MECMAU

ZEVAİD

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Efendimiz Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Namazı

 

3629. İbn Abbas'ın naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Bana Cebrail ‘‘Sana namaz sevdirildi. Ondan dilediğin kadar alıkıl’‘ dedi."

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden Ali b. Zeyd hakkında tenkit vardır. Kalan ravileri ise Sahıh'in ravileridirler.

 

 

 

3630. Sefine'den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ölmeden önce kendini ibadete verdi, kadınları terk etti, öyle ki, adeta eskimiş bir kırbaya döndü.

 

*Hadisi Bezzar, Muhammed b. Abdirrahman b. Sefine kanalıyla babasından, o da dedesinden rivayet etmiştir ki ikisini de tanımıyorum. Yine senedinde yer alan Muhammed b. Haccac hakkında Yahya b. Main "güvenilir değildir" demiştir.

 

 

 

3631. İbn Abbas'ın naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün, etrafında insanlarla birlikte otururken şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki Allah, her peygambere fıtri bir istek vermiştir. Benim fıtri isteğim de geceyi ihyaya yöneliktir. Ben gece namazına durunca sakın kimse arkamda namaza durmasın. Yine, Allah her peygambere bir rızık vermiştir. Benim rızkım da şu humus payıdır. Ben vefat ettikten sonra bu pay, emır sahiplerinin hakkıdır. "

 

*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de ishak b. Abdillah b. Keysan kanalıyla babasından nakletmiştir. Bunlardan ishak'ı Ebu Hatim gevşek olarak değerlendirirken babasını ibn Main güvenilir, Ebu Hatim ve başkaları ise zayıf görmüşlerdir.

 

 

 

3632. Enes'in bildirdiğine göre: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakları -veya bacakları- şişinceye kadar ibadet etmiş, kendisine: " Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarım bağışlamış değil midir?" denince de "Şükreden bir kulolmayayım mı?" buyurmuştur ..

 

*Hadisi Ebu Ya'la, Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridirler.

 

 

 

3633. Abdullah b. Mes'ud'dan nakledildiğine göre gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Kendisine:

"Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarım bağışlamış değil midir?" denince de "Şükreden bir kulolmayayım mı?!" buyururdu.

 

*Hadisi Taberani el-Mu'cemü's-sağır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Abdurrahman b. Osman zayıftır. Bununla birlikte ibn Hibban kendisini güvenilir olarak değerlendirmiştir.

 

 

 

3634. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Sana Allah'tan, senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarının bağışlandığına dair haber gelmişken bunu niçin yapıyorsun?" denince de: "Şükreden bir kulolmayayım mı?!" buyururdu.

 

*Ben derim ki: Hadisin bir kısmını Nesai rivayet etmiştir.

Bu şekliyle ise Bezzar birkaç senetle rivayet etmiş olup senetlerden birinin ravileri Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

3635. Nu'man b. Beşır'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geceleyin ayakları patlayıncaya kadar ibadet ederdi. Kendisine:

"Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamış değil midir?" dendiğinde de "Şükreden bir kulolmayayım mı?!" derdi.

 

*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Süleyman b. el-Hakem zayıftır. Bununla beraber ibn Hibban kendisini es-Siktit'ta zikrederek "Çok kere hata etmiştir. Bununla beraber Ukaylı, güvenilir olduğunu düşünerek ondan rivayette bulunmuştur" açıklamasını yapmıştır.

 

 

 

3636. Ebu Cuhayfe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Kendisine: "Ya Resulallah! Allah senin geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamışken (bunu niçin yapıyorsun)?" dendiğinde de "Şükreden bir kulolmayayım mı?!" derdi.

 

*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerinden Ebu Katade el-Harranı'yi Ahmed b. Hanbel ve bir rivayete göre ibn Main güvenilir kabul ederken, bir grup bilgin zayıf görmüştür.

