MECMAU

ZEVAİD

BAĞİY’LER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hariciler Hakkında

 

10399. Müslim b. Ebi Bekre, babasından bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza giderken secde etmiş halde bulunan bir adamın yanından geçti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kıldırıp döndü. Adam hala secdeden kalkmamıştı. Bunun Üzerine Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu adamı kim öldürebilir?" diye sordu. Bir adam kalkıp kollarını sıvayarak kılıcını çekip salladıktan sonra: "Anam babam sana feda olsun ya Resülallah! Allah'a secde eden ve Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve Resülü olduğuna şahadet getiren bir adamı nasıl öldüreyim?" dedi. Allah'ın ResülÜ (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekrar: "Bu adamı kim öldürebilir?" diye sorunca bir adam kalkıp: "Ben öldÜrebilirim" dedi. Bu adam da kollarını sıvayarak kılıcını çekip sallayınca eli titremeye başladı. Böyle olunca adam: "Ya Resülallah! Allah'a secde eden ve O'ndan başka ilah olmadığına, Muhammed'in Allah'ın kulu ve ResülÜ olduğuna şahadet getiren bir adamı nasıl öldÜreyim?" dedi.

 

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canım elinde bulunan Allah'a yemin olsun ki, bu adama öldürseydiniz; bu ilk ve son fitne olurdu." buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed ve Taberanı rivayet etmişlerdir. Ahmed'in ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

10400. Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Ebu Bekr, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip: "Ya Resulallah! Falan vadiye uğradım; orada güzel görünümlü huşu içinde namaz kılan bir adam gördüm" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Git, onu öldür!" diye emir buyurdu. (Ebu Said) dedi ki: Ebu Bekr, onun yanına gidip o halde görünce onu öldürmek istemedi. (Bir şey yapmadan) Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına döndü. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ömer'e: "Git, onu öldür!" diye emir buyurdu. Aynı şekilde Ömer de gidip onu Ebu Bekr'in gördüğü o hal üzere görünce onu öldürmek istemedi ve (bir şey yapmadan) Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına dönüp: "Ya Resulallah! Onu huşu içinde namaz kılarken görünce öldürmek istemedim" dedi.

 

Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ali! Git, sen onu öldÜr!" diye emir buyurdu. Ali oraya gidince onu göremedi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına dönüp: "Ya Resulallah! Onu göremedim!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz bu (kaybolan kişi) ve bunun taraftarları Kur'an'ı okuyacaklar, ama Kur'an onların boğazlarını geçmeyecek. Ok (vurulan) avı delip çıktığı gibi bunlar dinden çıkarlar, Ok tekrar dönüp yerine gelinceye kadar da dine dönemeyecekler! Onları öldürünüz! Onlar yaratıkların en kötüsüdürler" buyurdu,

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir ravilerdir.

 

 

 

10401. Enes b. Malik anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devrinde Hz. Peygamber'le (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber savaşan bir adam vardı. Savaştan dönüp bineğinden inince Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'ine gidip namaz kılmaya başlar ve namazını uzatırdı. Bundan dolayı Hz. Peygamber'in ashabından bir kısmı bu adamın kendilerinden daha faziletli olduğunu düşünmeye başladılar.

 

Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabı arasında oturmuşken yanlarından geçti. Ashabından biri: "Ya Resulallah! İşte bu, o adamdır!" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu çağırdı (ya da kendiliğinden yanlarına geldi). Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanlarına geldiğini görünce: "Canım elinde bulunan Allah'a yemin olsun ki, bu adamın iki gözü arasında şeytanın tesiriyle bir karalık vardır!" buyurdu. Adam, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) meclisine gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Meclisimin karşısında durduğun zaman içinden: ‘‘Bu mecliste benden daha hayırlı kimse yoktur!’‘ dedin mi?" diye sordu. Adam: "Evet" dedikten sonra Mescid'in bir tarafına gidip ayağıyla bir çizgi çizdi ve ayaklarını o çizgi hizasına koyup namaz kılmaya başladı. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim kalkıp bu adamı öldürebilir?" buyurdu. Ebu Bekr kalktı. (Ebu Bekr dönünce) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adamı öldürdün mü?" diye sordu. Ebu Bekr: "Onu namaz kılar halde buldum! Onu öldürmekten çekindim!" dedi. Hz. Peygamber tekrar: "Hanginiz kalkıp bu adamı öldürebilir?" diye sordu. Ömer: "Ben" dedi ve kılıcını alıp gitti. Ama aynı şekilde adamı namaz kılar halde bulunca geri döndü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ömer'e: "Adamı öldürdün mü?" diye sordu. Ömer de:

