MECMAU ZEVAİD |
TIB |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Nazar ve Hastalıktan
Dolayı Rukye Yapmak
8434. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bir topluluk (tüm çağlarda yaşayan) ilkleri ve sonrakileri ile birlikte
cennete gireceklerdir. Bunlar rukye (efsun) yapmazlar, dağlama yapmazlar ve
Rablerine tevekkül ederlerdi. "
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde
tanımadığım bir ravi vardır, Hesapsız cennete girenler hakkında başka sahıh
hadisler de vardır.
8435. Ebu Umane'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Üç şey sihirdendir. Rukye, muhabbet muskası ve temimeler
(nazarlıklar-muskalar) takmak."
Ali b. Yezid dedi ki:
"Tuvel, kocanın, kadını sevmesi için yapılan muskadır."
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup, senedinde yer alan Ali
b. Yezıd el-Elhanı zayıftır.
8436. -Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in ashabından- Cebele b. el-Ezrak anlatıyor: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), delikleri çok olan bir duvara karşı namaz kıldı.
Öğle ya da ikindi namazını kılmıştı. İkinci rekatın (teşehhüdüne) oturunca bir
akrep çıkarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i soktu. Bunun üzerine
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bayıldı. İnsanlar ona rukye
yaptılar. Ayılınca şöyle buyurdu: "Allah bana şifa verdi. Bu, sizin
rukyeniz sayesinde olmadı."
*Hadisi Taberani, hocası Bekr b. Sehl kanalıyla Leys'in
katibi Abdullah b. Salih'ten rivayet etmiş olup ikisi de hem güvenilir kabul
edilmiş hem de zayıf kabul edilmiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
8437. Cabir b.
Abdillah'ın naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Esma
binti Umeys'e şöyle buyurdu: "Benı Ahı Daria'nın vücutlarının durumu
nedir? Onların bir ihtiyaçları mı var?" diye sordu. Esma: "Ne var ki
kendilerine nazar isabet etti. Onlara rukye yapalım mı?" Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne ile peki?" diye sorunca, Esma
efsun olarak okuyacağı duaları ona arzetti. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlarla (hastaya) rukye yap
(ağabeylirsin)" buyurdu.
*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in
ravileridir.
8438. Hz. Aişe'nin
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), rahatsızlandığında
Cibril ona rukye (efsun) yapardı. Cibril (bu amaçla) şu duayı okurdu:
"Allah'ın ismiyle seni her hastalığa karşı efsunluyorum. Haset ettiğinde
haset edenin ve her nazarı değenin şerrinden sana şifa versin."
*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in
ravileridir.
8439. Ubi'lde b.
es-Si'lmit anlatıyor: Hastalandığı zamanda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'i ziyarette bulundum. Kendisinde sadece Yüce Allah'ın bildiği şiddetli
bir sancı vardı. Akşama doğru yine yanına girdiğimde bariz bir şekilde
iyileşmişti. Ona: "Sabah geldiğimde sende sadece Allah'ın bildiği şiddetli
bir sancın vardı. Akşam geldim, iyileşmişsin!" dedim. Şöyle buyurdu:
"Ey Samit'in oğlu! Cibril bana efsun yaptı, iyileştim. Bunu sana da
öğreteyim, olmaz mı?" Ben: "Olur ya Resulallah! (öğret)" dedim.
Şöyle buyurdu: "Sana eziyet veren her şeyin şerrinden Allah'ın ismiyle
seni efsunluyorum. Her hased edenin hasedinden ve gözden. Allah'ın adıyla sana
şifa versin."
*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, senedinde yer alan Şam
ahalisinden olan Süleyman', hiçbir kimse zayıf kabul etmemiştir. Diğer
ravileri, Sahıh'in ravileridir.
8440. İbn Abbas'ın bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Bu
kelimeler her hastalığa devadır: ''Euzü bikelimatillahi't-tammeti ve esmaihi
külliha ammeten, min şerri's-sammeti ve'l ammeti, ve şerri'l-ayni'l-lammeti ve
min şerri hasidin iza hased. Ve min şerri ebi katarete ve ma veled.’‘ Otuz tane
melek Rablerinin huzuruna varıp: ‘‘Bulunduğumuz yerde hastalar var!’‘ dediler.
