Sözü Hakkında
[Bakara 19]
******************
10831. İbn Abbas, Yüce
Allah'ın ".... (Gökten boşanan sağanak yağmur) ayetinde geçen "....''
kelimesini, "yağmur" olarak açıklamıştır.
*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravilerinden Ebu Cenab
müdellistir.
***********************
Yüce Allah'ın Orada Fesat
Çıkaracak Birini mi Yaratacaksın"[Bakara, 30] Ayeti
***********************
10832. Abdullah b. Ömer,
Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işitmiş:
"Yüce Allah, Adem'i yeryüzüne indirince melekler dediler ki: "Ey Rabbimiz
‘‘Sen orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa ki biz
seni hamd ile tespih ve takdis ediyoruz. Allah da onlara: Kuşkusuz ben sizin
bilmediklerinizi bilirim, dedi.’‘[Bakara, 36] Melekler devamla: ‘‘Ey Rabbimiz!
Ayrıca biz sana karşı Ademoğullarından daha itaatkarız’‘ dediler.
Bunun üzerine Allah
meleklere: ‘‘Öyleyse bana meleklerden iki melek getirin. Onlar yeryüzüne
insinler ve onların nasıl amel edeceklerine bakalım’‘ buyurdu.
Melekler de: ‘‘Bu iki
melek Harut ile Marut olsun’‘ dediler. Sonra bu iki melek yeryüzüne indi.
Derken Zühre (yıldızı) onlar için insan türünün en güzelinden bir kadın
suretine girerek karşılarına çıktı. Melekler, kendisinden vücudunu onlara
teslim etmesini istediler. Kadın: ‘‘Sizler şirk sözcüğünü telaffuz etmedikçe
vallahi olmaz’‘ deyip reddetti. Melekler: ‘‘Vallahi biz asla Allah'a şirk
koşmayız’‘ dediler ve bunun üzerine kadın yanlarından uzaklaştı.
Sonra aynı kadın
kucağında bir bebekle geri döndü. Melekler ondan yine kendisini onlara teslim
etmesini istediler. Kadın yine: ‘‘Bu çocuğu öldürmediğiniz sürece vallahi
olmaz’‘ deyip reddetti. Melekler: ‘‘Vallahi biz asla onu öldürmeyiz’‘ dediler
ve bunun üzerine kadın yine çekip gitti.
Sonra elinde bir kadeh
şarapla geri döndü. Melekler yine ondan kendisini teslim etmesini istediler.
Kadın: ‘‘Siz bu içkiyi içmedikçe vallahi olmaz’‘ deyip reddetti. Bunun üzerine
melekler içkiyi içip sarhoş oldular. Ondan sonra da hem kadınla ilişkiye
girdiler, hem de çocuğu öldürdüler. Ayıldıkları zaman kadın: ‘‘Vallahi sizler
sarhoş olunca daha evvel yapmayı reddettiğiniz her şeyi işlediniz’‘ dedi.
Sonra melekler bu
yaptıklarından dolayı dünya cezası ile ahiret azabı arasında seçim yapmaları
için muhayyer bırakıldılar. Onlar da dünya cezasını seçtiler. "
*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri, Musa b.
Cübeyr hariç, Sahih'in ravileridir. Musa da güvenilirdir.
*************************
Yüce Allah'ın
"(Girerken) Hıtta! (Ya Rabbi Bizi Affet) Deyin''[Bakara, 58] Ayeti
*************************
10833. İbn Mes'üd,
"(Girerken) Hıtta! (Ya Rabbi, bizi affet) deyin"[Bakara, 58] ayetini
şöyle açıklamıştır: Bunun, içinde arpa karışımı bulunan kızıl buğday olduğunu
söylediler. Nitekim "Fakat zalimler kendilerine söyleneni başka sözlerle
değiştirdiler" [Bakara, 59] ayetiyle bu hususa işaret edilmiştir.
*Bunu Taberanı, zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed
b. Said b. Ebi Meryem'den rivayet etmiştir.
***************************
Yüce Allah'ın "Hani
Musa kavmine ‘‘Allah, Muhakkak Sizin Bir Sığır Kesmenizi Emrediyor’‘
Demişti"[Bakara, 67] Ayeti
****************************
10834. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Eğer İsrail oğulları en yakındaki bir sığırı tutup
kesselerdi, emri yerine getinniş olurlardı. "
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Abbad b. Mansur
zayıftır. Diğer ravileri ise güvenilir kimselerdir.
********************
Yüce Allah'ın " ...
Haydi Ölümü Temenni Edin (de Görelim) [Bakara, 94] Ayeti
*********************
10835. İbn Abbas der ki:
Ebu Cehil: "Muhammed'i namaz kılarken görürsem muhakkak ayağımla boynuna
basacağım" dedi. Kendisine: "İşte Muhammed orada" denilince;
"Onu göremiyorum" dedi. Sonra Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Eğer dediğini yapmaya kalkışsaydı, melekler herkesin gözü önünde onu
engellerlerdi. Eğer Yahudiler ölümü temenni etselerdi, muhakkak
ölürlerdi."
*Ben derim ki: Hadis Sahih'de farklı ifadelerle geçmiştir.
Bu şekliyle ise onu
Bezzar rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.
******************
Yüce Allah'ın
"İsrail Oğulları: ‘‘Sayılı Birkaç Gün Müstesna, Bize Ateş
Dokunmayacaktır’‘ Dediler .... "[Bakara, 80, 81] Ayeti
*******************
10836. İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Yahudiler: "Bu dünyanın ömrü, yedi yıldır. Biz her bin
yıla karşılık sadece bir gün cehennem azabı görürüz. Dolayısıyla hepsi sayılı
yedi günden ibarettir" derlerdi. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah:
"ısrail oğulları: ‘‘Sayılı birkaç gün müstesna, bize ateş
dokunmayacaktır’‘ dediler. De ki: Siz Allah katından bir söz mü aldınız -ki
Allah sözünden caymaz- yoksa Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi
söylüyorsunuz? Onlar orada ebedi kalacaklardır''[Bakara, 80, 81] ayetini
indirdi.
