MECMAU ZEVAİD |
- - |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Mümin ve Mümin
Olmayanın Ölümü
3924. Ebu Hureyre'den:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah, nefse
‘‘Çık!’‘ deyince nefis te ‘‘Ancak iradem dışında istemeye istemeye çıkarım’‘
şeklinde cevap verdi. Yüce Allah de ona: ‘‘İstemesen de, hoşuna gitmese de
çık!’‘ buyurdu."
*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Ricali güvenilir
kimselerdir.
3925. Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Mümin, alnı terleyerek ölür."
*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Ravilerinden Kasım b.
Mutayyeb metruktur.
3926. Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Mümin, alnı terleyerek ölür."
*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.
el-Mu'cemu'l-kebir'de ise aynısı uzun bir metinle yer alır. Ravileri Sahih'in
ravileridir.
3927. Abdullah b.
Mesrlid'un bildirdiğine göre Allahim Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Müminin ruhu cesedinden terle birlikte çıkar. Eşeğinki gibi
ölmekten de hoşlanmam" Denildi ki: "Eşeğin ölümü de nedir?" Şöyle
cevap verdi: "Ani ölümdür. Kafir'in ruhu avurtlarından çıkar."
*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-evsat ve
el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir. isnadındaki Husam b. Misak, zayıftır.
3928. Haris b.
el-Hazrec, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
Ensar'dan bir kişinin başucundayken Ölüm Meleğine bakıp şöyle söylediğini
işittim:
"Ey Ölüm Meleği!
Dostuma yumuşak davran; zira kendisi Mümin biridir."
Ölüm meleği dedi ki:
"Gönlün hoş, gözün aydın olsun. Şunu bil ki ben, bütün Müminlere karşı
yumuşağım. Ey Muhammed! Şunu iyi bilesin ki ben, insanoğlunun ruhunu alınca
onun aile halkından birisi feryat etmeye başladığında o ölünün ruhuyla durup
şöyle derim: ‘‘Bu bağıran da neyin nesi? Vallahi ona ne zulmettik, ne de
vaktinden önce canını teslim aldık. Onun ruhunu almamızın bir günahı yoktur.
Allah'ın yaptığı bu işe razı olursanız mükafatlandırılırsınız. Üzüntü de
aşırıya gidip ağır sözler söylerseniz günahkar olup cezalandırılırsınız. Bizi
kınamaya hakkınız yok. Ama biz size tekrar tekrar döneceğiz. Ona göre
hazırlıklı olun.’‘ Ey Muhammed! Ne kadar iyi, kötü yerleşik veya göçebe hayatı
yaşayan dağ veya ovada olması fark etmez insan varsa, mutlaka ve mutlaka her
gün ve gece onları takip edip incelemekteyim. Onların büyüğünü de, küçüğünü de kendilerinden
daha iyi tammaktayım. Ey Muhammed! Vallahi şayet basit bir sivrisineğin canını
almak istesem Yüce Allah'ın izni olmadan onun canını alamam."
Cafer b. Muhammed dedi
ki: Bildiğim kadarıyla melek, onları namaz vakitlerinde takip edip inceler; ölüm
anı gelince ise o kişiye bakar. Şayet namazlarına devam eden biriyse ona
yaklaşır ve şeytam ondan uzaklaşır. Böylece melek ona La ilahe illallah
Muhammedun Resulullah'ı telkin eder. Bu hal, oldukça dehşet vericidir.
*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
Ravilerinden Amr b. Şimr el-Cu'fi ve Haris b. el-Hazrec isimli kişiler hakkında
herhangi bir kayda rastlamadım. Bunların dışındaki kişiler Sahıh'in
ravileridir. Bezzar da bu hadisin "Şunu iyi bil ki ben, her mümine karşı
yumuşağım" bölümüne kadar olan kısmı rivayet etmiştir.
3929. Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Müminin ruhu terle çıkar. Kafirinki ise sıyrılmak suretiyle
eşeğin canının çıktığı gibi çıkar. Mümin bir yanlış yaptığı zaman bu yanlış ve
günahına kefaret olsun diye ölümü çetinleştirilir. Kafir bir iyilik yaptığı
zaman ise bu yaptığının mükafatı ahirette verilmek yerine, canının fazla
acıtılmadan ayrılması suretiyle yaptığı o iyilik (dünyada) mükafatlandırılır.
"
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
Ravilerinden Kasım b. elMutayyeb zayıftır.
3930. Selman bildiriyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ensar'dan hasta olan bir kişiyi
ziyarete gitmişti. O kişinin yanına geldiğinde elini onun alnına koyup:
"Kendini nasıl bissediyorsun?" diye sordu.
Ancak adam ona cevap
vermedi. Bunun üzerine orada bulunanlar: "Ey Allah'ın Elçisi! O sizden
habersiz bir haldedir" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"O halde bizi yalnız bırakın" deyince oradaki kadınlar çıktılar.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hastayla baş başa kalınca elini
kaldırdı. Bunun üzerine hasta elini yerine koyanlamında işaret etti. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: "Ey Falanca! Ne hissediyorsun?"
diye sorunca, adam: "İyi şeyler hissediyorum .... Biri siyah, biri beyaz
olmak üzere iki kişi yanıma geldi" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem):
"Bunlardan sana
hangisi daha yakın?" diye sordu. Adam: "Siyah olanı" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunun üzerine: "Hayır az, kötülük
ise çok" buyurdu. Adam: "O halde duanla beni destekleyip ihya
et" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dua etti:
"Ey Allahım! çoğu affet, azı ise çoğalt. "
Daha sonra yine adama:
"Ne görüyorsun?" diye sordu. O da: " Anam babam sana feda olsun!
İyilik ve hayır çoğalıyor. Şerrin (kötülüğün) silindiğini yok olduğunu, ayrıca
siyahın benden uzaklaştığını görüyorum" deyince Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "En çok nasıl bir iyilikte bulunurdun?" diye
sordu. Adam: "Su dağıtırdım" karşılığını verdi. Daha sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dinle Ey Selman! Bende bir gariplik
hissettin mi?" diye sordu. "Sana anam babam feda olsun, evet. Seni
daha önce birçok ortamda görmüştüm; ancak bu halinle bu durumda ve vazıyette
hiç görmedim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki:
"Onun nelerle karşılaştığını çok iyi biliyorum. Sahip olduğu bütün
damarları, ölümün acısını teker teker duyuyor."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
Bezzdr da benzer bir rivayette bulunmuştur. Ravilerinden Musa b. Ubeyde
zayıftır.
3931. Ebü Eyyub
el-Ensari'den: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Mümin bir kişinin ruhu cesedinden çıkarıldığında dünyadayken müjdeci
kimsenin karşılandığı gibi o ruh da Yüce Allah'ın rahmet kulları tarafından
karşılanır. Şöyle derler: ‘‘Bakınız: Dostunuz dinlenmekte. Çünkü bayağı sıkıntı
ve meşakkat geçirdi.’‘ Daha sonra da o kişiye sorarlar: ‘‘Falanca beyefendi,
falanca hanım efendi ne yaptı? Evlendi mi?’‘ vs. Kendisinden önce ölen bir
adamı sorarlarsa o da derki: ‘‘O benden çok önceleri vefat etti.’‘ Derler ki:
‘‘İnna lillah ve-inna ileyhi raciun (Allah'dan geldik, yine ona döneceğiz)''
Anlaşılan o kişi Ummu Haviye (Cehennem)e götürüldü. O ne kötü bir merkez, ne
kötü bir eğitmendir. Şu çok iyi bilinmeli ki, amelleriniz ahirete göçmüş olan
akraba ve yakınlarınıza gösterilir. Şayet amelleriniz güzelse sevinip bunu
birbirlerine müjdelerler ve derler ki: ‘‘Ey Yüce Rabbimiz! Bu senin cömertliğin
ve merhametinin göstergesidir; ona olan nimetlerini eksiksiz olarak ver ve onun
bu hal üzere canını al.’‘ Aynı şekilde kötülük yapanın da amelleri onlara
gösterilince derler ki: ‘‘Ey Yüce Rabbimiz! Ona güzel işler yapmasını ilham et
ki bu amellerinden dolayı ondan razı olup onu kendisine yaklaştırasın.’‘"
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
Ravilerinden Mesleme b. Ali zayıftır.
3932. Abdullah b. Amr
dedi ki: Bir kul Allah için onun yolunda öldürülüp te kanının ilk damlası yere
düştüğünde, Yüce Allah Cennetten benzeri olmayan bir örtü gönderip ruhunu onun
içine koydurur. Ayrıca ruhunun kendisine yerleştirilmesi için Cennetten bir
beden gönderir. Daha sonra meleklerle beraber, hiç yabancılık çekmeden sanki
ilk yaratılışından bu yana onlarlayınış gibi, göğe yükselip Rahman olan Yüce
Allah'ın huzuruna getirilince, daha melekler secde etmeden onlardan önce
secdeye kapanır.
Melekler ondan sonra
secde ederler. Kendisi bağışlanıp arındırıldıktan sonra şehitlerin yanına
gönderilmesi emredilir. Bu kişi onları, yemyeşil bahçelerde ipek giysiler
içinde bulur. Yanlarında öküz ve balık (balina) vardır. Bunlar (yani balina ve
öküz) onları her gün dün doyurdukları gibi doyururlar. Şöyle ki, balina, Cennet
nehirlerinde dolaşıp nehirlerdeki tüm değişik kokulu şeylerden yer. Akşam
olduğunda öküz onu boynuzuyla süzüp (boynuzuna batırıp) kanını akıtmak
suretiyle keser ve onlar da onun etini yiyince görürler ki etinde cennet
nehirlerinin bütün o güzel kokuları vardır. Öküz ise geceleri atlayıp cennetin
bütün meyvelerini yer, sabah olunca da balina kuyruğuyla vurup öküzü keser ve
onlar da öküzün etini yiyince görürler ki öküzün etinde Cennet meyvelerinin
tadı vardır. Gidecekleri yere bakıp Yüce Allah'dan kıyamet vaktini
gerçekleştirmesini arzu ederler.
Yüce Allah, mümin bir
kulunun canını aldığında ona cennet kokularının bir türü ile cennet
kumaşlarından bir kumaşı iki meleğiyle yollar ve der ki: "Ey razı ve
endişesiz olan nefis! Haydi rahatmış gibi kokuya ve kızgın olmayan Rabbinin
yanına gel! Sen ne güzel ameller işledin de bunları ahiret yurduna
gönderdin." Bir insanın, sizlerin hayatında duyduğu duyacağı ve burnuma
gelen en güzel misk kokusundan daha da güzel bir koku gibi altıncı semanın etrafındaki
melekler derler ki: "Sübhanallah! Bugün yeryüzünden o kadar tatlı bir ruh
geldi ki önünden geçtiği bütün kapılar ona açılıyor. Bütün melekler ona dua
ediyor, istiğfarda bulunuyor ve şefaat ediyor." Bu haliyle Yüce Allah'ın
huzuruna getirilince melekler ondan önce secde edip şöyle derler: "Ey
Rabbimiz! Bu falanca kulundur. Onun canını aldık ki sen, bunu daha iyi
biliyorsun." Yüce Allah: "Secde etmesini emredin" buyurunca ruh
secde eder. Sonra Mikail çağrılıp kendisine şöyle denir:
"Bu ruh kıyamet
günü sana soruncaya kadar bırak müminlerin yanında kalsın." Bedenine
enlemesine ve boylamasına yetmiş (kat veya kez) genişlemesi emredilir.
Kendisine orada kokular sürülüp onun için ipekler serilir. Şayet Kur'an
bilgisine sahipse Kur'an onu aydınlatıp nurlandırir. Yok ise Güneş aydınlığı
gibi bir nurla aydınlandırılır. Daha sonra da bulunduğu yerden Cennete, kendisi
için bir kapı açılır. Sabah akşam Cennetteki makamına bakar.
Yüce Allah kafir bir
kulun canını aldığında ise ona iki melek gönderir yanlarında olabilecek en
berbat koku ve sertlikte bir kumaş parçasıyla gelerek der ki: "Ey pis
nefis! Çık haydi Cehenneme, acıklı bir işkenceye ve sana kızmış olan Rabbe çık!
Sen ne kadar da kötü ameller yaparak bunları ahirete göndermişsin."
Birinizin hayatında burnuna gelen en iğrenç leş kokusundan daha da iğrenç bir
şekilde çıkarken semanın etrafındaki melekler şöyle derler: "Sübhanallah!
Yeryüzünden bir leş, kötü bir ruh geldi." Ona göğün kapıları açılmaz;
kabre onu sıkıştırılması emredilip uzun boyunlu develerin boyunlarına benzeyen
yılanlarla doldurulur ki bunlar, onun etini yerler ve kemiğinde hiç bir şey
bırakmazlar. Daha sonra da üzerine onu görüp veya işitip te merhamet etmeyen,
kör ve sağır olup ellerinde demirden topuzlar bulunan melekler yollanır. Onu
hem döver, hem de azarlarlar.
Ona ateşten bir kapı
açılınca cehennemdeki gideceği yere sabah akşam bakar. (Cehennemden yerini
görünce bu işkence ve yerine razı olup) Yüce Allah'dan kendisini cehenneme
göndermeyip olduğu gibi o hal üzere bırakmasını ister.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
Ravileri güvenilir kimselerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Yaşayanların
Amellerinin Ölülere Gösterilmesi