Yüce Allah onlara: "Arazinizden (bir parça toprak) alın, Muhammed'in
efsunundan hastalarınıza sürün. Kim bunun üzerine bir bağ bağlarsa ya da
birinden gizlerse ebediyen felah bulmaz!’‘ buyurdu."
*Hadisi Ebu Ya'la, Bezzar ve "Bulunduğumuz yerde"
ibaresiyle Taberani. el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Bilinen ibare:
"Yerinizden toprak alın" şeklindedir .. Ravilerden Leys b. Ebi Süleym
müdellistir. Ebu Ya'la'nın kalan diğer ravileri, Sahlh'in ravileridir.
8441. Osman b. Affan
anlatıyor: Hastalanmıştım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), benim üzerime
(sığındırma duası) okuyordu. Bir gün benim üzerime şu duaları okudu:
"Bismillahirrahmanirahim. Seni, karşılaştığım her şeyin şerrinden, tek
olan, hiç kimseye muhtaç olmayan, doğmayan ve doğurmayan, hiç kimsenin
kendisine denk olmadığı Allah'ın himayesine bırakıyorum." Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), tek başına ayakta olduğu bir sırada: "Ey
Osman! Bu dualarla Allah'a sığın, hiç kimse bu duaların misliyle Allah'a
sığınmış değildir" buyurdu.
*Hadisi Ebu Ya'la, el-Mu'cemu'l-kebır'de hocası Musa b.
Hayyan'dan rivayet etmiş olup ben onu tanımıyorum. Diğer ravileri, Sahıh'in
ravileridir.
8442. Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Efsun, sadece nazar değmesi veya akrep sokmasından dolayı
yapılır. "
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravileri, güvenilir
kimselerdir.
8443. Meymune'nin
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), her akrep
sokmasından dolayı efsun yapmaya ruhsat vermiştir.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde tanımadığım bir ravi vardır.
8444. Ubade b. es-Samİt
anlatıyor: Cahiliye döneminde göz değmesinden dolayı rukye (efsun) yapıyordum.
Müslüman olunca bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattım. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu okuduklarınızı bana arz edin
bakayım." buyurunca, rukye olarak okuduğum duaları ona arzettim. Şöyle
buyurdu: "Bununla hastalara okuyun. Bunda bir sakınca yoktur." Bu
(Resulullah'ın izni) olmasaydı bu dualarla hiçbir kimseye efsun yapmazdım.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup isnadı hasendir.
8445. Hz. Ali anlatıyor:
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), namaz kılarken onu bir akrep
soktu. Namazı bitirdiği zaman: "Yüce Allah akrebe lanet etsin! Ne namaz
kılanı, ne de başkasını rahat bırakmıyor'' buyurduktan sonra su ve tuz istedi.
Kafirunı Felak ve Nas surelerini okuyarak ellerini akrebin soktuğu yerin
üzerine sürdü.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu's-sağır'de rivayet etmiş olup isnadı
hasendir.
8446. Abdullah b. Mes'ud
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında akrep
sokmasından dolayı efsun yapmaktan bahsedilince: "Şu okuduklarınıZl bana
arz edin bakayım" buyurdu. Rukye olarak okudukları duaları ona arzettiler:
"Bismillah, Şeccetün karniyyetün milhetü bahrin kafata." Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bu dualar Hz.
Süleyman'ın haşerata karşı Allah'tan aldığı misaklardır. Bunların okunmasında
bir sakınca görmem." Bir ara Alkame'yle beraber olan bir adamı akrep
soktu. Alkame hemen bu duayı ona okudu. Adam ayaklarındaki bağdan kurtulmuş
birisi gibi derhal iyileşti.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde tanımadığım bir ravi vardır.
