MECMAU

ZEVAİD

HAC

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İhlal ve Telbiye

 

5354. Enes'in bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazın hemen peşinden ihrama girdi.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Bezzar'ın hocası hariç ravileri Sahih ricalidir. Tirmizı ise bu kişinin hadisinin hasen olduğunu söylemiştir.

 

 

 

5355. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bineği hareket edince telbiye getirmeye başladı)

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. isnadında tanımadığım biri vardır.

 

 

 

5356. Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hasan der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her ikisini de yaptı. Bineği hareket etmeden durmuş bir vaziyetteyken de, hareket etmesi esnasında da (yüksek sesle) telbiye getirdi.

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan Hammad b. Şuayb zayıftır.

 

 

 

5357. Bedir savaşçılarından olan Ebu Davud el-Mazİni anlalıyor:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberdik. Zulhuleyfe mescidine girip dört rekat namaz kıldı. Daha sonra da henüz mescitteyken hacca niyet etmenin bir sembolü olarak sesli bir şekilde telbiye getirdi. Mescittekiler onu duyunca: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mescitteyken hacca niyet etti" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bineğine binerken de hacca niyet etmenin bir sembolü olarak sesli bir şekilde telbiye getirdi. Bu defa mescidin içinde değil de, yanındakiler: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bineğine yerleşirkeni binerken hacca niyet etti" dediler. Daha sonra Mekke ile Medine arasında bulunan Beyda bölgesine geldiğinde de sesli bir şekilde telbiye getirince orada bulunan insanlar şöyle dediler: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hacca Beyda'dan itibaren niyet etti." Hepsi de doğru söylemiş oldular.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan ishak b.

Said b. Cübeyr hakkında Zehebi: "Meçhüldür" değerlendirmesinde bulunmuştur. isnadında tanımadığım bir grup vardır.

 

 

 

5358. Abdullah b. Urve b. ez-Zübeyr der ki: Umre yapmak üzere kendisiyle birlikte yola çıktığımız ve Mekke'deki bir vadide bulunan bir tepecikte mola verirken yıkanıp daha sonra da iki rekat namaz kıldıktan sonra telbiye getiren Abdullah b. ez-Zübeyr'in şu telbiyesini işittim: "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerike lek. İnne'l-hamde venni'mete ve leke'l-mulk. La şerike lek" ("Allahım! Davetine tekrar tekrar icabet edip emrini yerine getirmeye hazırım. Senin hiçbir ortağın yoktur. Sana tekrar tekrar itaate hazırım. Kuşkusuz hamd, nimet ve mülk, Sana mahsustur. Senin hiçbir ortağın yoktur.")

 

Abdullah b. Urve ekledi: Abdullah b. ez-Zübeyr'i şöyle derken işittim: "Vallahi bu, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in telbiyesidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynen bu şekilde yapıp namazdan hemen sonra ihrama girmişti."

 

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında tanımadığım biri vardır.

 

 

 

5359. İbn Abbas der ki: Hz. Musa'nın telbiyesi: "Lebbeyk abduke ve ibnu abdeyk "Senin kölenin oğlu ve kulun, emrine amade olarak sana geldi" şeklindeydi. Hz. İsa'nın telbiyesi ise "Lebbeyk abduke ve-ibnu emetik" "Cariyenin oğlu ve kulun emrine amade olarak sana geldi" şeklindeydi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in telbiyesi ise "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyk la şerıke lek" ("Allahım! Davetine tekrar tekrar icabet edip emrini yerine getirmeye hazırım. Senin hiçbir ortağın yoktur") şeklindeydi.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. isnadında yer alan Ata b. es-Saib güvenilirdir; ancak ahir ömründe ihtilat'a düşmüştür. Bunun dışındakiler Sahih ricalidir.

 

 

 

5360. Dahhak b. Müzahim der ki: İbn Abbas telbiye getirdiğinde şöyle derdi: "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerıke lek. İnne'l-hamde ven-ni'mete ve leke'l-mulk. La şerıke lek."

İbn Abbas ekledi: "Bunu söyle; çünkü bu, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın telbiyesidir."

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

5361. Amr b. Ma'di bildiriyor: Bizler Cahiliye zamanında hac yapmak

istediğimizde (şu şiiri) şöyle derdik: "Zübeyd kabilesi sana boyun eğerek geldi Sabahın vaktinde sağa sola bakan atlar üzerinde Uçsuz bucaksız ovaları ve sarp dağları aşarak Putları yapayalnız bırakarak sana geldi. "

 

Fakat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında ise bize öğrettiği şekilde söylüyoruz: "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, la şerike lek. İnne'lhamde ven-ni'mete ve leke'l-mulk. La şerike lek." 

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Ayrıca Taberani de el-Mu'cemu's-sağır, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta şu ibarelerle rivayet etmiştir: Bir zamanlar bizler şöyle diyerek hac yapardık: "Zübeyd kabilesi sana boyun eğerek geldi Sabahın vaktinde sağa sola bakan atlar üzerinde Uçsuz bucaksız ovaları ve sarp dağları aşarak Putları yapayalnız geride bırakarak sana geldi. "

 

Ayrıca cinlerin bizleri çarpması korku ve endişesiyle Batn-ı Muhassar (denilen Medine'de bir yer)de dururduk. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizlere şöyle buyurdu: "Urane bölgesinden yukarılara doğru çıkın. Zira onlar, Müslüman olmaları halinde sizlerin kardeşlerinizdir." Ayrıca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizlere telbiyeyi öğretti.

 

*isnadında yer alan Şarki b. Kutama zayıftır. Bezzar isnadın zayıf olduğunu belirtmiştir. Taberani el-Mu'cemu'l-kebir'de şu fazlalıkla rivayet etmiştir: "(ahiliye zamanında insanların durmalarını engellerdik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlarla Urane arasında durmamızı emretti. Onların durduğu yer Urane'nin ötesinde Batn-ı Muhassar'da bir yerdeydi." Rivayetin sonrası geride geçenin aynısıdır.

 

 

 

5362. Enes der ki: İnsanlar, İsmail peygamberden sonra da İslam üzereydiler. Şeytan insanları İslam'dan uzaklaştırmak için onlara bir takım şeyler vesvese ediyordu ve sonunda onların telbiyelerine şu ibareleri şızdırdı: "Ey Allahım! Nidanı, duydum koştum da geldim Senin ortağın yoktur, bunu bildim de geldim Ortağın var ise de, sen ona sahipsindir

O ortağın hem kendisi, hem de malı senindir."

Ravi şöyle devam ediyor: "İşte şeytan, bu şekilde insanların ayaklarını kaydırıncaya kadar devam etmiştir."

 

 

 

5363. İbn Abbas bildiriyor: Şirk halkı (müşrikler) şu şekilde telbiye getirirlerdi: "Ey Allahım! Nidanı duydum koştum da geldim Senin ortağın yoktur, bunu bildim de geldim Ortağın var ise de, sen ona sahipsindir O ortağın hem malı, hem de kendisi senindir."

Bunun üzerine Yüce Allah şu ayet-i celileyi inzal buyurdu: "Allah size kendinizden bir misal vermektedir: Size verdiğimiz rızıklarda, emrinizde bulunan kölelerinizin de eşit surette hak sahibi olmalarına razı olur ve birbirinizi saydığınız gibi bu ortaklarınızı sayar mısınız? Düşünen millete ayetleri böylece uzun uzadıya açıklarız."

 

*Hadisi T'lberani', el-Mu'cemu'l-evsat'ta, rivayet etmiştir. isnadında yer alan Hammad b. Şuayb zayıftır.

 

 

 

5364. Enes bin Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle telbiye getirirdi: "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerike lek. İnne'l-hamde ven-ni'mete ve leke'l-mulk. La şerike lek."

 

*Hadisi Ebu Ya'la2, Abdullah b. Numeyr kanalıyla ismail'den, tam olarak bu ismail'in kim olduğunu belirtmeden rivayet etmiştir. Buradaki ismail, şayet ibn Ebi Halid'in oğlu olan ise o halde bu kişi Sahih ricalindendir. Ancak bu kişi ibrahım b. Muhacir'in oğlu olan İsmail ise bu kişi zayıftır. Her iki İsmail de ondan rivayet etmiştir .

 

 

 

5365. Abdullah b. Ebi Seleme'nin bildirdiğine göre Sa'd, bir adamın şöyle dediğini (telbiye getirdiğini) işitmiş: "Ey Mi'rac'ın sahibi! Duydum, koştum da geldim." Bunun üzerine adama şöyle dedi: "Evet, Yüce Allah, Mi'rac'ın yaratıcısı ve sahibidir; ancak bizler, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikteyken bu tür şeyler söylemezdik."

 

*Hadisi, imam Ahmed, Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiştir. Ravileri Sahih ricalidir.

Ancak Abdullah isimli ravi Sa'd b. Ebi Vakkas'dan hadis işitmemiştir. En doğrusunu Yüce Allah bilir.

 

 

 

5366. Enes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in telbiyesi şu şekildeydi: "Lebbeyke haccan hakkan ve teabbuden ve-rikkan." "(= Ey Allahım! Kulun kölen olarak, arı duygularla sana yöneldim.)"

 

*Hadisi Bezzar hem merfu, hem de mevkuf olarak rivayet etmiştir. Merfu olarak yaptığı rivayetinde hocasını zikretmemiştir.

 

 

 

5367. Ebu't-Tufeyl'den rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i devesi Kusva'nın üzerinde telbiye getirirken gördüm. O esnada insanlar da onu görmek için birbirlerini itiyorlardı.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. isnadında yer alan Muhammed b. Mihzem'den ibn Ebu Hatim bahsetmiş ve kimse onu menfi olarak eleştirmemiştir. Bunun dışındakiler Sahıh ricalidir.

 

 

 

5368. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Arafat'ta durup: "Ey Allahım! Nidanı duydum koştum da geldim" dedikten sonra bir de şunu ekledi: "Gerçek ve güzel hayır, ahirette olan güzellik ve hayırdır."

 

*Hadisi Taberani'. el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadı hasendir.

 

 

 

5369. Amir b. Rabia'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Mümin, kuşluk vaktinden itibaren güneşin batımma kadar telbiye getirirse güneş onun günahlanyla batar ve o kişi annesinden yeni doğmuş gibi günahsız olur."

 

*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan Asım b.

Ubeydillah zayıftır.

 

 

 

5370. Huzeyme b. Sabit bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) telbiye getirdikten sonra Yüce Allah'dan onu affetmesini kendisinden razı olmasını ve cehennem ateşinden az at etmesini dilerdi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan Salih b.

Muhammed b. Zaide isimli kişiyi Ahmed tevsik etmiş; çoğunluk ise zayıf addetmiştir.

 

 

 

5371. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her telbiye getiren ve her tekbir getiren mutlaka müjdelenir" buyurunca:

"Ya Resulallah! Cennetle mi?" diye sorunca: "Evet" cevabını verdP

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta iki isnadla rivayet etmiştir. Birinin ravileri Sahıh ricalidir.

 

 

 

5372. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Cibril gelerek bana telbiyeyi ilan etmemi emretti. "

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. isnadında yer alan Cafer b. Ayyaş isimli kişi Medine halkı tabiilerindendir. Bu kişiden kendisini kimsenin tenkit etmediği Hazım'ın babası Seleme b. Dinar rivayet etmiştir. Bunun dışındakiler Sahıh ricalidir.

 

 

 

5373. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Cibril gelerek bana, telbiyeyi sesli olarak ilan etmemi emretti. Telbiye, haccın sembollerindendir. "

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

5374. Enes der ki: Bizler, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber hac yolculuğuna çıktığınuzda daha ertesi gün Ravha denen yere ulaşmadan telbiyeleri söylerken sesimizi yükseltmemiz sebebiyle gırtlaklarınuz kururdu.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Ömer b.

Suhban zayıftır.

 

 

 

5375. İbrahim b. Hallad b. Suveyd b. el-Hazreci -ki kendisi, Belharis b. el-Hazrec'in kardeşidir- şöyle dedi: Hz. Cibri!, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek şöyle dedi: "Ey Muhammed! Bol bol ağla ve telbiye getir."

 

*Hadisi Taberanl, gördüğün gibi el-Mu'cemu'l-kebır'de kendisine bir bölüm açtığı ibrahım kanalıyla babasından rivayet etmiştir. Anlaşılan ibrahım bunu hem Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den, hem de babası Hallad'dan işitmiştir. isnadında yer alan ibn ishak müdellis olmakla birlikte güvenilirdir.

 

 

 

5376. Hallad b. Suveyd'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Cibril, gelerek şöyle dedi: "Ey Muhammed! Bol bol ağla ve telbiye getir. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan ibn ishak güvenilir olması yanında müdellistir.

 

 

 

5377. Suveyd b. Hallad'ın bildirdiğine göre Hz. Cibril, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek ona şöyle dedi: "Ey Muhammed! "Deve kesip telbiye getir."

Derim ki: Sünen sahipleri bunu şu ibareyle rivayet etmişlerdir: "Cibril bana gelerek ashabıma telbiye getirirken seslerini yükseltmelerini söylememi emretti. "

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. isnadında yer alan ibn ishak güvenilir olması yanında müdellistir.

 

 

 

5378. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "En faziletli hac, telbiyeli ve sece'li yani kendisinde deve kesilen hacdır. "

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiştir. İsnadında zayıf bir ravi vardır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hacı Telbiyeyi Ne Zaman Bırakır?