MECMAU ZEVAİD |
- - |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Vebadan Kaçan ve
Kaçmayan Hakkında
3867. Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ümmetimin yok oluşu ancak ta'n (yaralanma sonucu meydana gelen ölüm) ve taun
sebebiyle olacaktır.'' Dedim ki: "Ey Allah'ın Elçisi! Ta'n'ın ne olduğunu
biliyoruz; ancak taun nedir (onu bilmiyoruz)?" Buyurdu ki: "Deve
uruna benzeyen bir urdur ki ona sabredip kaçmayan şehit gibi (hükmünde)dir.
Ondan kaçan ise savaştan kaçan gibidir.''
*Hadisi, imam Ahmed, Ebu Ya'la ve Taberani de
el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.
3868. Ebu Ya'la'nın
rivayetinde ise Hz. Aişe'nin bildirdiğine gör'e Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin cin düşmanları tarafından
çarpılmasıdır- dürtülmesidir, deve uru gibi bir urdur. Olduğu yerden ayrılmayan
savaştan kaçmayıp ona yakalanan şebit ve ondan kaçan ise savaştan kaçan
gibidir."
*Hadisi, Taberani de el-Mu'cemu'l-evsat'ta "Ona sabreden
Allah yolunda cihad eden gibidir" ibaresiyle rivayet etmiştir.
3869. Bezzar'ın Hz.
Aişe'den yaptığı rivayette ise şu ifade mevcuttur: Dedim ki: "Ey Allah'ın
elçisi! Ta'n nedir biliyoruz; peki taun nedir?" Buyurdu ki: " (Deri
altında çıkan) yara ve şişlik gibi bir şeydir. Koltuk atları ile hassas ve
yumuşak olan yerlerde olur. Onunla amelleriniz temizlenir. O, her Müslüman için
şehitlik gibidir."
*İmam Ahmed'in ravileri güvenilir kimselerdir. Diğer senetler
ise hasendir.
3870. Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in taun hakkında şöyle
dediğini işittim: "Ondan kaçan savaştan kaçmış gibidir! Ona sabredip
kaçmayana şehitlik sevabı vardır. "
*Hadisi, imam Ahmed, Bezzar ve ayrıca Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta
rivayet etmiştir. imam Ahmed'in ravileri güvenilir kimselerdir.
3871. Mahzumlu İkrime b.
Halid, babasından veya amcasından, o da dedesinden, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in Tebuk savaşında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Bir yerde veba var
ise ve siz de orada iseniz sakın orayı terk etmeyin!
Ancak vebanın meydana
geldiği yerde değilseniz sakın oraya yönelmeyin!"
*Hadisi, imam Ahmed rivayet etmiştir.
3872. İmam Ahmed,
İkrime'den başka bir rivayetinde ise şöyle nakletmiştir. "Sizin
olmadığınız bir yerde ise sakın oraya yaklaşmayın. "
*İmam Ahmed'in isnadı hasendir. Taberani de aynısını
el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
3873. Zeyd b. Sabit dedi
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında veba konusu açılınca
şöyle buyurdu: "O, sizden öncekilerin yakalandığı çirkin bir azaptır. O
halde bir beldede olduğunu duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz şehirde ise
oradan ondan kurtulmak düşüncesiyle çıkmayın."
*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir.
Ravileri güvenilir kimselerdir.
3874. Ya'la b. Şeddad b.
Evs anlatıyor: Muaviye, hutbesinde vebadan bahsedince Ubade şöyle dedi:
"Annen Hind, senden daha bilgilidir."
Muaviye hutbesini
kesmeden devam edip tamamladıktan sonra namazını kıldı. Daha sonra da Ubade'nin
peşinden bir adam göndererek onu çağırttı. Bunun üzerine Ensar'ın erkekleri de
onunla birlikte ayağı kalkınca onları oturtup Muaviye'nin yanına gitti.
Muaviye ona şöyle dedi:
"Allah'tan korkmaz, liderinden utanmaz mısın?" Ubade ona şu karşılığı
verdi: "Sen, benim Resulullah'a, kınayanların kınamasından, Allah için
asla korkmayacağıma dair söz verip biat ettiğimi gayet iyi biliyor musun?"
Daha sonra Muaviye ikindi namazına gelip namazı kıldırdıktan sonra bir şeye
tutunarak dedi ki:
"Ey insanlar!
Minberden size bir şey söylemiştim; daha sonra eve gidince bu hadisin Ubade'nin
bana sÖy'lediği gibi olduğunu anladım. Kendisinden faydalanın zira o, benden
daha bilgilidir."
*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebır'de
rivayet etmiştir.
Senedinde isa b. Sinan
vardır. Bu kişiyi, ibn Hibban ve başkaları güvenilir kabul ederken Yahya b.
Main ve başkaları zayıf olduğunu söylemiştir.