8447. Zeyd b. Abdillah
anlatıyor: Akrep sokmasından dolayı okumuş olduğumuz efsunu Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e arzettik. Bu hususta bize izin vererek şöyle
buyurdu: "Bu sözler, sadece güvencelerdir." (Söz konusu) rukye şuydu:
‘‘Bismillahı Şeccetun karniyyetun milhetu bahrin kaftan.’‘"
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
isnadı hasendir.
8448. Cabir anlatıyor:
Amr b. Hinne isminde Ensari dan bir adam geldi. Yılan sokmasına karşı efsun
yapardı. ''Ya Resulallah! Sen rukyeyi yasaklamışsın, ben ise yılan sokmasından
dolayı rukye yapıyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona: ''Okuduklarını bana arzet bakalım" buyurunca, adam okuduğu duaları
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e aktardı. (İbarelerde bir sakınca
görmeyen) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunlarda bir mahzur yok.
Bunlar güvencelerdir'' buyurdu. Ravi ekledi: Ensar'dan bir adam geldi. Akrep
sokmasından dolayı rukye yapıyordu. Restdullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ona: ''Kim, (bir şekilde) kardeşine faydalı olabiliyorsa bunu yapsın"
buyurdu.
*Ben derim ki: Bu hadis Sahih'te kısa metniyle yer
almaktadır.
Hadisi Taberani rivayet
etmiş olup Kays b. er-Rebi' dışındaki ravileri, Sahih'in ravileridir. Şu'be ve
Sevri güvenilir, bir cemaat ise zayıf kabul etmiştir.
8449. Abdullah (b.
Mes'ud)'dan nakledildiğine göre kendis, ailesinden olan bir kadının boynunda
üzerinde muskalar olan ince bir kayış gördü. Şiddetli bir şekilde kayışı
çekerek kopardı ve şöyle dedi: "Sizden biri su isteyip de onu başına ve
yüzüne serpip Bismillahirrahmanirrahim dedikten sonra ‘‘Kul huvallahu ehad’‘
‘‘Kul euzu birabbi'l-felak’‘ ve ‘‘Kul euzu birabbi'n-nas’‘ surelerini okusaydı
bu, inşallah kendisine fayda verirdi."
*Hadisi Taberani uzun bir hadisin ortasında rivayet etmiş
olup Ebu Ubeyde, babasından hadis işitmemiştir.
8450. Abdurrahman b.
Sabit ile Bureyde anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
bademcik iltihabından rahatsızlandı. Bu sebeple yatağa düşecek derecede rahatsızlanınca
Hz. Cibril yanına gelerek şöyle dedi: "Rabbin sana rukye (efsun) yapmam
için beni sana gönderdi." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını
çözdü. Cibril şu duaları okudu: "Allah'ın adıyla sana eziyet veren her
şeye karşı sana rukye yapıyorum. Her hased edenin şerrinden sana rukye
yapıyorum." Cibril bunları üç kere tekrar etti. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunun üzerine iyileşti.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Muhammed b. Eban el-Cu'fi zayıftır.
8451. Ebu Bekr b.
Süleyman'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Hafsa'nın yanına girdi. Hafsa'nın yanında Şeffa isminde karıncalanmaya karşı
efsun yapan bir kadın vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Bu (efsunu) Hafsa'ya öğret" buyurdu.
*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in
ravileridir.
8452. Ümmü Seleme
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi. Yanımızda
rahatsız olan bir bebek vardı. "Nesi var?" diye sordu. "Onda
nazar var" dedik. Bunun üzerine: "Nazardan dolayı ona rukye
yapmayacak mısınız?" buyurdu.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta şeyhi Sehl b.
Mevdud'dan rivayet etmiş olup ben onu tanımıyorum. Diğer ravileri, Sahih'in
ravileridir.
8453. Muhammed b. Hatıb
anlatıyor: Elime tencereden (sıcak su) döküldü. Bunun üzerine annem beni
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdü. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), bir yerde oturuyordu. İçinden ‘‘Ey insanların Rabbi! Ondan
sıkıntıyı gider’‘ cümlesi geçen bir söz söyledi. Zannedersem şu sözü de
söyledi: "Şifa ver; sen şifa verensin." Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bu duaları okurken (bana) tükürüyordu.
*Hadisi imam Ahmed ve Taberani rivayet etmiş olup, Ahmed'in
ravileri Sahih'in ravileridir.
8454. Muhammed b. Hatib
anlatıyor: Kaynamakta olan bir tencereye doğru yöneldim. Elimi tencerenin içine
sokunca elim yandı. Ya da elim kabarcık topladı. Bunun üzerine annem hemen beni
Batha vadisinde bulunan (şifacı) bir adama götürdü. (Efsun olarak) bir şeyler
okudu ve tükürdü. Osman'ın halifeliği dönemi gelince anneme: "Bu adam
kimdi?" diye sordum. "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
idi" dedi.
*Hadisi imam Ahmed ve "O kadın: ‘‘Ey Muhammed!
Muhammed'in eli yandı’‘ dedi" ifadesiyle Taberani rivayet etmiştir.
8455. Muhammed b. Hatib
anlatıyor: Annem için bir tencere aldım.
Fakat elim yandı. Bunun
üzerine annem beni Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdü. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) elimi sıvazlamaya başladı. O zamanlar çocuk
olduğum için ne dediğini (üzerime ne okuduğunu) bilmiyordum. Anneme sordum. Şu
karşılığı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey insanların
Rabbi! Ondan sıkıntıyı gider. Şifa ver; sen şifa verensin" diyordu.
*imam Ahmed'in ravileri ve buradaki isnadın ravileri,
Sahih'in ravileridir.
8456. Muhammed b. Hatıb
kanalıyla annesi Ümmü Cemil binti'l-Mücellil şöyle anlatmıştır: Seninle beraber
Habeş yurdundan dönüyorduk. Medine'ye varmamıza bir ya da iki gece kala senin
için yemek pişirdim. Odun bitince aramaya çıktım. Fakat (benim yokluğumda) sen
elini tencereye uzatmışsın. Bunun üzerine tencere de kolunun üzerine
dökülüvermiş. Hemen seni Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürerek:
"Anam babam sana feda olsun ya Resulallah! Bu, Muhammed b. Hitıb'dır"
dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eline tükürdükten sonra senin
başına sürdü ve senin için dua etti. Eline tükürüyor ve şöyle diyordu: "Ey
insanların Rrabbi! Ondan sıkıntıyı gider. Şifa ver; sen şifa verensin. Senin
şifandan başka şifa yoktur. Öyle şifa ver ki hiçbir hastalık bırakmasın. "
Elin iyileşmeden seni
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanından kaldırmadım.
*Hadisi imam Ahmed ve şu ifade ile Taberani rivayet etmiştir:
Ben "Ey Allah'ın Resülü! Bu, Muhammed b. Hatıb senin isim taktığın ilk
kişidir" dedim. Senedinde yer alan Abdurrahman b. Osman el-Hatıbi'yi Ebü
Hatim zayıf kabul etmiştir.
8457. Muhammed b. Hatıb
anlatıyor: Elimin üzerine tencere devrilmişti. Elim yandığı için babam beni
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e götürdü. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) elime tükürüyor ve şöyle diyordu: "Ey insanların Rabbi!
Ondan sıkıntıyı gider." Sanırım şöyle de diyordu: "Ona şifa ver;
şüphesiz sen şifa verensin."
*Hadisi imam Ahmed rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in
ravileridir.
8458. Saib b. Yezid
diyor ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), benim üzerime Fatiha
suresini okuyarak tükürdü."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de
rivayet etmiş olup senedinde yer alan Abdullah b. Yezıd el-Bekri zayıftır.
8459. -Meymune'nin
kardeşinin oğlu olan- Abdurrahman b. es-Saib el-Hilali anlatıyor: Meymune bana:
"Yeğenim! Gel sana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in efsunuyla
efsun yapayım" diyerek şu duaları okudu: "Allah'ın adıyla sana efsun
yapıyorum. Allah sende bulunan her hastalığa şifa versin. Ey insanların Rabbi!
Ondan sıkıntıyı gider. Şifa ver; sen şifa verensin."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de
rivayet etmiş olup senedinde yer alan Leys'in katibi Abdullah b. Salih'in
kendisinde zayıflık olmakla beraber güvenilir bir kimsedir. Her halükarda
isnadı hasendir. el-Mu'cemu'l-evsat'ın isnadı ise çok iyi durumdadır.
8460. Hz. Ali anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hasan ve Hüseyin'i "Sizi
Allah'ın tam olan kelimeleriyle her şeytandan ve her haşerattan, her nazar
değdiren gözden Allah'a sığındırırım" diyerek koruma altına alırdı.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Eyyub b. Vakıd zayıftır.
8461. Abdullah b. Mes'ud
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber oturuyorduk.
Henüz çocuk yaştaki Hasan ile Hüseyin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanından geçtiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Oğullarımı bana getirin, onları İbrahim'in oğulları İsmail ve İshak'ı
korumaya aldığı gibi koruma altına alayım" buyurarak şu duaları okudu:
"Sizi Allah'ın tam olan kelimeleriyle her nazar değdiren gözden, her
şeytandan ve her haşerattan Allah'a sığındırırım."
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde yer alan
Muhammed b. Zekvan'ı Şu'be ve ibn Hibban güvenilir, bir grup ise zayıf olarak
kabul etmiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
8462. İbn Abbas diyor
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hasan ve Hüseyin'i "Sizi
Allah'ın tam olan kelimeleriyle yarattığı her şeyin şerrinden ve her nazar
değdiren gözden Allah'a sığındırırım" diyerek koruma altına alırdı.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Ahmed b. Harun ibn Ravh, eğer o Ahmed b. Harun el-Beledi
veya Ahmed b. Harun elMasisi ise zayıftır. Eğer bunlardan başkaları ise ben
onları tanımıyorum. Muhammed b. Abdurrahman b. Ebi Leyla hariç kalan ravileri,
güvenilir kimselerdir. Çünkü onun hıfzı kötüdür.
8463. Sehl b. Ebi
Hasme'nin naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yola
çıktı. Abdurrahman b. Sehl de onunla beraber çıktı. Öğle sıcağı bastırınca
Abdurrahman'ı yılan soktu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bana Amr b. Hazm'ı çağırın" buyurdu. Amr hemen çağırıldı.
(Bu tür zehirlenmelerde) okuduğu efsunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
arzetti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Bunda bir
sakınca yok, ona efsun yapabilirsin" buyurdu. İbn Hazm hemen elini
Abdurrahman'ın üzerine koydu ve: "Ya Resulallah! Bu ölüyar, ya da ölmek
üzere!" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"(Olsun sen) ölüyar ya da ölmek üzere olsa da yine ona efsun yap!"
buyurunca (İbn Hazm, adamı) efsunladı. Derken Abdurrahman iyileşti ve kalkıp
yürüdü.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Beşir b. Abdillah b. Miktefi tanımıyorum. Diğer ravileri
güvenilir ve mestur olmak arasındadır.
8464. Rafi' b. Hadic
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), (hasta olan) İbn
Nuayman'ın yanına girdi ve şöyle buyurdu: "Ey insanların Rabbi! İnsanların
ilahı! Ondan sıkıntıyı gider."
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in
ravileridir.
8465. Ammar b. Yasir'in
naklettiğine göre kendisi, rahatsızlandığı bir sırada Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in yanına girdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bu esnada: "Size Cibril'in benim üzerime okuduğu rukyeyi öğretmeyeyim
mi?" diye sordu. (Amınar dedi ki:) Ben: "Olur ya Resulallah!
(öğret)" dedim. Şöyle buyurdu: "Allah'ın adıyla sana efsun yapıyorum.
Allah sana sıkıntı veren her hastalığa şifa versin. Bu efsunu al, sana sıhhat
versin."
*Hadisi Taberani hocası Mikdam b. Davud'dan rivayet etmiş
olup zayıftır. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
Ben derim ki: Sabah ve
akşam okunacak dualar, Zikider kitabında ve istiaze (Sığınma) duaları ileride
gelecek inşallah.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Ağrıdan Dolayı
Rukye (Efsun) Yapmak