MECMAU

ZEVAİD

MEĞAZİ VE SİYER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hevazin Ganimetleri ve Esirleri

 

10291. Budeyl b. Varka, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelinceye kadar Budeyl'e, esirlerle ganimet mallarının Ci'rane'ye götürülüp orada tutulması için emir verdi. Nihayet orada tutuldu.

 

*Hadisi Bezzar ve Taberanı el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta ibn Budeyl kanalıyla babasından rivayet etmiş ve ibn Budeyl'in adını vermemiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

10292. Ebu Cervel Züheyr b. Surad el-Cuşemi anlatıyor: Huneyn savaşında -yani Hevazin gününde- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi esir alıp gençleri ve esirleri dağıtmaya başlayınca kendisine şu şiiri söyledim: Ya Resulallah! Cömertliğinle bize iyilik yap!

Şüphesiz sen iyiliğini umduğumuz ve beklediğimiz kişisin!

Kaderin kendilerini zor durumda bırakıp birliğini dağıttığı ve Zaman içerisinde değişik durumlara düşen bir topluluğa iyilik yap!

Zaman, bizi, kalpleri kalın bir örtüyle örtünmüş bulunan toplumu gam ve hüzün içinde bırakmıştır! Ey -kendisinden bir şey istendiği zaman- insanların en yumuşak huylusu!

Üzerlerine yayacağın bir nimet onları tedarik etmezse (kalpleri gam hüzünle dolacak!)

Vaktiyle sütlerini emdiğin kadınlara iyilik yap!

Senin aldığın da, bıraktığın da seni güzelleştirir Sakın bizleri ölüp de cemaati dağılan kişi gibi yapma, Bizi de bırak; zira biz parlak bir toplumuz Nimetlere karşı nankörlük yapıldığı halde biz nimete şükrederiz! Bu günden sonra bizde hazırlıklar var!

Vaktiyle süt emdiğin annelerini affet! Şüphesiz ki senin affetme vasfın meşhurdur!

By savaş kızışıp şiddetlendiği anda sırtlarında taşırken asil atların izzetle koştuğu en hayırlı insan! Biz, senden af elbisesi umuyoruz! (Bizi affedeceğine inanıyoruz)

Sen insanlara hidayet rehberisin! çünkü sen affeder ve yardım edersin!

Affet! Allah kıyamet gününde korktuğun şeyden dolayı seni affetsin! Allah seni muzaffer kılmaktadır! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şiiri duyunca: "Bana ve Abdülmuttalib oğullarına ait ne varsa sizindir" buyurdu. Kureyşliler de:

"Bize ait ne varsa Allah'ın ve Resulünündür (biz bağışlıyoruz)" dediler. Ensar da: "Bize ait ne varsa Allah'ın ve Resulünündür (biz de bağışlıyoruz)" dediler.

 

*Hadisi Taberanı üç Mu'cenı'inde de rivayet etmiş olup senedinde tanımadığım raviler bulunmaktadır.

 

 

 

10293. Amr b. Şuayb'ın bildirdiğine göre babası, dedesinden nakletmiştir: Hevazin temsilcileri Müslüman olup Ci'rane'de Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelince: "Ya Resülallah! Biz, köklü bir kabileyiz! Sana malum olduğu üzere, biz bu belaya uğramış bulunuyoruz. Bize karşı lütufkar ol ve ihsanda bulun! Yüce Allah sana lütuf ve ihsanda bulunsun!" dediler. Hevazin kabilesinin Benü Sa'd b. Bekr kolundan Züheyr adında ve künyesi Ebü Surad olan bir adam ayağa kalkıp: "Ya Resülallah! Kadınlanınız, senin halaların, teyzelerin ve sana süt emzirip bakmış olan kadınlardır! Eğer senin bize yaptıklarını, Haris b. Ebi Şimr veya Nu'man b. el-Münzir yapmış olsa, sonra şimdiki duruma düşüp de kendilerinin yanına gitseydik onların şefkat ve ihsanlarını umardık. Halbuki sen, süt emzirilip bakılanların en hayırlısısın!" dedi. Sonra Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şiir söyledi. Bu şiirinde akrabalıklarını ve kendisine bakıcılık yaptıklarını zikredip şöyle dedi: Ya Resulallah! Cömertliğinle bize iyilik yap! Şüphesiz sen iyiliğini umduğumuz ve beklediğimiz kişisin! Kaderin zor durumda bırakıp birliğini dağıttığı ve zaman içerisinde değişik durumlara düşen bir topluluğa iyilik yap!

