MECMAU

ZEVAİD

BUYU (TİCARET)

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ziraat Hakkında

 

6591. Ebü Umame der ki: Ben, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Kendilerinde sabah vakti (ziraat) işlerini yapan bir çift öküzü olan hiç bir aile efradı yoktur ki zillet içinde yaşamasınlar. "

 

*Ben derim ki: Sahıh'de aynı sahabiye ait bunun dışında ziraatin yerilmesine dair bir hadisi daha bulunmaktadır.

Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. Bu iki kadını da tanımıyorum. Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

6592. Misver b. Mahrame anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdurrahman b. Avf'a ait ekilmiş olan bir arazisinin yanından geçti ve şöyle buyurdu: "Ey Abdurrahman! Faiz yeme ve yedirme! Sana miras kalan veya başkasına miras bırakacağın veya sana ihsan edilen araziden başkasını da ekme."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerden Osman b. Ata zayıftır. Duhaym ise bu kişiyi güvenilir kabul etmiştir.

 

 

 

 

*****************************************************

"Ektim" (zera'tu) Sözcüğü Kullanılmamalıdır

*****************************************************

 

6593. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz asla zera'tu ("ektim") demesin, ancak (tohumu saçtım anlamında) harestu desin. "

 

*Hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani ve Bezzar rivayet etmiştir. Ravilerden Müslim b. Ebi Müslim el-Cermı'nin biyografisini zikredene rastlamadım.

 

 

 

 

*****************************

Ortaklaşa Ziraat Yapmak

*****************************

 

6594. Cabir b. Abdillah anlalıyor: Yüce Allah, Resulü'ne Hayber ganimetlerini ihsan etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yahudileri orada sabit bıraklı. (Ürettikleri mahsulün) karını ise onlarla kendisi arasında (ortak olmak üzere) tayin etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdullah b. Ravaha'yı oraya gönderdi. Paylaşımı onlar adına belirledi. Sonra onlara şöyle dedi: "Ey Yahudiler topluluğu! Sizler benim en çok nefret ettiğim insanlarsınız. Peygamberleri öldürdünüz. Allah'aiftirada bulundunuz. Ama sizden nefret etmem, beni size karşı zulmetmeye sevk etmez. Size yirmi bin vesk hurma takdir ettim. Dilerseniz bunlar sizin olur. Ya da istemeyip yüz çevirirseniz benim olur." Bunun üzerine Yahudiler: "Gökyüzü ve yeryüzü, bununla (adetle) ayakta duruyor" karşılığını verdiler.

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

6595. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), İbn Revaha'yı, (ürettikleri hurmadan) paylarım Yahudilere tayin etmek üzere Hayber'e gönderdi. İbn Revaha daha sonra onları paylarım alma veya geri verme hususunda serbest bıraktı. Bunun üzerine Yahudiler: "Gökyüzü ve yeryüzü, bununla (adaletle) ayakta duruyor" dediler,

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiş olup ravilerden el-Umeri'nin hadisleri hasendir.

Kendisi hakkında bir takım tenkitler yapılmıştır. Diğer ravileri, Sahih'in raileridir.

 

 

 

6596. Ebu Hureyre anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber'i fethedince Yahudilere "Arazileri işletmeleri şartıyla çıkan ürünün yarısını vermeyi" vaat etti. Akabinde: "Sonra sizi Allah'ın yerleştirdiği yere yerleştireceğim" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Abdullah b. Revaha'yı ürünlerinin taksimini yapmak üzere Hayber'e göndermişti. Sonra İbn Revaha onları ürünleri almak veya bırakmak hususunda serbest bıraktı. Yahudiler bir süre sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiler, İbn Revaha'nın yapmış olduğu takdirin yüksek olmasından dolayı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şikayette bulunurlar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) derhal İbn Revaha'yı çağırdı. Yahudilerin söylediklerini ona aktardı. Abdullah bunun üzerine: "Bu (pay) benim yanımda bulunandır. Dilerlerse alırlar, dilerlerse bırakırlar ve biz de alırız" deyince Yahudiler buna razı olarak: "Gökyüzü ve yeryüzü, bununla (adaletle) ayakta duruyor" dediler. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) akabinde vefat edeceği hastalığa yakalandığında şöyle buyurdu: "Arap yarımadasında iki din bir araya gelmez. "

 

Bu hadis-i şerif, daha sonraları Hz. Ömer'e ulaşınca Hayber Yahudilerine bir adam gönderip: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu mallara sizi sahip kıldı ve Allah'ın yerleştirdiği yere sizleri yerleştirmeyi şart koşmuştu. Fakat Yüce Allah, (son hüküm olarak) sizi çıkarmaya dair (Resulü'ne) izin vermiş." Ardından Hz. Ömer, her Yahudi ve Hıristiyan'ı Hicaz bölgesinden çıkardı. Daha sonra çıkan ürünleri Medine halkı arasında paylaştırdı.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravilerden Salih b. Ebi'I-Ahdar zayıftır. Güvenilir kabul edenlerde vardır.