 

 

 

3637. Ebü Eyyüb'dan nakledildiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gecede iki veya üç kere ağzını misvakla temizlerdi. Gece namaz kılmaya kalklığında hiç konuşmadan veya bir şeyemretmeden dört rekat namaz kılar, her iki rekatta bir selam verirdi.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden Vasıl b. es-Saib zayıftır.

 

 

 

3638. Hz. Ali'nin bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geceleyin farz dışında on altı rekat namaz kılardı.

 

*Hadisi Abdullah b. Ahmed, Müsned'e ziyadelerinde rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

3639. Abdullah b. ez-Zübeyr'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatsı namazını kılınca dört rekat nafile namaz ve bir rekat da vitir kılardı. Sonra bir daha gece namazını kılardı.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiş olup senedinde Nafi b. Sabit ismi geçmiştir. Söz konusu Sabit'ten maksat Abdullah b. Zübeyr'in oğlu olup kendisini ibn Hibban es-Sikat'ta zikretmiştir. Ancak Nafi, dedesi Abdullah b. ez-Zübeyr'den hadis işitmediği gibi ona yetişmemiştir de. Yalnız babası Sabit'ten rivayette bulunmuştur.

 

 

 

3640. Safvan b. el-Muattal es-Sülemi anlatmaktadır: Bir yolculukta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikteydim. Gece göz ucuyla namaz kılışını izledim. Yatsı namazını kıldı. Sonra uyudu. Gece yarısı olunca, uyanıp Al-i İmran suresinin sonundan on ayet okudu. Sonra ağzını misvakla temizledi. Sonra abdest aldı. Sonra kalkıp iki rekat namaz kıldı. Bilmem, kıyamı mı, rükusu mu yoksa secdesi daha uzundu. Sonra namazı bitirdi. Sonra yine uyandı ve aynısını yaptı. Sonra ilk yaptığı gibi yapmaya devam etti ve sonuçta (gece boyunca) on bir rekat namaz kıldı.

 

*Hadisi Abdullah b. Ahmed ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden Ali b. el-Medını'nin babası Abdullah b. Cafer zayıftır.

 

 

 

3641. Rivayet edildiğinde göre Hz. Aişe'ye bir takım insanların gece bir iki kere Kur'an okudukları söylendi. Aişe: Onlar (görünürde) Kur'an okumuş olsalar da gerçekte okumamışlardır. Ben bütün gece Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber ibadet ederdim. O, Bakara, Al-i İmran ve Nisa sürelerini okur, tehdit bulunan her ayete gelince muhakkak Allah'a dua eder, kendisine sığınırdı. Yine her bir müjde ayetine gelince muhakkak Allah'a dua eder ve müjdeyi elde etmek isterdi.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir. Yine Aişe'den naklettiği bir rivayette "Onlardan biri Kur'an'ı iki veya üç kere okur" ifadesi yer almıştır. Aynı hadisi Ebü Ya'la da nakletmiş olup senedinde yer alan ibn Lehia hakkında tenkit vardır.

 

 

 

3642. Hz. Aişe demiştir ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o kadar uzun süre oruç tutardı ki, herhalde oruçsuz gün geçirmek istemiyor, derdik. Yine o kadar uzun süre oruç tutmaksızın kalırdı ki, herhalde artık oruç tutmak istemiyor, derdik. Ayrıca her gece Beni İsrail ve Zümer sürelerini okurdu.

 

*Ben derim ki: Hadis, "Beni israil ve Zümer sürelerini okurdu" kısmı hariç, Sahıh'de yer almıştır. Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

3643. Cabir b. Abdillah bildiriyor: Hudeybiye günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber yola çıkarak Sükya mevkiinde konakladık. O zaman Muaz b. Cebel: ''Bize kırbalarımızla kim su getirecek?U diye sordu. Hemen Ensar'dan bir grup genç birlikte yola çıktık ve yaklaşık yirmi üç mil ötede bulunan Usaye'deki suyun başına vardık. Tulumlarımızı suyla doldurduk. Yatsıdan sonra bir de baktık ki bir adam, göle doğru zorlayan devesini zapt etmeye çalışıyor. Havuzun başına vardığımızda bir de baktık ki, o kişi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem). Devesini suladı. Sonra ben devesinin dizgininden tutup çöktürttüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp yatsı namazına durdu. Anlatıldığına göre Cabir de yanına durdu. Yatsıdan sonra ise on üç rekat daha kıldı.