Zaman, bizi, kalpleri kalın bir örtüyle örtünmüş bulunan toplumu gam ve hüzün içinde bırakmıştır.

 

By -kendisinden bir şey istendiği zaman- insanların en yumuşak huylusu! Üzerlerine yayacağın bir nimet onları tedarik etmezse (kalpleri gam hüzünle dolacak!)

Vaktiyle sütünü emdiğin kadınlara iyilik yap! Çünkü onun inci gibi olan sütünden ağzın dolmuştur O zaman küçük bir çocuktun, onun sütÜnÜ emerdin!

Senin aldığın da, bıraktığın da seni güzelleştirir Sakın bizleri ölüp de cemaati dağılan kişi gibi kılma! Bizi serbest bırak! Zira biz parlak bir toplumuz Hadis aslında devam ediyor.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde ibn ishak bulunmaktadır ki; bu ravi müddelistir, bununla birlikte güvenilir sayılmıştır. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

10294. Amr b. Şuayb, babasından, o da dedesinden bildiriyor: Huneyn günü Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüm; (yenilgiden sonra) Hevazin temsilcileri yanına gelip: "Ey Muhammed! Biz, köklü bir kabileyiz! Bize karşı lütufkar ol ve ihsan et! Yüce Allah sana lütuf ve ihsanda bulunsun! Sana malum olduğu üzere, biz bu belaya uğramış bulunuyoruz" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O halde kadınlarınız ve çocuklarınızla, mallarınız arasında tercih yapın! Ya kadın ve çocuklarınızı, ya da mallarınızı tercih ediniz!" buyurdu. Temsilciler: "Ya Resulallah! Sen bizi mallarımızIa çoluk çocuklarımız arasında muhayyer bıraktın! Biz, kadınlarımızı ve çocuklarımızı tercih ediyoruz!" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim hisseme ve Abdulmuttalib oğullarının hisselerine düşenleri size bağışladım. Halka öğle namazını kıldırdığım zaman, sizler ayağa kalkıp: ‘‘Biz çocuklarımız ve kadınlarımız hakkında Resulullah 'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Müslümanlar katında, Müslümanların da ResUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) katında şefaatini diliyoruz!’‘ dersiniz" buyurdu. Nitekim öyle de yaptılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim hisseme ve Abdulmuttalib oğullarının hisselerine düşenler, sizin olsun" buyurdu. Muhacirler: "Biz de, hisselerimize düşenleri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için bağışladık!" dediler. Ensar da Muhacirler gibi dediler. Uyeyne b. Bedr ise: "Ben ve kabilem olan Fezare oğulları hayır diyoruz! Biz hissemize düşenleri bağışlamayız!" dedi. Akra' b. Habis de: "Ben ve kabilem olan Temim oğulları hayır diyoruz! Biz hisserrÜze düşenleri bağışlamayız!" dedi. Abbas b. Mirdas:

