MECMAU

ZEVAİD

BUYU (TİCARET)

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Güzel Bir Şekilde Ödeme, Hamur ve Başka Şeyleri Ödünç Verme

 

6683. Muaz b. Cebel anlatıyor: Hamur ve ekmeğin ödünç verilip verilemeyeceği Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sorulunca şöyle buyurdu: "Sübhanallah, kesinlikle güzel ahlaktandır. Az alın, (iade ederken) çok verin; çok alın, az verin. Sizin en hayırlınız ödemesi, en güzel olanınızdır. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravilerden Süleyman b, Seleme el-Habairı hadis uydurmakla itham edilen biridir. 

 

 

 

6684. İbn Abbas, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu bildirmiştir: "Kim borcu(nu vermek) için alacaklısına doğru yürürse yeryüzündeki hayvanlar ve denizdeki balıklar ona dua ederler. Her adımında cennette bir ağaç biter, her adımıyla beraber bir günahı affolunur."

 

*Hadis: Bezzar rivayet etmiştir. Hadisin senedinde biyografilerine rastlamadığım kişiler bulunmaktadır.

 

 

 

6685, Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizin en hayırlınız, (borcunu) ödemesi en güzel olanınızdır,"

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerden Abdullah b, Muhammed b, el-Muğıre zayıftır.

 

 

 

6686, Hz, Aişe anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Bedevilerden bir adamdan depoda ihtiyaç günleri için saklanan hurmalardan bir vesk karşılığında bir deve veya birkaç deve satın almıştı. Saklanan hurmalar acve hurmasıydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eve döndüğünde adama vereceği hurmaları aradı; ama bulamadı (bitmişti.) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkıp adamın yanına gitti ve ona şöyle buyurdu: "Ey Allah'ın kulu! Biz senden, depoda ihtiyaç günleri için saklanan hurmalardan bir vesk karşılığında bir deve -veya birkaç deve- satın almıştık. (Eve döndüğümde) hurmaları aradık; ama bulamadık." Bunun üzerine Bedevi:

"Ne büyük bir hainlik" deyiverdi. Adamın bu sözü üzerine insanlar onu alıkoymak istediler. "Allah seni kahretsin! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i hainlikle mi itham ediyorsun?" diye çıkıştılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Onu bırakın, çünkü hak sahibinin söz (söyleme hakkı) vardır" buyurdu. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözünü tekrarladı: "Ey Allah'ın kulu! Biz develeri senden satın almıştık. Yanımızda sana ödeyeceğimizi söylediğimiz miktarın bulunduğunu zannediyorduk. Aradık, ama bulamadık." Bedevi adam yine: "Ne büyük hainlik!?" dedi. İnsanlar tekrar adamı alıkoymaya çalıştılar. "Allah seni kahretsin! Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i hainlikle mi suçluyorsun?" dediler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Onu bırakın, çünkü hak sahibi için söz (söyleme hakkı) vardır" buyurdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu sözünü iki veya üç defa tekrarla dı. Adamın laftan anlamadığını görünce ashabından bir adama şöyle buyurdu: "Havle binti Hakim b. Ümeyye'ye git ve ona de ki: Eğer yanında ihtiyaç için sakladığın hurmalardan varsa İnşallah sana ödeyinceye kadar bize borç ver. "

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in emir buyurduğu adam Havle'ye gitti, bir süre sonra geri döndü. Adam, Havle'nin "Evet, yanımda mevcuttur. Bana alacak birini gönder" dediğini Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e iletti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Git ve hurmaları getir, verilmesi gereken miktarda hurmayı adama tam olarak ver" buyurdu.

 

Adam hurmaları getirip alacaklı olan kişiye tam olarak ödedi. Daha sonra Bedevi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gitti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı arasında oturuyordu. Adam " Allah seni hayırla mükafatlandırsın, borcunu tam olarak ödedin, güzel bir şekilde ödedin" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İşte bunlar, kıyamet gününde Allah'ın nezdinde kulların en hayırlılarıdır. Onlar sözlerinde duranlar ve borçlarını güzel bir şekilde verenlerdir. "

 

*Hadisi Ahmed ve Bezzar rivayet etmiş olup Ahmed'in senedi sahlhtir.

 

 

 

6687. Hamza b. Abdilmuttalib'in zevcesi Havle binti Kays anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, Benti Saide'den bir adama bir vesk hurma borcu vardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den borcunu almak için yanına geldi. Bunun üzerine Ensar'dan bir adama borcunu ödemesi için emir buyurdu. Adam, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hurmasından olmayan başka tür hurmalarla O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama olan borcunu ödedi. Adam ise kendine verilen bu hurmaları kabul etmeye yanaşmadı. "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelir misin?" deyince alacaklı "Evet, Resulullah'tan başka adalete daha layık olan biri var mı ki?" dedi. (Bu konuşma anlatıldığında) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in gözleri yaşlarla doldu. Bir süre sonra şöyle buyurdu: "Doğru söylemiş, benden daha adil kim olabilir ki? Allah, zayıfının kuvvetlisinden incitilmeden hakkını alamadığı bir toplumu mübarek kılmaz ve günahlarından arındırmaz." Ardından şöyle buyurdu: "Ey Havle! Ona öğle yemeği yedirip koku sür ve borcu öde. Çünkü bir borçlu, alacaklısının yanından hoşnut olarak ayrıldığında yeryüzündeki canlılar, denizdeki balıklar mutlaka o kişiye (alacaklıya) salat (dua) ederler. Alacaklısına (borcunu verecek parayı) bulabildiği halde ağırdan alan kişiye Allah mutlaka her gün ve her gece günah yazar."

