MECMAU

ZEVAİD

ZEKAT

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Zekatın Farz Olması

 

4324. Hz. Ali'nin bildirdiğine göre Res-ulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah, Müslümanların zengin olanlarına, mallarından, fakirlere yetecek miktarda (yardımda bulunmalarını) farz kılmıştır. Fakirler, zenginlerin yaptıkları sebebiyle aç ve çıplak kalırlar. Şunu iyi biliniz ki Yüce Allah, onları çok ayrıntılı bir hesaba tabi tutup son derece aa bir azap verecektir. "ı

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu's-sağır, el-Mu'cemu'l-evsat'ta irad etmiş ve şöyle demiştir: "Bunu sadece Sabit b. Muhammed ez-Zahid rivayet etmiştir."

Derim ki: Sabit, Sahıh ricalindendir. Onun dışındakiler ise şaibeli olmakla beraber tevsık edilmişlerdir."

 

 

 

4325. Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Fakirleri ihmal eden zenginlerin vay haline! Zira fakirler kıyamet günü şöyle diyecekler: ‘‘Ey Rabbimiz! Senin farz kıldığın, fakat onların bizlere vermeleri gereken şeyleri vermemekle bizlere zulmettiler.’‘ Bunun üzerine Yüce Allah buyuracak ki: ‘‘İzzetim ve Celalime yemin ederim ki sizleri yaklaştıracağım, onları ise uzaklaştıracağım."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha sonra şu ayeti okudu: "Onlar bilirler ki gerek dilenen, gerekse utancından istemeyip mahrum kalan takirlere vermek için, mallarında belirli bir hak vardır."

 

*Taberani el-Mu'cemu's-sağir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Haris b. en-Numan zayıftır.

 

 

 

4326. Alkame, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiklerinde Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerine şöyle buyurduğunu bildiriyor: "İslamınızın tamamlanması mallarınızın zekatını vermenize bağlıdır. "2

 

*Hadisi Bezzar ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiştir. Senette durumu bilinmeyen bir kişi vardır.

 

 

 

4327. Ebu'd-Derda'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Zekat, İslam'ın terazisidir,"

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir, Ricali güvenilirdir, Ancak isnadında yer alan Bakiyye isimli kişi müdellistir,

 

 

 

4328. Huzeyfe, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şu sözünü bildiriyor:

"İslam şu sekiz parçadan oluşmuştur: İslam bir parça, namaz bir parça, oruç bir parça, zekat bir parça, hac bir parça, iyiliği emretmek bir parça, kötülükten sakındırmak bir parça ve Yüce Allah uğrunda cihad etmek de bir parçadır. Bunlardan bir payı olmayan kişi zarardadır. "

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir, isnadında yer alan Vezıd b. Ata, imam Ahmed'e göre güvenilir. başkalarına göre ise zayıftır.

Derim ki: iman bölümünde bu tip hadisler vardı.

 

 

 

4329. Abdullah b. Mes'üd dedi ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizlere namazı kılmayı ve zekat vermeyi emretti. Zekat vermeyenin namazı yoktur.

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. Bunun sahıh bir isnadı vardır.

 

 

 

4330. Ebü Zer dedi ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle diyorken işittim: "Devenin kendi (cinsinden verilmesi gereken) sadakası, koyunun kendi sadakası, sığırın kendi sadakası ve buğdayın kendi sadakası (zekatı) vardır."2

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. isnadında isimlendirilmeyen bir ravi vardır.

 

 

 

4331. Ali b. Ebi Talib anlatıyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana, ümmetinin kendisinden. Sonra yanlışa düşmemeleri için, söyleyeceği tavsiyeleri yazmam için bir kemik parçası getirmemi emretti. Ancak ben gidip gelinceye kadar, bir aksilik olur endişesiyle oma: "Ben çok iyi! anlar ve ezberleyebilirim" dedim. Bunun üzerıne Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Namazı, zekatı ve elinizin altındakileri (ezmemenizi) vasiyet ediyorum."

 

*Derim ki: Ebu Davud kısa bir metinle rivayet etmiştir.

Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. isnadında yer alan Nuaym b. Yezıd'den, Amr b. el-Fadl'dan başka kimse rivayet etmemiştir .

 

 

 

4332. Enes b. Malik anlatıyor: Temim oğulları kabilesinden bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gelip dedi ki: "Ya Resulallah! Ben, çoluk çocuk, servet, toprak ve sürülere sahip bir kişi olarak çok varlıklı biriyim. Bana söyler misin ne yapayım, nasıl infak (mali yardım) edeyim? Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Malının zekatını ver ki bu, bir temizliktir. Bu şekilde malını temizlersin.