 

 

 

6597. Enes'ten rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber (Yahudilerin)e (ürünün) yarıs(ını) veya üçte birini vermiştir.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olur ravilerden Hazrec Ebu'I-Hattab'l Ezdi zayıf kabul etmiştir.

 

 

 

6598. Urve anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber'i fethettikten sonra Yahudelerle taksimat yapmak için oraya Abdullah b, Revaha'yı gönderdi. İbn Revaha, Hayber'e vardığında Yahudiler ona yiyecek hediye etmeye çalıştılar. İbn Revaha ise onlardan bir şeyalmayı istemiyordu. Onlara: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni kendisi ve sizin aranızda adil biri olmam için gönderdi. Benim sizin hediyenize ihtiyacım yok" dedi. Hurma ağaçlarının (onlara ve Müslümanlara düşen paylarını) tahminen tespit etti. Belirledikten sonra onları bu tespitte serbest bırakarak şöyle dedi: "İsterseniz tesbit ettiğim sizin payınızı (bundan sonra her sene aynı miktar olmasını) garanti edeyim ve siz de bunu benimseyin, İsterseniz de siz, bizim (kendimiz için belirlediğim) payımızı (her sene ödemeyi siz) garanti edin ve bizler de bu tespitinizi benimseyelim." Yahudiler (Müslümanların kendileri için tespit ettikleri) paylarını ödemeyi tercih ettiler. Yahudiler, Abdullah'a şöyle dedi: "Ey İbn Revaha! Bize sunduğunuz öneri bu. Bugün siz de biliyorsunuz ki gökyüzü ve yeryüzü bununla (adaletle) ayakta durmaktadır,"

Hayber, Hudeybiye savaşında bulunanlara ait oldu. Onlara orada hiç kimse ortak olmamış, Hudeybiye'ye katılanlardan kimse Hayber'e gelmemezlik etmemiş, onlardan başka hiç kimse de orada bulunmamıştır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), geri kalıp ta Hudeybiye'ye gelmeyen hiç kimseye Hayber'e katılma konusunda izin vermemiştir.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de bu şekilde ve mürselolarak rivayet etmiştir.

Ravilerden ibn Lehia'nın hadisi hasendiro Diğer ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

6599. İbn Şihab, Hayber'in fethi hakkında şu bilgileri vermektedir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ürünleri paylaştırması için Hayber'e Abdullah b. Revaha'yı gönderdi. Abdullah, yanlarına varınca Yahudiler ona yiyecekler hediye etmeye, onunla konuşmaya, ona kadınların ziynet eşyalarını vermeye başladılar. Ona: " Bunlar senindir. Bize karşı müsamahakar davran ve sert olma" dediler. İbn Revaha onlara şöyle dedi: "Ey Yahudiler topluluğu! Vallahi sizler benim en nefret ettiğim insanlarsınız. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisi ve sizin aranızda adil biri olmam için beni size gönderdi. Benim, sizin dünya (malı)nıza ihtiyacım yoktur. Size kesinlikle haksızlık da yapmam. Siz bana haram (rüşvet malı) arz ettiniz. Ben ise bunu yemem."

Abdullah, hurma ağaçlarının tahmini takdirini yaptı. Tespit işlemini bitirdikten sonra onlara seçimde serbestlik tanımak üzere şöyle dedi:

"Eğer dilerseniz size payınızı garanti ediyim. Dilerseniz siz bize payımızı garanti edin ve bu seçiminiz üzere devam edin." Yahudiler Müslümanların paylarını garanti etmeyi ve bu tespit üzere durmayı tercih ettiler. Şöyle eklediler: "Ey İbn Revaha! Bu gerçekleştirmekte olduğunuz işlem, yeryüzünün ve gökyüzünün kendisi sebebiyle ayakta durduğu işlemdir. Bu ikisi ise, ancak adaletle ayakta durmaktadır."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de mürselolarak rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

6600. Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr'den şöyle rivayet edilmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Hayber Yahudileri ile yaptığı anlaşma şöyle idi:

"Hurmaların yarısı bizim, yarısı sizin olacak. Sizler çalışmanızla bize yeterlisiniz." Meyveleri olgunlaşınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: "Hurmalarımız olgunlaştı. Bizim ile senin aranda (hurmaları) taksim edecek birini gönder" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onlara Abdullah b. Revaha'yı gönderdi. Abdullah, onların hurma ağaçlarını gezip kontrol edince onlara şöyle dedi: "Vallahi ben Allah'ın yarattıkları içerisinde Allah'a en büyük iftirayı isnad eden, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e en büyük düşmanlığı yapan sizden başka birini daha görmedim. Vallahi Allah, sizden daha çok nefret ettiğim birini daha yaratmadı. Vallahi bu anlattıklarım beni, size karşı işleyeceğim zerre kadar haksızlığa da sevk etmez."