3875. Şehr b. Havşeb
el-Eş'ari, Amevas Vebasını yaşayan üvey babasından bildiriyor: Bu hastalık ve
elem yayılmaya başlayınca Ebu Ubeyde b. el-Cerrah, insanlara şöyle bir konuşma
yaptı: "Ey insanlar! Bu hastalık Rabbinizin rahmeti, Peygamberinizin
(olmasını istediği) duası ve sizden önceki iyi insanların ölüm sebebidir. Ben
Ebu Ubeyde, Yüce Allah'tan bu hastalıktan payıma düşen nasibimi vermesini niyaz
ediyorum." Daha sonra Ebu Ubeyde vebaya yakalanarak vefat etti. Allah
kendisine rahmet eylesin. Ondan sonra insanların başında kalan Muaz b. Cebel de
onlara şu konuşmayı yaptı:
"Ey insanlar! Bu
hastalık, Rabbinizden rahmet, Peygamberinizin olması için ettiği duası, sizden
önceki iyi insanların kendisi sebebiyle öldükleri şeydir. Ben Muaz, Yüce
Allah'tan, bu hastalıktan nasibimiz olan bu aileme ihsan etmesini niyaz
ediyorum."
Bunun üzerine oğlu
Abdurrahman vebaya yakalanıp vefat etti. Muaz daha sonra kendisi için de dua
etti ve el ayasında bu hastalık peyda oldu. Allah kendisine rahmet etsin. El ay
asındaki veba yarasına bakıp elinin üstünü öptüğünu, daha sonra da (yarasına
bakıp) şöyle söylediğini işittim: "Seni dünyalık namına hiçbir şeyle
değişmem (sen benim için dünyalık şeylerden daha kıymetli ve sevimlisin)"
o da vefat edince insanların başına Amr b. el-As lider olarak seçildi. O ise
bize şöyle bir konuşma yaptı:
"Ey insanlar!
Şüphesiz bu ağrı (hastalık) olduğu zaman, ateşin alev alması gibi yayılıyor.
Dolayısıyla herkes bu alevden uzaklaşıp dağlara sığınsın." Bunun üzerine
Ebu Vaile el-Huzeli dedi ki:
"ValI ahi
yanılıyorsun! Ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in birlikteliği ile
aydınlanırken sen şu eşeğimden daha kötüydün!" Bunun üzerine Amr dedi ki:
"Vallahi senin bu sözüne cevap vermeyeceğim ve burada da
durmayacağız." Daha sonra o ve diğer insanlar çıkıp dağıldılar ve Yüce
Allah da o hastalığı ortadan uzaklaştırdı.
Vallahi bu durum yani
Amr'ın bu davranışı, Hz. Ömer'e ulaştığında bu tutumunu kınamadı.
*Hadisi Ahmed rivayet etti: Şehr şaibeli bir ravi olup
şeyhinin ismini de vermemiştir.
3876. Abis el-Gıfari bildiriyor:
Kendi evinin terasında otururken taşınan bir grubun oradan geçmesi üzerine:
"Bunlar kimdir?" diye sordu. Cevaben: "Bunlar, vebadan kaçan bir
gruptur" denilince o da bunun üzerine dedi ki: "Ey veba! Beni de al!
Ey veba! Beni de al! Ey veba! Beni de al!"
Arkadaşları da ölümü
temenni edip arzulamaktaydı. Bunun üzerine amcasının oğlu kendisine şöyle dedi:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim:
"Sizden hiç biriniz ölümü arzulamasın. Şüphesiz ölüm, müminin amelinin
mükafatıdır. Bu arzusu kabul edilir (de ölür) ise kınanır." Dedi ki:
"Ey amcamın oğlu! Benim bu davranışım ve aceleciliğim Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ümmetini sakındırmak (uyarmak) maksadıyla ahir
zaman hakkında şu söylediği şeylerden kaynaklanmaktadır:
"Alçakların
liderliği, polislerin çoğalması, insan kan ve canının ucuzlayıp değerini
yitirmesi, akrabalık bağlarının gevşemesi, kafası bulanık bir takım grupların,
Kur'an'ı nağmeler gibi algılayarak, din konusunda kendilerinden bilgisiz ve
anlayışsız insanları öne sürüp onların da şarkı söyler gibi Kur'an okumaları.
"
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
imam Ahmed de benzerini rivayet etmiştir.
3877. Abis el-Gıfari
başka bir rivayette ise şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in şöyle buyurduğunu duydum: "Hiç biriniz ölümü arzulamasın. Ölüm,
kişinin ömrünün bitimiyle olacaktır (onun istemesiyle değil). "
*Hadis'in isnadında Leys b. Ebi Süleym vardır ki şaibeli bir
kişidir.
Bu hadisin başka tariki
vardır ki bunlar inşallah Emirlik, Hilafet ve Tövbe bölümlerinde gelecek.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: