MECMAU

ZEVAİD

HİLAFET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Güçsüzün Güçlüden Hakkını Araması

 

9054. Süleyman, babası (Büreyde)'den naklediyor: Cafer, Habeşistan'dan geldiği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona:

"Gördüğün en ilginç şey nedir?" diye sorunca, Cafer şu karşılığı verdi:

"Başı üzerinde sepetle yiyecek taşıyan bir kadın gördüm. Bir atlı geçti ve ayağıyla sepete vurarak yiyecekleri ortalığa savurdu. Bunun üzerine kadın oturup yiyecekleri toplamaya başladı. Kadın daha sonra dönüp adama: "Yüce Melik (Allah) kürsüsünü koyup mazlumun hakkını, zalimden aldığında vay senin haline!" dedi. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kadının sözünü doğrulamak için şöyle buyurdu:

"Güçsüz olanm hakkını güçlü olandan çekinmeden alamadığı bir toplum, nasıl kutsansın ki?-ya da kutsanmaz-,"

 

*Hadisi Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsana Taberani rivayet etmiştir. Ravilerden Ata b. es-Saib güvenilir biridir ama ahir ömründe ihtilat'a düşmüştür. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9055. Cabir anlatıyor: Cafer b. Ebi Talib, Habeş yurdundan dönünce onu, Restdullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşıladı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i görünce ona olan hürmetinden ve taziminden dolayı utandı. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hemen onun gözlerinin arasından öperek şöyle buyurdu. "Ey dostum! Sen ahlakı ve yaradılışı insanlar içerisinde bana en çok benzeyensin. Benim yaratıldığım çamurdan sen yaratıldın. Ey dostum! Habeş ahalisinin ilginç bir şeyini bana anlat." Cafer: "Olur, anam babam sana feda olsun ya Resulallah!" diyerek anlatmaya başladı: Ben, Habeşistan'ın yollarından birinde ayakta duruyordum. Bir de baktım ki başı üzerinde bir sepetle yaşlı bir kadın geliyor. Bir genç te çok hızlındandığı atı ile kadına yönelip onu sıkıştırdı. Kadının başının üzerindeki sepeti tutup fırlattı. Kadın ayağa kalktı, gözleriyle onu takip ederek şöyle demeye başladı: "Melik (Allah) kürsüsü üzerine oturup ta mazlumun hakkım zalimden alacağında yarın senin vay haline!"

Cabir der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) baktım. Şöyle buyuruyordu: "Güçsüz olanın hakkını güçlü olandım çekinmeden alamadığı bir toplum, nasıl kutsansın kil-ya da kutsanmaz-."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, ravilerden Mekkı b.

Abdillah er-Ruaynı zayıftır.

 

 

 

9056. Hz. Aişe anlatıyor: İbn Mes'ud bir ev yapmayı isteyince Kureyşliler: "İbn Ümmi Abd'in aramızda ev yapmasına mani olmayacak mıyız?" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben bunu emredersem zalim biri olurum. Allah güçsüzü için güçlüsünden hakkının alınmadığı bir toplumu kutsamaz (temize çıkarmaz)" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, ravilerden Müsenna b. es-$abbah metruk biridir. ibn Main bir rivayette bu zatı güvenilir addetmiştir.

ibn Mes'ud'un isminin geçtiği bu kıssadaki hadisi Ahkam kitabında geçti. Diğerlerinin hadisleri ise bu bölümdedir.

 

 

 

9057. Muaviye'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah, aralarında hak ile hükmedilmeyen, güçsüzün hakkını bir zarar gelmeden güçlüden almadığı bir toplumu temize çıkarmaz. "

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

9058. Rebia b. Yezid'den rivayet edildiğine göre Muaviye, Mesleme b. Mahled'e mektup yazdı. Mektupta şöyle diyordu: "Abdullah b. Amr b. el-As'a sor bakalım, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Güçsüzün, güçlüsünden hakkını işkence ve zulüm gönneden almadığı bir toplum temize çıkarılmaz’‘ hadisini işitmiş mi?" Eğer: "Evet" derse onu posta beygirine bindir ve bana getir. Mesleme, Abdullah'abunu sorunca: "Evet" cevabmı verdi. Mesleme hemen Abdullah'ı posta atma bindirerek onu Mısır'dan Şam'a getirdi. Muaviye ona hadisi sorunca o da anlattı. Bunun üzerine Muaviye: "Ben bu hadisi işitmiştim, ama sağlamlaştırmak istedim" dedi.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hakkı Yerine Getirmede Zayıf Olan Devlet Başkanı