Daha sonra Abdullah, Yahudilere verilecek olan hurmaların hepsini taksim etti. Yahudilere verilecek olan miktar 80 bin vesk hurma idi. Yahudiler, "Bizleri perişan ettin" dediler. Bunun üzerine İbn Revaha onlara şöyle dedi: "Dilerseniz 40 bin veski bize verin, biz de size geriye kalanları verelim. Dilerseniz size 40 bin vesk veririz, geriye kalanlar bizim olur." Bunun üzerine Yahudiler birbirlerine baktıktan sonra şöyle dediler: "Bununla gökyüzü ve yeryüzü ayakta duruyor. Bununla sizlere (ey Yahudiler) galip geliyorlar."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de mürselolarak rivayet etmiş olup ravileri Sahlh'in ravileridir.

 

 

 

6601. Muaz b. Cebel diyor ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni, Bedevi köylerine gönderdi. Arazilerin paylarını alMainı emretti.

Hadisi Ahmed ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiştir. Taberani şöyle demiştir: Eşcai der ki: "Rav; pay ifadesinden üçte bir ve dörtte biri kastediyor."

 

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. Ravilerden Cabir el-Cu'fi zayıftır. Şu'be ve Süfyan ise güvenilir kabul etmiştir.

 

 

 

6602. Rafi' b. Hadic diyor ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) muhakale (araziyi; çıkacak olan belirli bir ürüne mukabil kiraya vermeyi) ve müzabeneyi (ağaçtaki yaş hurmayı kuru hurmaya karşılık satmayı) yasaklamış ve şöyle demiştir: "Üç kişi ziraat yapar: Arazisi olup da ekin eken kişi; kendisine arazi verilip de ekin eken kişi; bir de altın veya gümüşe karşılık arazi kiralayan kişi."

 

*Ben derim ki: Bu hadis Sahih'de farklı bir metinle geçmektedir.

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

6603. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), arazinin kirasını haram kılmamış, fakat güzel ahlakı emretmiştir.

 

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravilerden Ömer b. Vecih'in biyografisini zikredene rastlamadım.

 

 

 

6604. Amir b. Abdirrahman b. Nistas, Hayber'in fethinden bahisle şöyle anlatmıştır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayber'i fethetti. Hayber'in tamamı artık kendisine aitti. Oradaki arazilere tohum saçtı, hurma ağaçları dikti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ve ashabının (bahçelerde çalışacak) köleleri yoktu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Yahudilerle "çalışmanızla bize yetecek (bizi bu hususta başkasına muhtaç bırakınayacak)sınız. Hurmaların yarısı sizin olacak, Allah ve Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aşikar olan yere sizleri yerleştireceğim" şeklinde anlaşma yaptı. Bu anlaşma, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yahudilere, paylarını taksim etmesi için İbn Revaha'yı gönderdiği zaman yapılmıştı. İbn Revaha onları serbest bırakınca Yahudiler hurmaları aldılar. Daha sonra Hz. Ömer zamanına kadar Hayber, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in anlaşması üzerine Yahudilerin olmaya devam etti. Hz. Ömer ise onları Hayber'den çıkarttı. Yahudiler "Peygamber bizimle şu şu şartlar üzerine anlaşma yapmadı mı?" deyince Ömer "Evet" dedi ve ekledi: "Sizleri O, Allah ve Resulüne aşikar olan yere yerleştirmesi üzerine (anlaşma yapmıştı.) Bu zamanı sizi çıkarmamın kalbime doğduğu şu andır." Sonrasında Ömer onları Hayber'den çıkardı. Hurmaları, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le beraber Hayber'in fethinde bulunan Müslümanlara paylaştırdı. Hayber'in fethinde bulunmayan kişilere hiç bir şey verilmedi. Ravi der ki: Şu anda Hayber'in sahibi Müslümanlardır. Orada bir tane bile Yahudi yoktur. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), meyveleri yenmeden önce zekat sayılabilsin diye hurmaların tahminen payedilmesini emretmiştir .

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. Buradaki Amir'in biyografisini yazana rastlamadım. Diğer ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Fiyat Indirimi