Ayrıca akrabaların la bağlarını devam ettirmiş olmak için, dilenci, komşu ve hiçbir şeye sahip olmayanların da haklarını gözetmek için ver."

Adam: "Ya Resulallah! Biraz azaltın" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yakınlara, hiçbir şeyi olmayanlara ve yolda kalanlara malından ver. Sakın ha israfta bulunma." Adam bunun üzerine: "Ya Resulallah! Bu benim için yeterli. Peki ya bunları senin elçine versem yüce Allah'a ve sana olan sorumluluktan kurtulmuş olur muyum?" diye sordu.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: " Evet, şayet elçime verirsen bu sorumluluktan kurtulur ve mükafatını da alırsın. Bunun günahı ise onu değiştirene ait olur."1

 

*Hadisi, İmam Ahmed rivayet etmiştir. Taberani de el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Ravileri Sahih ricalidir.

 

 

 

4333. Bureyde'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müslüman oldukları zaman sahip oldukları topraklar, köleler, sürüler yine kendilerine aittir. Ancak bunların sadakalarını / zekatlarını vermeleri gerekmektedir.''ı

 

*Hadisi Bezzar, imam Ahmed ve Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.

Ahmed ve Bezzar'ın rivayetlerinde şöyle geçmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Zımmiler hakkında: HOnlar, müslüman oldukları zaman (önceden) sahip olduklarına yine sahiptirferHbuyurmuştur.

isnadında yer alan Leys b. Ebi Süleym tevsik edilmiştir, ancak müdellistir.

 

 

 

4334. Cabir anlatıyor: Bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ya Resulallah! Bir kişi malının zekatını verirse ne olur?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir kişi malının zekatını verirse onun şerri (belası) gider.''

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Her ne kadar isnadında yer alan bazı kişiler şaibeli olsa da isnadı hasendir.

 

 

 

4335. Ebu Hureyre dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'le en çok beraber olan kişi olmama rağmen kendisinden değil de Ömer b. el-Hattab'ın, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şu sözünü bildirdiğini işittim: Ömer b. el-Hattab dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Karada veya denizde mal zayi olmuşsa bu, mutlaka zekatın verilmemesi sebebiyledir. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Ömer b. Harun zayıftır.

 

 

 

4336. Abdullah b. Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Mallarınızı zekat kalesine sığındırın, hastalarınızı sadakayla iyileştirin, belalara da dua hazırlayın. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayetetmiştir. isnadında yer alan Musa b. Umeyr el-Kufi metruktur.

 

 

 

4337. Enes b. Malik dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Zekatı engelleyen kişi, kıyamet günü cehennemdedir."

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu's-sağir'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan Said b.

Sinan çok şaibelidir. Aynı zamanda güvenilir addedilmiştir.

 

 

 

4338. Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Zekatı verilen her mal - ki bu mal isterse yedi kat yerin altında olsungömü değildir. Ancak zekatı verilmeyen her mal, toprağın altında değil de açıkta elde bile olsa bu, bir gömüdür / ölüdür. "

 

*Derim ki: Sahih'te, Abdullah b. Ömer'in sözü olarak geçmektedir.

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Suveyd b.

Abdilazız zayıftır.

 

 

 

4339. Uman halkından olan Ebu Şeddad isimli zat anlatıyor: Bizlere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şu mektubu ulaşh: "Allah'dan başka ilah olmadığına ve benim de onun elçisi olduğuma şehadet edip bunu böylece kabul edin. Zekat verin ve mescitlere şöyle şöyle gidin. Aksi halde sizinle savaşırım. "

Ebu Şeddad ekledi: Ancak o zamanlar bu mektubu bize okuyacak kimseyi bulamadık. Sonunda bir genç / köle bulup bunu ona okuttuk.

Abdulazız dedi ki: Babam Ebu Şeddad'a: "O zamanlar kimin hükümdarlığı altındaydınız" diye sorunca o: "Bizans valilerinden bir valinin" karşılığını verdi.

 

*Hadisi Bezzar mürselolarak rivayet etmiştir. Senette bilinmeyen biri vardır .

 

 

 

4340. Sevban'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim kendisinden sonra bir gömü / hazine (zekatı verilmeyen mal) bırakırsa bu malı kıyamet günü kendisine onu takip eden kabak kafalı siyah gözlü iri yarı bir adam şeklinde onu takip edecektir. Bunun üzerine takip edilen o mal sahibi: ‘‘Ne oluyor, sen de kimsin (beni neden takip ediyorsun)?’‘ diye sorunca o da: ‘‘Ben senin gömdüğün gömüyüm’‘ diye cevap verecektir. Nihayet elinden başlamak üzere bütün vücudunu yiyip yutacaktır."2

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş ve demiştir ki: "isnadı hasendir,"

Derim ki: Ricali güvenilir olup Taberani el-Mu'cemu'l-kebıy'de rivayet etmiştir.

