MECMAU

ZEVAİD

HİLAFET

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Dört Halife

 

8907. Hz. Ali'den rivayet edildiğine göre kendisi, Cemel vakası günü:

 

"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), halifelik hususunda bize, yerine getireceğimiz bir vasiyette bulunmadı. Ancak bu, bizden önce gördüğümüz bir şeydir. Daha sonra Hz. Ebu Bekr halife tayin edildi. (Dini) ikame etti ve (yaptığı işlevde) dosdoğru oldu. Daha sonra Hz. Ömer halife tayin edildi. O da (dini) ikame etti ve dosdoğru oldu. Nihayet din yerleşip sabitleşti" dedi.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, senedinde isimsiz bir ravi bulunmaktadır.

Diğer ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

8908. Abdülmelik b. Sel' bildiriyor: Abdu Hayr'ın şöyle dediğini işittim: "Hz. Ali, minber üzerinde ayağa kalktı. Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bahsederek şöyle dedi: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince, Hz. Ebu Bekr halife tayin edildi. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ameliyle amel edip sünnetini takip etti. Yüce Allah onun ruhunu kabzedinceye kadar bu şekilde devam etti. Daha sonra Hz. Ömer halife tayin edildi. O da ikisinin ameliyle amel edip sünnetlerini takip etti. Yüce Allah onun ruhunu kabzedinceye kadar bu şekilde devam etti."

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir. 

 

 

 

8909. Hz. Ali anlatıyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ya Resulallah! Sizden sonra kim idareci olacak?" diye sorulunca: "Ebu Bekr'i halife yaparsanız, onu güvenilir, dünya zevklerini terk etmiş ve ahirete yönelmiş biri olarak bulursunuz. Ömer'i emir yaparsanız onu kuvvetli, güvenilir ve Allah yolunda hiç kimsenin kınamasından korkmayan biri olarak bulursunuz. Ali'yi emir yaparsanız -ki bunu yapacağınızı zannetmiyorum- onu rehber ve hak yoluna iletilmiş olarak, sizi dosdoğru yola sokan biri olarak bulursunuz" buyurdu.

 

*Hadisi imam Ahmed, Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat 'ta Taberani rivayet etmiş olup, Bezzar'ın ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8910. Huzeyfe anlatıyor: Sahabe: "Ya Resulallah! Bize halife tayin edecek misiniz?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size halife tayin etsem halifeme asi olursunuz, böylelikle sizin üzerinize azap iner" buyurdu. "Ebu Bekr'i halife tayin edecek misiniz?" diye sorduklarında:

"Ebu Bekr'i halife yaparsanız, onu beden olarak zayıf Allah'ın emrinde ise kuvvetli biri olarak bulursunuz" buyurdu. "Ömer'i halife tayin edecek misiniz?" diye sorduklarında: "Ömer'i halife yapsanız onu beden olarak ve Allah'ın emrinde kuvvetli biri olarak bulursunuz" diye cevap verdi. "Ali'yi halife tayin edecek misiniz?" diye sorduklarında: "Ali'yi halife yaparsanızki bunu asla yapmayacaksmız- sizi yola sokar; onu rehber ve hak yoluna iletilmiş olarak bulursunuz" karşılığını verdi.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup, ravilerden Ebu'I-Yekzan Osman b. Umeyr zayıf biridir.

 

 

 

8911. Hz. Aişe anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine Mescidi'ni bina ettiğinde bir taş getirip yerine koydu. Sonra Hz. Ebu Bekr bir taş getirip yerine koydu. Akabinde Hz. Ömer bir taş getirerek yerine koydu. Ardından Hz. Osman bir taş alarak yerine koydu. Bu durum(un hikmeti) Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorulunca: "Bu, benden sonraki halifelik işidir (sıralamasıdır)" buyurdu.

 

*Hadisi Ebu Ya'la, Avvam b. Havşeb kanalıyla Hz. Aişe'den rivayette bulunan birinden, o da Aişe'den rivayet etmiştir. Ravileri -tabiun ravisi hariç- Sahih'in ravileridir. Bu tabiinin (Aişe'den nakleden ravinin) ismi verilmemiştir. Bundan sonra Cenr'in hadisi ileride gelecek.

 

 

 

8912. Enes anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek bir bahçeye girdi. Biri geldi ve kapıyı çaldı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Enes! Kalk gelen kişiye kapıyı aç. Onu cennetle ve benden sonra halifelikle müjdele" buyurdu. Ben de: "Ya Resulallah! Bunu ona söyleyeyim mi?" diye sorunca, "Ona söyle" buyurdu. Çıkıp baktım ki (gelen kişi) Ebu Bekr. Ona: "Cennetle ve Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sonra halifelikle müjdelenen" dedim. Sonra biri geldi ve kapıyı çaldı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Enes! Kalk gelen kişiye kapıyı aç. Onu cennetle ve Ebu Bekr'den sonra halifelikle müjdele" buyurdu. Ben de: "Ya Resulallah! Bunu ona söyleyeyim mi?" diye sorunca, "Ona söyle" karşılığmı verdi. Çıkıp baktım ki (gelen kişi) Ömer. Ona:

"Cennetle ve Ebu Bekr'den sonra halifelikle müjdelenen" dedim. Daha sonra biri daha geldi ve kapıyı çaldı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Enes! Kalk, gelen kişiye kapıyı aç. Onu cennetle, Ömer'den sonra halifelikle ve öldürülerek şehit edileceğini müjdele" buyurdu. Çıktım baktım ki (gelen kişi) Hz. Osman. Ona: "Cennetle, Hz. Ömer'den sonra halifelikle ve öldürülerek şehitlikle müjdelenen" dedim. Hz. Osman, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelerek: "Ya Resulallah neden? Vallahi sana biat ettiğim günden beri zengin olmadım, yalan söz söylemedim ve avret yerime dokunmadım" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Osman! Bu, budur (dediklerim aynen öyledir, hiç şüphesiz gerçekleşecek)" buyurdu.