 

"Onu namaz kılar halde buldum! Onu öldürmekten korktum!" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekrar: "Hanginiz kalkıp bu adamı öldürebilir?" diye sordu. Ali: "Ben" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona yetişirsen, sen onu öldürebilirsin!" buyurdu. Nihayet Ali gitti; fakat adamı bulamadı. Geri dönünce Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Adamı öldürdün mü?" diye sordu. Ali: "Yeryüzünde ne tarafa gittiğini bilemedim!" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Şüphesiz bu şahıs, ümmetim arasında çıkacak ilk fitnedir!" buyurdu. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devamla: "Onu öldürseydin veya (biri) öldürseydi iki kişi arasında anlaşmazlık çıkmazdı. Şüphe yok ki, İsrail oğulları yetmiş bir fırkaya ayrıldılar. Bu ümmet ise yetmiş iki fırkaya ayrılacaktır; (kurtuluşa eren) bir fırka dışında kalan bütün fırkalar cehenneme gidecektir!" buyurdu. Biz: "Ya Resulallah! Kurtuluşa eren fırka kimlerdir?" diye sorduk. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cemaattir" buyurdu.

Yezıd er-Rakkaşı dedi ki: Enes'e: "Cemaat nerededir?" diye sorunca: "Valilerinizin yanında! Valilerinizin yanında!" dedi.

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiştir. Ancak Yezıd er-Rakkaşı'yi çoğunluk zayıf saymış olmakla birlikte bu ravide hafif bir güvenirlik mevcuttur. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir. Bundan önce Ebu Bekre ve Ebu Said'in hadisi sahih sayılmıştır.

 

 

 

10402. Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devrinde ibadeti ve (ibadetteki) ictihadı (çalışkanlık ve hassaslığı) hoşumuza giden bir adam vardı. Onu -adıyla- Hz. Peygamber'e zikrettik; Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu tanımadı. Vasıflarını anlattık; Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine onu tanımadı. Onu anlatırken adam çıkageldi: "İşte şu adam!" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz, bana şeytanm tesiriyle yüzünde karalık bulunan birini haber veriyorsunuz!" buyurdu. Adam gelip başlarında durdu ve selam vermedi. Hz. Peygamber ona: "Allah için sana soruyorum: Meclisimin karşısında durduğun zaman içinden: ‘‘Bu mecliste benden daha faziletli ve daha hayırlı kimse yoktur!’‘ dedin mi?" diye sordu. Adam: "Evet" dedikten sonra geçip namaz kılmaya başladı.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu adamı kim öldürebilir?" buyurdu.

Ebu Bekr: "Ben öldürürüm!" dedi. Adamın yanına girince namaz kılmakta olduğunu gördü. Ebu Bekr: "Sübhanallah! Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılanları öldürmeyi yasakladığı halde namaz kılan bir adamı nasıl öldürürüm!" deyip çıktı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne yaptm?" diye sorunca: "Siz namaz kılanları öldürmeyi yasakladığınız halde namaz kılarken onu öldürmeyi uygun bulmadım!" dedi. Ömer: "Ben öldürürüm!" dedi. Adamın yanına girip yüzünü secdeye kapadığını görünce: "Ebu Bekr benden daha faziletlidir!" deyip çıktı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne yaptm?" diye sorunca: "Adamın secdeye kapandığını görünce onu öldürmeyi uygun bulmadım!" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Bu adamı kim öldürebilir?" buyurdu. Ali:

"Ben öldürürüm!" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona yetişirsen öldürürsün!" buyurdu. Nitekim Ali girince adam çıkıp gitmişti. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına dönünce Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne yaptm?" diye sordu. Ali: "Çıkıp gitmiş!" dedi.

Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu adam öldürülseydi ümmetimden iki kişi arasında anlaşmazlık oluşmazdı; bu adam, (ihtilaf çıkaracak olanların) başı ve sonu olurdu" buyurdu.

(Ravi) Musa ekledi: Muhammed b. Ka'b'ın: "Bu adam, Hz. Ali'nin öldürdüğü Zu's-Sudeyye adlı kişidir!" dediğini işittim.

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde Musa b. Ubeyde bulunmaktadır ki, bu ravi metruktur.

Hadisi Bezzar da kısa metniyle rivayet etmiş olup ravilerinin bir kısmı zayıf oldukları halde güvenilir sayılmışlardır. Fitneler bölümünde bundan daha uzun bir tariki (senedi) vardır.

 

 

 

10403. Cabir anlatıyor: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanından bir adam geçti. Sahabe onun hakkında iyi şeyler söyleyip övdüler. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu kim öldürebilir?" buyurdu. Ebu Bekr: "Ben öldürürüm!" deyip gitti. Adamın yanına varınca; çizmiş olduğu bir daire içinde namaz kıldığını gördü. Adamı o hal üzere görünce öldürmeden geri döndü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu kim öldürebilir?" buyurdu. Ömer: "Ben öldürürüm!" deyip gitti. Aynı şekilde adamı bir daire içinde namaz kıldığı halde gördü ve onu öldürmeden geri döndü. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim onun hakkından gelir? (veya kim onu öldürebilir?)" buyurdu. Ali: "Ben öldürürüm!" dedi. Hz. Peygamber: "Evet, sen onun hakkından gelirsin! Ama ona yetişeceğini zannetmiyorum!" buyurdu. Nitekim Ali bulunduğu yere vardığında adam gitmişti.

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

10404. Ebu Bekre bildiriyor: Hz. Peygamber'e dinarlar (altın paralar) getirildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dinarları avuç avuç almaya, sonra sağına bakmaya başladı. Sanki birisiyle istişare ediyor, sonra (avucuna aldığı dinarları) dağıtıyordu. Bu arada saçlarını kesmiş (kazıtmış), üzerinde (altlı üstlü) iki beyaz elbise ve yüzünde secde eseri bulunan siyahi bir adam: "Bu taksimde (paylaştırma işinde) adaletli davranmadın!" dedi. Bunun üzerine Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiddetlendi ve: "Benden sonra size kim adaletli davranır? (Kim benden daha adaletli davranabilir?)" buyurdu. (Sahabe): "Ya Resulallah! Onu öldürelim mi?" diye sorunca: "Hayır! (onu öldürmeyin!)" buyurdu. Sonra ashabına:

"Bu ve arkadaşları, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar! İslam'ın hiçbir şeyine yapışmazlar (üzerlerinde dinden hiçbir eser kalmaz)" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed, Bezzar ve kısa metinle Tabaranı rivayet etmiş olup senedinde ahir ömründe ezberi karışmış olan Ata b. es-Saib bulunmaktadır.

 

 

 

10405. Abdullah b. el-Haris b. Nevfel'in kölesi Mıksem Ebu'l-Kasım anlatıyor: Telid b. Kilab el-leysi ile beraber çıkıp ayakkabısını elinde tutup Kabe'nin etrafında tavaf eden Abdullah b. Amr b. el-As'ın yanına geldik. Ona: "Temimi (Temim kabilesine mensup adam) Huneyn günü Hz. Peygamber'le konuştuğu zaman Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bulunuyor muydun?" diye sorduk. Abdullah şu karşılığı verdi:

Evet, Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlara ganimeti dağıtırken Benu Temim'den Ebu'l-Huvaysira adında bir adam gelip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başında durarak: "Ey Muhammed! Bugün ne yaptığını gördüm" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Evet, ne gördün?" diye sorunca: "Adaletli davranmadığını gördüm!" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiddetlenip:

"Yazıklar olsun sana adalet benim yanımda bulunmazsa kimin yanında bulunur? (Ben adaletli değilsem kim adaletli olabilir?)" buyurdu. Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab: "Ya Resulallah! Onu öldürelim mi?" deyince Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, onu bırakın! Onun bir taraftar grubu olacak ve bunlar okun (vurulan) avı delip çıktığı gibi dinden çıkıncaya kadar dinde aşırıya gidecekler! Ok (vurulan) avdan çıkınca okun ucuna bakılacak bir şey bulunmayacak; sonra ok çubuğuna bakılacak bir şey bulunmayacak; sonra okun arka kısmına bakılacak bir şey bulunmayacak. Ok, fişkı ve kanın içinden geçip hızlı bir şekilde ayrılmış olacaktır! (Yani onlarda da bu ok misali dinden eser kalmaz)" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed ve kısa metinle Taberanı rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir ravilerdir.

 

 

 

10406. Şehr b. Havşeb bildiriyor: Yezıd b. Muaviye'ye biat edildiği zaman Şam'a geldim. Nevf'in kaldığı yer bana haber verildi. Yanına vardığımda üzerinde kenarları süslü bir elbise bulunan bir adam geldi. İnsanlar onun etrafında toplandı. Meğer gelen kişi Abdullah b. Amr b. el-As'mış. Nevf onu görünce konuşmasını kesip sustu. Abdullah dedi ki:

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:

"Şüphesiz hicretten sonra hicret olacaktır. İnsanlar Hz. İbrahim'in hicret ettiği yere sığınacaklardır. (O zaman) yeryüzünde halkın şerlilerinden başka kimse kalmayacaktır! Yurtları onları kabul etmez hale gelecektir (kovacaktır)! Yüce Allah onları alçaltacaktır! Ateş onları maymun ve domuzlarla beraber haşredecektir. Ateş, yattıkları zaman onlarla beraber yatacaktır! Rahatlamak üzere öğle uykusuna çekildikleri zaman onları bekleyecek ve arkada kalanları yer bitirecek. "

 

(Yine) Abdullah dedi ki: "Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Doğu tarafından ümmetimden insanlar çıkacak! Kur'an'ı okurlar; Kur'an boğazlarını geçmez! Onlardan ne zaman bir nesil (ortaya) çıkarsa helak olur! Onlardan ne zaman bir nesil (ortaya) çıkarsa helak olur! -Bu cümleyi on defadan fazla tekrarladı.- Deccal, geri kalanları arasında çıkıncaya kadar onlardan ne zaman bir nesil (ortaya) çıkarsa helak olur!"

 

*Hadisi Ahmed uzun bir hadiste rivayet etmiş olup senedinde Şehr bulunmaktadır ki, bu ravi güvenilir olup hakkında zarar vermeyen şeyler konuşulmuştur. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

10407. Ukbe b. Vessac anlatıyor: Hariciler hakkında bana Abdullah b. Amr'dan hadis nakleden bir dostum vardı. Hacca gidip Abdullah b. Amr'la görüştüm. Ona: "Sen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının hayatta kalanlarındansın! Yüce Allah sana ilim de vermiştir! Valilerine dil uzatıp onların sapık olduklarını söyleyen insanlar var! (Bunlar hakkında ne dersin?)" dedim.

Abdullah şu karşılığı verdi: "Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onların üzerine olsun! Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (ganimet olarak) altın veya gümüşten bir su kabı getirildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu ashabı arasında dağıtmaya başlayınca bedevi bir adam kalkıp: "Ey Muhammed! Allah sana adaletli davranmayı emretmişse; sen adaletli davranmadın" dedi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yazıklar olsun sana! Benden sonra size karşı kim adaletli davranabilir? (Benden daha adaletli davranan birini bulabilir misiniz?)" buyurdu.

Adam dönüp gidince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ümmetimde buna benzer insanlar vardır (ortaya çıkacaktır)! Kur'Cin okurlar, ama Kur'Cin onların boğazlarını geçmez! Ortaya çıkarlarsa onları öldürünüz! Tekrar ortaya çıkarlarsa tekrar onları öldürünüz!" buyurdu ve bunu üç defa tekradadı.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravileri. Sahih'in ravileridir.

 

 

 

10408. Şerik b. Şihab bildiriyor: Bana Hariciler hakkında bilgi verecek Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından biriyle karşılaşmayı temenni ediyordum. Arefe günü arkadaşlarıyla beraber bulunan Ebu Berze ile karşılaştım. Kendisine: "Ey Ebu Berze! Bize Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hariciler hakkında söylediği bir hadisi anlat" dedim. Ebu Berze: "Sana kulaklarımın işittiği ve gözlerimin gördüğü bir şeyi anlatayım. Allah'ın Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dinarlar (altın para) getirildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O dinarları dağıtıyordu. Yanında da saçlarını kazıtmış, üzerinde iki beyaz elbise ve yüzünde secde eseri bulunan siyahi bir adam vardı. Adam, Hz. Peygamber'in karşısına geçti; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine bir şey vermedi, sağına geçti bir şey vermedi, soluna geçti yine bir şey vermedi, arka tarafından yanına yaklaştı, yine bir şey vermedi. Bunun üzerine adam: "Ey Muhammed! Vallahi bugün dağıtma işinde adaletli davranmadın!" dedi. Böyle söyleyince Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çok hiddetlenip: "Vallahi size karşı benden daha adaletli davranacak birini bulamazsınız!" Bu sözü üç defa tekrarladıktan sonra: "Doğu tarafından insanlar çıkacak; sanki bu adam onlardandır. Görüşleri bunun gibidir. Kur'an okurlar, ama Kur'an onların boğazlarını geçmez! Okun (vurulan avı delip geçtiği ve) avdan çıktığı gibi dinden çıkarlar! Bir daha dine geri dönmezler!" buyurdu ve elini göğsüne koyup: "Alametleri saçlarını kesmeleridir (kazıtmalarıdır). Son fırkaları çıkıncaya kadar ardı ardına çıkmaya devam ederler. Onları görürseniz öldürün! -Bunu üç defa tekrarladı.- Onlar yaratıkların en şerlileridir!" buyurdu. Hammad: "Dine geri dönemezler!" ibaresini ekledi.

 

 

 

10409. Başka bir rivayette: "Son fırkaları Demıl'le birlikte çıkıncaya kadar ardı ardına çıkmaya devam edecekler."

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup senedinde bulunan Ezrak b. Kays'ı ibn Hibban güvenilir saymıştır. Diğer ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

10410. Enes bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğu bana bildirildi -yani hadisi Hz. Peygamber'den bizzat duymadım-: "İçinizde öyle ibadet edip çalışan kişiler olacak ki, insanlar onların bu hallerini çok beğenecek; onlar da kendilerini beğenecekler! Okun (vurulan avı delip) avdan çıktığı gibi dinden çıkacaklar!"

 

*Hadisi Ahmed ve "Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur" ibaresiyle Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

10411. Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden, (salih) amelleri kötüleştirecek insanlar çıkacaktır. Bunlar Kur'an okurlar; Kur'an boğazlarını geçmez! Sizden biriniz, onlardan birinin ameline nazaran, yaptığını az görür! Onlar Müslümanları öldürecekler. Ortaya çıktıkları zaman onları öldürün! Tekrar ortaya çıktıkları zaman yine onları öldürün! Tekrar ortaya çıktıkları zaman yine onları öldürün! Onları öldüren kişiye müjdeler olsun! Onların öldürdüğü kişiye de müjdeler olsun! Onlardan ne zaman bir nesilortaya çıkarsa Yüce Allah onları helak edecektir!" buyurdu. Allah'ın Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bundan başka bir şey buyurduğunu bilmiyorum. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözü, yirmi defa veya daha fazla tekrarladığını işittim.

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup senedinde müdellis olan Ebu Cenab bulunmaktadır.

 

 

 

10412. Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmetimden, sütü içer gibi Kur'an'ı içecek insanlar çıkacaktır" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir ravilerdir.

 

 

 

10413. Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin münafıklarının çoğu kurralarıdır. (Kur'an okuyanlarındandır)"

 

*Hadisi Ahmed ve Taberanı rivayet etmiş olup Ahmed'in senedlerinden birinin ravileri, güvenilir ravilerdir.

 

 

 

10414. Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin münafiklarının çoğu kurralarıdır. (Kur'an okuyanlarındandır)"

 

*Hadisi Ahmed ve Taberanı rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir ravilerdir. Aynı zamanda Ahmed'in senedlerinden birinin ravileri, güvenilir ravilerdir.

 

 

 

10415. İsme'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmetimin münafiklarının çoğu kurralarıdır. (Kur'an okuyanlarındandır)" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Fadl b. el-Muhtar bulunmaktadır.