 

*Ben derim ki: Hadis Sahih'de muhtasar olarak geçmiştir.

Hadis Ahmed b. Hanbel, Ebu Ya'Ia ve muhtasar olarak Bezzar tarafından nakledilmiş olup senedinde yer alan Şurahbi'1 b. Sa'd'ı ibn Hibban güvenilir kabul ederken, bir grup bilgin zayıf görmüştür,

 

 

 

3644. Hz. Aişe demiştir ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece namazının bir rekatında uSenden başka tanrı yoktur" dediğini işittim.

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.

 

 

 

3645. Cesra binti Dicace'den nakledildiğine göre kendisi umre yapmak üzere yola çıkarak Rabeze'ye kadar varmış. Orada Ebu Zer'den şunu dinlemiş: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gecelerden bir gece kalkıp cemaate namaz kıldırdı. Sonra ashabı arkasına durup namaz kılmaya başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının kalkıp arkasında namaza durduklarını görünce kendisi konaklama yerine gitti. Daha sonra halkın mekam boşalttıklarını görünce, tekrar eski yerine döndü ve namaza durdu. Ben de gelip arkasına durdum. Bana sağ tarafına geçmem için işaret etti ve sağına geçtim. Sonra İbn Mes'ud gelerek benim ve Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasına durdu. Ona da soluna geçmesi için işaret etti ve soluna durdu. Kur'an'dan bir ayeti okumaya başladı ve aynı ayeti sabah namazını kılana kadar tekrarlayıp durdu. Sonra sabah olunca Abdullah b. Mes'ud'a işaret ederek: "Dün gece neden öyle yaptığını sor" dedim. İbn Mes'ud: "Kendisi bize ondan bahis açmadıkça ben ona hiçbir şeyi sormam" dedi. Bunun üzerine ben:

"Anam babam sana feda olsun, sen Kur'an'ın tamamını bildiğin halde Kur'an'dan bir ayeti okuyup durdun. Eğer bunu bizden biri yapsaydı, onu kınardık (neden?)" diye sordum.

"Ümmetim için dua ettim" buyurdu. "Sana nasıl cevap verildi?" veya "Sana nasıl karşılık verildi?" diye sordum. "Bana öyle bir cevap verildi ki insanlardan birçoğu eğer ona azıcık muttali olacak olsalar, namazı terk ederler" buyurdu. "İnsanlara bu müjdeyi vereyim mi?" dedim. "Elbette verebilirsin" buyurdu. Hemen kalkıp atılan bir taşın ulaşacağı mesafe kadar gitmiştim ki, Ömer: "Ya Resulallah! Eğer insanlara bu müjdeyi verirsen, onlar ona güvenip ibadeti bırakırlar!" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o kişiye: "Geri dön!" diye seslendi, o da döndü. İşte o ayet şudur: "Eğer kendilerine azap edersenı şüphesiz onlar senin kullarındır (dilediğini yaparsın). Eğer onları bağışlarsan, şüphesiz sen Aziz'sin! Hakim'sin dir (hikmet sahibisin)"[Maide, 118]

 

*Ben derim ki: Hadisten "Sabah oluncaya kadar bir ayet okudu" kadarını Nesai rivayet etmiştir.

Bu şekliyle ise Ahmed b. Hanbel ve Bezzar rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

3646. Ebu Said'in naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabaha kadar bir ayeti tekrarlayıp durdu.

 

*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravilerinden ismail b. Müslim en-Naci'nin biyografisini yazana rastlamadım .

 

 

 

3647. Ebu Hureyre bildiriyor: Ne zaman erkenden namaza gitınişsem muhakkak Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Bakara sliresini iki rekatta okuyarak namaz kıldığını görmüşümdür .

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel, rivayet etmiş olup ravilerinden Leys b. Ebi Süleym güvenilir olmakla beraber müdellistir.

 

 

 

3648. Hz. Aişe'den nakledildiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bakara süresini ikiye bölerek iki rekatta okumuştur.

 

*Bunu Ebu Ya'lihivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

3649. Enes'den nakledildiğine göre bir gün Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir rahatsızlık hissetti. Sabah olunca: "Ya Resülallah! Üzerinde hissedilir derecede rahatsızlık belirtileri görünmektedir" denilince, "Ben, gördüğünüz gibi yorgunum. Dün gece yedi uzun sureyi okuduma buyurdu.

 

*Hadisi, Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

3650. Enes anlatıyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gece odasında namaz kılıyordu. Bir takım insanlar gelerek onun namazına uyarak namaz kılmaya başladılar. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evine girdi. Sonra tekrar çıktı. Bunu birkaç kez tekrarla dı. Her defasında namaz kılıyordu. Sabah olunca insanlar: "Ya Resulallah! Seninle beraber namaz kıldık. Biz senin namazını uzatmanı istiyoruz" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizin durumunuzu fark ettim ve bu yüzden bilerek böyle yaptım" buyurdu.

 

*Hadisi Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

3651. Cabir bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gece iki üç kere ağzını misvakla temizlerdi. Her yatıp uyandığında misvak kullanır, abdest alır ve iki veya bir rekat namaz kılardı.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde yer alan Ebu Bekir el-Medını'yi ibn Hibban güvenilir kabul ederken, ibn Main ve bir grup bilgin zayıf görmüşlerdir.

 

 

 

3652. Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her gece Al-i İmran suresinin sonundan on ayet okurdu.

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Muzahir b.

Eslem'i ibn Hibban güvenilir kabul ederken, ibn Main ve bir grup zayıf görmüştür.

 

 

 

3653. Hz. Aişe anlatıyor: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatsı namazını kılar, sonra evine dönmeden önce Mescid'de yedi rekat namaz kılardı. Bunlardan dört rekatı kılarken her iki rekatta bir selam verir, kalan üç rekatı ise teker teker kılardı. Vitrin ilk iki rekatının sonunda, selam vereceğinde okuduğu gibi teşehhüt duasını okur, tek rekatta da muavvizat (İhlas, Felak ve Nas süreleri) okurdu. Sonra evine dönünce, iki rekat daha kılar ve yatardı. Uykusundan uyandığı zaman "Beni sağlıcakla uyutan ve sağlıcakla uyandıran Allah'a hamd olsun" derdi. Sonra başını semaya kaldırarak tefekkür eder, sonra "Ey Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tenzih / tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru ... Şüphesiz sen vaadinden caymazsın"[Al-i İmran, 191-194] ayetlerini okurdu.

 

Sonra abdest alarak iki rekat namaz kılmaya başlar; bu iki rekatta kıraat, rükü ve secdeyi uzun tutup çokça dua ederdi. Hatta ben uyur, uyanırdım da o hala dua ediyor olurdu. Sonra gider yatar ve hafif bir uykuya dalardı. Sonra kalkar, birincisinde söylediklerini söylerdi. Sonra kalkıp önceki iki rekattan daha uzun iki rekat namaz kılar, daha çok tazarru ve istiğfarda bulunurdu. Öyle ki "Acaba namazını bitirecek mi?" diye kendi kendime sorardım. Bu, gecenin sonuna doğru olurdu. Sonra gider biraz uyurdu. Ben içimden "Acaba uyudu mu, uyumadı mı?" derken, müezzin gelirdi. Yine ilk kalkışında dediklerini der, sonra oturur, misvakı ister ve misvakla ağzını temizler, abdest alırdı. Sonra iki kısa rekat kılar, sonra namaza çıkardı. Bu kıldığı namazı toplam on üç rekattı.