 

*Hadisi Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiştir. Ancak Bezzar: "Ebu Bekr ve Ömer'den sonra Ümmetimin (halifelik) işini Üstlenecek kişi, idare edilen halk tarafından şiddet görecek" ifadesini kullanmıştır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), o zaman geldiğinde ona susmasını emretti. Ravilerden Sakar b. Abdirrahman hadis uyduran birisidir. Bezzar'ın isnadında geçen Utbe Ebu Amr'ı Nesai ve başkaları zayıf görürken ibn Hibban güvenilir kabul etmiştir. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir. Hadisi, Taberani ise iki isnadla rivayet etmiştir. Birinin ravileri Bezzar'ın ravilerinin aynısıdır. Ancak Osman hakkında: "Osman geri dönmek istedi, sonra içeri girdi" ibaresini vermiştir. Metnin geri kalan kısmı, aynı manadadır.

 

 

 

8913. Salim, babasından (İbn Ömer'den) naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında iken halifelikteki sıralama hakkında; "Ebu Bekr, Ömer ve Osman" derdik.

 

*Ben derim ki: Bu hadis halifelikteki sıralama kısmı hariç, Sahih'te geçmektedir. *Hadisi Bezzar ve Taberani rivayet etmiş olup, Bezzar'ın ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

8914. İbn Ömer diyor ki: Biz, Resululah (saIlallahu aleyhi ve;ellem) zamanında: "Bu işe (halifeliğe) insanlar arasında en layık kim olur? diye sorar ve "EbÜ Bekr" derdik. Sonra: "Şayet Ebu Bekr vefat etse, bu işe insanlar arasında en layık kim olur? Ne dersiniz?" diye sorar, "Ömer b. el-Hattab" derdik. Daha sonra aramızda: "Ömer b. el-Hattab vefat etse bu işe insanlar arasında en layık olan kim olur? Ne dersiniz?" der, cevabında: "Osman" derdik.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Yusuf b. Halid es-Semti hadis uyduran birisidir.

 

 

 

8915. Ebu Hıraş b. Ümeyye anlatıyor: Resullullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ihtiyacımın giderilmesini istediğimde, Ona: "Şayet seni bulamazsam, (kime gideyim)?" diye sorunca, "Ebu Bekr'e git" buyurdu. "Ebu Bekr'i bulamazsam, (kime gideyim)?" diye sorunca, "Ömer'e git" buyurdu. "Ömer'i bulamazsam (kime gideyim)?" diye sorunca, "Osman" buyurdu. "Osman'ı bulamazsam (kime gideyim)?" diye sorunca, sustu. Bu soru mu iki ya da Üç kere tekrarladım. Bunun Üzerine kendi kendime: "Bu, Allah'ın bir fazlıdır, dilediğine verir" dedim.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Senedinde yer alan Vakıdi ve tanımadığım bir ravi bulunmaktadır.

 

 

 

8916. Cerir anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye gelince ashabına şöyle buyurdu: "Bizi Kuba ahalisine götürün, onlara selam verelim." Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kuba ahalisinin yanına gitti. Onlara selam verdi ve Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile merhabalaştılar. Daha sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Kuba ahalisi! Bana şu çamurdan (yapılmış) taşlar (tuğlalar) getirin." Hemen yanına birçok taş toplandı. Beraberinde bir sopa vardı. Onunla kıblelerini işaretledi. Bir taş alarak yerine koyduktan sonra: "Ey Ebu Bekr! Bir taş al ve koyduğum taşın yanına koy" buyurdu. Daha sonra "Ey Ömer! Bir taş al ve onu Ebu Bekr'in taşının yanına koy" buyurdu. Daha sonra dönerek şöyle buyurdu: "Ey Osman! Bir taş al ve onu Ömer'in taşının yanına koy" buyurdu. En sonunda insanlara dönerek: "Bir adam, taşını, çizili yer üzerine, arzuladığı yere koydu" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım bir ravi bulunmaktadır.

 

 

 

8917. Sefine bildiriyor: Bir adam şöyle anlattı: "Ya Resulallah! (Rüyada) şöyle gördüm: Gökyüzünden bir terazi yaklaştırılmıştı. Sen, Ebu Bekr ile tartıldın, Ebu Bekr'den ağır geldin. Sonra Ebu Bekr ile Ömer tartıldı. Ebu Bekr, Ömer'den ağır geldi. Sonra Ömer ile Osman tartıldı. Ömer, Osman'dan ağır geldi. Sonra terazi kaldırıldı." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bunu nübüvvet hilMeti olarak yorumladı. Sonra Allah, mülkü (saltanatı) dilediğine verİr.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup, ravilerden Müemmil b. isma'ı'l'i ibn Hibban ve ibn Main güvenilir kabul ederken, Buharı ve başkaları zayıf addetmiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir,

 

 

 

8918, Abdullah b, Amr diyor ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Benden sonra on iki halife gelecek, Bunlardan biri Ebu Bekr'dir. Az bir vakit (halife olarak) kalacaktır. Daratu'l-Arab (denilen yer)'in sahibi gelecek, övülmüş bir hayat yaşayacak ve şehit olarak ölecek." Bir adam: "Bu kişi kimdir?" diye sorunca: "Ömer b, el-Hattab'tır" karşılığını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra Hz. Osman'a dönerek şöyle buyurdu: "Ey Osman! Allah sana bir uzun gömlek (halifelik) giydirirse, insanlar onu çıkarmak isterlerse sakın çıkartma. Vallahi eğer sen o uzun gömleği çıkarırsan, deve, iğne deliğine girmedikçe cenneti göremezsin. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup, ibn Adiy, ravilerden Muttalib b. Şuayb hakkında: "Bu hadis dışında mevcud olan onun hiç münker bir hadisini görmedim" açıklamasını yapmıştır. Diğer ravileri, güvenilir kabul edilen kimselerdir.

