MECMAU ZEVAİD |
CİHAD |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Seleb (Öldürülen
Kişinin Kıyafet ve Silah Gibi Eşyaları)
9695. İbn Abbas'tan
rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu
Katade'nin yanından geçti. Ebu Katade, öldürdüğü adamın yanında duruyordu.
Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Onu ve selebini bırak."
*Hadisi imam Ahmed, Ebu Ya'la ve el-Mu'cemu'l-kebır ile
el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiştir. Taberanl'nin rivayeti buradaki
ile aynı manadadır. Ahmed'in ve el-Mil'cemu'l-kebır'in ravileri, Attab b. Ziyad
hariç Sahıh'in ravileridir. Bu zat ise güvenilir biridir.
9696. Şa'bi'den rivayet
edildiğine göre Cerir, Mihran'la teke tek çarpışarak Mihran'ı öldürdü. Kemerine
otuz bin dirhem fiyat biçildi. Bir kimseyle teke tek çarpışıp ta öldürülen
kişinin selebi, öldüren kişinin oluyordu. Hz. Ömer'e durumu anlatan bir mektup
yazdılar. Ömer onlara cevaben şöyle dedi: "Bu, kişiye verilen seleb'ten
değildir. Bu, kişiye verilen silahtan ve parçadan da değildir." Hz. Ömer,
kemeri sadece ona ganimet malı olarak vermeyip (bütün savaşa katılanlara)
ganimet kıldı.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ancak: "Cerır'den
rivayet edilmiştir" dememiştir. Dolayısıyla hadis, mımkatıdır.
9697. Cünade b. Ebi
Ümeyye anlatıyor: Dabık'ta konaklamıştık. Başımızda komutan olarak Ebu Ubeyde
b. el-Cemıh vardı. Habib b. Mesleme'ye şu haber ulaştı: "Kıbrıs kralı,
Azerbeycan'a gitmek üzere yola koyulmuş, Beraberinde atlar dolusu zümrüt,
yakut, inci, altın ve ipek var." Habib, hemen giderek onu öldürdü ve
beraberindeki bütün malı alıp getirdi. Ebu Ubeyde, ona beşte birini vermek
isteyince, Habib:
"Allah'ın bana
bahşettiği rızıktan, beni mahrum etme. Çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), selebi öldürene ait kıldı" dedi. Muaz da ona şu karşılığı verdi:
Ey Habib! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: "Kişiye ait olan, liderinin gönül hoşluğuyla ona verdiğidir.
"
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta
rivayet etmiş olup, ravilerden Amr b. Vakid metruk biridir.
9698. İbn Sirin
anlatıyor: Enes b. Malik'in kardeşi olan Bera b. Malik, Merzuban ez-Zare ile
teke tek savaştı. Sonra onu öldürüp selebini aldı. Selebi(n değeri) otuz bin
dirheme ulaşıyordu. Bu haber, Hz. Ömer'e ulaşınca, Ebu Talha'ya: "Biz,
selebin beşte birini vermiyorduk. Beril'nın selebi, çok para getirdi. Biz,
kendimizi sadece malın beşte birini alan kişiler olarak görüyoruz" dedi.
*Hadisi Taberanl rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in
ravileridir.
9699. Cabir b. Abdillah
anlatıyor: Ukayl b. Ebi Talib, Mu'te savaşında bir adamla teke tek savaştı.
Adamı öldürünce, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ölen adamın yüzüğünü
ve selebini (üzerindeki tüm eşyaları) ganimet olarak Ukayl'a verdi.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup,
ravilerden Abdullah b.
Muhammed b. Ukayl'ın
hadisi, hasen derecesindedir. Kendisinde zayıflık
bulunmaktadır. Diğer
ravileri, güvenilir kimselerdir.
9700. İbn Abbas anlatıyor:
Abdullah b. Mes'ud, Bedir savaşında Ebü Cehl'in yanına gitti. Ebu Cehl, ağır
yaralı bir vaziyette yatıyordu. İbn Mes'üd kılıcını sıyırıp boynunu vurduktan
sonra hızlı bir şekilde başını götürdü. Sonra Ebü Cehl'in selebini alıp,
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek, Ebu Cehl'i öldürdüğünü ona
bildirdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ondan üç defa yemin
etmesini istedi. Yemin edince, Ebu Cehl'in selebini ona verdi.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden ismail b. Ebi
ishak Ebu israil el-Melai zayıftır. imam Ahmed, onun hakkında: "Hadisi
yazılır" der.
9701. Hureym b. Evs
anlatıyor: Araplara Hürmüz'den daha düşman hiç kimse yoktu. Müseylime'nin ve
arkadaşlarının işini bitirince Basra tarafına yöneldik. Büyük bir toplulukla
Hürmüz'le karşılaştık. Halid b. el-Velid onu düelloya çağırdı. Hürmüz onunla
teke tek savaştı ve Halid, onu öldürdü. Bu haber Hz. Ebu Bekr'e yazıldı. Hz.
Ebu Bekr bunun üzerine Hürmüz'ün selebini Halid'e ganimet olarak verdi.
Hürmüz'ün başlığı yüz bin dirhemdi. Farisi'lerde bir adam soylu olunca, onun
için yüz bin dirhem değerinde bir kül ah yapıyorlardı.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, senedinde tanımadığım
bir ravi bulunmaktadır.
9702. Kays b. Ebi Hazim anlatıyor:
Kadisiyye savaşında Amr b. Ma'di Kerib'i gördüm. İnsanları savaşa teşvik ederek
şöyle diyordu: "Ey insanlar! Aslanlar gibi olun! Sert olun sarılın. Basra
Farisileri kısa bir mızrakla karşılaşınca salaklaşırlar." O, bu şekilde
konuşurken Farisi okçulardan biri onun için okunu yontmaya başladı. Amr'a:
"Ey Ebu Sevri Şu okçular senin için oklarını yontuyorlar" dediler.
Atılan bir ok Amr'ın yayına isabet etti ve okunu kırdı. Amr ona saldırdı. Onu
mızrağıyla yaraladı ve omurgasını yardı. Daha sonra yanına inerek üzerinde
bulunan iki tane altın bileziği ve ipek kaftanı aldı. Ravi der ki:
Bunu ona teslim etti.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in
ravileridir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Düşman Elinden
Müslüman Esirleri Fidye Vererek Kurtarmak