MECMAU

ZEVAİD

- -

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Vakit Kaybetmeden Cenazenin Yıkanıp Kefenlenmesi

 

4064. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sabah erkenden ölen (in defin işlemlerini öyle çabuklaştırın ki) kaylUleyi (öğleden sonraki dinlenme vaktini) kabrinde geçirsin. Akşam ölen (in defin işlemlerini öyle çabuklaştırın ki) geceyi kabrinde geçirsin."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan Hakem b. Zuheyr metruktur.

 

 

 

4065. Hz. Aişe der ki: Hz. Ebu Bekr'in ölüm anı gelince: "Bugün günlerden nedir?" diye sordu. "Pazartesi" dediklerinde ise şu karşılığı verdi: "Şayet bu gece ölecek olursam defnedilmemi sakın ertesi güne sarkıtmayın. Benim için en güzel gün ve gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e en yakın olan (gün ve gece)dir."

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir, isnadında yer alan Ahmed'in hocası Muhammed b. Muhammed b. Muyesser Ebu Sa'd bir grup tarafından zayıf olarak nitelendirilmiştir. Ahmed ise onun "saduk" olduğunu söylemiştir.

 

 

 

4066. Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim (Müslüman bir kardeşi için) kabif kazarsa Yüce Allah ona Cennette bir ev binçı eder. Kim bir ölü yıkarsa annesinden doğduğu ilk günkü gibi günahlarından arındırılır. Kim bir ölüyü kefenlerse Yüce Allah da Cennette onu ipeklerle donatır. Kim hüzünlü bir kişinin gönlünü hoş eder, ona başsağlığında bulunursa Yüce Allah ona takva elbisesini giydirir. Ruhuna ruhlar aleminde merhamet eder. Kim belaya uğramış bir kişiyi ziyaret ederse Yüce Allah onu Cennette dünyada eşi benzeri olmayan ipeklerle iki defa donatır. Kim bir ölünün cenazesinin kabre koyuluncaya kadarki merhalesinde onu mezarına götürülmesine ve defnedilmesine eşlik ederse ona her biri Uhud dağı büyüklüğünde som altın sevabı yazılır. Kim bir yetim veya dula kefil / yardımcı olursa Yüce Allah onu Cennetine sokup kendi gölgesinde gölgelendirir. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Halil b.

Murre hakkında kelam var.

 

 

 

4067. Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim bir ölüyü yıkar ve (varsa kusurunu ayıbını ifşa edip) açıklamazsa Yüce Allah onu günahlarından temizler. Şayet onu kefenlerse Yüce Allah onu cennette ipek brokarla donatır." 

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. isnadında yer alan Şamlı Ebu Abdillah, bu hadisi kimsenin tercümesini / biyografisini yapmadığı Ebu Halid'den rivayet etmiştir.

 

 

 

4068. Ebu Rafi'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim bir ölüyü yıkar ve (varsa kusurunu ayıbını ifşa edip) açıklamazsa Yüce Allah onun kırk büyük günahını bağışlar. Kim kardeşi için içine koyulup gömülmek üzere bir kabir kazarsa sanki ona yeniden diriltileceği güne kadar bir ev / sığınak yapmış gibi olur."

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. Ravileri Sahıh ravileridir.

 

 

 

4069. Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim bir ölüyü gerektiği gibi güzelce yıkar ve (bu yıkama esnasında varsa kusurunu ayıbını ifşa edip) açıklamazsa günahlarından annesinden doğduğu günkü gibi temizlenmiş olur."

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti:

"Bu işi şayet biliyorsa ona en yakın olanınız yapsın. Şayet bilmiyorsa o halde içinizden emanete riayet etme ve (haramlardan) sakınma erdemliliğinden nasipli olan biri bunu yapsın. "

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. Ayrıca Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. isnadında yer alan Cabir el-Cu'fi hakkında şaibeler vardır.

 

 

 

4070. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile sohbeti bulunan Muaviye b. Hudeyc dedi ki: "Kim bir ölüyü yıkar, kefenler, cenazesinde yürüyüp onu defnederse günahları affedilmiş olarak döner. "

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. Ravilerinden Salih Ebu Hucayr meçhuldür.

 

 

 

4071. Said b. Amr b. Süleym der ki: Muaviye ya da İbn Muaviye isimli birisini işittim; Ebu Said el-Hudri'den Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şu sözünü bildirdi: "Şüphesiz ölü, kendisini kimin taşıdığını, kimin yıkadığını ve kimin mezara indirdiğini bilir."

Oradaki cemaatin arasında bulunan İbn Ömer (bu hadisi kendisinden işittiği adama): "Bunu kimden işittin?" diye sorunca o: "Ebu Said'den" karşılığını verdi. Abdullah b. Ömer kalkıp Ebu Said'in yanına gitti ve ona: "Ey Ebu Said! Bunu kimden işittin?" diye sordu. O da: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den" dedi.

 

*Hadisi, imam Ahmed ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiştir.

Ravilerinden kimsenin biyografisini vermediği bir ravi vardır.

 

 

 

4072. Muhammed b. Sirin bildiriyor: Enes b. Malik'i ben yıkadım. Sıra avret yerlerinin yıkanmasına gelince oğullarına: "Sizler onun avret yerlerini yıkamaya başkasından daha layık (yetkilisiniz), buyurun yıkayın" dedim. Avret yerini yıkayan kişi eline bir bez alıp avret yerini de bir örtüyle örttü. Daha sonra da avret yerini o elbisenin (örtünün) altından yıkadı.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. isnadı hasendir.

 

 

 

4073. Humeyd dedi ki: Enes b. Malik vefat edince onun cesedine, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in terinin de bulunduğu misk ve benzeri güzel kokulardan oluşan bir karışım sürüldü.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. Ravileri güvenilir ki mselerdir.

 

 

 

4074. Enes b. Malik'in annesi Ümmü Süleym'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Bir kadın ölür de yıkanmasını isterlerse karnından başlasınlar. Hamile değilse incitmeden karnını silsinler. Şayet hamileyse onu hareket ettirmesinler. Şayet onu yıkamak istersen, aşağı tarafından başlayarak avret yerini güzelce kapatıp örtecek niteliğe sahip bir elbise (örtü) koy. Daha sonra ise bir pamukla onu güzelce yıka. Daha sonra elini elbisenin (örtünün) altından sokarak onu (orayı) elbisenin altından (ona abdest aldırmadan önce) üç defa güzelce sil. Daha sonra içinde (eskiden sabun olmadığı için sabun görevi gören ve dağ selvisi veya sedir ağacından elde edilen) sidr bulunan bir su ile ona abdest aldır.