 

 

 

4341. Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sadaka veya zekat, hangi mala karışırsa onu bozar. "1

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Ebu Hatim'in dediğine göre senette bulunan Osman b. Abdirrahman'ın hadisi yazılır, ancak huccet olarak kabul edilmez bir ravidir.

 

 

 

4342. Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Namaz açıkta ifa edildiğinde onu kıldılar. Zekat gizli olduğunda ise onu yediler. İşte münafik onlardır. "2

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. isnadında yer alan Abdullah b. ibrahım el-Gifarı zayıftır.

 

 

 

4343. İbnü'z-Zübeyr, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Deve / sürü sahibi olup ta onların ne iyi oldukları, ne de kötü oldukları zaman (az olduğunda da, çok olduğunda da) haklarını vermeyen kişi, kıyamet günü getirilerek yüz üstü düz bir yere yatırılır ve o develer de ayaklarıyla onun üzerinden sırayla biri diğerini takip ederek, insanlara olan borcunun karşılığını verinceye kadar yürütülüp geçirilmek suretiyle o kişiyi çiğnerler. "3

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

4344. İbnü'z-Zübeyr'in bildirdiğine göre Resullıllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Develeri olup ta bunların haklarını vermeyen kişi, kıyamet günü mutlaka getirilip düz bir yerde üzerinden yürüyerek onu toynaklarıyla ezerler. Şayet bu kişi, sığır gibi büyük baş hayvan sahibiyse ve bunların haklarını vermiyorsa, onların boynuzsuz veya kırık boynuzluları hariç geriye kalan bütün hepsi, bu adamın üzerinden yürüyerek onu toynaklarıyla ezerler. Şayet bu kişi, koyun sahibiyse ve bunların haklarını vermiyorsa, onların boynuzsuz veya kırık boynuzluları hariç geriye kalan bütün hepsi, onun üzerinden düz bir yerde yürüyüp tırnaklarıyla onu ezerler ve onu süserler (boynuzlarıyla ona vururlar) Şayet bu kişi, hazine / gömü sahibi bir kişiyse (malını çoğaltıp saklamaktan başka biri değilse) bu kişinin dünyadayken harcamayıp sakladığı bu mal, iri yarı kel kafalı biri görününde gelerek bunun karşısına çıkıp da artık buna yapılabilecek hiçbir şey kalmadığını görünce elini onun ağzından içeriye daldırır. "

 

*Taberani uzun uzadıya. Bezzar ise bir bölümünü rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

4345. Abdullah b. Ömer dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle söylerken işittim: "Yüce Allah'a ve Resulüne inanan kişi malının zekatını versin. Yüce Allah'a ve Resulüne inanan kişi, ya hayn söylesin ya da sussun. Yüce Allah'a ve Resulüne inanan kişi, misafirine ikramda bulunsun. "ı

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan Yahya b.

Abdillah el-Babluttı zayıftır.

 

 

 

4346. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Beşe karşılık beş.'' "Ya Resulallah! Beşe karşılık beş'le neyi kastediyorsunuz?'' diye sorduklarında şöyle buyurdu: "Yüce Allah verdiği sözü tutmayan toplumların başlarını, mutlaka düşmanlanyla belaya sokmuştur. Yüce Allah onun indirdiği hükümlerden başka hükümler uygulayan toplumların arasında fakirlik, insan ticareti ve ölüm gibi şeyleri yaymıştır. Ne zaman zekatı kesse ve engelleseler Yüce Allah da mutlaka yağmuru onlardan kesmiştir. Ne zaman ölçü tartı gibi şeylerde hile yapmışlarsa mutlaka toprağın verimini azaltıp kıtlık vermiştir.''2

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan ishak b.

Abdillah b. Keysan el-Mervezi adlı kişi, Hakim'e göre gevşek birisidir. Bunun dışındakiler ise şaibeli olanı da bulunmakla birlikte güvenilir kimselerdir.

 

 

 

4347. Abdullah b. Ömer dedi ki: Resulullah şöyle buyurdu: "Öyle bir zaman gelecek ki insanların kalpleri yabancılarınki gibi olacak." Bunun üzerine ben: "Yabancıların kalplerinden kasıt nedir?" diye sorunca o: "Dünyayı sevmektir" dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti:

"Bedeviler gibi düşünür ve hareket ederler. Ellerine biraz mal geçtiğinde hemen onunla hayvan satın alırlar. Onlara göre cihad, ziyan; zekat ise zarardır. "ı

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan Bakiyye b. el-Velid güvenilir, ancak müdellistir. Bunun dışındaki kişiler güvenilir ravilerdir.

 

 

 

4348. Abdullah b. Mes'ud dedi ki: "Helal kazananın malını zekatı vermemek kirletir. Haram kazananın malını zekat vermek temizlemez."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. isnadı munkatidir.

 

 

 

4349. Yine Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Bir biriyle içi içe dinarlarını (altın paralarını) veya dirhemlerini (gümüş paralarını) gömerek saklayan / zekatını vermeyen herkesin derisi gerilip, o paralar birbirine değmeyecek bir şekilde teker teker derisine yerleştirilecektir."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

4350. Bureyde'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah, zekat vermeyen toplumlan mutlaka kıtlıkla cezalandırmıştır."

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

4351. Abdullah b. Mes'ud anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber Medine dışına çıkmıştık. Suyu para kazandıran bir kuyunun yanından geçerken dedi ki: "Bu kuyunun sahibi onun hakkını vermezse kıyamet günü onu taşıyacaktır.''

 

Daha sonra da bir koyun sürüsünün yanından geçerken: "Bu koyun sürüsünün sahibi, sürünün hakkıyu vermezse ona şöyle şöyle yapılacak" deyip bir deve sürüsünün yanına gelince de aynı şeyi söyleyince kendisine: "Ya Resulallah! Hangi mal daha hayırlıdır?" diye soruldu. Onun: "Malda hayır yoktur" şeklinde cevap vermesi üzerine: "O halde neyi arzulayalım?" diye sordum. O şöyle cevap verdi: "Sana hizmet eden hizmetçi, namaz kıldığında (aynı safta) kardeşindir. Aynı şekilde üzerinde cihat ettiğin atın. ''

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Adiy b. el-Fadl metruktur.

 

 

 

4352. Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadakanın / zekatın toplanmasını emredince kendisine zekat farz olan kişi malının verilmesi gerekli olan miktannı getiriyordu. Bunun üzerine ben ağlayınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Zer! Neden ağlıyorsun?" diye sordu. Ben de: "Zenginler sevaplan alıp götürdü" diye cevap verdim, "Nasıl?" diye sorunca ben:

"Bizim namaz kıldığımız gibi onlar da namaz kılıyorlar. Bizim oruç tuttuğumuz gibi onlar da oruç tutuyorlar. Bunun yanında sadaka olarak verecek birtakım şeyler buluyorlar. Biz bulamıyoruz" diye cevap verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Tam aksine malıyla şöyle şöyle yapmayanlar hariç, ki bunlar da azdır, zenginler en aşağılardır." Bu sefer ben: "Nasıl yani ya Resulallah!?" diye sorunca o:

"Deve sürüsü sahibi olup ta onların ne iyi oldukları, ne de kötü oldukları zaman (az olduğunda da, çok olduğunda da) haklarını vermeyen kişi, kıyamet günü getirilerek yüz üstü düz bir yere yatırılır ve o develer de ayaklarıyla onun üzerinden sırayla biri diğerini takip ederek, insanlara olan borcunun karşılığını verinceye kadar, yürütülüp geçirilmek suretiyle o kişiyi çiğnerler" buyurdu.

 

"Ya Resulallah! Peki ya at (sahipleri)?" diye sordum şu karşılığı verdi:

 

"At, üç kesimi ilgilendirir. Onu Allah için kullanan kişiye onun sefası da, cefası da eşittir ve ona aittir. Kendi halinde kalıp ta otlağa yayıldığında ve dilediğince koştuğunda Allah'ın himayesindedir. Onu hoyratlıkla alan kişiye ise kıyamet günü vebal olarak kalır. "

 

"Peki ya eşeklerin hükmü nedir, ya Resulallah?" diye sorunca: "Bu konuda Yüce Allah'ın indirdiği eşsiz ayetin dışında bir hüküm inmemiştir" buyurarak şu ayeti okudu: "Kim. zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür." (Zilzal, 8)

 

*Derim ki: ibn Mace kısa metinle rivayet etmiştir.

Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında tanımadığım bir grup ravi vardır.

 

 

 

4353. Meymun b. Mihran bildiriyor: Abdullah b. Ömer'e: "Zeyd b. Harise vefat etti" dediklerinde: "Yüce Allah rahmet eylesin" dedi. Bu defa ona: "Ey Ebu Abdirrahman! O yüzbin miras bıraktı" denilince bu kez şöyle cevap verdi: "Ancak o paralar onu bırakmadı."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. Ricali Sahih ricalidir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Takıların Zekatı