MECMAU

ZEVAİD

HUDUD

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hırsızlık ve El Kesme Cezasını Gerektirmeyen Haller

 

10642. Amr b. Şu ayb, babasından, o da dedesinden (Abdullah b. Amr b. el-As'tan), Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''On dirhemden aşağı olan hırsızlıkta el kesme cezası yoktur" buyurduğunu bildiriyor.

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir. Senedinde Haccac b. Ertat bulunmaktadır ki; bu ravi müdellistir. Nasr b. Bab'ı çoğunluk zayıf saymıştır. Ahmed ise: "Onda beis yoktur" demiştir.

 

 

 

10643. İrak (b. Malik)'in bildirdiğine göre hac mevsiminde Mervan (b. el-Hakem)'in: ''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kalkandan dolayı el kesme cezası uygulamıştır. Oysa deve, kalkandan daha kıymetlidir" dediğini duymuştur.

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, Sahıh'in ravileridir. 

 

 

 

10644. İbn Mes'ud der ki: "El kesme cezası ancak bir dinar (altın) veya on dirhem (gümüş ve üzerin)de uygulanır."

 

*Hadisi Taberanı rivayet etmiştir. Hadis mevkuftur. Kasım Ebu Abdirrahman zayıf olsa da güvenilir sayılmıştır.

 

 

 

10645. Abdullah b. Mes'ud der ki: "El kesme cezası bir dinar veya on dirhemde uygulamr."

 

*Hadisi Taberanı el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Süleyman b. Davud eş-Şazekani bulunmaktadır.

 

 

 

10646. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "El kesme cezası ancak on dirhemde uygulanır" buyurdu.

 

*Hadisi Taberanı el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, senedi zayıftır.

 

 

 

10647. Ümmü Eymen'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Değeri (deriden yapılmış) kalkandan daha az olan bir şeyden dolayı hırsızın eli kesilmez!" Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde böyle bir kalkan için bir dinar veya on dirhem değer biçilmiştir.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Yahya b. Abdilhamid el-Himmani bulunmaktadır.

 

 

 

10648. Amir bin Sa'd b. Ebi Vakkas'ın babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) değeri beş dirhem olan bir kalkan dolayısıyla hırsızın elini kesmiştir.

 

*Derim ki: ibn Mace "Beş dirhem" ifadesi dışında kalan kısmı rivayet etmiştir.

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Senedinde Ebu Vakıd esSağir bulunmaktadır ki: Ahmed b. Hanbelonun hakkında "Onda beis görmüyorum" demiş, çoğunluk ise zayıf saymıştır.

 

 

 

10649. Hz. Ali b. Ebi Talib der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) değeri yirmi bir dirhem olan demirden bir miğferden dolayı el kesmiştir.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Muhtar b. Nafi' bulunmaktadır.

 

 

 

10650. Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devrinde bir cariye üç dirhem meblağına ulaşmayan küçük bir şarap kırbası çalmıştı da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun elini kesmemişti.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Senedinde Ebu Havmel bulunmaktadır ki Zehebi. onun tanınmadığını söylemiştir.

 

 

 

10651. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ağılların dışında bulunan (korumasız) sürüde el kesme cezası yoktur. Ürün harmana getirilip korunmadıkça onda da el kesme cezası yoktur" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde Abdullah b. Said b. Ebi Said bulunmaktadır ki; bu ravi metruktur.

 

 

 

10652. Hemmam b. el-Haris'in bildirdiğine göre İbnu'l-Mukarrin, Abdullah b. Mes'ud'a: "Ey Ebu Abdirrahman! Ben bir sene boyunca yatağımda yatmayacağım, diye yemin etmiştim! (bunun hükmü nedir?)" diye sordu. Abdullah: "Ey iman edenler! Allah'ın size helal kıldığı iyi ve temiz nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve (Allah'ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez." (Maide, 87) ayetini okuduktan sonra "Yemininin kefaretini ver ve yatağında yat!" dedi. Ad!lm: "Benim halim vaktim yerinde" deyince: "O zaman köle azad et!" dedi. Adam: "Bir kölem diğer bir kölemin elbisesini (kabanım) çaldı" deyince: "Malının bir kısmı, diğer bir kısmını çalmış. Öyle olunca el kesme cezası uygulanmaz!" dedi. Adam: "Cariyem zina yaptı" dedi. "Ona had cezası uygula" dedi. Adam: "Ama henüz muhsan (evli) değildir!" deyince: "Müslüman olması onun için ihsandır (namustur)" dedi.

 

*Hadisi Taberani değişik senedlerle rivayet etmiştir. Bunun ve diğerlerinin ravileri Sahıh'in ravilerdir.

 

 

 

10653. Kasım der ki: Abdullah (b. Mes'ud)'a hırsızlık yapan, fakat henüz hayız görmeyen bir cariye getirildi; elini kestirmedi.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Ancak Kasım b. Abdirrahman b. Abdullah b.

Mes'ud, dedesinden (hadis) işitmemiştir. Lakin ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

10654. Kasım der ki: Abdullah (b. Mes'ud), Irakla geldiğinde Sa'd b. Ebi Vakkas, kasrı (hükümet konağını) inşa etmişti. Hurmacılar için bir de mescid yaptırmıştı. Sa'd, namaz vakitlerinde o mescide çıkardı. Abdullah, beytülmalin yönetimini ele alınca bir adam beytülmalin duvarını deldi. Ama adamı yakaladılar. Bu hususta Abdullah (bunun hükmünü sormak için) Ömer'e mektup yazdı. Hz. Ömer, Abdullah'a: ''Adamın elini kesme! Mescidin yerini değiştir ve beytülmali kıble tarafına al! çünkü mescitte devamlı namaz kılanlar bulunur (böylece beytülmalden kimse hırsızlık yapamaz)!" diye cevap gönderdi. Nitekim Abdullah, mescidin yerini değiştirdi ve bu uygulamayı yaptı. Sa'd'ın inşa ettiği kas ır şadırvan şeklindeydi; imam orada dururdu. Abdullah onun yıkılmasını emretti. Böylece imamın yeri insanların durduğu yerle aynı seviyeye gelmiş oldu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Ancak Kasım dedesinden (hadis) işitmemiştir. Ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

10655. İsmet der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir köle hırsızlık yaptı. Durumu Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arz edildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu affetti. Sonra ikinci defa hırsızlık yaptı ve durumu tekrar O'na arz edildi. Tekrar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu affetti. Sonra üçüncü defa hırsızlık yaptı ve durumu Hz. Peygamber'e arz edildi. Bu defa da onu affetti. Dördüncü defa hırsızlık yaptı ve durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arz edildi. Tekrar Hz. Peygamber onu affetti. Sonra beşinci defa hırsızlık yaptı; durumu Resulullah'a. (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arz edildiğinde elini kesti(rdi). Sonra altıncı defa hırsızlık yaptı; durumu Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arz edilince bu sefer ayağını kesti(rdi). Sonra yedinci defa hırsızlık yaptı; durumu bir daha Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arz edilince diğer elini kesti(rdi). Sonra sekizinci defa hırsızlık yaptı; durumu Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arz edilince diğer ayağını kesti ve: LI Dörde karşılık dört!" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Fadl b. el-Muhtar bulunmaktadır.

 

 

 

10656. Ebu Macid el-Hanefl bildiriyor: Beraber oturduğum Abdullah (b. Mes'ud) anlattı: Allah'ın Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilk elini kestiği adamı hatırlıyorum. Bir gün bir hırsız getirildi; elinin kesilmesini emretti. Sanki Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünde onun için bir üzüntü belirdi. İnsanlar: "Ya Resulallah! Sanki onun elini kesmekten hoşlanınamış gibisin!" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu karşılığı verdi: "Beni ne engelleyebilir? Kardeşinizin aleyhine şeytana yardımcı olmayın. Zira lidere düşen, kendisine bir suç getirildiğinde o suça uygun cezanın uygulanmasını sağlamasıdır. Şüphe yok; ki Yüce Allah affedendir, affetmeyi sever! (Yüce Allah şöyle buyuruyor) ''Onlar affetsinler, vazgeçip iyi muamelede bulunsunlar. Allah'ın sizi bağışlamasını arzu etmez misiniz? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (Nur, 22)

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiştir.

 

 

 

10657. Ebu Macid el-Hanefi'den bu manada gelen başka bir rivayette şu ifade geçmektedir: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünde sanki onun için bir üzüntü belirdi. Yüzüne toprak serpilmiş gibi oldu."

 

 

 

10658. Başka bir rivayette Ebu Macid der ki: Bir adam İbn Mes'ud'a bir yeğenini getirdi ve: "Bu benim yeğenim; içki içti!" dedi. Abdullah: "İslam'da ilk uygulanan haddi biliyorum. Bir kadın hırsızlık yaptı ve eli kesildi" deyip bir önceki hadisin benzerini zikretti.

 

*Hadisin bütününü Ahmed rivayet etmiştir. Ebu Ya'la ise kadının durumunu muhtasar bir şekilde aktardı. Ebu Macid el-Hanefi zayıftır.

 

 

 

10659. Ebu Macid el-Hanefi anlatıyor: Bir adam bir yeğenini sarhoş olduğu halde Abdullah (b. Mes'ud)'un yanına getirip: "Bunu sarhoşken yakaladım" dedi. Bunun üzerine Abdullah: "Onu hareket ettirin, sallayın ve içki kokusunu çıkarın" dedi. Kuvvetli bir şekilde hareket ettirip sallandı; şarap kokusu hissedilince Abdullah, onun hapse atılmasını emretti. Ertesi günde onu hapisten çıkarıp bir sopa getirilmesini emretti. Sopada bulunan küçük çubuklar alındı ve kırbacın ucu eğrildi. Sonra cellada: "Vururken elini geri çek ve her organa hakkını ver" dedi. Cellat ona çok şiddetli olmayan vuruşlarla vurdu, Ona bir kaban (veya gömlek) ve şalvar giydirdi. Sonra suçlunun amcası:

 

"Yetimin sorumlusu olmak ne kötüdür! Zira ne tam terbiye verebildim, Ne de kötülüğü gizleyebildim" dedi. Sonra: "Ey Ebu Abdirrahman! Bu benim yeğenimdir; oğlum için üzüldüğüm gibi onun için üzülürüm!" dedi. Bunun üzerine Abdullah: "Muhakkak ki Yüce Allah affetmeyi sever! Bununla birlikte hiçbir valiye had gerektiren bir suç getirildiğinde uygulamaması uygun düşmez! Mutlaka uygulamalıdır!" dedikten sonra Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hadisi aktarmaya başladı. "Müslümanlar içinde ilk olarak Ensar'dan bir adama el kesme cezası uygulandı. Hz, Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu adam hırsızlık yaptı!" denildi. .. " deyip daha önce zikredilen hadise benzer bir hadis aktardı.

 

*Ravilerinden Ebu Macid zayıftır.

 

 

 

10660. Abdullah b, Amr'ın bildirdiğine göre Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devrinde bir kadın hırsızlık yaptı. Kendilerinden hırsızlık yaptığı kişiler kadını (yakalayarak) Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına getirip: "Ya Resulallah! Bu kadın bizden bir şeyler çaldı" dediler. Kadının akrabaları: "Onu kurtarmak için fidyesini veririz!" deyince Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onun elini kesin!" buyurdu. Akrabaları: "Elinin kesilmemesi karşılığında beş yüz dinar fidye veririz!" dediler, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Elini kesin!" buyurdu.

 

Kadının sağ eli kesilince: "Ya Resulallah! Tövbe etsem tövbem kabul olur mu?" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, sen bugün günahından annenden doğmuş gibi temizlenmiş oldun!" buyurdu. Bunun üzerine Yüce Allah: "Her kim de işlediği zulmünün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, Allah onun tövbesini kabul eder. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir" (Maide, 39) ayetini indirdi.

 

*Hadisi Ahmed olarak rivayet etmiş olup senedinde ibn Lehia bulunmaktadır ki; bu ravi zayıf olduğu halde hadisi hasen sayılmıştır. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

10661. Abdullah b. Abbas'ın bildirdiğine göre: Safvan b. Umeyye Medine'ye gelip Mescid'de yattı ve başının altına ipekten siyah çizgili elbise koydu. Bir hırsız gelip bu elbiseyi çaldı. Hırsız yakalanıp Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına getirilince elinin kesilmesini emretti. Safvan: "Ya Resulallah! Elbise onun olsun!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hırsız yanıma getirilmeden önce bunu söyleseydin ya!" buyurdu.

 

*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup senedinde Ya'kub bin Humeyd bulunmaktadır ki: ibn Hibban ve başkaları güvenilir sayarken, Nesai ve diğerleri onu zayıf saymışlardır. Diğer ravileri, Sahlh'in ravileridir.

 

 

 

10662. Ebu Hureyre der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hırsız getirilip: "Bu hırsızlık yaptı!" dediler. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onun bunu yapacağını sanmıyorum!" buyurdu. Adam: "Ya Resulallah! Bilakis yaptım!" deyince: "Onu götürün, elini kestikten sonra kanın kesilmesi için kanlı yeri dağlayın sonra yanıma getirin!" buyurdu. Adam götürülerek eli kesilip dağlandıktan sonra Hz. Peygamber'in yanına getirildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a tövbe et!" buyurunca adam: "Allah'a tövbe ettim!" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah tövbeni kabul etsin! Allahım! Onun tövbesini kabul eyle!" diye dua etti.

 

*Hadisi Bezzar, şeyhi Ahmed b. Eban el-Kuraşi'den rivayet etmiştir. ibn Hibban onu güvenilir saymıştır. Diğer ravileri, Sahıh'in ravileridir. 

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Elleri ve Ayakları Kesildikten Sonra Hırsızlık Yapanın Durumu