MECMAU ZEVAİD |
MEĞAZİ VE SİYER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hz. Hamza'nın Şehit
Edilmesi
10099. Zübeyr anlatıyor:
Uhud savaşı olduğu zaman bir kadın acele ederek çıkageldi. Şehit edilenlerin
yanına ulaşmak üzereydi ki; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadının
şehitleri görmesinden hoşlanmayarak: "Kadın! Kadın! (Şunun şehitleri
görmesine engel olun)" buyurdu. Kadının annem Safiyye olduğunu tahmin
ettim. Ona doğru koşup şehitlerin yanına ulaşmadan önce yetiştim. Göğsüme vurup
-ki kendisi güçlü bir kadındı-: "Çekil (yoksa) senden razı olmam"
deyince: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gitmemeni istedi"
dedim. Bunun üzerine durdu ve beraberinde bulunan iki elbiseyi çıkarıp:
"Bu iki elbiseyi kardeşim Hamza'ya getirdim, şehit edildiği haberi bana
ulaştı, bu iki elbiseyle kendisini kefenleyin" dedi. Hamza'yı kefenlemek
için o iki elbiseyi getirdik, ancak Hamza'nın yanında Ensar'dan şehit edilen
bir adam bulduk, Hamza'ya yapılan uzuv kesme işleminin aynısı ona da
yapılmıştı. Ensari'nin kefeni yokken Hamza'yı iki elbiseyle kefenlemekten
çekinip utanarak: "Hamza'yı bir elbiseyle, Ensari'yi de bir elbiseyle
kefenleyelim" dedik. İkisini ölçtük, biri diğerinden uzun gelince ikisi
arasında kura çektik ve her birini kendisine düşen elbiseyle kefenledik.
*Hadisi Ahmed, Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiş olup
senedinde zayıf sayılan Abdurrahman b. Ebi'z-Zinad bulunmaktadır. Bu ravi aynı
zamanda güvenilir sayılmıştır.
10100. İbn Abbas anlatıyor:
Uhud savaşında Hamza şehit edilince Safiyye ne durumda olduğunu sormak için
geldi. (Yolda) Ali ve Zübeyr ile karşılaştı ve: "Ey Ali! Ey Zübeyr! Hamza
ne durumda?" diye sorunca bilmediklerini göstermeye çalıştılar. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gülüp: "Aklına bir şey
gelmesinden korkuyorum" buyurdu. Sonra elini (Safiyye'nin) göğsüne koydu;
Safiyye "Biz Allah'a ait kullarız ve şüphesiz O'na döneceğiz" deyip
ağladı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hamza'nın başında durup:
"Kadınların sızlanınası olmasaydı, Hamza'yı defnetmez yırtıcı hayvanların
ve kuşların (kendisini yemesi) için bırakırdım. Böylece (kıyamet günü)
şehitlerle birlikte haşredilsin!" buyurdu. Sonra şehitler getirildi ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cenaze namazlarını kılmaya başladı.
Hamza ve yedi kişi konup (cenaze namazlarını kılarken) yedi tekbir getiriyordu.
Sonra onlar (yedi kişi) kaldırılıp Hamza bırakılıyordu. Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yedi kişi daha getirilmesini istedi. Yine (cenaze
namazlarını kılarken) yedi tekbir getirdi. (Bütün şehitler) bitinceye kadar
böyle devam etti (yani kılmış olduğu her cenaze namazında Hamza da bulunuyordu)
*Hadisi Bezzar ve Taberanı rivayet etmiştir. Müslim kitabının
mukaddimesinde ve ibn Mace sadece (cenaze) namazının kılınışı bölümünü rivayet
ettiler. Bezzar ve Taberanl'nin seneditıde zayıf sayılan Yezıd b. Ebi Ziyad
bulunmaktadır.
10101. Cabir demiştir ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hamza'nın şehit edildiği haberini
alınca ağlamaya başladı, (Hamza'nın yanına gelip) ona bakınca hıçkırmaya
başladı.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde Abdullah b.
Muhammed b. Akıl bulunmaktadır ki; bu ravi zayıf olmasına rağmen hadisleri
hasendir.
10102. Abdullah b.
Muhammed b. Akıl'in bildirdiğine göre Ccibir şöyle demiştir: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hamza'nın elbiselerini çıkarınca ağlamaya
başladı, cesedine yapılanları (uzuvlarının kesildiğini) görünce hıçkırmaya
başladı.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup senedinde Mufaddal b.
Sadaka bulunmaktadır ki; bu ravi, metruktur.
10103. Abdurrahman b.
Ka'b b. Malik'in bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Hamza'nın şehit edilişini gördü"
diye sorunca bir adam: "Allah seni aziz kılsın! Ben şehit edilişini
gördüm" dedi. (Sonra) adam koşup Hamza'nın başucunda durdu; karnının
deşildiğini ve kendisine müsle yapıldığını (yani uzuvlarının kesildiğini)
görüp: "Ya Resulallah! (Hamza'nın karnı deşilip) kendisine müsle
yapılmış" deyince Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bakmak
istemedi. Şehit edilenlerin arasında durup: "Ben bunlara (şehitlere)
şahidim! Kendilerini kanlarıyla sarın, Allah yolunda yaralanan hiçbir yaralı
yoktur ki, kıyamet günü, yarası kanıyar olarak gelmiş olmasın, bu kanın rengi
kan renginde, kokusu ise misk kokusundadır. İçlerinde en fazla Kur'an bileni
getirin lahde koyun" buyurdu.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ravileri, Salıfh'in
ravileridir.
10104. Ebu Hureyre
anlatıyor: Uhud savaşında Hz. Hamza'nın şehit edilerek kesilip biçilen cesedine
baktı; daha önce bu kadar korkunç ve kalbine acıklı gelen bir manzara
görmemişti. Bu görüntü karşısında: "Allah'ın rahmeti üzerine olsun! Çünkü
sen, akrabalık bağlarına muhafaza eder ve hayırlı işler yapardın! Senden
sonrakiler sana üzülecek olmasaydılar (kıyamet gününde) birçok yoldan gelmen
için cesedini (defnetmez kurtların ve kuşların yemesi için) bırakırdım" buyurdu.
Sonra durduğu yerde: "Vallahi, senin yerine onlardan yetmiş kişinin
cesedini kesip biçeceğim" diye yemin etti. Daha yerinden ayrılmadan
durduğu yerde: "Eğer ceza verecekseniz, size yapılanın misliyle
cezalandırın. Eğer sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha
hayırlıdır" (Nahl, 126) surenin sonuna kadar olan ayetler indi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yemin kefareti verip yapmak
istediği şeyden vazgeçti.
*Hadisi Bezzar ve Taberanı rivayet etmiş olup senedinde zayıf
sayılan Salih b. Beşır el-Murrı bulunmaktadır.
10105. Ebu Useyd
es-Said! anlatıyor: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber Hamza
b. Abdilmuttalib'in (defnedileceği zaman) kabrinin başında bulunuyordum. (Kefen
olarak kullandıkları hırka) Hz. Hamza'ya kısa geldiğinden, baş tarafına
çekilince ayakları açıldı, ayaklarına çekilince de baş tarafı açıldı.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hırkayı baş tarafına çekin,
ayaklarına da şu ağaç dallarından koyun" buyurdu. Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) başını kaldırıp ashabın ağladıklarını görünce: "Bir
zaman gelecektir ki, insanlar köy ve çiftliklere gidecekler. Bilseler, onlar
için Medine daha hayırlıdır. Medine'nin sıkıntı ve şiddetine sabreden her
kişiye kıyamet gününde şefaatçi veya şahit olurum" buyurdu.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ravileri güvenilir
ravilerdir.
10106. Muaviye b.
Abdillah b. Cafer, babasından nakletmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Uhud savaşında Hamza b. Abdilmuttalib'i defnedeceği zaman Hamza'yı kefenlemek
için kendisine bir hırka getirildi. Hamza'yı kefenlediği zaman (hırka kısa
geldiğinden) başını örtünce ayakları açıldı, dolayısıyla ayaklarını (ağaç
dallarıyla) -zannedersem izhir'le- örttükten sonra defnetti. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadınlarımız ÜzÜlmeyecek olsaydı, seni
(defnetmez) yırtıcı hayvan ve kuşlar (etini yemeleri) için açıkta
bırakırdım" buyurdu.
*Hadisi Bezzar Taberanı rivayet etmiş olup senedinde
Abdülazız b. Yahya el-Medeni bulunmaktadır ki; bu ravi, metruktur.
10107, İbn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hamza'nın (cesedinin)
başında durup uzuvlarının kesilmiş olduğunu görünce: "Kadınlar ÜzÜlmeyecek
olsaydı kendisini yırtıcı hayvanlar ve kuşlar yesin de Kıyamet gÜnÜ YÜce Allah
onların karınlarından haşretsin (diriltsin) diye, defnetmez, olduğu gibi
bırakırdım!" buyurdu. Gördüğü manzara karşısında çok üzüldü ve:
"Kureyşlilere karşı zafer kazanacak olursam onlardan otuz kişinin cesedini
kesip biçeceğim" buyurdu. Bunun üzerine Yüce Allah şu ayetleri indirdi:
"Eğer ceza verecekseniz, size yapılanın aynısıyla cezalandırın. Eğer
sabrederseniz, elbette bu, sabredenler için daha hayırlıdır. Sabret! Senin sabrın
ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan yana üzülme. Tuzak kurmalarından dolayı
da sıkıntıya düşme." (Nahl, 126, 127) sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) hazırlanmasını emretti; hazırlanıp kıbleye karşı yüzü döndürüldü.
Sonra (cenaze namazını kılarken) dokuz tekbir getirdi. Sonra şehitler bir araya
getirildi. Her bir şehit getirildiği zaman Hamza'nın yanına konulup Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hamza'yla beraber şehitlerin cenaze namazını
kılıyordu. Böylece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hamza'nın ve
şehitlerin üzerine yetmiş iki defa cenaze namazı kılmış oldu. Sonra kalkıp
ashabını (şehitleri) defnetti. Kur'an ayetleri inince Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onları affedip ölülere müsle yapmaktan yani uzuvlarını kesip
biçmekten vazgeçti.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan
Ahmed b. Eyyub b. Raşid bulunmaktadır.
10108. İbn Abbas
anlatıyor: Uhud savaşında Hamza şehit edildi, beraberinde de Ensar'dan bir adam
öldürüldü. Hamza'yı kefenlemek için (kızkardeşi) Safiyye binti Abdilmuttalib
iki elbise (hu"ka) getirdi. Ensari'nin kefeni olmadığından Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki elbise (hırka) arasında kura çekip her birini
bir elbiseyle (hırkayla) kefenledi.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir
ravilerdir.
10109. Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud savaşından döndüğü zaman
Ensar kadınlarının ağladıklarını duyunca: "Ama Hamza'nın ağlayanı
yoktur" buyurdu. Ensar kadınları bunu duyunca Hamza için ağlamaya
başladılar. Bu arada Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatınıştı.
Uyandıktan sonra Ensar kadınlarının hala ağladıklarını görünce: "Vay
hallerine, gün boyunca hala mı ağlıyorlar? Ağlasınlar! Ama bu günden sonra ölen
hiç kimse için ağlamasınlar" buyurdu.
*Hadisi Ebu Ya'la iki senedle rivayet etmiş olup birinin
ravileri Sahih'in ravilerdir.
10110. İbn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud savaşından döndüğü
zaman Ensar kadınları kendi şehitleri için ağladılar. Bunun haberi Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaşınca: "Ama Hamza'nın ağlayanı
yoktur" buyurdu. Bunu duyan Ensar, kadınlarının yanına dönüp:
"Hamza'yı anmadıkça (onun için ağlamadıkça) hiç kimse için ağlamayın"
dediler. (İbn Abbas): "Bugüne kadar bu adeti devam ettiriyorlar. Bir kişi
için ağlayacakları zaman Hamza'yı anarak başlarlar (ilk önce Hamza için
ağlarlar)" diye ekledi.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde Yahya b. Muti'
eş-Şeybani bulunmaktadır ki; bu raviyi tanımamaktayım, diğer ravileri güvenilir
kimselerdir.
10111. Vahşi b. Harb b.
Vahşi, babasından, o da dedesinden nakletmiştir: Hamza'yı öldürdükten sonra
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldiğim zaman yüzü me üç
defa tükürdükten sonra: "Yüzüme gözükme!" buyurdu.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup senedinde Müseyyeb b.
Vadıh bulunmaktadır ki; bu raviyi Ebu Hatim güvenilir saymış; ama "hata
eder" demiştir. Bu raviyi Nesai ise güvenilir addetmiştir.
10112. Vahşi b. Harb b.
Vahşi, babasından, o da dedesinden bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) yanına geldim, bana: "Vahşi (sen misin?'' diye sordu:
"Evet" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Hamza'yı mı
öldürdün?" buyurdu: "Evet, elimle ona şahadet mertebesini ikram edip
elleriyle beni rezil etmeyen (yani beni küfür üzere öldürmesini nasip etmeyen)
Allah'a hamdolsun!" dedim. Kureyşliler: "(Bu adam) Hamza'yı öldürdüğü
halde kendisini sevelim mi?" dediler. Ben: "Ya Resulallah! Benim için
Allah'tan mağfiret dile!" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
üç defa yere tükürdü, üç defa da göğsüme vurup itekledi ve: "Ey Vahşi!
(İnsanları bir zamanlar) Allah yolundan alıkoymak için savaştığın gibi
(şimdiden sonra) Allah yolunda savaşmaya git" buyurdu.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup senedi hasendir.
Derim ki: Vahşı'nin
menakıbında bundan daha güçlü bir yolu vardır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: