MECMAU

ZEVAİD

BUYU (TİCARET)

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Borç Verme ve Borç Hakkında

 

6620. Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hiç bir kula, kendisine mümin bir kardeşi gelip borç istediğinde (istediği şeyi) bulabildiği halde ona vermemesi yakışmaz."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerden Cafer b. ezZübeyr el-Hanefl metruk biridir.

 

 

 

6621. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her verilen borç, sadakadır."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu's-sağir'de rivayet etmiş olup ravilerden Cafer b. Meysere zayıftır.

 

 

 

6622. Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir adam cennete girdi. Kapısında şu yazıyı gördü:

Sadaka on katı ile sevaplandırılır. Borç verme ise, on sekiz katı ile sevaplandırılır. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerden Utbe b.

Humeyd'i ibn Hibban ve başkaları güvenilir kabul etmiştir. Kendisinde zayıflık bulunmaktadır.

 

 

 

*****************

Borç Hakkında

*****************

 

6623. Ukbe b. Amir diyor ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Nefislerinizi emin olduktan sonra endişeye sokmayın" Sahabe:

 

 

 

6624. Ukbe b. Amir el-Cüheni anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına şöyle buyurdu: "Nefislerinizi -ya da nefisleri- endişe içerisine sokmayın." Bunun üzerine "Ya Resulallah! Nefislerimizi ne ile endişe içerisine sokarız?" diye sordular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Borç ile" cevabım verdi.

 

*Hadisi Ahmed, birinin ravileri güvenilir kimseler olan iki isnadla rivayet etmiştir.

Ayrıca el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani ve Ebu Ya'la bu hadisi rivayet etmişlerdir.

 

 

 

6625. Cabir anlatıyor: Bir adam vefat etti. Onu yıkadık ve kefenleyip üzerine güzel kokular saçtık. Sonra cenazeyi, üzerine namaz kılması için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına götürdük. "Üzerine namaz kılar mısınız?" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilk önce bir adım attı, sonra "Bunun borcu var mıdır?" diye sordu. Ben "İki dinar" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu duyunca geri çekildi (ve namazını kılmadı.) Bunun üzerine Ebu Katade iki dinarı üstlendi. Cenazeyi getirdik. Ebu Katade "İki dinar borcu benim üzerimedir" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Allah, borçlunun hakkını ödemiş, ölü de borçtan beri olmuş mudur?" diye sordu. Ebu Katade "Evet" dedi, Böylece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o kişinin cenaze namazım kıldı. Bu olaydan bir gün sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "İki dinar ne oldu?" diye sordu. Ben: "O kişi (borçlu daha) dün öldü (yani henüz ödenmedi)" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ertesi gün Ebu Katade'nin yanına gitti. Ebu Katade: "İki dinar borcu ödedim" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "İşte şimdi onun tenini serinlettin" buyurdu.

 

*Ben derim ki: Bu hadisi Ebu Davud kısa metinle rivayet etmiştir. *Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiş olup isnadı hasendir.

 

 

 

6626. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına bir cenaze getirildi. Üzerine namaz kılmak için doğrulup kalktı. Sahabe: "Borcu var" dedi. Bunu duyan Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Arkadaşınızı götürün ve namazını kendiniz kılın" buyurdu. Bir adam: "Onun borcunu ben üzerime alıyorum, namazım kılın" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalktı ve o kişinin cenaze namazım kıldı(rdı).

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridir. Cenaze hakkındaki hadisler daha önce geçmiştir.

 

 

 

6627. CIbir b. Abdillah'tan rivayet edildiğine göre bir adam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: "Canımla ve malımla cihad eder, sabredip sevabını Allah'tan umarak ve cepheden kaçmadan ileri atıldığım bir halde ölürsem cennete girer miyim?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" cevabını verdi. Adam soruyu iki ya da üç kere tekrarladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, eğer üzerinde (zamanında ödemeyip de) verdiğin söze sadık kalmadığın borcun yoksa. " karşılığını verdi.

 

*Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiş olup Ahmed'in isnadı hasendir.

 

 

 

6628. Abdullah b. Cahş anlatıyor: Bir adam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: "Ya Resulallah! Öldürülünceye kadar Allah yolunda cihat etsem durumum ne olur?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennet" cevabını verdi. Adam geri dönüp gitmeye yeltendiğinde ise Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer borcun varsa o zaman müstesna. Bunu az önce Cibril bana gizlice söyledi." buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravilerden Ebu Kesır mestur biridir. Diğer ravileri, güvenilir kabul edilen kimselerdir.

 

 

 

6629. Muhammed b. Abdillah b. Cahş'ın bildirdiğine göre bir adam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelip: "Ya Resulallah! Allah yolunda öldürülsem durumum nedir?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennet" cevabını verdi. Adam geri dönüp gitmeye yeltendiğinde, Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Borç(un müstesna) Bunu az önce Cibril bana gizlice bildirdi" buyurdu.

 

*Ben derim ki: Bu sahabinin bunun dışında Nesal'nin rivayet ettiği bir hadisi daha vardır.

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravilerden Ebu Kesır mesturdur. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

6630. Muhammed b. Abdillah b. Cahş, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işitmiştir: "Bir adam Allah yolunda ölürse, sonra diriltilse, sonra Allah yolunda öldürülse, sonra diriltilse borcu ödeninceye kadar cennete giremez. Orada altın ve gümüş(ün bir hükmü) yoktur. Orada (geçerli) olan tek şey iyilikler ve kötülüklerdir, "

 

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravilerden Ravh b, Salah'ı, ibn Hibban ve Hakim güvenilir kabul ederken ibn Adiy zayıf addetmiştir.

 

 

 

6631. Ebu Hureyre anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayağa kalkıp vaaz etti. Allah'a imanın ve O'nun yolunda cihat etmenin, Allah katındaki amellerin en üstünlerinden olduğunu bildirdi. Bunun üzerine bir adam kalkıp: "Ya Resulallah! Ben, sabrederek, sevabını Allah'tan umarak cepheden kaçmadan ileri atıldığım bir halde öldürülsem bu konuda ne buyurursun? Allah benim günahlarımı bağışlar mı?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" diye cevap verdi. Adam: "Nasıl dedin?" diye sorusunu tekrarladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine "Evet" cevabım verdi. Adam "Nasıl dedin?" diye sorusunu tekrarladı: "Ya Resulallah! (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ben sabrederek, sevabım Allah'tan umarak, geri kaçmadan ileri atıldığım bir halde öldürülsem bu konuda ne buyurursun, Allah benim günahlarımı bağışlar mı?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Evet, ama borç (lu olman durumu müstesna). Zira Cibril, bu (gerçeği) gizlice bana bildirdi" diye cevap verdi.

 

*Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

6632. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), sabah namazını kıldıktan sonra: "Burada Hüzeyl (kabilesinden) biri var mı?" Arkadaşınız -samyorum borcu sebebiyle dedi- cennetin kapısında hapsedilmiş durumda (bekliyor)."

 

*Hadisi Bezzar ve bundan daha uzun olarak Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. Ravilerden Hibban b. Ali'yi bir grup alim güvenilir kabul ederken başka bir grup ise zayıf addetmektedir.

 

 

 

6633. İbn Abbas anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına bir adam gelerek: "Ya Resulallah! Allah yolunda sevabım O'ndan umarak öldürülünceye kadar savaşmış bir adam cennette midir?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" diye cevap verdi. Adam geri dönünce Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu çağırdı ve şöyle buyurdu: "Bana Cibril geldi ve şöyle dedi: Eğer o adamın borcu yoksa (o zaman cennettedir)."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerden Leys b. Ebi Süleym güvenilir kimsedir; fakat tedlis yapmakla maruftur.'

 

 

 

6634. Sehl b. Huneyf'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Şehidin kanı ilk akıtıldığı anda, borcu müstesna bütün günahlan bağışlanır."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

6635. Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Gaflet üç şeyde olur: Allah'ı anmakta gaflet; sabah namazının kılınmasından güneşin doğmasına kadar olan gaflet; kişinin borç batağına battığından haberinin olmadığı kendisinden gafleti. "

 

*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerden Hadic b. Savmi mestur biridir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

6636. Cabir anlatıyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir namaz kıldı.

Namazı bitirdikten sonra: "Burada falan oğullarından biri var mı?" diye sordu. Kimse cevap vermeyince; "Burada falan oğullarından biri var mı?" diye (tekrar) sordu. Ardından sorusunu üçüncü kez tekrarladı. Bir adam "Ben ya Resülallah!" diye cevap verdi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "(İlk sorduğumda) seni ayağa kalkmanı engelleyen nedir?" diye sorunca adam: "Bir olayolmasından çok korktum, ya Resülallah!" diye cevap verdi. Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, arkadaşınız cennetin kapısında borcu yüzünden hapsedilmiş durumda (bekliyor)" diye buyurunca adam "Borcu bana aittir, ya Resülallah! " dedi.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravilerden Abdurrahman b. Mağra'yı Ebu Halid el-Ah mar ve ibn Hibban güvenilir kabul ederken diğerleri zayıf addetmiştir.

 

 

 

6637. Sa'd b. el-Atvel'in babası vefat etmiş, geriye üç yüz dirhem, bir aile ve de borç bırakmıştı. (Sa'd devamla şöyle anlatmıştır:) Ailesine harcamada bulunmak istedim. Bunun üzerine (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Ölen) baban, borcu sebebiyle hapsolunmuş durumda. Onun borcunu öde" buyurdu. Ben: "Anam babam sana feda olsun, ya Resülallah! iki dinar (alacağının) olduğunu iddia eden kadından başka herkese olan borcunu ödedim. Üstelik kadının buna dair hucceti (belgesi) de yok" dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadının dediği borcu ona öde. Çünkü o, doğru söylüyor" buyurdu. Ben de hemen kadına kalan borcu ödedim.

 

*ibn Mace kıssayı, Sa'd'ın kardeşi hakkında rivayet etmiştir. Burada ise babası diye geçmektedir.

 

 

 

6638. Ebu Nadra, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından bir zattan buna benzer bir rivayette bulunmuştur.

 

*Hadisin tamamını ve öncesindeki hadisi Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravilerden Abdülmelik b. Ebi Cafer'i ibn Hibban güvenilir raviler edair kitabında zikretmiştir. Biyografisini yazana rastlamadım.

 

 

 

6639. Semure b. Cündüb'ün bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldı. Namazı bitince: "Burada falan oğullarından kimse var mı?" diye sordu. Kimse cevap vermedi. Sonra: "Burada falan oğullarından kimse var mı?" diye yine sordu. Bir adam: "Evet ya Resulallah! Falan buradadır" diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Arkadaşınız borcu sebebiyle cennetin kapısında hapsolunmuş durumdadır" buyurdu. Bir adam: "Onun borcunu ben üstleniyorum, ya Resulallah!" dedi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravilerden Eslem b. Sehl el-Vasitı hakkında Zehebı şöyle demiştir: "Darakutnı kendisini ‘‘leyyin’‘ görürdü." Bu ifade, birini zayıf kabul etme konusunda söylenen en hafif ifade şeklidir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

6640. Berd b. Azib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Borçlu olan kimse, borcu sebebiyle esir edilir. Allah'a yalnızlığından yakınır. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerden Mübarek b. Fadale'yi Affan ve ibn Hibban güvenilir kabul ederken bir grup alim zayıf addetmiştir.

 

 

 

6641. Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Borcun verdiği üzüntüden başka (kayda değer ciddi) üzüntü, göz ağrısından başka (önem atfeden) ağrı yoktur."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu's-Sağır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerden Sehl b. Karın zayıftır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Borcu Olup ta Hac Yapamayan Kişi