 

 

 

10416. Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Aranızda öyle bir kavim meydana gelecek ki, bunlar Kur'an okurlar, ama Kur'an onların boğazlarını geçmez! Onlardan ne zaman bir nesilortaya çıkarsa (Yüce Allah tarafindan) helak edilirler!" Bunu yirmi veya daha fazla tekrarlayıp: "Son firkaları Deccal'le birlikte çıkıncaya kadar ardı ardına çıkmaya devam ederler" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde müdellis olan Leys b. Ebi Süleym bulunmaktadır.

 

 

 

10417. Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Doğu tarafindan insanlar çıkacak; Kur'an okurlar, ama Kur'an onların boğazlarını geçmez! Son firkaları Deccril'le birlikte çıkıncaya kadar onlardan bir nesil helak oldukça başka bir nesil meydana çıkar. "

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedi hasendir.

 

 

 

10418. Amir b. Vasile anlatıyor: Huneyn gününde saçları kesilmiş veya tıraş edilmiş- bir adam Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip: " Adaletli davranmadın!" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: "Ben adaletli davranmıyorsam kim adaletli davranıyor olabilir?" buyurdu. Bu arada Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dalgınlığı sonucunda adam gitti. Adam kaybolunca Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adam nerede?" diye sordu. Adam arandıysa da bulunamadı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmetimden simaları buna benzer bir topluluk çıkacak. Okun (vurulan avı delip) avdan çıktığı gibi dinden çıkacaklar! (Ok vurulan avdan çıkınca kişi) ok çubuğuna bakacak, bir şey bulamayacak, sonra ok çubuğunun demir uca geçtiği yere bakacak, bir şey bulamayacak, sonra okun arka kısmına bakacak, yine bir şey (iz) bulamayacak!"

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir ravilerdir.

 

 

 

10419. Hasan b. Ebi'l-Hasan el-Basri anlatıyor: Sarim, Kufe'ye Ali'nin yanına giderken -Basra'da bir köy olan- Bedar'da Abdullah b. Habbab'la karşılaştı. Beraberinde eşi, çocukları ve cariyesi bulunuyordu. (Sarim): "(Abdullah b. Habbab'ı görünce) Bu, Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabındandır. Halimizi, işimizi ve çıkışımızı kendisine soralım" deyince (yanındakiler): "Olur, soralım" dediler. Nihayet onun yanına gidip: "Resülullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizimle ilgili bir şey duydun mu? Bize haber verir misin?" dediler.

Abdullah şu karşılığı verdi: "Şahıslarınızla ilgiliyse hayır! Lakin Hz.

Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Benden sonra bir topluluk gelecek! Bunlar Kur'an okurlar, ama Kur'an onların boğazlarını geçmez (okuduklarının kendilerine faydası olmaz)! Bunlar dinden çıkar ve ok tekrar yerine dönünceye kadar dine dönmezler! Bunları öldürenlere müjdeler olsun! Bunların öldürdükleri kişilere de müjdeler olsun! Bunlar göklerin gölgelediği, yeryüzünün üstÜnde taşıdığı en kötü ölÜlerdir! Bunlar, cehennemin köpekleridir!"

 

*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Muhammed b. Amr el-Kilai bulunmaktadır. Bu ravinin "Fitneler" bölümünde bir hadisi gelecektir.

 

 

 

10420. Müslim b. Ebi Bekre -bir adamın kendisine: "Hariciler hakkında bir şey işittin mi?" diye sorması üzerine- demiştir ki: Babam Ebü Bekre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden şiddetli (sert) insanlar meydana çıkacak! Dilleri Kur'an okumada fasihtir (çok güzel Kur'an okurlar), ama okudukları Kur'an boğazlarını geçmez! Onları görürseniz öldÜrün! Tekrar görürseniz tekrar öldürün! Onları öldürene sevap vardır!"

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, Sahıh'in ravileridir. Hadisi Taberanı de rivayet etmiştir. Bezzar'ın da buna benzer bir rivayeti vardır.