 

*Ben derim ki: Konuyla ilgili Sahih'de Aişe'den nakledilmiş daha başka hadisler mevcuttur.

Bu hadisi ise Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden ibn Lehia hakkında tenkit vardır.

 

 

 

3654. Huzeyfe bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittim. Namaz kılıyordu. Hemen ben de namazına uyarak arkasına durdum. Ama o bunu bilmiyordu. Namazına Bakara suresiyle başladı. Ha şimdi rükua gidecek dediğimde, o kıraatine devam etti.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dört rekat namaz kıldı. Rükusu da kıyamı gibiydi. .. Ben, bunu Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söyleyince "Arkamda olduğunu haber verseydin ya? t" buyurdu. Huzeyfe: "Seni hak ile gönderene yemin ederim ki o namazın yorgunluğunu hala üzerimde hissetmekteyim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Eğer arkamda olduğunu bilseydim, namazı kısa tutardım" buyurdu.

 

*Ben derim ki: Sahih'de hadisin baş kısmı geçmiştir.

Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Sinan b. Harun el-Bercemi hakkında ibn Main: "Sinan b. Harun, Seyf'in kardeşi olup Sinan'ın durumu ona göre daha iyidir" demiştir. Bir defasında da "Sinan, Seyf'den daha güvenilirdir" demiştir. Fakat ibn Main dışındakiler kendisini zayıf görmüşlerdir.

 

 

 

3655. İbn Abbas bildiriyor: Bir gece ben teyzem Meymüne'nin yanında geceledim. Derken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) endişeyle kalktı, su aradı ve abdest aldı. Sonra "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbirini takip edişinde aklı selim sahipleri için gerçekten apaçık ibretler vardır"[Al-i İmran 190] ayetini okumaya başlayıp süreyi sonuna kadar okudu. Sonra Bakara süresine başladı ve onu harf harf okuyarak bitirdi. Sonra rüküya gitti ve rüküda "Sübhane rabbiyel-azim (Büyük Rabbimi tespih ederim)" dedi. Sonra secdeye giderek "Sübhane rabbiyel-a'la (Ulu Rabbimi tespih ederim) dedi. Sonra başını kaldırarak iki secde arasında: "Rabbim! Beni bağışla, beni esirge, bana şifa ver, derecemi yükselt, beni rızıklandır ve beni doğru yol üzere sabit kıl!" diye dua etti.

 

Sonra kıyama kalktı ve ikinci rekatta Al-i İmran süresini okudu.

Sonra rükü ve secdeye gitti. Sonra ilk rekatta yaptığının aynısını'yaptı. Sonra yattı. Sonra yine endişeyle kalktı ve ilk iki rekatta yaptığının ayınsını yaptı ve harf harf kıraatte bulundu. Böylece toplam sekiz rekat namaz kıldı. Her iki rekatta bir yatardı. Sonra üç rekatı ise tekli kıldı. Sonra sabah namazının iki rekatını kıldı. ...

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravilerinden Ubeyd b. ishak el-Attar'ı ibn Main ve başkaları zayıf görürlerken, Ebu Hatim kendisini memnuniyetle kabul etmiştir.

