MECMAU

ZEVAİD

ZEKAT

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Cömertlik

 

4706. İmran b. Husayn'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Yüce Allah, bu dini kendisine ayırdı. Dininizde en uygun olan şey cömertlik ve güzel ahlaklı olmaktır. Dikkat edin ve dininizi bu ikisiyle süsleyin.''

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Amr b. el-Husayn el-Ukayli metruktur.

 

 

 

4707. Hz. Aişe diyor ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu işittim: "Cömert, Yüce Allah'a yakın, cehenneme ise uzaktır. Allah'a yakındır.

Cimri ise Allah'tan, cennetten ve insanlardan uzak, cehenneme ise yakındır, Bilgisiz (cahil) cömert, Yüce Allah'a cimri abidden daha sevgilidir.''

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Said b, Muhammed el-Verrak zayıftır.

 

 

 

4708. Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Cennette öyle bir ev vardır ki, kendisine cömertlik evi denir.''

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet ederek şöyle demiştir: Cehder b.

Abdillah'dan başkası rivayet etmemiştir.

Derim ki: Bu kişinin biyografisini yazana rastlamadım.

 

 

 

4709. İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şöyle soruldu: ''Ya Resulallah! Seyyid (efendi) kimdir?" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İbrahim (peygamberin torununun oğlu olan yani onun neslinden gelen) İshak'ın oğlu, Yakub'un oğlu olan Yusuf (peygamber )dir. "

''Peki, senin ümmetinin seyyidi (efendisi) var mıdır?" diye sorulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Tabii ki vardır. Kendisine helal mal verilen ve hoşgörüyle rızıklandınlıp, fakiri kendisine yaklaştıran ve insanlarla fazla sorunu olmayan kişi, benim ümmetimin efendisidir. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Nafı Ebu Hurmuz zayıftır.

 

 

 

4710. Kays b. Sela' el-Ensari'nin bildirdiğine göre kardeşleri onu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şu şekilde şikayet etınişler: "(Kardeşimiz) malını saçıp savuruyar ve onu sorumsuzca harcıyor." Ben de kendimi şöyle savundum: "Ya Resulallah! Payıma düşen meyveri alıp onu Yüce Allah yolunda ve arkadaşlarım için harcıyorum." Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göğsüne vurup şöyle buyurdu: "Harca! Yüce Allah da sana harcayacak." Bunu üç defa tekrar etti. O günden sonra Yüce Allah yolunda savaşa çıktığımda sadece bir bineğe sahiptim. Bugün ise ailemin en büyüğü ve rahat olanıyım.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet ederek şöyle demiştir: Bunu sadece Said b. Ziyad Ebu Asım rivayet etmiştir ..

Derim ki: Bu kişinin biyografisini yapana rastlamadım.

 

 

 

4711. Cabir b. Abdillah es-Sülemi anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Çarşamba günü Amr b. Avf oğullarının bölgesine geldiğinde mal ve arazilerinin daha önce olmadığı bir şekilde duvarlarla çevrilmiş olduğunu görünce kendilerine: "Ey Ensar topluluğu!" diye hitap edince onlar: "Buyur, anamız babamızdan daha kıymetli olan, buyur emrindeyiz!" karşılığını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de:

"Cuma günü Cuma namazı için geldiğinizde namazdan sonra, sizinle bir konuyu konuşmak istiyorum, ayrılmaz da beni beklerseniz memnun olurum" buyurdu. Bunun üzerine onlar da: "Tabii ki ya Resulallah! Anamız babamızdan daha kıymetli olan senin emrine amadeyiz" dediler.

Cuma günü olduğunda Cuma namazım Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in arkasında kılmak üzere geldiler. Namaz bittiğinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer Cuma günlerinde olduğu gibi selam verdikten sonra evine gidip iki rekat nafile kılarken bu defa namazı evinde değil de Mescid'deki kendine mahsus olan yerde kıldı. Namazı bittiğinde yÜzünü onlara çevirdi. Bu arada ben de Mescid'de Ensar'ın hareketlerini gözlemliyordum. Onlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelince kendilerine: "Ey Ensar topluluğu!" diye hitap edince onlar da: "Buyur, anamız babamızdan daha kıymetli olan, buyur, emrindeyiz" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Cahiliye döneminde Yüce Allah'a ibadet etmezdiniz. Ancak buna rağmen mallarınızı ihtiyaç sahiplerine taşır, iyilik yapar ve akrabalarınızla olan irtibatınızı kesmezdiniz. Şimdi Allah, sizlere İslam ve Muhammed'i ihsan ve ikram ettikten sonra arazilerinizi geçilmez kılıyorsunuz. (Şunu çok iyi biliniz ki, sizlerin bahçe ve arazilerinizden) insanların, kuşların, yabani ve yırtıcı hayvanların yediğine karşılık mükafat vardır."

Bunun üzerine arazilerine giden bu gruptan istisnasız hepsi bağ ve bahçelerinirı duvarlarının her tarafım veya üç tarafım yıkarak insanların girip meyvelerinden yemeleri için kapılar açtılar.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Bezzar da benzerini rivayet etmiş ve şunu eklemiştir: O, hasta ziyaretine gider, cenaze merasimlerine katılır ve davet edildiğinde davet edildiği yere giderdi." Bezzar şunu da demiştir: Cabir'den sadece bu isliadla rivayet edilmiştir.

Derim ki: isnadında kendilerini tanımadığım bir grup vardır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Cömert Kişinin Hatalarının Bağışlanması