********************
Yüce Allah'ın
"Cebrail'e Kim Düşman Ise Şunu Iyi Bilsin Ki..."[Bakara, 97] Ayeti
*********************
10837. İbn Abbas
anlatıyor: Bir gün Yahudilerden bir grup. Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelerek: "Ey Ebu'l-Kasım! Sana soracağınuz şu hususları bize
açıkla ki, onları bir peygamberden başkası bilemez" dediler.
Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dilediğiniz şeyi sorun. Fakat bana Allah
adına söz verin, Ya'kab'un kendi oğullarından aldığı sözü verin; şayet ben size
bir hususu açıklarım ve siz de onun gerçek olduğunu bilirseniz, muhakkak bana
tabi olacaksınız" buyurdu.
Yahudiler: " Peki,
dediğin gibi yapacağız" dediler ve şöyle devam ettiler: "Sana dört
şey soracağız.
Bize Tevrat inmeden önce
İsrail'in kendisine haram kıldığı yiyeceğin ne olduğunu söyle. Bize kadının
menisi ile erkeğin menisi arasındaki farkı ve bundan erkek ve dişinin nasıl
meydana geldiğini anlat.
Bize, şu ümmi
peygamberin uykudaki halini ve meleklerden onun dostu olanın kim olduğunu
bildir."
Resülullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Eğer ben bunları size açıklarsam, mutlaka bana tabi
olacaksınız" diye kendilerinden Allah adına söz aldı. Onlar da dilediği
kadar kendisine söz verdiler. Sonra Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sözlerine şöyle devam etti: "Tevrat'ı Musa'ya indiren (Allah) aşkı için
söyleyin, bilmez misiniz ki İsrail [ağır] bir hastalığa yakalanmıştı da
hastalığı uzun sürmüştü. Bunun üzerine eğer Allah onu hastalığından kurtarırsa,
en sevdiği içeceği ve en sevdiği yiyeceği kendisine haram kılacağına dair adak
adamıştı. En sevdiği yiyecek deve eti, en sevdiği içecek de deve sütü
idi."
Yahudiler: "Allah
şahidimiz olsun ki doğru söylüyorsun" dediler.
Bunun üzerine Resülullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şahit ol Allahım" dedi ve devam etti:
"Kendisinden başka
tanrı bulunmayan Allah aşkı için söyleyin, bilmez misiniz ki erkeğin menisi
katıdır. Kadının menisi ise sarı ve berraktır. Hangisinin menisi baskın gelirse
Allah'ın izniyle çocuk ona benzer. Erkeğin menisi baskın gelirse, Yüce Allah'ın
izniyle çocuk erkek; kadının menisi baskın gelirse Allah'ın izniyle kız
olur."
Yahudiler: "Allah
şahidimiz olsun ki doğru söylüyorsun" dediler.
Bunun üzerine Resülullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şahit ol Allahım" dedi ve devam etti:
"Tevrat'ı Musa'ya indiren (Allah) aşkı için söyleyin, bilmez misiniz ki bu
ümmi peygamberin gözleri uyur kalbi uyumaz. "
Yahudiler de:
"Allah şahidimiz olsun ki doğru" dediler. Bunun üzerine Resülullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Şahit ol Allahım" dedi.
Sonra Yahudiler:
"Sen şu halde bize her şeyi anlattın. Fakat meleklerden senin dostun
kimdir? Onu da söyle. Ona göre sana katılacağız veya seni terk edeceğiz"
dediler.
Resülullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Benim dostum Cebrail'dir. Zira Allah hiçbir peygamber
göndermemiştir ki Cebrail onun dostu olmasın" deyince Yahudiler:
"Öyleyse biz seni terk edeceğiz. Eğer senin meleklerden dostun başkası
olsaydı, sana tabi olur, seni tasdik ederdik" dediler.
Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Niçin tasdik etmiyorsunuz?" deyince de: "O
bizim düşmanımızdır" dediler. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah şu
ayetleri indirdi:
"De ki: Cebrail'e
kim düşman ise şunu iyi bilsin ki Allah'ın izniyle Kur'an'ı senin kalbine
kendinden önceki vahiyleri onaylayıcı, müminlere hidayet ve müjde kaynağı olmak
üzere o indirdi. Her kim Allah'a, Allah'ın meleklerine, peygamberlerine,
Cebrail ile Mikail'e düşman olursa, iyi bilsin ki, Allah da o kafirlerin
düşmanıdır.
Andolsun ki sana apaçık
ayetler (parlak mucizeler) indirdik. (Ey Muhammed) Onları ancak fasıklar inkar
eder.
Her ne zaman onlar bir
anlaşma yaptılarsa, yine kendilerinden bir grup onu bozmadı mı? Zaten onların
çoğu iman etmez.
Allah tarafından onlara,
yanlarındaki kitabı tasdik edici bir peygamber gelince, daha önce kendilerine
kitap verilenlerden bir grup, sanki Allah'ın kitabını bilmiyorlarmış gibi onu
arkalarına atıp terk ettiler."[Bakara, 97-101] İşte o zaman gazap üzerine
gazaba duçar oldular.
*Bunu Taberanı. zayıf biri olan hocası Abdullah b. Muhammed
b. Said b. Ebi Meryem'den nakletmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Bakara Suresi 106
- 126 - 143 - 125 - 144 - 177 - 178 -
185