MECMAU ZEVAİD |
NAMAZ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Amelin Az ve Devamlı
Olması
3560. İbn Abbas
bildiriyor: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlı bir cariyesi
vardı. Gündüz oruç tutar, gece ise ibadet ederdi. Allah Resulü'ne (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onun gündüz oruç tutup gece ibadet ettiği söylendiğinde şöyle
buyurdu:
ffMuhakkak ki her amel
için bir zindelik ve canlılık devresi vardır. Bu zindelik ve canlılık devresini
gevşeklik takip eder. Kimin gevşeklik devresi benim sünnetimle sonuçlanırsa, o
kimse doğru yola girer. Kimin de gevşeklik devresi kendisini farklı yere
götürürse, o kimse sapıtır. ''
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in
ravileridirler.
3561. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Muhakkak ki siz (ibadetten)
usanmadıkça, Allah (ecir vermekten) usanmaz'' buyurmuştur.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Halid b. ilyas
metruktur.
3562. İbn Abbas ve Aişe'nin
bildirdiklerine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün Mescid'e
girdi. Derken kendisinden Kurlan okuması sebebiyle arı vızıltısı gibi bir ses
duyulmaya başladı. Buyurdu ki: "İslam'ın sınırları mutlaka
genişleyecektir. Sonra bir fetret / gevşeklik devresi yaşanır ki bu gevşeklik
devresinde aşırılık ve bid'ate kayanlar cehennemliktirler. "
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Müseyyeb b. Şerik zayıftır.
3563. Ca'de b. Hübeyre
anlatmaktadır: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Abdülmuttalib
oğullarına ait bir azatlının hiç uyumayıp namaz kıldığı, oruçsuz gün geçirmeyip
hep oruç tuttuğu anlatıldı. Bunun üzerine şöyle buyurdu:
"Ben ise hem namaz
kılar, hem de uyurum. Bazen oruç tutar, bazen tutmam. Her amelin bir zindelik
ve canlılık dönemi vardır. Her canlılığında bir gevşeklik devresi vardır. Kimin
gevşeklik devresi sünnetle neticelenirse, o kimse doğru yolu bulmuştur. Kimin
de gevşeklik devresi başka şekilde sonuçlanırsa sapıtmış demektir."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'in ravileridirler.
3564. Ebu Umame'nin
naklettiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gücünüzün
yettiğince ibadet edin. Zira siz bıkmadıkça, Allah bıkmaz" buyurmuştur.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden Bişr b.
Numeyr zayıftır.
3565. İmran b. Husayn'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ancak
gücünüzün yettiği amelleri yapmalısınız. Zira siz (ibadet etmekten) usanmadıkça
Allah (ecir vermekten) usanmaz" buyurmuştur.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
senedi hasendir.
3566. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Muhakkak ki nefis çabuk bıkar ve hiç biriniz nefise ne zaman bıkkınlık
geleceğini bilemez. Bu sebeple herkes gücünün yettiği kadar ibadet etmeye
baksın ve o ibadetine devam etsin; zira Allah nezdinde amellerin en sevimlisi,
az da olsa devamlı olanıdır. "
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravilerinden Carud b. Yezıd metruktur.
3567. Hz. Aişe
bildiriyor: Ben bir gece Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz
kılarken gördüm ve hemen kalkıp arkasına durup onun namazına uyarak namaz kıldım.
Kıyamı kısa tutup oturdu. İki kısa rekat kıldıktan sonra selam verdi. Sonra
kalkıp iki rekat namaz daha kıldı. Sonra bana duyuracak şekilde yüksek sesle
selam verdi. Sonra bana dönerek üç kere: "Gücünün yeteceği ameli yap"
buyurdu.
*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravilerinden ibn Lehl'a hakkında tenkit vardır.
3568. Abdullah b. Amr
bildiriyor: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında ibadet
konusunda aşırı titizlik gösteren bir topluluktan bahsedildi. Bunun üzerine
buyurdu ki: "Bu, İslam'ın gerektirdiği bir şey ve onun dinamikliğidir. Her
dinamizmin bir. de gevşeklik dönemi vardır ki kimin gevşeklik dönemi itidalle
sonuçlanırsa, ne iyi. Kimin de gevşeklik dönemi isyan la sonuçlanırsa, işte
asıl helak olanlar onlardır. "
*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de ve Ahmed b. HanbelI
rivayet etmiş olup Ahmed b. Hanbel'in ravileri güvenilir kimselerdir. ibn ishak
da "Bana Ebu'z-Zübeyr bildirdi ki" ifadesini kullanmıştır. Böylece
tedlis şüphesi ortadan kalkmıştır.
3569. Ebu Umame
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün Osman b. Maz'un'un
evinden çıktı ve kapının önünde durarak şöyle buyurdu:
"Kuhayle neyin var?
Neden böyle pejmürde bir haldesin? Osman burada değil mi?" diye sordu. O
da: "Evet, burada. Ama şu şu günden beri hiç yatağa yatma dı. Gündüzleri
oruç tutuyor, oruçsuz gün geçirmiyor" dedi. Bunun üzerine: "Ona söyle
benim yanıma gelsin" buyurdu. Sonra Osman gelince hanımı (Peygamber'in
mesajını) kendisine iletti. O da hemen O'nun yanına gitti. Kendisini Mescid'de
buldu ve geçip karşısına oturdu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yüzünü ondan çevirdi. Osman bunu görünce ağlamaya başladı ve "Sana benimle
ilgili bir şikayet ulaştığını öğrendim!!" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen gündüzleri oruç tutuyor, geceleri
ibadet ediyor, yatağa hiç yatmıyormuşsun, doğru mu?" diye sordu. Osman:
"Ben bunu sevap kazanmak için yaptım!!" deyince Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu karşılığı verdi: "Gözlerinin hakkı var,
bedeninin hakkı var, eşinin hakkı var. Bazen oruç tut, bazen tutma. (Gece) hem
uyu, hem ibadet et. Eşinle de (cinsel) ilişki kur. (Bil ki) Ben bazen oruç
tutar, bazen tutmam. Hem uyurum, hem namaz kılarım ve hem de kadınlarla (cinsel)
ilişki kurarım. Kım benim sünnetime (adetime) uyarsa, doğru yolda olur. Kim de
benim sünnetimden ayrılırsa, sapıtır. (Yine bil ki) Her amelin bir zindelik
dönemi vardır. Her zindeliğin de bir gevşeklik anı vardır. Eğer bu gevşeklik
anı, gafletle neticelenirse, bu bir felakettir. Eğer gevşeklik anı farzlara
sarılmakla neticelenirse, artık sahibine hiçbir şey zarar vermez. Bu sebeple
sen ancak gücünün yettiği ameli yapmaya bak. Ben kolaylık dini Haniflikle
gönderildim. Rabbine ibadeti kendine ağırlaştırma; zira sen, ömrünün ne zaman
biteceğini bilemezsin. "
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Ali b. Yezıd zayıftır.
Ben derim ki: Evlilik
bölümünde bu meyanda daha başka hadisler gelecektir.
3570. Abdullahb. Mes'ud
der ki: "Bu geceyle yarışmayın; çünkü siz asla ona galip gelemezsiniz.
Sizden biri eğer uyuklarsa, hemen yatağına gitsin. Bu, onun için daha
sağlıklıdır."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'in ravileridirler.
3571. Mesruk bildiriyor:
Abdullah (b. Mes'ud) (ders halkasından) kalkınca biz ondan sonra otururduk.
Böylece insanlar kıraatlerini pekiştirirlerdi. Sonra biz kalkarken namaz
kılardık. Bu davranışımız İbn Mes'ud'un kulağına gitmiş ve yanına girdiğimizde
bize şöyle çıkıştı:
"Sizler insanları
-aziz ve celil olan- Allah'ın sorumlu tutmadığı bir ibadetten mi sorumlu
tutuyorsunuz. Namaz kılıyorsunuz, sonra da kalkıp bu namazın insanlara farz
olduğunu söylüyorsunuz. Eğer mutlaka kılacaksanız, bunu evlerinizde yapın."
*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'in ravileridirler.
3572. Ebu't-Tufeyl Amir
b. Vasile'den nakledildiğine göre bir adam bir topluluğa rastladı ve
kendilerine selam verir, onlar da selamım aldılar. Yanlarından geçip
uzaklaşınca, içlerinden biri: "Ben, Allah için bu adama buğzediyorum"
dedi. Mecliste bulunanlar: "Vallahi senin bu söylediğin ne çirkin bir
sözdür. Vallahi bunu kendisine muhakkak söyleyeceksin" deyip onu
kınadılar. Sonra içlerinden birine: "Kalk ey falan, bunu ona haber
yer!" dediler. Elçileri adama yetişip onun söylediğini kendisine haber
verdi. Adam da doğruca Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına
giderek: "Ya Resulallah! Ben içlerinde falan kimsenin de bulunduğu Müslümanların
bir meclisine rastladım. Kendilerine selam verrdim. Selamımı aldılar.
Yanlarından geçip uzaklaştığımda içlerinden biri bana yetişip falan kimsenin
benim hakkkmda ''Vallahi ben, Allah için bu adama buğzediyorum'' dediğini haber
verdi. Ey Allah'ın Resulü! Onu çağırıp sor. Niçin bana bugzediyormuş?"
diye şikayette bulunur. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de adamı
çagırıp kendisine bu kişinin söylediklerini sordu. Adam itiraf ederek ''Ben
dedilderini söyledim ya Resulallah" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Peki ona niçin buğzediyorsun?" diye sordu. Adam: çünkü
ben onun komşusuyum ve onu iyi tanırım. Vallahi onu, salih ve fadr herkesin
kıldığı şu farz namazlardan başka hiçbir namazı kılarken görmedim" dedi.
Diğeri: "Ya Resulallah! Sor bakalım, farz namazları vaktinden sonraya
bıraktığımı, ya da rüku ve secdesini eksik yaptığımı görmüş mü?" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sordu. Adam: "Hayır,
görmedim" dedi ve ekledi: "Yine, salih ve fadr herkesin oruç tuttuğu
şu ayın dışında onu hiç oruç tutarken görmedim." Diğeri: "Ya
Resulallah! Sor bakalım, o orucu hiç eksik tutmuş muyum ya da bir şeyini eksik
yapmış mıyım?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de sordu.
Adam:
"Hayır, eksik
yapmadı" dedi ve ekledi: "Yine, onu salih ve fadr herkesin verdiği şu
zekattan başka ne bir dilenciye bir şey verirken, ne de Allah yolunda malından
bir şey infak ederken gördüm." Diğeri yine: "Ya Resulallah! Sor
bakalım, hiç zekatımdan bir şey gizlemiş ya da hak sahibine hakkını eksik
vermiş miyim?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de sordu.
Adam: "Hayır, yapmadı" deyince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Haydi kalk. Bilemiyorum. Belki de o senden daha
hayırlıdır!" buyurdu.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani
rivayet etmiştir. Hadis daha evvel geçmişti. Fakat bu rivayet daha iyi ve
ravileri, Muzaffer b. Müdrik hariç, Sahih'in ravileridirler. Muzaffer de sağlam
bir ravidir.
3573. Vasile b. el-Eska'
anlatmaktadır: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına asık
suratlı, şaşı, kısa boyunlu, çarpık ayaklı, siyah tenli, solak, çelimsiz, eğri
bacaklı bir adam gelerek: "Ya Resulallah! Bana, Allah'ın üzerime farz
kıldıklarını bildir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kendisine Allah'ın farzlarını bildirince: "Allah'a söz veriyorum ki hiç
bir farza ilave bir şey yapmam" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) "Niçin?" diye sorunca şöyle dedi: "Çünkü o beni asık
suratlı, şaşı, siyah tenli, solak, çelimsiz ve eğri bacaklı olarak
yarattı" dedikten sonra dönüp gitti. Peşinden Cebrail geldi ve: "Ey
Muhammed! O Rabbini kınayan kişi nerede? O, cömert bir Rabbi kınadı, Rabbi de
onu memnun etmek istedi" dedi ve ekledi: "Ona söyle ki kıyamet günü
Cebrail suretinde dirilmek seni memnun etmez mi?" Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ona birini göndererek: "Sen cömert bir Rabbi kınadın. O
da seni memnun etmek istedi. Kıyamet günü Cebrail suretinde dirilmek seni
memnun etmez mi?" diye haber yolladı. Adam da: "Elbette memnun eder,
. ya Resulallah!! Allah'a söz veriyorum ki, bedenim Aziz ve Celil Allah'ın razı
olacağı her neye tahammül ederse, muhakkak onu yerine getireceğim" diye
cevap yolladı.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Ala b. Kesır el-leysı son derece zayıf biridir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: