MECMAU

ZEVAİD

NAMAZ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Yağmur Duası

 

3278. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Rabbiniz buyurdu ki: Eğer kullarım bana itaat etselerdi, muhakkak ki ben onları gece yağmur suyuna kandım, gündüz üzerlerine Güneş doğdurur, onlara gök gürlemesini duyurmazdım."

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve Bezzar rivayet etmiştir. Ancak Bezzar ayrıca şu ilaveyi de nakletmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "imanmızı tazeleyin!" buyurdu. Ashabı: "Ya Resulallah! imanımızı nasıl tazeleyelim?" diye sordular. "imanınızı ''La ilahe illallah'' sözüyle tazeleyin" buyurdu.

Sonra Bezzar "Hadis, Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yalnız bu senetle rivayet edilmektedir" diye de eklemiştir.

Ben derim ki: Hadisin merkezinde yer alan Sadaka b. Musa ed-Dakıkı'yi ibn Main ve başkaları zayıf görürlerken, Müslim b. ibrahım onun hakkında: "Bize Sadaka ed-Dakıkı bildirdi, ki kendisi dürüst (saduR) biriydi" ifadesini kullanmıştır.

 

 

 

3279. Enes'in bildirdiğine göre rüzgarın şiddetini artırması Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (endişeli) yüz ifadelerinden anlaşılırdı.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.

 

 

 

3280. Muaviye el-Leysi'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar kuraklık yaşarlar. Sonra -yüce- Allah onlara rızık türlerinden bir rızık indirir de onlar putperest oluverirler." "Bu nasılolur, ey Allah'ın Resulü?" diye sorulunca: "Çünkü derler ki: Şu, şu yıldız sayesinde biz yağmura kavuştuk" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. hanbeL, Bezzar ve el-Mu'cemu'l-kebır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup ravileri güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.

 

 

 

3281. Ebu'd-Derda bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında uzun süre yağmur yağmadı. Bunun üzerine Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizim için yağmur duası etmesini istedik. Allah'ın Peygamberi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah (evinden) çıktığında "Bu gece şu, şu yıldız sayesinde yağmura kavuştuk" diye konuşmakta olan bir topluluğa rastladı. Bunun üzerine "Allah hangi millete bir nimet ihsan etmişse, muhakkak onu inkar eder olmuşlardır" buyurdu.

 

*Hadisi Bezzar ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden ismail b. Ayyaş hakkında tenkit vardır.

 

 

 

3282. Talha b. Abdillah b. Avf anlatıyor: İbn Abbas'a yağmur duasındaki uygulamanın (sünnetin) ne olduğunu sordum. Dedi ki: Yağmur duasındaki uygulama, bayram namazındaki uygulamanın aynısıdır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmur duası yapmak üzere çıkıp iki rekat namaz kıldı. Rekatlarda Kur'an okudu. ilk rekatta yedi, ikincisinde ise beş kere tekbir aldı.

 

*Ben derim ki: Hadis, tekbirle ilgili açıklama hariç, Sünen'de geçmiştir.

Hadisi bu şekliyle ise Bezzar rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Muhammed b.

Abdilazız b. Ömer ez-Zühri metruktur.

 

 

 

3283. Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında insanlar kuraklık yaşadılar. Bunun üzerine Müslümanlar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giderek: "Ya Resulallah, uzun süre yağmur yağmadı, ağaçlar kurudu. Hayvanlar kırıldı. İnsanlar koktu. Bizim için Rabbine yağmur duası ediver" dediler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Şu, şu günler gelince (namazgaha) çıkın. Beraberinizde sadaka da getirin" buyurdu. O gün gelince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve halk dışarı çıkarak sükunet ve vakarla yürüdüler. Namazgaha gelince Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öne geçti ve halka, kıraati açıktan okuyarak iki rekat namaz kıldırdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bayram namazları ve yağmur duası namazının ilk rekatında Fatihatu'lKitab'la birlikte "Sebbihi's-me rabbikel-a'la", ikinci rekatında ise yine Fatihatu'l-Kitab'la birlikte "Hel etake hadisü'l-ğaşiye" suresini okurdu. Namazı bitirdiğinde yüzünü cemaate doğru döndü, hırkasını tersyüz etti. Sonra dizleri üzerine çöküp, ellerini (semaya) kaldırarak yağmur duasına başlamadan bir kere tekbir getirdi. Sonra şöyle dua etti:

"Allahım! Bize, imdadımıza yetişen, bahar yağmuru gibi, geniş arazileri sulayan, ihtiyacı karşılayan, bol, her tarafı kaplayan, her tarafı sulayan, bizi memnun eden, bereketli, her tarafı kapsayan, sağanak, her yere ulaşan, her yere akan, selolmayıp, gökten inci taneleri gibi dökülen, zarar vermeyen, yarar sağlayan, gecikmeyen, hemen gelen bir yağmur ihsan eyle. Allahım! Sen bu yağmurla beldeleri canlandırır, kullarına imdat eder, şehirlimize ve köylümüze can verirsin. Allahım! Topraklarımıza süsünü ver, topraklarımıza rızkını indir. Allahım! Bize gökten temiz su indir, onunla ölü bir beldeye can ver, yaratmış olduğun pek çok insanı ve hayvanı suya kandır. "

 

Sonra çok geçmeden (gökte) parçalı bulutlar peyda oldu. Derken bulutlar birbirlerine yaklaşarak yoğunlaştı. Sonra yedi gün, yedi gece hiç durmadan Müslümanların üzerlerine yağmur yağdı. Yağmur bir türlü Medine'den uzaklaşmıyordu.

 

*Ben derim ki: Hadisin devamını, Sahıh'de yer alan ifadelerle nakletmiştir.

Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Mücaşi b. Amr hakkında ibn Main: "Benim gözümde o, hadis uyduranlardan biridir" demiştir.

 

 

 

3284. Cabir b. Abdillah ve Enes'in bildirdiklerine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmur duasında şöyle dua ederdi: "Allahım! Bize malları ve canları doyuracağın sakin ve faydalı bir yağış, köylümüzü şehirlimizi kapsayan memnuniyet verici, rahatlatıcı, her tarafı kaplayan, bol ve bereketli bir yağmur ihsan eyle. Bununla (üzerimize) gökteki bereketlerden indir, bize yerdeki bereketlerden çıkar ve bu nimet karşısında bizi şükredenlerden eyle. Şüphesiz sen duaları işitirsin."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Musa b.

Muhammed b. ibrahım b. el-Haris et-Tey mı zayıftır.

 

 

 

3285. Abdullah b. Abbas'ın bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle yağmur duası yapmıştır: "Allahım! Bize, imdadımıza yetişen, her tarafı kaplayan, her tarafı saran, gecikmeyenı hemen gelenı hasara yol açmayanı fayda veren bereketli bir yağış ihsan eyle." (İbn Abbas der ki) Çok geçmeden üzerimize yağmur yağdı, her taraf selolup aktı. Bunun üzerine halk Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek: "Suya boğulduk" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Allahım! Üzerimize değil, çevremize yağdır" diye dua etti.

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravilerinden Muhammed b. Ebi Leyla hakkında bir çok söz vardır.

 

 

 

3286. Ebu Umame bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk vakti Mescid'de namaza durup üç kere tekbir getirdi. Sonra şöyle dua etti: "Allahım! Bize yağmur lutfeyle -Bunu üç kere tekrarladı-. Allahım! Bize rızık olarak yağ, süt, iç yağı ve et ihsan eyle." Gökte hiç bulut görmüyorduk. Derken sert bir rüzgar çıktı, etraf toz toprak oldu. Bulutlar toplandı ve gökten yağmur boşaldı. Pazarcılar çığlık çığlığa Mescid'in çardakları altına ve evlerine koşuştular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise ayakta bekliyordu. Yollar selolup aktı. O gün yağmurun Allah Resülü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saçlarından ve omuzlarından aşağı inci taneleri gibi aktığını gördük. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oradan ayrıldı. Peşinden ben de ayrılıp onu takip ettim. "Bu (yağmur suyu), sizin içinizde Rabbiyle en son birlikte olanınızdır" diyordu. Ebu Umame demiştir ki:

 

Ben o yılki kadar tereyağı, sütü, iç yağı ve eti bol bir yıl hiç görmedim. Bu yiyecekler yollarda satılıyordu. Neredeyse hiç kimse onları satın almıyordu. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) erkeklerin yanına gitti, onlara vazü nasihatte bulundu, onları (yasaklardan) menetti. Sonra kadınların yanına gitti. Onlara da vazü nasihatte bulundu, ipek elbise ve altın konusunda onlara çıkıştı. Derken Amir oğullarından bir zat çıkageldi ve: "Ya Resulallah! Duyduk ki, sen ipek elbise ve altın kullanma konusunda sert konuşmuşsun. Seni hak ile gönderen (Allah')a yemin ederim ki, ben güzel görünmeyi severim. Hatta güzelliğe olan sevgimden dolayı bu kırbacımın kabını kaplan derisinden yaptım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise bunun üzerine: "Kuşkusuz Allah güzeldir, güzeli sever. Asıl kibir, hakkı tanımamak ve insanları küçük görmektir" buyurdu.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Ubeydullah b. Zahr ve hadisi kendisinden rivayet ettiği Ali b. Yezıd zayıftır.

 

 

 

3287. Amir b. Harice b. Sa'd'ın, dedesi Sa'd'dan naklettiğine göre bir topluluk Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuraklıktan yakındı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onlara dizleri üzerine çömelmelerini emretti, çömeldiler. Sonra "‘‘YaRabbi’‘ deyin!" buyurdu. Dediler. Derken yağmura boğuldular, öyle ki sonunda yağmurun durmasını istediler.

 

*Bu, Bezzar'ın ifadesidir. Taberani ise el-Mu'cemu'l-evsat'ta şöyle nakletmiştir:

Amir b. Harice b. Sa'd'ın babasından, onun da dedesi Sa'd'dan naklettiğine göre bir topluluk Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuraklıktan yakındılar. O da (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dizleriniz üzerine çömelin ve ‘‘ Ya Rabbi, Ya Rabbi’‘ deyin!" buyurdu. Sonra işaret parmağını semaya doğru kaldırdı. Derken yağmura boğuldular. O kadar ki sonunda yağmurun durmasını istediler.

'*Doğru olanı, Taberani"nin rivayetidir. Zira Zehebi'de Amir b. Harice'nin biyografisinde hadisi bu şekilde zikrederek kendisini zayıf olarak değerlendirmiştir.

 

 

 

3288. Abdulmuttalib'in akram Rakika binti Ebi Sayfi b. Haşim bildiriyor: Kureyş peş peşe birkaç sene kuraklık yaşadı; memeler kurudu, kemikler inceldi. Bir gün ben sakin bir zihinle -veya üzüntülü bir şekilde- uyurken, (rüyamda) kalın tonda bir sesin şöyle bağırdığım işittim: "Ey Kureyşliler! Kuşkusuz beklenen peygamber gönderildi, onun döneminin gölgesi üzerinize düştü. Bu günler, onun ortaya çıkacağı günlerdir. Bolluk ve berekete koşun. Dikkat edin. İçinizden orta boylu, ulu, yapılı, beyaz tenli, parlak yüzlü, uzun kirpikli, kaşları sık, yanakları düz, şerefli bir zata bakın. Bu zat, her zaman koruduğu bir üstünlük sıfatına ve takip ettiği bir geleneğe sahiptir. O ve onun çocukları yalnız kalsın. Her batından bir kişi onun yanına insin. Su serpsinler, koku sürsünler, rüknü (Hacer-i Esved'in köşesini) istilam etsinler. Sonra Ebu Kubeys dağına çıksınlar. Sonra o zat dua etsin, cemaat ‘‘Amin’‘ desin. O zaman dilediğiniz kadar berekete boğulursunuz."

 

Allah bilir ya, sabahladığımda tüylerim ürperdi, aklım başımdan gitti. Rüyama göre hareket edip Mekke vadilerinde uyudum. Harem içinde her nereye vardıysam hepsi işte "Şeybetu'I-Hamd (çıktı)" diyordu. Kureyş'in erkekleri onun yanında toplandılar, her batından bir kişi ona gitti. Üzerlerine su serptiler, koku sürdüler ve rüknü istilam ettiler. Sonra Ebu Kubeys'e çıkıp onun etrafında saf tuttular. Ta ki, hepsi dağın zirvesinde toplanınca Abdülmuttalib ayağa kalktı. Henüz çocuk yaştaki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onunla beraberdi. O zaman ergenlik çağına ulaşmış ya da ulaşmak üzereydi. Ellerini kaldırarak şöyle dua etti:

"Ey ihtiyaçları karşılayan, sıkıntıları gideren Allahım! Sen öğretensin, sana bir şey öğretilmez. Sen kendisine istekler arz edilensin, cimri değilsin. İşte kölelerin ve cariyelerin (erkek ve kadın kulların) sana geldiler. Hareminin sakinleri başlarına gelen kıtlıktan yakınıyorlar. Öyle kıtlık ki, hayvanları kırdı, geçirdi. Allahım! Üzerimize her tarafı kaplayan, bereketli bol yağmurlar yağdır."

 

Kabe'nin Rabbine yemin ederim ki, insanlar daha oradan ayrılmadan gök yarıldı, yağmur boşaldı, vadi selolup taştı. Kureyş uluları ve ileri gelenlerinden Abdullah b. Ced'an, Harb b. Umeyye ve Hişam b. Muğire'nin Abdulmuttalib'e "Hayırlı olsun Ebu'l-Batha!" dediklerini işittim. Bu olayla ilgili olarak Rakika binti Ebi Sayf! şu mısraları söyler: "Şeybetu'l-Hamd sayesinde Allah memleketimizi suya kandırdı, Oysa ki bereket gitmiş, uzun süredir yağmur yağmamıştı.

 

Kızıl bir bulut cömertçe su indirdi, her taraf selolup aktı, Onunla hayvanlar ve bitkiler hayat buldu. Bu, talihli zatın yüzü suyu hürmetine Allah'tan gelen bir lütuftu. O, bu güne kadar Mudar kabilesine müjdelenmiş en hayırlı zattı. Onun Şanı Yücedir. Bulutlar onun sayesinde suyla dolar. Yaratılanlar arasında onun ne dengi, ne de benzeri var. "

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup Zehebı, senedinde ismi geçen Zahr b. Hısn'ın tanınmadığını söyler.

 

 

 

3289. Ebu Lubabe b. Abdilmünzir bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmur duası yaptı. Ebu Lubabe b. Abdilmünzir: "Ya Resulallah! Hurmalar daha sergilerde" deyince "Allahım! Bize öyle yağmur yağdır ki, Ebu Lubabe çıplak kalkıp mirbedinin (hurma kurutma yerinin) deliğini izarıyla (belaltı kıyafetiyle) kapatmak zorunda kalsın" diye niyaz etti. Gökte hiç bulut görmüyorduk. Derken birden yağmur yağmaya başladı. Herkes Ebu Lubabe'nin yanında toplanarak: "Galiba sen kalkıp çıplak olarak mirbedinin deliğini izarınla kapamadıkça bu yağmur durmayacak" dediler. O da öyle yaptı ve bulut dağıldı.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu's-sağır'de rivayet etmiş olup ravileri arasında tanınmayanlar vardır .

 

 

 

3290. İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmur yağdığını görünce "Allahım! Sağanak halinde ve faydalı olsun" diye dua ederdi.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravilerinden Ali b. Asım b. Suhayb hakkında tenkit vardır.

 

 

 

3291. Semure b. Cundeblun bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yağmur duasına çıktığı zaman "Allahım! Topraklarımıza bereketini, süsünü ve rızkım indirF! diye dua ederdi. *Diğer bir rivayette "Bizi rızıklandır. Zira sen nzk verenlerin en hayırlısısın" ilavesi de yer almıştır.

 

*Her iki rivayeti de Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır'de ve ayrıca muhtasar olarak Bezzar rivayet etmiş olup senedi hasen veya sahlhtir.

 

 

 

3292. Şifa binti Halef'in bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma günü Mescid'de yağmur duası yapmış ve ellerini kaldırarak: "Rabbinizden bağışlanmak dileyin. Zira o, çokça bağışlayandır"[Nuh 10] ayetini okumuş ve hırkasını ters çevirmiş.

 

*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir. Ancak senedinde ismi geçen Halid b. ilyas zayıf olup hiçbir değer ifade etmez.

 

 

 

3293. Semure b. Cundeb'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken ellerini, koltuk altlarının beyazı görünecek kadar kaldırırdı.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri güvenilir olarak değerlendirilmiştir. Ancak ben, Taberani'nin hocası Muhammed b. Raşid el-İsbahani'nin biyografini bulamadım.

 

 

 

3294. Abdullah b. Yezid el-Hutaymi'den nakledildiğine göre bir gün İbnü'z-Zübeyr halka yağmur duası yapmak üzere çıktı. Bu münasebetle hutbe okuyup, sonra ezansız ve kametsiz olarak namaz kıldırdı. O gün cemaat arasında Bera b. Azib ve Zeyd b. Erkam da vardı.

 

*Hadisi Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in ravileridirler.

 

 

 

3295. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine üzerine yağmur yağıp oluklar selolup aktığı zaman: "Bu yıl size kıtlık yoktur" derdi.

 

*Hadisi Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup ravilerinden ibrahım b. Kudame'yi ibn Hibban es-Sikat'ta zikretmiştir. Bununla beraber Bezzar onunla ilgili olarak: "Hadisi tek başına rivayet ederse, kendisiyle ihticac olunmaz" açıklamasını yapmıştır.

 

 

 

3296. Ebu Hureyre bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eliyle göğe doğru işaret ederek "Asıl sağanak yağmur şuradadır" demiştir.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden ibn Lehia hakkında tenkit vardır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bulut ve Yağmur Belirtisi