 

 

 

10421. Cabir b. Abdillah bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ci'rane'de Hevazin ganimetlerini insanlar arasında taksim ettiği sırada bir adam ayağa kalkıp .... -Hadis devam ediyor. - Nihayet Hz. Ömer ayağa fırlayıp: "Ya Resulallah! Kalkıp bu münafığı öldüreyim mi?" deyince: "Maazallah! İnsanlar, Muhammed'in ashabını öldürmeye başladığını mı duyacaklar? (Buna izin veremem)" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup senedinde ibn Lehia bulunmaktadır ki; bu ravi zayıf olmakla birlikte hadisi haseli sayılmıştır.

 

 

 

10422. Abdülaziz b. Abdilmelik b. Müleyl es-SelIhi'nin bildirdiğine göre babası anlatıyor: Ukbe b. Amir ile beraber Cuma günü minbere yakın bir yerde oturuyordum; Muhammed b. Ebi Huzeyfe mescide girip minbere çıktı ve insanlara hitap ettikten sonra Kur'an-ı Kerim'den bir sure okudu. Muhammed b. Ebi Huzeyfe insanlar arasında en iyi Kur'an okuyanlardan biriydi. Bunun üzerine Ukbe b. Amir: "Allah ve Resulü doğru söylemiştir. Ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Bazı adamlar Kur'an okuyacaklar! Ama Kur'an onların boğazını geçmeyecek! Okun avdan çıktığı (yani vurulan avı delip geçtiği) gibi dinden çıkacaklar!"

 

*Hadisi Ahmed ve kısa metinle Taberanı rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

10423. Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Altmış yıl sonra namazı zayi eden, şehvet ve dünyevf tutkularının peşine düşen bir nesil gelecektir. Bunlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır. Onlardan sonra bir nesil daha gelecektir. Bunlar Kur'an okurlar! Ama Kur'an bunların boğazını geçmez! O zaman Kur'an'ı üç kişi okur: Mü'min, münafık ve tacir."

 

(Ravi) Beşir ekledi: Velid'e: "Bu üç kişinin durumu nasılolur?" diye sordum: "Münafık Kur'an'ı inkar ettiği halde okur; facir de maişetini kazanmak için okur. Mü'min ise ona inanarak okur" dedi.

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir. Aynı zamanda hadisi Taberanı el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.

 

 

 

10424. Hz. Ali'nin bildirdiğine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ahir zamanda bir kavim gelir. Bunlar Kur'an okurlar! Ama Kur'an boğazlarını geçmez! Okun avdan çıktığı (vurulan avı delip geçtiği) gibi İslam'dan çıkarlar! Bunlarla savaşmak her Müslümanın üzerine vaciptir."

 

*Derim ki: hadisin "Bunlarla savaşmak her Müslümanın üzerine vaciptir" bölümü dışında kalan kısmı, Sahih'te mevcuttur.

Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

10425. Safvan b. Muhriz'in bildirdiğine göre Cundub b. Abdillah Kur'an okuyan bir topluluğun yanından geçerken: "Bunlar seni aldatmasın! Bugün Kur'an okuyorlar, yarın da kılıçlarla çarpışacaklar!" dedikten sonra: "Bana Kur'an okuyan bir topluluk getir! Bu topluluk yaşlılardan olsun!" diye ekledi.

 

Ben de ona Nafi' b. el-Ezrak, Mirdas Ebu Bilal ve onlarla beraber altı veya sekiz kişiyi alıp getirdim. Cundub'un yanına girince dedi ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "İnsanlara hayrı öğretip kendini unutanın misali; insanlara aydınlık verip kendini yakan kandil gibidir. Kim ilmiyle insanlara karşı riyakarlık yaparsa; Yüce Allah, kıyamet gününde onu teşhir eder. Kim de ilmiyle insanlara karşı gösteriş yaparsa; Yüce Allah, kıyamet gününde onu teşhir eder. Bilin ki, sizden biriniz öldüğü zaman ilk olarak karnı çürüyüp kokar! Dolayısıyla karnına temiz (helal) bir şeyden başka bir şey sokmasın! Kim cennetle arasına bir avuç kanın girmemesine muktedir olursa bunu gerçekleştirsin! (Haksız yere kimsenin kanını akıtmasın)"1

 

 

 

10426. Başka bir rivayette insanları aralarında konuşup iyiliği emir ve kötülükten nehiy konusundan söz ettiklerinde Cundub b. Abdillah elEzdi susup onları dinliyordu. Bunun üzerine: "Doğru söylüyorlarsa, bugünkü gördüğüm topluluk gibi kurtuluşu hak eden bir topluluk görmedim!" dedi.

 

*Hadisi Taberanı iki yolla rivayet etmiş olup birinde Leys b. Ebi Süleym bulunmaktadır ki; bu ravi müdellistir. Diğerinde ise Ali b. Süleyman el-Kelbi bulunmaktadır ki; bu raviyi tanımıyorum. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

10427. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neredeyse bir topluluk suyu içtikleri gibi içerek (rahat ve seri bir şekilde) Kur'an okuyacaklar! Ama Kur'an boğazlarından aşağı geçmez" buyurduktan sonra elini boğazının üzerine koyup: "Şurayı geçmez!" dedi.

 

*Hadisi Taberanı el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup. senedinde zayıf sayılan Hüseyin b. idrıs bulunmaktadır,'

 

 

 

10428. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimden öyle insanlar Kur'an okuyacaklar ki; bunlar okun avdan çıktığı (vurulan avı delip geçtiği) gibi İslam'dan çıkacaklar! "

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

10429. Said b. Cumhan bildiriyor: Gözleri görmez hale gelen Abdullah b. Ebi Evfa'nın yanına gelip selam verdim. Bana: "Sen kimsin?" diye sordu: "Said b. Cumhan" dedim. Bana: "Baban ne yaptı?" diye sorunca: "-Hariciler'in bir kolu olan- Ezarika onu öldürdü" dedim. Bunun üzerine: "Ezarika'ya Allah lanet etsin! Ezarika'ya Allah lanet etsin!" dedi. Sonra: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Bunlar ateşin (cehennemin) köpekleridir!’‘ buyurduğunu işittim" dedi. Ben: "Yalnız Ezarika mı? Yoksa Hariciler'in hepsi mi?" diye sorunca: "Hariciler'in hepsi" dedi. Ben: "Sultan (veya vali) insanlara zulmedip haksızlık yapıyor" dedim. Bunun üzerine elimi tutup şiddetli bir şekilde sıkarak:

"Ey İbn Cumhan! Çoğunlukla beraber olmaya çalış! Eğer sultan sözünü dinlemek isterse evine gidip ona bildiklerini haber ver. Dediklerini kabul ederse (iyi olur), aksi halde onu bırak, sen ondan daha iyi biliyor değilsin!" dedi.

 

*Derim ki: ibn Mace sadece "Hariciler ateşin (cehennemin) köpekleridir!" bölümünü rivayet etti.

Hadisi Taberanı ve Ahmed rivayet etmiş olup Ahmed'in ravileri, güvenilir kimselerdir.

Ahmed'in, yöneticilere nasihat etmenin keyfiyeti ile ilgili hadisi daha önce Hilafet kitabında bir kaç senedle geçmişti. Bu isnadlardan biri hasendir.

 

 

 

10430. Talk b. Ali anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken bize dedi ki: "Yakın zamanda bir topluluk gelecek; bunlar Kur'Cin okurlar, ama Kur'Cin boğazlarını geçmez. Okun avdan çıktığı (vurulan avı delip geçtiği) gibi dinden çıkarlar! Onları öldüren kişiye müjdeler olsun! Onların öldürdüğü kişiye de müjdeler olsun!" Sonra bana doğru dönüp: "Ey Tihami! Bunlar senin yurdundan çıkacaklar ve nehirler arasında savaşacaklar!" buyurdu. Ben: "Anam babam sana feda olsun! Yurdumda nehir yoktur ki!" deyince: "O zaman olacak!" buyurdu.

 

*Hadisi Taberanı. Ali b. Yahya b. ismail'in babasından naklettiği bir yolla rivayet etmiş olup bu iki raviyi tanımıyorum.

 

 

 

10431. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Veda Haccında şöyle buyurmuştur: "Bir orduyla Amalika'yı öldüreceğim!" Hz. Cibril: "Veya Ali b. Ebi Talib'le" dedi.

 

*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Yahya b. Seleme b. Kuheyl bulunmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Haricilerle ilgili Bir Bölüm