"Ben ve kabilem olan Benu Süleym de hayır diyoruz! Biz hissemize düşenleri bağışlamayız!" dedi. Fakat her iki kabile halkı (Temim oğulları ile Süleym oğulları), Akra' ile Abbas'ın: "Hayır! Bağışlamayız!" sözleri üzerine, onlara: "Hayır! Sen yalan söylüyorsun! Esirler Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bağışlanmıştır!" dediler. Bunun üzerine Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey İnsanlar! Şu insanlara, çocuklarını ve kadınlarını geri verin! Sizden her kim, kendi hissesini tutmak, karşılıksız vermemek isterse, Allah'ın bize ihsan edeceği ilk ganimet malından ona altı deve verilecektir. O da, bağışını bu şartla yapsın!" buyurdu. Sonra devesine bindi. İnsanlar: "Ya Resulallah! Deveden, davardan ganimetimizi bölüştür!" diyerek Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sıkıştırmaya ve cübbesinden çekiştirmeye başladılar. O kadar ileri gittiler ki, bir ağaca yaslanıp dayanmak zorunda bıraktılar. Hatta Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cübbesi ağaca takılıp kaldı. Allah'ın Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Ey insanlar! Cübbemi bana verin! Vallahi, Tihame ağaçları sayısınca ganimet malınız olsa, onları aranızda bölüştürürdüm! Ben ne cimriyim, ne korkağım, ne de yalancıyım! Siz bende böyle bir tavır bulamayacak, göremeyeceksiniz!" buyurdu. Sonra devesine yaklaşıp hörgücünden bir tüy koparıp işaret ve orta parmakları arasında tutarak yukarı kaldırıp: "Ey insanlar! Vallahi, sizin ganimetinizden bana beşte bir dışında şu tüy kadar bile geçmiş bir şey yoktur! Beşte bir pay da, gerektiğinde yine sizlere harcanıyor, iade ediliyor! Ganimet mallarından, elinizde, iğneden ipliğe varıncaya kadar, büyük ve küçük ne varsa getirip geri verin! Ganimet mallarına hıyanet etmeyin! İyi bilin ki, ganimet malına hıyanet etmek; ihanet edenler için, kıyamet gününde ayıpların en kötüsü ve Cehennem ateşi olacaktır!" buyurdu.

Yanında kıldan yapılmış bir yumak ip bulunan bir kişi kalkıp: "Ya Resulallah! Bu yumağı devemin eskimiş çulunu tamir etmek için almıştım! (Bunu bana bıraksanız olmaz mı?)" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer bu şey benim hisseme veya Abdulmuttalib oğullarının hisselerine düşecek olursa, senin olsun!" buyurdu. Adam: "Ya Resülallah! Madem ki iş buraya vardı. Artık bu yumak bana gerekmez!" dedi ve yumağı ganimet mallarının içine bıraktı.

 

*Derim ki: Ebu Davud hadisi çok kısa metniyle irad etmiştir.

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup iki senedinden birinin ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

10295. Urve b. Muhammed b. Atiyye es-Sa'di'nin bildirdiğine göre babası, dedesi Atiyye'den şöyle nakletmiştir: (Atiyye) Hevazin (Huneyn) günü (esirler konusunda) Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konuşanlardan birisi idi. Atiyye: "Ya Resulallah! Bunlar senin aşiretin, köklerin ve sütannelerindir! Biz, seni (sana yapmış olduğumuz bakımın karşılığını) bugün için sakladık! Bu kadınlar senin annelerin, bacıların ve teyzelerin!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda ashabıyla konuşup esirlerini onlara geri verdi. Sadece iki kişi İtiraz edip paylarına düşenleri bağışlamayacaklarını söylediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gidin! O iki kişiyi muhayyer bırakın!" buyurdu. Biri: "Ben nasibimi bağışladım!" dedi. Diğeri ise: "Ben nasibimi bağışlamam!" dedi. Adam çıkıp gidince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Onun payına düşeni kıymetsiz kıl!" diye dua etti. Adam payını almak üzere bekar kızların ve genç erkek (esir)lerin yanından geçti, ama onları almadı. Nihayet yaşlı bir kadına rastladı ve: "Ben bu ihtiyar kadını alıyorum! Çünkü bu kadın bir kabilenin annesidir! Bu kadını fidye ile kurtarmak için ellerinden geleni yaparlar! (istediğim kadar para verirler)" deyince Atiyye tekbir getirip: "Bu kadını al!" dedi. Sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ya Resulallah! Bu çok yaşlı, koca bir kadın! Ne alımlı ağzı (dudakları), ne de süt getiren memeleri var! Ne de ardından ona üzülecek, onu arayacak kimsesi var!" dedi. Adam, kimsenin kadını sormadığını ve kurtarmak için uğraşmadığını anlayınca (kadını) serbest bıraktı.

 

*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup senedinde Nu'man b. ez-Zübeyr es-San'ani'nin babası Zübeyr bulunmaktadır ki; bu raviyi tanımıyorum. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

10296. Taberani der ki: Hakim b. Hizam b. Huveylid b. Esed b. Abdiluzza b. Kusayy b. Kilab, künyesi Ebu Halid'dir, annesi: Safiyye binti Züheyr b. Esed, Safiyye'nin annesi ise Selma binti Abdimena! b. Abdiddar'dır. Hakim b. Hizam, Mekke fethi gününde Müslüman oldu. Kalpleri İslam'a ısındırılmak istenenlerden idi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona Huneyn ganimetlerinden yüz deve verdi.

 

 

 

10297. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn günü kalbi ısındırılmak istenenlere ganimetlerden verdi. Ensar aralarında bir eziklik hissedip: "Ganimetleri(n çoğunu) onlara verdi" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ensar topluluğu! Sizler Resulullah ile birlikte yurdunuza dönüp gitmeye razı değil misiniz?" buyurdu. Ensar: "Evet ya Resulallah! Biz buna razıyız!" dediler.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan Hafs b. Ömer el-Adeni bulunmaktadır. ibnu't-Tahranı: "Bu ravi güvenilir idi" demiştir.

 

 

 

10298. İbn İshak'ın bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hevazin temsilcilerine Malik b. Avf'ı sorup: "Malik ne yaptı?" buyurdu. Temsilci: "Taif'e gitti" dedi. Allah'ın Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer gelip Müslüman olursa ona malını ve ailesini iade edip ganimetten yüz deve vereceğimi Malik'e haber verin!" buyurdu. Bunun üzerine temsilci, Malik'in yanına gidip haber verince, Malik Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelmek üzere Taif'ten çıktı. Bu arada Malik, Sakif kabilesinin haberi olursa Taif'ten çıkmasına izin vermeyeceklerinden korktu. Bu nedenle kendisine ait atının Taif'ten getirip hazırlanmasını emretti. Nitekim öyle yapıldı ve Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitmek üzere gece vakti atına binip yola çıktı. Ci'rane'de veya Mekke'de Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yetişti. Allah'ın Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona ailesini ve malını iade edip ganimetten yüz deve verdi.

 

*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

10299. İbn Abbas bildiriyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Huneyn ganimetlerini taksim ederken Cibril yanında bulunuyordu. Bu arada bir melek gelip: "Rabbin sana şöyle şöyle emrediyor!" dedi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cibril'e: "Bunu tanıyor ınusun?" diye sordu. Cibril:

"Bu bir melektir; fakat ben, Rabbinin bütün meleklerini tanımıyorum!" dedi.

 

*Hadisi Bezzar ve "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelenin şeytan olmasından korktu!" ifadesiyle Taberanı el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmişlerdir. Hadisin senedinde Hüseyn b. el-Hasan el-Eşkar bulunmaktadır ki; bu ravi münker rivayetleri olup aynı zamanda hadis uydurmakla da itham edilmiştir, bununla birlikte ibn Hibban bu raviyi güvenilir saymıştır.

Ensar'ın menkıbelerinde Huneyn ganimetleri konusunda çok hadis vardır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Huneyn Savaşında Şehit Olanlar