 

 

 

8919. İbn Abbas yüce Allah'ın: "Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti"(Tahrim, 3) ayeti hakkında şu açıklamada bulunmuştur: Hafsa, kendi odasında Resullullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girince Mariye'yle ilişkiye girdiğini gördü. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona: "Sana bir müjde vermedikçe bunu Aişe'ye haber verme. Zira baban ben öldüğümde Ebu Bekr'den sonra halife olacak" buyurdu. Hafsa hemen Hz. Aişe'nin yanına gitti. Ona, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mariye ile ilişkiye girerken gördüğünü ve Ebu Bekr'in Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra halife olacağını, ondan sonar da Hz. Ömer'in halife olacağını söyledi. Bunun üzerine Hz. Aişe, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu sana kim haber verdi?" diye soruca: "Bana bunu herşeyi bilen ve her şeyden haberdar olan (Allah) haber verdi" buyurdu. Hz. Aişe, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Mariye'yi kendine haram kılmadıkça sana bakmayacağım" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Mariye'yi kendine haram kıldı. Bunun üzerine yüce Allah şu ayeti inzal buyurdu: "Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram kılıyorsun?''[Tahrim, 1]

 

*Hadisi Tanerani rivayet etmiş olup, ravilerden ismail b. Amr el-Beceli zayıftır.

Dahhak b. Müzahim, ibn Abbas'tan hadis işitmemiştir. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir. 

 

 

 

8920. İsmet anlatıyor: Huzaa kabilesinden bir adam geldi. Hz. Ali onunla karşılaşınca, "Seni (buraya) getiren şey nedir?" diye sordu. Adam şöyle anlattı: Resullullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senin ruhunu Allah kabzettikten sonra mallarımızın zekatını kime vereceğiz?" diye sordum. "EbÜ Bekr'e verin" buyurdu. "Ebu Bekr'in ruhunu Allah kabzedince kime verelim?" diye sorunca, "Ömer'e (verin)" diye cevapladı. "Allah Ömer'in de ruhunu kabzedince kime verelim?" deyince, "Osman'a (verin)" cevabını verdi. "Allah, Osman'ın da ruhuna kabzedince kime verelim?" diye sorunca, "Kendinize (aranızda birine) bakın" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Fadl b. el-Muhtar oldukça zayıf biridir.

 

 

 

8921. İsmet anlatıyor: Çöl sakinlerinden bir adam, devesiyle beraber geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onunla karşılaşınca devesini ondan satın aldı. Daha sonra adamla Hz. Ali karşılaştı. Ona: "Seni buraya getiren şey nedir?" diye sordu. Adam: "Bir deveyle geldim, onu benden Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) satın aldı" karşılığını verdi. Hz. Ali: "Parasını sana peşin mi verdi?" diye sorunca, adam: "Hayır, ona deveyi veresiye sathm" dedi. Hz. Ali adama şöyle dedi: "Hemen geri dön ona de ki: ‘‘Ya Resulallah! Sana birşeyolursa bana malımı kim ödeyecek?’‘ sonra da sana vereceği cevabı bekle, sonra geri dön ve bana bildir." Adam: "Ya Resulallah! Sana bir şeyolursa bana paramı kim ödeyecek?" diye sorunca: "EMi Bekr" karşılığını verdi. Adam gidip bunu Hz. Ali'ye bildirdi. Ali ona: "Geri git ve ona, ‘‘Ebu Bekr'e bir şeyolursa bana paramı kim ödeyecek?’‘ diye sor" dedi. Adam: "Ya Resulallah! Ebu Bekr'e bir şeyolursa, bana malımı kim ödeyecek?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ömer" diye cevap verdi. Adam bunu Hz. Ali'ye bildirdi. Ali ona: "Geri git ve ona ‘‘Ömer öldüğü günde bana malımı kim ödeyecek?’‘ diye sor" dedi. Adam gitti ve bunu Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordu. Resullullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), adama:

"Ömer öldüğünde vay senin haline! Ölmeye güç getirebiliyorsan sen de öl" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Fadl b. el-Muhtar zayıf biridir.

 

 

 

8922. Huzeyfe diyor ki: "Resullullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince, Allah, Hz. Ebu Bekr'i halife tayin etti. Sonra Hz. Ebu Bekr vefat edince, Allah, Hz. Ömer'i halife tayin etti. Sonra Hz. Ömer vefat edince, Allah, Hz. Osman'ı halife tayin etti."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8923. Salim b. Abdillah, babasından (İbn Ömer'den) naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince, müslümanlar içlerinden en hayırlı olanı araştırıp onu halife seçtiler. Bu kişi Hz. Ebu Bekr'dir. Ebu Bekr vefat edince, müslümanlar içlerinden en hayırlı olanı araştırıp onu halife seçtiler. Bu kişi Hz. Ömer'dir. Eğer o ölürse veya öldürülürse, müslümanlar içlerinden en hayırlı olanı araştırıp onu halife seçtiler. Bu kişi Hz. Osman'dır. Eğer onu öldürürseniz, bana ondan daha hayırlı olan birini getirin (bakalım). Vallahi ondan daha hayırlı olan birini getireceğinizi sanmıyorum.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Ali b. Hassan el-Attar', tanımıyorum.

Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8924. Ebu Zer anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındaydık. Bir miktar küçük taş aldı. Taşlar elinde Allah'ı tesbih etti. Sonra onları yere koydu. Taşların sesi kesildi. Sonra onları tekrar aldı. Taşlar elinde Allah'ı tesbih etti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra taşları Hz. Ebu Bekr'e verdi. Taşlar onun elinde Allah'ı tesbih etti.

 

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) taşları eline aldı. Elinde taşlar Allah'ı tesbih etti. Taşları yerine koyunca taşların sesi kesildi. Sonra taşları Hz. Ömer'e verdi. Onunda elinde taşlar, Allah'ı tesbih etti. Sonra Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) taşları aldı. Taşlar elinde Allah'ı tesbih etti. Sonra taşları yere koydu. Taşların sesi kesildi. Sonra onları Hz. Osman'a verdi. Taşlar onun elinde Allah'ı tesbih etti. Sonra onları Hz. Ali'ye verdi. Ali taşları eline koyunca taşların sesi kesildi. Zühri der ki:

"Bu, Allah'ın Ebu Bekr, Ömer ve Osman'a verdiği halifeliktir."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, ravilerden Muhammed b. Ebi Humeyd zayıftır. Bu hadisin bundan daha güzelolan varyantı, Nübüvvet Alametleri'nde gelecek. Oradaki hadisin isnadı sahih'tir. Metinde Zühri'nin halifelik hakkındaki yorumu geçmemektedir.

 

 

 

8925. Nu'man b. Beşir anlatıyor: Zeyd b. Harice, Medine yollarının birinde yürürken ikindi ve öğle arasında düşüp öldü. Hemen ailesine nakledilerek, iki kalın kumaş ve bir giysi içerisine sarılarak kefenlendi.

 

Akşam ile yatsı arası olduğunda Ensar'dan bir grup kadın toplanıp etrafında feryad ederek ağlamaya başladılar. O esnada kefeninin altından bir sesin geldiğini işittiler. O ses: "Ey insanlar! Susun!" diyordu. Bu sesi iki kere işittiler. Hemen yüzünü ve göğsünü açtılar. Şöyle diyordu: "Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'ın Resulü'dür. Ümmi bir Peygamberdir. Peygamberlerin sonuncusudur. Bu (bilgiler) ilk kitapta da vardı." Daha sonra onun lisanı ile şöyle denildi: ‘‘Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halifesi Ebu Bekr doğru söyledi. O güçlü ve güvenilir biridir. Bedeni olarak zayıf fakat Allah'ın emrinde kuvvetli idi. Bu ilk kitapta da vardı.’‘ Daha sonra onun lisanıyla üç sefer tekrar ederek şöyle denildi: ‘‘Doğru söyledi, doğru söyledi.’‘ Ortancası, Allah'ın kulu müminlerin emiri olan Ömer'dir. Allah yolunda hiç kimsenin kınamasından korkmaz, insanlardan güçlü olanlarının, zayıf olanları ezmesini engelledi. Bu ilk kitapta da vardı. Daha sonra onun lisanı üzerine şöyle denildi: ‘‘Doğru söyledi, doğru söyledi, doğru söyledi.’‘ Daha sonra şöyle dedi: ‘‘Müminlerin emiri Osman, müminlere karşı son derece merhametlidir. İki sene geçti, dört sene kaldı. Daha sonra insanlar ihtilafa düştü. Onların hiçbir düzeni kalmadı. Namuslar mübah sayıldı. Yani hürmet gösterilen, saygı duyulan şeyler çiğnendi. Kıyamet saati yaklaştı ve insanlar birbirlerini yediler.’‘"

 

 

 

8926. Nu'man b. Beşir anlatıyor: Zeyd b. Harice vefat edince Hz.

Osman'ın çıkması beklendi. Dedim ki: "(Osman) iki rekat namaz kılıyor." Daha sonra Osman, yüzünden perdeyi kaldırarak: "es-Selamu aleykum, es-Selamu aleykum" dedi. Evahalisi konuşuyordu. Bu yüzden ben namazda iken (susmaları için) onlara: "Sübhanallah, sübhanallah" dedim. Bunun üzerine onlara: "Susun sessiz olun" dediler. Geri kalan metin, yukarıdakine benzer olarak rivayet edilmiştir.

 

*Hadisin tamamını Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta epeyce ihtisar ederek ve iki isnadla rivayet etmiştir. isnadlardan biri el-Mu'cemu'l-kebir'de geçmektedir. Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8927. Ebu't-Tufeyl'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Uyuyan kişinin gördüğü rüya gibi bir rüya gördüm. Ben bir araziden (kovayla) su çekiyordum. Yamma siyah ve beyaz koyunlar gelmiş. Derken EMi Bekr geldi. Bir ya da iki büyük kova (su) çekiyor. Kovalarda bir zayıflık var; ama Allah onu bağışlıyor. Daha sonra Ömer geliyor. O da kova (ile su) çekiyor. Derken kovası büyük bir kovaya dönüşüyor, havuzu dolduruyor ve her gelen koyunun susuzluğunu gideriyor. Kovayı, Ömer'den daha güzel çeken birini görmedim. Siyah koyunları Araplar, beyaz koyunları Acemler olarak yorumladım. "

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Ali b. Yezid'de zayıflık vardır.

Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8928. Huzeyfe diyor ki: "Resullullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Arap yarım adasına gönderildi. Orayı adaletle doldurdu. Sonra (halife olarak) Arapları Hz. Ebu Bekr yüklendi. Onları büyük ve geniş bir hevdec üzerinde taşıdı. Daha sonra (halife olarak) Hz. Ömer onları büyük ve geniş bir hevdec üzerinde taşıdı."

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, ravilerden Sa'd b. Huzeyfe'yi tanımıyorum .

 

 

 

8929. Said b. Yahya b. Kays b. İsa, babasından bildiriyor: Hafsa: "Ya Resulallah! Hastalandığın zaman Ebu Bekr'i (halifeliğe) takdim edecek misin?" diye sorunca, Resullullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu takdim edecek olan ben değilim. Onu takdim edecek olan sadece Allah'tır" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu 'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup, senedinde tanımadığım bir ravi bulunmaktadır.

 

 

 

8930. Abdurrahman b. Ebi Bekr'in bildirdiğine göre Resullullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana divit ve kürek kemiği getirin, size bir yazı yazayım ki ondan sonra asla (hak yolundan) sapmayınız" buyurduktan sonra bize arkasını döndü. Daha sonra bize dönerek şöyle buyurdu: "Allah ve müminler Ebu Bekr'in (halife olması hususunda) ısrar ediyor."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Senedinde tanımadığım bir ravi bulunmaktadır.

 

 

 

8931. Abbas anlatıyor: Resullullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittim. Yanında hanımları vardı. Meymune hariç hepsi beni görünce tesettüre büründü. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Evde düşmanlığa şahitlik eden hiç kimse kalmaz ki kendisine düşmanlık yapılmış olmasın. Ancak benim sağ elim Abbas'a ilişmez." Daha sonra şöyle buyurdu: "Ebu Bekr'e emredin, insanlara namaz kıldırsın." Hz. Aişe, Hafsa'ya, benim, Resullullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söylediğim:

"Ebu Bekr öyle biridir ki, senin makamına geçince ağlar" sözünü söyledi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna rağmen yine de: "Ebu Bekr'e emredin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekr kalkıp insanlara namaz kıldırdı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisinde bir hafifleme (iyileşme) hissedince, namaz kılmak için geldi. (İmamlık yapmakta olan) Ebu Bekr geri durmak istedi. Hz. Peygamber, onun yanına oturarak bir şeyler okudu.

 

*Hadisi imam Ahmed, Taberani ve epeyce ihtisar ederek Bezzar rivayet etmiştir.

Ebu Ya'la da hadisi diğerlerinden daha kamil bir surette rivayet etmiştir. Ravilerden Kays b. er-Rebi'yi, Şu'be ve Sevri güvenilir kabul etmiştir. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8932. Sehl b. Sa'd anlatıyor: Ensar arasında bir olayolmuştu.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), aralarını düzeltmek için yanlarına gitti. Daha sonra geri döndü. Geri döndüğünde namaza durulmuştu. Ebu Bekr insanlara namaz kıldırıyordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr'in arkasında namaz kıldı.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiştir. Hadis: "Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr'in arkasında namaz kıldı" kısmı hariç Sahih'te geçmektedir. Taberanl'nin isnadında geçen Abdullah b. Cafer b. Nüceyh oldukça zayıf biridir.

 

 

 

8933. Enes anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edeceği hastalığa yakalandığı zaman yanına Bilal geldi. Ona, namaz vaktinin girdiğini bildiriyordu. İki defa bildirdikten sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Bilalf Sen tebliğ ettin. Dileyen namaz kılsın, dileyen de terk etsin." Bilal tekrar ona dönerek: "Ya Resulallah! Anam babam sana feda olsun. İnsanlara kim namaz kıldıracak?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "EbÜ Bekr'e emret namazı kıldırsın" diye emir buyurdu. Ebu Bekr, namaz kıldırmak için öne geçince, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bulunduğu adadaki perdeler kaldırıldı. Ona baktık üzerinde gömlek vardı. Beyaz bir yaprak gibiydi. Ebu Bekr çekilerek geri durdu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza çıkmak istediğini zannetti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr'e işaret ederek yerinde durmasını ve namazı kıldırma(ya devam etme)sini emretti. Ebu Bekr yerinde durup, insanlara namaz kıldırdı. Bundan sonra Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha görmedik.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Süfyan b. Hüseyn'in Zuhr'i'den rivayet ettiği hadisler zayıftır. Bu da Süfyan'ın Zühr'i'den rivayet ettiği bir hadisidir.

 

 

 

8934. İbn Büreyde, babasından naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hastalandığında şöyle buyurdu: "Ebu Bekr'e emredin, namazı kıldırsın." Bunun üzerine Hz. Aişe: "Ya Resulallah! Babam çok yufka yürekli biridir" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Ebu Bekr'e emredin, namazı kıldırsın. Çünkü siz (ey hanımlar), Hz. Yusufun (yani onu fitneye süreklemeye çalışan) oda arkadaşlarısınız" buyurdu. Böylelikle Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hayatta iken Ebu Bekr insanlara imamlık yaptı.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

