MECMAU ZEVAİD |
NİKAH |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Kadınların Kıskançlığı
7690. Abdullah (İbn
Mes'ud) anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ile beraber
oturuyardum. Yanında ashabı bulunuyordu. Bir kadın çıplak olarak geldi. Cemaatten
bir adam hemen kalkıp üzerine bir giysi atıp ve kadını kendine doğru çekip
sardı. Bu olay üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yüzünün
rengi değişti. Arkadaşlarından biri: "Galiba adamın karısı" dedi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Zannediyorum ki kadın kıskanç biri (ki üstbaşına dikkat etmeden çıplak
bir halde sokağa çıkmış). Hiç şüphesiz yüce Allah, kıskançlığı kadınlara,
cihadı da erkeklere yazdı. Kadınlardan her kim (kıskançlığının kötü sonuçlarına)
sabrederse onun için şehit sevabı vardır. "
*Hadisi Bezzar ve Taberani rivayet etmiş olup, ravilerden
Ubeyd b. es-Sabah'ı, Ebu Hatim zayıf görmüş, Bezzar güvenilir kubul etmiştir.
Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
7691. Safiyye binti Huyey'den
rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hanımlarıyla
beraber haccetti. Yolun bir kısmını gittikten sonra, adamın biri indi ve
kadınların arkasından giderek onların bineklerini sevketti. Bu esnada bir ara
develer fazla hızlanınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''(Bineklerin üzerinde kırılabilir) cam şişeleri varmış gibi (yavaş) sevkef''
buyurdu. İnsanlar yürürken Safiye binti Huyey'in devesi çöktü. Devesi en
güzelolan bineklerden biriydi. Bunun üzerine Safiyye ağlamaya başladı. Bu olay,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e haber verilince hemen geldi.
Safiyye'nin gözyaşlarını eliyle sildi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), onu ağlamaktan menettiği halde o daha çok ağlıyordu, Safiyye'nin
ağlaması çoğalınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Safiyye'yi
azarlayıp kovdu. Bunun üzerine insanlara orada konaklamalarım emretti. İnsanlar
konakladılar. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise aslında
konaklamak istemiyordu.
Safiyye devamla şöyle
anlattı: İnsanlar konakladı. O gün, benim (nöbet) günümdü. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çadırı kuruldu ve içeri girdi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu şekilde beni kovması üzerine ne yapacağımı
bilemedim. Onun kalbinde bana karşı bir nefret bulunmasından korktum. Aişe'nin
yanına gittim. Ona dedim ki:
"Biliyorsun ki ben,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber olan günümü kesinlikle
hiçbir şeye karşılık satmam. Ama, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i benden
razı etmen karşılığında günümü sana hibe ediyorum." Aişe: "Olur"
dedi. Aişe baş örtüsünü aldı, zafiranla boyadı. Güzel koksun diye de üzerine su
serptikten sonra elbiselerini giydi. Sonrasında, Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yanına gitti. Çadırın ucunu kaldırınca, Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ona:
"Ne oldu sana ey
Aişe! Bugün senin günün değil ki?" diye çıkıştı. Aişe: "Bu Allah'ın
bir fazlıdır, dilediğine verir." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
ailesiyle beraber öğle uykusuna yattı. Akşam olunca, Zeyneb binti Cahş'a:
"Ey Zeyneb! Kız kardeşin Safiyye'ye bir deve ödünç ver" buyurdu.
Zeyneb, binek hayvanları en çok olan kadınlardan biriydi. Şöyle dedi:
"Ben, senin Yahudi
kadınından (Safiyye'den) daha fakirim." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), Zeyneb'den bu sözü işitince kızdı. Onu terk etti ve yolculuk süresince
Mekke'ye gidinceye kadar, Muharrem ve Safer aylarında onun yanına gitmedi. Ona
hiçbir gün taksim etmedi. En sonunda Zeyneb, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'den ümidini kesti. Rebiyülevvel ayı gelip de Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Zeyneb'in yanına girince, Zeyneb onun gölgesini gördü.
"Bu gölge, erkek gölgesidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de
yanıma gelmiyor. Öyleyse kim bu?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), içeri girince onu gördü ve şöyle dedi: "Ya Resulallah! Yanıma
geldiğinde ne yapacağımı bilemedim." Ravi der ki: Zeyneb'in bir cariyesi
vardı. Onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den gizlerdi. Dedi ki:
"Falan cariye senindir." Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Zeyneb'in yatağına doğru yürüdü. Yatak (toplanıp) kaldırılmıştı. Yatağı bizzat
kendisi yerine koydu, sonra ailesiyle beraber oldu ve ondan hoşnut oldu.
*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup, ravilerden olan
Sümeyye'den, Ebu Davud ve başkaları hadisi rivayet etmiştir. Bu zatı Ahmed
zayıf görmemiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
7692. Hz. Aişe
anlatıyor: Safiyye, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e onun için
hazırladığı bir yemek göndermiştİ. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
yanımdaydı. (Yemeği getiren) cariyeyi görünce (kıskançlıktan) beni bir titreme
aldı. Benden yüzünü çevirip gidinceye kadar titreme hali içerisindeydim. çanağa
vurdum ve cariyeye fırlattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
baktığımda kızgınlığı yüzünden okunuyardu. Dedim ki: " Bana, bugün lanet
okumasından Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sığınırım."
*Ben derim ki: Hadisi Ebu Davud ve diğerleri kısa metinle
rivayet etmiştir. *Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri güvenilir
kimselerdir.
7693. Hz. Aişe
anlatıyor: Ümmü Seleme yanımızdaydı. Gecenin bir bölümünde Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Ben, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in (kocanın karısına yaptığı türden) eliyle yaptığı bir hareketi
anlattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ümmü Seleme'yi fark
etmemişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e işaretler yaptım. En
sonunda Ümmü Seleme'yi fark etti. Ümmü Seleme dedi ki:
"Şimdi o böyle mi
peki? Bizden biri sadece, o yalnız başına kaldığında senin yanında
bulunmuyor?" Aişe bunun üzerine diliyle sataştı. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Aişe'yi engellemek istediyse de o bunu kabul etmedi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de Ümmü Seleme'ye: "Sen
de ona dil uzat" buyurdu. Ümmü Seleme de, Aişe'ye ağzına geleni söyledi ve
onu altetti. Ümmü Seleme bunun üzerine, Ali ve Fatıma'nın yanına giderek onlara
şöyle dedi: "Aişe bana sizin hakkınızda şöyle şöyle söyledi." Bunun
üzerine Hz. Ali, Fatıma'ya:
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e git ve ona ‘‘Aişe bize şöyle şöyle demiş’‘
de!" Hz. Fatıma gidip bunu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
anlattı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ka'be'nin
Rabbine yemin olsun o (Aişe), babanın biricik sevdiğidir" buyurdu. Hz.
Fatıma bunun üzerine Hz. Ali'nin yanına dönüp, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in kendisine söylediği sözleri aktardı. Hz. Ali şöyle dedi:
"Aişe'nin sana ve
bizim alyhimize söylediği şeyler ile nihayet Fatıma'nın sana gelip ‘‘Ka'be'nin
Rabbine yemin olsun ki o, babanın biricik sevdiğidir’‘ sözünü aktarması sana
yetmez mi? (Ey Ümmü Seleme)"
*Ben derim ki: Hadisi Ebu Davud rivayet etmiş, ancak Ümmü
Seleme yerine Zeyneb binti Cahş'ı koymuştur. Aynı zamanda Ebu Davud'un rivayeti
bundan biraz daha kısadır.
Hadisi Ahmed rivayet
etmiş olup, ravilerinden Ali b. Zeyd zayıf olmakla beraber hadisi hasendir.
7694. Hz. Aişe
anlatıyor: Benim yüküm hafifti ve hızlı giden bir devenin üstündeydi.
Safiyye'nin yükü ise ağırdı ve ağır giden devenin üstündeydi. Üstelik devenin
yavaş olması kafileyi de yavaşlatıyordu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Aişe'nin yükünü,
Safiyye'nin devesinin üzerine, Safiyye'nin yükünü de Aişe'nin devesi üzerine
yerleştirin ki kafile ilerleyebilsin." Aişe der ki: "Bunu görünce
dedim ki: "Ey Allah'ın kulları! Yardım edin. Şu Yahudi kız, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı bize galip geldi." Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Ümmü Abdillah!
Senin yükün hafif, Safiyye'nin yükü ise ağırdır. Kafileyi yavaşlatıyor. Biz de
onun yükünü senin devene, senin yükünü de onun devesine yerleştirdik." Ben
de dedim ki: "Sen kendinin Allah'ın Peygamberi olduğunu iddia ediyor
musun?" Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), tebessüm
ederek: "Bunda senin bir şüphen mi var ey Ümmü Abdillah!" diye
karşılık verdi. Ben yine: "Sen kendinin Allah'ın peygamberi olduğunu iddia
etmiyor musun? Niçin adaletli davranınıyorsun peki?" dedim. Dediklerimi
Ebu Bekr işitti ve kendisinde bir kızgınlık belirdi. Bana doğru gelerek yüzüme
bir tokat attı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yavaş ol ey Ebu Bekr!" buyurdu. Ebu Bekr: "Ya Resulallah!
Dediklerini duymadın mı?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Kıskançlık, ona vadinin aşağısıyla yukarısı
(arasındaki farkı) (bile) göstermiyor."
*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiştir. Ravilerden Muhammed b.
ishak tedlis yapan biridir. Seleme b. el-Fadl'ı ibn Main, ibn Hibban ve Ebu
Hatim güvenilir kabul etmiş, bir grup ise zayıf görmüştür. Diğer ravileri,
Sahih'in ravileridir. Hadisi aynı zamanda Ebu'şŞeyh b. Hibban el-Emsal
kitabında rivayet etmiştir. Senedinde Usame b. Zeyd elLeysi'den başka (zayıf)
ravi bulunmamaktadır. Bu zat ise Sahih'in ravilerinden olmakla birlikte,
kendisini zayıf görenler de mevcuttur. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
7695. Hz. Aişe
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir yolculuktaydı. Biz de
onunla beraberdik. Safiyye'nin devesi hastalandı. Zeyneb'de fazla olan bir deve
vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Safiyye'nin devesi
hastalandı. Bir deveni ona versen" diye buyurunca, Zeyneb: "Şu Yahudi
kıza mı vereceğim" diye karşı çıktı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), çok kızdı. Onu, Zilhicce'nin geri kalan günlerinde,
Muharrem, Safer aylarıyla Rebiyülevvel ayının ilk günlerinde terk etti. Zeyneb
en sonunda eşyalarını ve yatağını kaldırdı. Artık Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in kendisine bir ihtiyacının kalmadığını düşünüyordu. Zeyneb bir gün
gündüz ortasında bir gölge gördü, baktı ki gölge kendisine doğru geliyor. (Gelen
kişinin Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olduğunu anlayarak) yatağını
ve eşyalarını eski yerine yerleştirdi.
*Ben derim ki: Ebu Davud hadisi kısa metniyle rivayet
etmiştir.
Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta
rivayet etmiştir. Ravileri arasında görüldüğü gibi Sümeyye vardır, Onun
rivayetlerine Ebu Davud ve başkaları yer vermiş; hiç bir kimse onu cerh
etmemiştir, Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
(Hanımlar
Arasında) Günleri Taksim Etmek