Suyu ayakta duran bir kadın döksün. Sen sidrli suyla tertemiz oluncaya kadar yıkarken suyun dışında başka bir şey dökmesin. Yıkama işini ona en yakın olan insan üstlensin. Şayet böyle birisi yoksa Allah'tan sakınan Müslüman bir kadın üstlensin. Şayet böyle biri var da zayıf veya küçükse Allah'tan sakınan başka Müslüman bir kadın üstlensin. Alt tarafını su ve sidr ile temiz bir şekilde yıkadıktan sonra ona namaz abdesti aldır. Bu anlattıklarım abdestle ilgili açılamalardı. (Buraya kadar söylenenleri yaptıktan sonra) daha sonra da onu üç defa su ve sidr ile yıka. Yıkamaya her şeyden önce kafasından başlayıp su ve sidr ile çok temiz yıka. Tarakla saçlarını tarama! Şayet üç yıkamadan sonra (altına kaçırma gibi bir) hadise meydana gelirse (iki defa daha yıkamak suretiyle yıkama sayısını) beşe tamamla. Baş yıkamadan sonra yine bir şey meydana gelirse o halde yediye tamamla. Yıkamaların hepsi su ve sidr eşliğinde (üç yıkama, beş yıkama şeklinde) tekli olsun. Üçüncü veya beşinci yıkamada suya bir parça sidr, bir parça da (güzel koku katması maksadıyla) kafir ilave et. Bu işlemi daha sonra başka bir sürahi (ibrikte) hazırlayıp ölüyü oturt ve bu suyu onun başından başlamak suretiyle aşağıya (ayaklarına) varıncaya kadar boşalt. Bu işlemleri de bitirdikten sonra ölünün üzerine temiz bir elbise (bez) atıver. Daha sonra elini elbisenin arkasından sokup elbiseyi çıkart; daha sonra da altından sıkıştırabildiğin kadar pamuk sıkıştır; bunu bir de ön tarafından yap. Daha sonra ise yıkanıp temizlenmiş bir deri (kemer, kuşak ve benzeriyle) belden nasıl bağlanılıyorsa kaba etinin oradan aynı şekilde bağla. Daha sonra da baldırlarının arasından düğümleyip baldırlarını bırak. Daha sonra kuşağın (ipin) bir ucunu kalçasının hizasından baldırına doğru uzat. Bu işlem aşağı tarafın hazırlanması aşamasıydı. Daha sonra onu güzel koku sürüp kefenleyip saçlarını biri perçem (lüle) ve ikisi yanlara olmak üzere üçe ayır. Onu sakın erkeklere benzetme. Kefeni beş parçadan oluşsun. Bunlardan biri de kendisiyle baldırlarını saracağın izardır. Sakın yanı cı bir madde veya başka bir şeyle saçını bozma. Saçından bir şey düşecek olursa onu alıp tekrar başındaki saçlarının arasına geri koy. Başındaki saçları güzel bir koku ile kokula. Sakın başını kaynar suyla yıkama. Ayrıca başını kapatıp bağla. Şayet istersen kefenlediğin her şeyi yedi defa koku serperek kefenleme işleminde yaptığın her şeyin tekli olmasına dikkat et. Şayet naşıyla birlikte baş örtüsü örtmek istersen, bunun da tekli olmasına dikkat et. Bu da kafası ve kefeniyle ilgili olan kısımdı. Ölü şayet veremli veya buna benzer cildi (cesedi) hassas bir haldeyse o takdirde (yıkamak yerine) eline bir bez parçası alarak onu suyla yıkayıp ölüyü hareket ettirmeden her tarafını sıvazIa. Cesetten çıktığı yere geri çevrilmesi mümkün olmayan bir uzuv parçasının fırlamasından endişe duyuyorum. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de iki isnadla rivayet etmiştir. Bunlardan birisi: müdellis ancak güvenilir olan Leys b. Süleym; diğeri ise hakkında bazı şaibe olmasına rağmen güvenilir olduğu kabul edilen Cüneyd'dir.

 

 

 

4075. Muğire b. Şu'be'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ölüyü yıkayan kişinin kendisi de yıkansın."

 

*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir. Ravilerinden ismi belirtilmemiş bir ravi vardır.

 

 

 

4076. Hz. Aişe dedi ki: " (Kadın) ölünün yıkanacağı teneşire koyulunca çekip alabileceğiniz bir şeyin (takı vs.'nin ölünün) elinde veya ayağında veya boynunda veya kulağında bırakılması sünnettir."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir. Ravilerinden durumu bilinmeyen biri vardır.

 

 

 

4077. Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ölü yıkayan kişi yıkansın."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta Ebu ishak es-Sebei kanalıyla babasından rivayet etmiştir. Ancak babasından bahseden kimseye rastlamadım.

 

 

 

4078. İbrahim (en-Nehai) bildiriyor: Abdullah (b. Mes'ud)'a ölü yıkayan kişinin yıkanmasının gerekli olup olmadığı sorulunca dedi ki: "Şayet yıkadığınız kişinin necis olduğuna inanıyorsanız o halde siz de yıkanın. Böyle bir endişeniz yoksa abdest almak yeterlidir."

 

*Hadisi Taberani. el-Mu'cemu'l-kebır'de rıvayet etmıştır. Ravileri güvenilir kimselerdir. Ancak ibrahi'm, ibn Mes'ud'dan hadis işitmemiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Cünüp iken Yıkanmadan Ölen Kişi