 

 

 

3656. İbn Abbas anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bikare'ye bir hedy kurbanı verdi. Ebu Bikare onu (yaşça) küçük buldu ve bana dedi ki: Evladım bunu al, Resulullah'a götür ve ona de ki: "Biz çalışan bir topluluğuz. Eğer yanında bundan daha yaşlısı varsa, bize onu gönder!?" Deveyi alıp getirdim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Amcaoğlu! Deveyi zekat develerinin yanına götür" buyurdu. Ben de götürdüm. Sonra Mescid'de yanına gittim ve onunla beraber yatsı namazını kıldım. "Akşam oldu. Bu gece teyzenin yanında kalmak istemez misin?" diye sordu. O gece Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yanında kalacağı geceydi. Teyzemin yanına gittim, bana akşam yemeği yedirdi, benim için ev içinde bir aba hazırladı. Onu yere yaydım ve kendi kendime: "Bu gece mutlaka, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nasıl ibadet ettiğini öğreneceğim" dedim. Derken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) içeri girerek: "Meymune!" diye seslendi: O da: "Buyur, ey Allah'ın Resulü" dedi. "Yeğenin (kardeşinin oğlu) yanına gelmedi mi?" diye sordu. "Geldi. İşte şurada" dedi. "Ona akşam yemeği yedirdin mi? Yanında bir şey var mıydı?" diye sordu. "Evet. Yedirdim" dedi. "Yatak hazırladın mı?" diye sordu. "Evet, hazırladım" dedi. Sonra yatağına doğru yöneldi; ama yatmadı, kenarına doğru uzandı. Başını döşeğe koydu. Bir süre bu şekilde kaldı. Hatta uykusunda horlama sesi çıkardığını işittim. Ben:

"Uyudu. Herhalde uyanıp, gece ibadeti yapmayacak" dedim. Sonra sanırım gecenin üçte biri veya dörtte biri geçmişti ki, kalktı. Misvak ve ibriğine doğru yöneldi, ağzını misvakla temizledi. Hatta misvakın sürttüğü dişlerinin gıcırtısını duyabiliyordum. Bir taraftan da "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbirini takip edişinde aklı selim sahipleri için gerçekten apaçık ibretler vardır"[Al-i İmran 190] ayetini okuyordu.

 

Sonra misvakı yerine koydu. Sonra kırbaya doğru yönelip bağını çözdü. Hemen kalkıp suyunu dökmek istedim. Ama daha evvel yaptığı amellerinden herhangi birini bırakmasından korktum. Abdest alıp (odanın) mescid(in)e girdi, dört rekat namaz kıldı, her rekatta elli kadar ayet okudu, rüku ve secdeyi uzun tuttu. Sonra tekrar yerine gelerek sessizce yattı, hatta uykusunda horultulu sesler çıkardı. Ben yine:

 

"Herhalde bu gece artık sabaha kadar kalkmayacaktır" dedim. Fakat gecenin üçte biri veya yarısı veyahut buna yakın bir süre geçince kalktı, daha evvel yaptığının aynısını yaptı. Sonra mescidine girerek daha evvelki gibi dört rekat namaz kıldı. Sonra yatağına geri dönüp yaslandı. Horladı. Ben: "İyice uykuya daldı. Herhalde artık sabaha kadar kalkmayacaktır" dedim. Sonra (sabaha) gecenin altıda biri veya daha az bir süre kaldığında kalkıp misvakla ağzını temizledi. Sonra abdest alıp

 

Fatiha suresini okudu. Ardından "Sebbibi's-me rabbike'l-a'la" suresini okuyarak rüku ve secdeye gitti. Sonra kıyama kalkıp Fatiha suresini okudu. Ardından "Kul huvellahu ehad" suresini okuyup, kunut (dua) okudu, peşinden rüku ve secdeye vardı. Namazını bitirince oturdu. Fecir doğduğunda bana seslendi. Ben: "Buyur, ya Resulallah" dedim. "Kalk, vallahi sen uyumuyordun" buyurdu. Ben de kalkıp abdest aldım. Arkasında namaz kıldım. Namazda Fatiha suresi ve "Kul huvellahu ehad" suresini okuyup rüku ve secdeye gitti. Sonra ikinci rekata kalktı ve Fatihayı ve "Kul ya eyyuhe'l-kafirun" suresini okudu .....

 

*Hadisin bir kısmı Sahıh'de de geçmiştir.

Bu şekliyle ise onu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedi ne yer alan Atil b. Müslim el-Haffaf'ı ibn Hibban güvenilir kabul ederken, başkası zayıf olduğunu söylemiştir. Kendisi salih bir kişi olmakla beraber kitaplarını gömmüştür. Bu sebeple hadisi sabit değildir.

 

 

 

3657. İbn Abbas'ın naklettiğine göre babası onu bir iş için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) göndermiş. Sonrasını kendisi şöyle anlatmıştır: Kendisini Mescid'de ashabıyla beraber otururken buldum. Fakat onunla konuşamadım. Akşamı kılınca namaz kılmaya kalktı. Derken müezzin yatsı ezanını okudu. İnsanlar toplandılar. Sonra yatsı namazını kıldı. Ardından tekrar namaz kılmaya kalktı. Derken Mescid'de bulunanlar dağıldılar. Sonra kendisi de evine geçti. Ben de peşinden gittim. Benim gürültümü işitince, "Kim o?" diye sordu. "İbn Abbas" dedim. "Resulullah'ın amcaoğlu mu?" diye sordu. "Resulullah'ın amcaoğlu" dedim. "Hoş geldin Resulullah'ın amcaoğlu" dedi.

 

*Ben derim ki: Hadis, Sahih'dekine benzer şekilde zikredilmiştir.

Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde tanımadıklarım vardır.

 

 

 

3658. Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geceyi sekiz rekat namaz kılarak ihya ederdi. Namazın rükusu ve secdesi de kıraati kadar sürer di. Her iki rekatta bir selam verirdi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Cünade b.

Mervan'ı Ebu Hatim hadis uydurmakla itham etmiştir.

 

 

 

3659. Nafi b. Halid el-Huzai'den nakledilmektedir: Demiştir ki: Bana babamın naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanları beklerken namaz kılıyorsa, rüku ve secdeyi eksiksiz yaparak kısa bir namaz kılardi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravilerinden Nafi'yi ibn Hibban es-Sikat'ta zikretmiştir. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

3660. Muaviye b. el-Hakem de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (gece) namazıyla ilgili olarak Malik'in hadisinde geçtiği üzere O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on bir rekat kıldığını ve sağ yanı üzerine yattığını belirtmiştir.

 

*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup bazıları hakkında değerini düşürmeyecek türden bir tenkit bulunsa da, genelolarak ravileri güvenilir kimselerdir.

 

 

 

3661. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahabisi Haccac b. Amr b. Gaziyye demiştir ki: Sizden biriniz gece kalkıp sabaha kadar namaz kılınca, teheccüd kıldığını sanıyar. Oysa teheccüd şudur: . Kişi bir müddet uyuduktan sonra kalkıp namaz kılar, sonra bir müddet daha yattıktan sonra kalkıp namaz kılar. İşte Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıldığı namaz bu idi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de sahih bir senetle rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridirler.

 

 

 

3662. Haccac b. Amr el-Mazini demiştir ki: Sizden biriniz kalkıp sabaha kadar namaz kılınca teheccüt kıldığını mı sanır? Asıl teheccüt, bir müddet yattıktan sonra kalkıp namaz kılmak, sonra bir müddet daha yattıktan sonra kalkıp yine namaz kılmaktır. Zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı böyleydi.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve bir kısmını el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. Bir kısmını ise şu ifadelerle nakletmiştir: "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uyuduktan sonra teheccüt kılardı. Teheccüt kılmadan önce misvakla ağzını temizlerdi." Hadisin ekseninde Leys'in katibi Abdullah b. Salih yer almıştır ki, onun hakkında Abdülmelik b. Şuayb b. Leys: "Güvenilir bir ravidir" derken, Ahmed b. Hanbel ve başkaları kendisini zayıf görmüşlerdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Namaz Kılarken Hayırdan Başka Bir Şey Düşünmemek