8935. Salim b. Ubeyd anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hastalandığı zaman baygınlık geçirdi. Kendine gelince: "Namaz vakti geldi mi?" diye sorduğunda, ben: "Evet" deyince, "Bilal'e emredin ezan okusun, Ebil Bekr'e de emredin insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Aişe: "Benim babam ince yapılı bir adamdır, başkasına emretsenizde namazı insanlara o kıldırsa" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra yine baygınlık geçirdi. Kendine geldiğinde şöyle buyurdu: "Namaz vakti geldi mi?" ben: "Evet" deyince, "Bilal'e emredin ezan okusun, Ebil Bekr'e emredin insanlara namaz kıldırsın" diye emretti. Hz. Aişe de: "Benim babam ince yapılı bir adamdır, başkasına emretseniz de namazı insanlara o kıldırsa?" dedi. Bir süre sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine baygınlık geçirdi. Kendine geldiğinde: "Namaz kılındı mı?" diye sorunca, ben: "Evet" dediğimde, "Bana dayanacağım bir adam getirin" buyurdu. Büreyde ve başka bir insan geldi. Onlara tutnarak Mescid'e çıktı. Mescid'e geldiğinde, Ebu Bekr insanlara namaz kıldınyordu. Ebu Bekr geri çekilmeye çalışıp ta Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onu engelleyince, Ebu Bekr'in yanına oturtuldu. Ebu Bekr namazı bitirinceye kadar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun yanında oturarak namaza devam etti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir süre sonra vefat edince, Hz. Ömer: "Hiç kimsenin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldü dediğini duymayacağım, yoksa kılıcımla kellesini vururum" deyince, Ebu Bekr kolumdan tutarak bana yaslandı. Yürümeye başladı, nihayet insanların yanına geldik. "Açılın" dedi. Ebu Bekr'e yer açtılar. Ömer'e eğilerek ona dokundu ve şu ayeti okudu: "(Ya Muhammed) sen öleceksin, onlarda ölecekler."[Zümer 30] İnsanlar:

"Ey Resulullah'ın arkadaşı! Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öldü mü?" diye sorduklarında, "Evet" cevabını verdi. Ebu Bekr böyle deyince durumun dediği gibi olduğunu anladılar. "Ey Resulullah'ın arkadaşı! Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in üzerine (cenaze) namazı kılacak mıyız?" diye sorduklarında, "Evet" dedi. "Üzerine nasıl namaz kılacağız?" dediklerinde şöyle anlattı: "Bir cemaat gelir, tekbir getirir, dua eder ve namaz kılar. Sonra çekip giderler. Diğerleri gelir ve insanlar bitinceye kadar devam ederler." İnsanlar: "Ey Resulullah'ın arkadaşı! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) defnedilecek mi?" diye sorduklarında "Evet" diye cevap verdi. "Nereye defnedilecek?" diye sordular. "Vefat ettiği yere. Çünkü Allah onun ruhunu temiz bir yerde kabzetmiştir" karşılığını verdi. Ebu Bekr böyle deyince insanlar durumunun dediği gibi olduğunu anladılar. Daha sonra kalkarak: "Arkadaşınız yanınızda" dedi. Onlara, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yıkamalarım emretti. Muhacirler müşavere etmek üzere toplanıp: "Ensar'dan olan kardeşlerimize gidin, çünkü onların da bu işte faydaları var" dediler. Gittiler. Ensar'dan bir adam: "Bizden bir emir, sizden bir emir olsun" dedi. Bunun üzerine Ömer, Ebu Bekr'in elini tutarak: "Bana haber verin bakalım, şu üç ayette bahsi geçen kişi kim? "Hani, kafirler onu iki kişiden biri olarak çıkarmışlardı, hani onlar mağaradaydı; o arkadaşına ‘‘üzülme çünkü Allah bizimle beraberdir’‘ diyordu''[Tevbe 40] Ayette geçen iki kişi kim, onun arkadaşı kim, söyleyin bakalım?" diyordu. Ömer, Ebu Bekr'in elinden tuttu ve eline vurarak insanlara: "Ona biat edin!" dedi. Bunun üzerine insanlar, Ebu Bekr'e güzel bir şekilde biat ettiler.

 

*Ben derim ki: ibn Mace bu hadisten bir bölüm rivayet etmiştir.

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8936. Abdullah (b. Mes'ud) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince, Ensar: "Bizden bir emir, sizden (Muhacirlerden) bir emir olsun" dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer yanlarına giderek onlara: "Ey Ensar topluluğu! Bilmez misiniz ki, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr'e insanlara imamlık yapmasını emretti. Hanginizin gönlü, Ebu Bekr'in önüne geçmeyi arzular" deyince, Ensar topluluğu:

"Ebu Bekr'in önüne geçmekten Allah'a sığımrız" dediler.

 

*Hadisi Ebu Ya'la ve imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Asım b. Ebi'n-Necud güvenilir biridir. Kendisinde zayıflık bulunmaktadır. Diğer ravileri Sahih'in ravilerdir.

 

 

 

8937. Ebu'l-Bahteri anlatıyor: Hz. Ömer b. el-Hattab, Ebu Ubeyde b. el-Cerrah'a: "Elini aç ta sana biat edeyim. Çünkü ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: ‘‘Sen bu ümmetin emini (güvenilir kimsesi)sin.’‘" Bunun üzerine Ebu Ubeyde: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölünceye kadar, bize imamlık yapmasını emrettiği ve bize imamlık yapan bir adamın önüne geçecek değilim" karşılığını verdi.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in ravileridir. Ancak Ebu'l Bahteri', Ömer'den hadis işitmemiştir.

 

 

 

8938. Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince, Ensar'ın hatibleri kalkarak: "Ey Muhacirler topluluğu! Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizden bir adamı gönderdiğinde, bizden bir adamı da onunla beraber gönderirdi. Biz bu (halifelik işini), biri bizden, biri sizden olmak üzere iki adamın üstlenmesini uygun görüyoruz" dediler. Bunun üzerine Zeyd b. Sabit ayağa kalkarak:

"Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), muhacirlerdendir. Biz, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Ensar'ı (yardımcıları) olduk. Dolayısıyla biz onun makamına dikilecek olan kişinin yardımcılarıyız" dedi. Ebu Bekr ise: "Ey Ensar topluluğu! Allah sizin gibi bir kabileyi hayırla mükafatlandırsın, konuşmacınızın kalbini sarsılmaz kılsın. Vallahi ben bundan farklı bir şey söyleseydim sizinle anlaşamazdık" dedi.

 

*Hadisi Taberani ve imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

8939. İsa b. Atiyye anlatıyor: Hz. Ebu Bekr, kendisine biat edildiği günden bir gün sonra kalkarak insanlara şöyle hutbe verdi: "Ey insanlar! Sizin görüşünüzü kabul etmiyorum. Ben sizin en hayırlınız değilim. Öyleyse en hayırlınıza biat edin." Bunun üzerine insanlar ayağa kalkarak: "Ey Resulullah'ın halifesi! Vallahi sen en hayırlımızsın" deyince, Ebu Bekr onlara: "Ey insanlar! İnsanların kimisi isteyerek, kimisi zorla İslam'a girdi. Onlar, Allah'a sığınan kimseler ve Allah'ın komşularıdır. Allah'ın sizden, kendi zimmetinden (güvencesinden) hiçbir şey talep etmemesine gücünüz yetiyorsa bunu yapın. Benim yanımda hazır bulunan bir şeytanım var. Benim kızdığımı gördüğünüzde benden uzaklaşın. Ben sizin kıllarınızı ve tenlerinizi dahi temsil edemem. Ey insanlar! Kölelerinizin gelirlerini araştırın. Çünkü haramdan beslenen hiçbir et (yani insan) cennete giremez. Dikkat edin! Beni gözlerinizle gözetleyin. Eğer istikamet üzere olursam, bana tabi olun. Eğer kayarsam, beni doğrultun. Allah'a itaat edersem bana itaat edin. Allah'a asi olursam (siz de) bana asi olun" karşılığını verdi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-Evsat'ta rivayet etmiş olup, ravilerden isa b.

Süleyman zayıftır. isa b. Atiyye'yi ise tanımıyorum.

 

 

 

8940. Kays b. Ebi Hazım anlatıyor: Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vefatından bir ay sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halifesi Hz. Ebu Bekr'in yanında oturuyordum. Ebu Bekr bir kıssa anlattı. İnsanlara: "es-Salatü camiatun, (namaz toplayıcıdır)" diye nida edildi. Bu, müslümanlara "es-Salatü camiatun" diye çağrı yapılan ilk namazdı. Bütün insanlar toplandı. Kendisi için konuşma yapmak üzere hazırlanmış bir minbere çıktı. Bu, İslam'da verdiği ilk konuşmadıL Allah'a hamdü senada bulunduktan sonra: "Ey insanlar! Bu işte başkasının benim yerim de olmasını arzulamıştım. Beni Peygamber'inizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünneti ile mesul tutarsanız buna güç getiremem. O, şeytandan korunmuştu. Onun üzerine semadan vahiy nazil olurdu" dedi.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden isa b. el-Müseyyeb el-Beceli zayıftır.

 

 

 

8941. İbn Ebi Müleyke anlatıyor: Ebu Bekr'e: "Ey Allah'ın halifesi!" denilince: "Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halifesiyim. Ben buna razıyım, ben buna razıyım, ben buna razı yı m" dedi.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in ravileridir. Ancak ibn Ebi Müleyke, Ebu Bekr es-Sıddık'a yetişememiştir.

 

 

 

8942. Kays anlatıyor: Hz. Ömer'i elinde hurma dalı varken gördüm.

İnsanları oturtuyor, onlara: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halifesinin sözüne kulak verin" diyordu. Ebu Bekr'in, Şedid isminde bir azatlısı, elinde bir sahifeyle gelerek insanlara okudu. "Ebu Bekr'i dinleyin. Bu sahifede yazılı olan şeylere itaat edin. Vallahi ben, size karşı bir ihmal de bulunmadım" diyordu. Kays ekledi: "Ben, Ömer'in bundan sonra minbere çıktığını gördüm."

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in ravileridir,

 

 

 

8943. Hz. Aişe anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındaydım. Bana: "Ey Aişe! Yanımızda bizimle konuşacak biri olsaydı?" diye buyurunca, "Ya Resulallah! Ebu Bekr'e birini göndermesem olur mu?" diye sorduğumda sükut etti. Daha sonra yine: "Ey Aişe! Yanımızda bizimle konuşacak biri olsaydı" buyurdu. Ben: "Ömer'e birini göndermesem olur mu?" diye sorunca, yine sükut etti. Daha sonra bir hizmetçiyi yanına çağırdı. Onunla gizlice konuştu. Hizmetçi, Hz. Peygamber'le (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konuştuktan sonra gitti. Bir de baktım ki Hz. Osman içeri girmek için izin istiyor. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona izin verdi. Osman içeri girince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uzun bir süre onunla fısıldaştıktan sonra: "Ey Osman! Allah sana bir gömlek giydirecek. Münafıklar gömleği senden çıkartmak isterlerse, gömleği onlar için asla çıkartma. Onlara saygı göstermeye kalkışma" buyurdu. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözü iki ya da üç kez tekrarladı.

 

*Ben derim ki: ibn Mace bu hadisi kısa metinle rivayet etmiştir.

Hadisi imam Ahmed rivayet etmiştir. Ravilerden Ferec b. Fadale gÜvenilir kabul edilen birisi olmakla beraber, onda zayıflık bulunmaktadır. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8944. Abdullah b. Zeyd b. Eslem, babasından naklediyor: Hz. Ömer, (kendine sonraki halife adayları olan) altı kişi hakkında: "Bunlar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İn bu dünyadan ayrıldığında kendilerinden razı olduğu kişilerdir" demiştir. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Abdurrahman b. Avfın biat ettiği kimseye biat edin. Abdurrahman b. Avfın biat ettiği kimseye biat ettiğinde, buna yanaşmayan olursa boynunu vurun."

 

*Ben derim ki: Bu hadisin başından bir bölüm, Sahih'te geçmektedir.

Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Ayrıca Zeyd, Hz. Ömer'e yetişmemiştir. Zeyd'in oğlu Abdullah'ı Ma'n b. isa ve başkası güvenilir kabul etmiş, çoğunluk alimler ise zayıf addetmiştir.

 

 

 

8945. Ebu Vail anlatıyor: Abdurrahman b. Avf'a: "Nasıloldu da Ali'yi bırakıp Osman'a biat ettiniz?" diye sorunca, "Ben (biat etmeye) Ali'den başladığım halde ne suçum olacak ki?" Ali'ye: "Allah'ın Kitab'ı Resulü'nün sünneti, Ebu Bekr ve Ömer'in sünneti üzere sana biat ediyorum" deyince, Ali bana: "Güç yetirebildiğim konularda (onların sünnetine uyarım)" karşılığını verdi. Daha sonra biatımı Osman'a sundum. O da kabul etti.

 

*Hadisi Abdullah b. Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Süfyan b. Veki' oldukça zayıf biridir.

 

 

 

8946. Bedir savaşına katılanlardan olan Fadale b. Ebi Fadale el-Ensarı anlatıyor: Babamla beraber Hz. Ali'yi hastalanıp da hastalığı ağırlaştığında ziyaret ettik. Babam ona: "Seni bu evinde durduran nedir? Ecelin sana burada gelirse işin başına Cüheyne Arapları geçer. Medine'ye taşınırsın. Ecelin sana orada gelirse arkadaşların seninle ilgilenir ve (ölürsen) namazını da kılarlar" deyince Hz. Ali: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), emir (halife) olup, şu sakalım, şu kafamın kanlarıyla boyanmadıkça benim ölmeyeceğimi bana bildirdi" karşılığını verdi. Ali (bir süre sonra) öldürüldü. Ebu Fadale de Hz. Ali ile beraber Sıffin savaşında öldürüldü.

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Abdullah b. Muhammed b.

Akıl, hadisi hasen olan biridir. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8947. Hz. Ali'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ey Ali! Bu (halifelik) işine benden sonra sen getirilirsen, Nemin halkını Arap yarımadasından çıkar."

 

*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden Kays'ın nisbesi yoktur.

Görünen o ki bu kişi Kays b. er-Rebi'dir. Bu zat zayıf biridir. Şu'be ve Sevrl bu zatı güvenilir olarak addetmiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8948. Abdullah b. Mes'ud anlatıyor: Cinlerin elçilerinin geldiği gece, Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraberdim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nefes nefese kalmıştı. Ona: "Neyin var Ya Resulallah!" diye sorunca, "Nefsim bana öleceğimi haber veriyor, ey İbn Mes'ud!" karşılığını verdi. Ben de: "Halife tayin edin" deyince, "Kimi?" diye sordu. "Ebu Bekr'i" diye cevap verdim. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun üzerine sükut etti. Bir süre geçtikten sonra yine nefes nefese kaldı. "Neyin var anam babam sana feda olsun, ya Resulallah!?" diye sorunca, yine: "Nefsim bana öleceğimi haber veriyor, ey İbn Mes'ud!" diye cevap verdi. Ben yine: "Halife tayin edin" deyince, "Kimi?" diye sorduğunda "Ömer'i" dedim. Sükut etti. Bir süre geçtikten sonra yine nefes nefese kaldı. "Neyin var?" diye sordum. Yine: "Nefsim bana öleceğimi haber veriyor" buyurdu. "Halife tayin edin" dedim. "Kimi?" diye sorunca, "Ali b. Ebi Talib'i" karşılığını verdim. Bunun üzerine: "Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki ona itaat ederlerse şüphesiz cennete girerler" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden Mına' hadis uyduran biridir.

 

 

 

8949. Ebu Meymune anlatıyor: Muaviye b. Ebi Süfyan diyor ki:

"Mekke halkı Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'den çıkardı. Dolayısıyla halifelik onlarda olmaz. Medine ahalisi ise Hz. Osman'ı öldürdü. Dolayısıyla halifelik bir daha asla onlara dönmez."

 

*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

8950. Ebu Said el-Hud ri bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Sizden bir kişi benim Kur'an'ın inişi uğrunda savaştığım gibi, tevili üzerine savaş yapacak." Hz. Ebu Bekr: "Ya Resulallah! O kişi ben miyim?" diye sorunca, "Hayır" cevabını verdi. Hz. Ömer de:

"Ya Resulallah! O kişi ben miyim?" diye sorunca, "Hayır, lakin o kişi ayakkabı tamir eden birisidir" buyurdu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onarması için ayakkabısını Hz. Ali'ye vermişti. O esnada tamir ediyordu.

 

 

 

8951. Ali b. Rebia anlatıyor: Sizin şu minberinizde Hz. Ali'nin şöyle dediğini işittim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bana, ahdi bozanlarla, haktan sapanlarla ve dinden çıkanlarla savaşmamı vasiyet etti."

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup, ravilerden Rebi' b. Sehl'i tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilir kimselerdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Muaviye'nin Halifeliği