 

*Hadisi Taberanl. el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerden Hibban b. Ali'yi bir grup alim güvenilir kabul ederken diğer alimler zayıf kabul etmişlerdir. 

 

 

 

6688. Abdullah b. Ebi Süfyan anlatıyor: Bir Yahudi, alacağı hurmayı istemek üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e karşı ağır sözler sarfetti. Ashab-ı Kiram bundan dolayı üzüldüler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Güçsüz olanın alacağının kendilerinden incitilmeden alamadığı bir topluma Allah merhamet etmez, kendilerini takdis etmez!" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra Havle binti Hakim'e bir adam gönderdi. Borcu olan hurmayı ödemesi için Havle'den istekte bulundu. (Havle gönderilen kişiye hurmaları verince) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yahudi'ye borcunu ödedi ve şöyle buyurdu: "İşte Allah'ın sözünde duran kulları böyle yaparlar. Yanımızda hurma vardı; ama henüz toz olmuş (yani bitmiş).''

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

6689. Ebu Humeyd es-Saidi anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir adamdan borç olarak bir tür hurma almıştı. Adam borcunu istemek üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiğinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bugün yanımızda hiçbir şey yok. Bize bir şeyler gelinceye kadar borcumuzu ertelesen de o zaman sana ödesek." Adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu sözüne "Ne büyük bir hainlik!" diye karşılık verdi. Bunu duyan Ömer, adama öfkelendi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Onu rahat bırak ey Ömer! Çünkü hak sahibi için söz vardır. Ensar'dan Havle binti Hakim'e git. Onun yanında bulunan hurmalardan iste." Gittiklerinde Havle:

"Ya Resulullah! Yanımda ihtiyaç günleri için sakladığım hurmalardan başka hurma yok" dedi. Bu haber Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e iletilince: "Alın ve ödeyin" buyurdu. Adama borcu ödediklerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: "Hakkını tam olarak aldın mı?" diye sorunca adam: "Evet, tam olarak ödedin ve ödemeyi de güzel bir şekilde yaptın" diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu ümmetten Allah'ın en hayırlı kullan (borçlarını) güzel bir şekilde (yumuşaklıkla) verenlerdir" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu's-sağır ve el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridir. Bezzar hadisin bir kısmını rivayet etmiş, hadisin sonunda şöyle demiştir: "Ravi hadisin devamını zikretti."

 

 

 

6690. İbn Abbas anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ensar'dan bir adamdan kırk sa' ödünç almıştı. Adam ihtiyaç duyunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:

 

"Henüz bize bir şey gelmedi." buyurdu. Adam konuşmak üzere bir şeyler diyecekken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sadece hayır olan şeyler söyle. Ben ödünç alanların en hayırlısıyım." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama 40 sa' fazladan 40 sa' da borcu için verdi. Toplamda seksen sa' vermiş oldu ..

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup, -Bezzar'ın hocası müstesna- ravileri Sahıh'in ravileridir. Kendisi güvenilir biridir.

 

 

 

6691. Ebu Hureyre anlatıyor: Borcunu istemek üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir adam geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan yarım vesk ödünç almıştı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise adama bir vesk verdi ve şöyle buyurdu: "Yarım vesk (borç olarak aldığım) senin hakkın olan, diğer yarım vesk ise benim katımdan sana (hediyedir)." Bir süre sonra vesk sahibi borcunu almak üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama iki vesk verip: "Bir vesk senin hakkın olanı diğer vesk ise benim kalımdan sana (hediyedir)" buyurdu.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup, ravilerden Ebu Salih el-Ferra'yı tanımıyorum.

Diğer ravileri, Sahih'in ravileridir. ı

 

 

 

6692. Ata b. Ya'kub anlatıyor: İbn Ömer benden bin dirhem ödünç almıştı. Ödemeyi yeni dirhemlerle yaptı. Ona: "Senin dirhemlerinı benim dirhemlerimden daha yeni" deyince bana şöyle cevap verdi: "İçlerinde (yenilik bakımından) fazlalık bulunan dirhemler benden sana ulaşmıştır (hediyedir)."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

6693. Teliblin bildirdiğine göre kendisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında bulunurdu. (Telib diyor ki:) "Resulullah bana yiyecek verir, benim için bir müd (gıda maddesi) ölçerek bana verirdi. Ben de onu saklardım. Yemek olunca insanlarla beraber yerdim." Telib bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi ve: "Şu, şu günlerde bana bir müd yiyecek vermiştin. Bugüne kadar bunların hepsini biriktirdim." Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunları benden borç olarak istedi. (Aldıktan sonra) daha önce ona ölçerek verdiği yiyecekten ona tekrar ölçerek verdi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerden Ümmü Abdillah binti Milkam'ın biyografisini yazana rastlamadım. Ebu Davud, Ümmü Abdillah'ın babası olan Milkam'ın hadislerini rivayet etmiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir.

 

 

 

6694. Kasım'ın Abdillah (b. Mes'ud'dan) rivayet ettiğine göre kendisi, Beni Esed kabilesinden olan dayılarına (belirli bir maldan) borç vermişti. Ravi şöyle anlatmıştır: "Onların gelirleri ortaya çıkınca (borçlarını ödemek için) mallarından seçtiler. Bunlar Abdullahla verilince Abdullah şöyle dedi: " Bunlar bizim size (borç olarak) verdiğimiz maldan daha kalitelidir. Gelirlerinizi toplayın ve bize onların kenarından verin."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup hadisin senedinde kopukluk vardır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Rehin ve Rehinden Elde Edilenler