MECMAU ZEVAİD |
CUMA |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Hutbe ve Hutbede
Kıraat
3144. Nu'man b. Beşir
demiştir ki: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Size
cehennem ateşini hatırlatırım, size cehennem ateşini hatırlatırım" diye
hutbe verirken işittim. Bunu o kadar yüksek tonla ifade etti ki çarşıdaki bir
adam bile sesini, benim şu bulunduğum yerden işitti. Öyle ki boynundaki şal
ayaklarına düştü.
Bir diğer rivayette:
"Pazarcılar bile onun minberdeki sesini duydular" ifadesi geçmiştir.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridirler.
3145. Ali veya Zübeyr
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbe verir, Allah'ın
azap günlerini hatırlatırdı. Öyle ki bu onun yüzünden belli olurdu. Adeta
sabahın erken saatlerinde ansızın başlarına felaket gelecek bir kavmi
uyarıyordu. Eğer Cebrail'den henüz ayrılmışsa, o (semaya) yükselinceye kadar
yüksek sesle gülmezdi.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel, Bezzar ve el-Mu'cemu'l-kebir ve
el-Mu'cemu'l-evsat'ta benzerini Taberani rivayet etmiştir. Ebu Ya'la ise yalnız
Zübeyr hadisini nakletmiş olup ravileri Sahih'in ravileridirler.
3146. Büreyde anlatmaktadır:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün dışarı çıkarak üç kere şöyle
seslendi: "Ey insanlar! Benimle sizin misaliniz neye benzer bilir misiniz?
Düşmanları üzerlerine doğru ilerleyen bir topluluğa benzer. Topluluk kendileri
adına düşmanı gözetlemesi için bir gözcü gönderirler. Gözcü işini yaparken
düşmanı görür ve hemen kavmini uyarmak için yola koyulur. Kavmini uyarmadan
düşmanın kendisini yakalamasından endişe edip elbisesiyle işaret ederek üç
kere: ‘‘Ey insanlar! Baskın var, ey insanlar baskın var!’‘ der."
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridirler.
3147. İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Dımam b. Sa'lebe Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelerek: "Ey Muhammed! Seni dua okuyarak tedavi edeyim mi?" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise ona şu duayı okudu: "Hamd
olsun Allah'a. Biz O'na hamd eder, O'nda yardım dileriz.
Nefislerimizin şerrinden
ve kötü davranışlarımızdan Allah'a sığınırız. Allah kime hidayet vermişse, onu
kimse sapıtamaz. Kimi de sapıtmışsa, onu kimse hidayet edemez. Şahadet ederim
ki, Allah'tan başka tanrı yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir."
*Ben derim ki: inşallah hadisin tamamı ibn Abbas'ın
menkıbeleri bahsinde gelecektir.
Sahih'te ibn Abbas'dan,
Dımad kıssasıyla ilgili bir hadis nakledilmiştir. Burada ise Dımam adı
geçmiştir.
Hadisi Taberani,
el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravileri güvenilir ravilerdir.
3148. Ka'b b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a
hamd ile başlanılmayan her önemli iş, eksiktir" buyurmuştur.
*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde ismi geçen Sadaka b. Abdillah'ı Ahmed b. Hanbel, Buhan, Müslim ve
başkaları zayıf görürlerken, Ebu Hatim ve bir rivayete göre Duhaym güvenilir
kabul etmiştir.
3149. Abdullah b.
ez-Zübeyr demiştir ki: Cuma günü minberde Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) salavat okumak sünnetten değildir.
*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde ismi geçen Leys b. Ebi Süleym müdellistir.
3150. Abdullah -İbn
Mes'ud- demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbe irat
etti ve hutbede "İmdi" dedi.
*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri
güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.
3151. Şeddad b. Evs
demiştir ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken
işittim: "Ey insanlar! Muhakkak ki, dünya geçici bir metadır; ondan iyi de
yerı kötü de. Ahiret ise gerçek bir vaattir. Orada muktedir bir melik hükmeder;
hakkı hakim kılıp batılı yok eder. Ey insanlar! Sizler ahiretin çocukları
olunuz. Dünyanın çocukları olmayınız. Zira her çocuk kendi annesinin peşinden
gider. ''
*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
senedinde ismi geçen Ebu Mehdı Said b. Sinan son derece zayıftır .
3152. Nuaym b. Nemiha
anlatmaktadır: Ebu Bekir şöyle bir hutbe verdi: UBilmez misiniz ki, sizler
sabah akşam belirlenmiş bir ecel içinde hareket edersiniz. Kim bu ec elini
Allah'a itaatle geçirebiliyorsa, bunu yapsın. Ancak bu hedefe ancak Yüce
Allah'ın yardımıyla ulaşabilirsiniz. Bir topluluk ecellerini başkaları için
tükettiler. Sakın sizler onlar gibi olmayınız. Sakın Allah'ı unutanlar gibi
olmayınız. Tanıdığınız kardeşleriniz şimdi nerededirler? Onlar geçmiş
günlerinde gönderdikleri amelleriyle baş başa kaldılar. Orada bedbahtlık ve
mutluluk gördüler. Hani nerede şehirler kuran ve etrafını surlarla çeviren o
eski zorbalar? Kayaların ve kuyuların altında kaldılar. Bu, Yüce Allah'ın
Kitab'ıdır. Onun ilginç haberleri asla eskimez. Karanlık gün için onun
ışığından yararlanın. Onunla ve onun ilkeleriyle aydınlanın. Şüphesiz ki Yüce
Allah, Hz. Zekeriya ve ailesini överek ‘‘Onlar gerçekten hayır işlerinde
yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi.
Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi’‘[Enbiya 90] buyurmuştur. Allah'ın rıza
gözetilmeksizin söylenen sözde hayır yoktur. Allah yolunda harcanmayan malda
hayır yoktur. Ağır başlılığı cahilliğine galip gelmeyen kimsede hayır yoktur.
Allah için kınayanın kınamasından korkan kimsede hayır yoktur.''
*Bunu Taberani', el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Nuaym b.
Nemiha'nın biyografisini
zikredeni görmedim.
3153. İbn Mes'üd'dan nakledildiğine
göre kendisi her Perşembe gelir, oturmadan önce ayakta durarak şöyle derdi:
"İnsanları bıktırmayın. Zira onların içinde zayıf, yaşlı ve işi olanlar
bulunabilir. Sakın ömrünüzün uzun olacağını sanmayın, emellerle oyalanmayın.
Çünkü her gelecek yakındır. Dikkat edin. Uzak olan, asla gelmeyecek alandır.
Hiç kuşku yoktur ki gündüz avare, gece leş olanlar, insanların en
şerlilerindendir."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir.
Ancak Ebu Ubeyde babasından hadis işitmemiştir.
3154. Abdullah b. Mes'üd
oturunca şöyle derdi: "Kuşkusuz sizler gece ve gündüzleri sınırlı eceller
ve müseccel ameller çerçevesinde hareket edersiniz. Ölüm ise ansızın gelir.
Öyleyse kim bir hayır / iyilik ekerse, onu şevkle biçmesi pek yakındır. Kim de
bir şer / kötülük ekerse, onu pişmanlıkla biçmesi pek yakındır. Her çiftçi
ektiğini biçer. Ne yavaş hareket eden nasibini kaçırır, ne de ihtiras sahibi
kendisi için yazılmayanı elde eder. Kime bir iyilik verilmişse, onu ona Allah
vermiştir. Kim bir kötülükten korunmuşsa, onu ondan Allah korumuştur.
Muttakiler efendidirler. Fakihler önderdirler. Onların meclislerine katılmak,
ilmi / ecri artırmak demektir."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravileri güvenilir olarak değerlendi rtmişlerdir.
3155. Ubey b. Ka'b'ın
bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cuma günü ayakta
Beraa süresini okudu, Allah'ın acı günlerini hatırlattı.
*Ben derim ki: "Beraa" sözü hariç, hadisi ibn Mace
rivayet etmiştir.
Bunu Abdullah b. Ahmed
Müsned'e ziyadelerinde rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridirler.
3156. Hz. Ali'nin
naklettiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberde
"Kul ya eyyuhe'l-kafirun ve Kul huvellahu ehad" sürelerini okudu.
*Bunu Taberani. el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş ve
senedinde ishak b. Zürayk'ın teferrüd ettiğini söylemiştir.
Ben derim ki: Bu zatın
biyografisini yazanı görmedim. Kalan ravileri ise güvenilir olarak
değerlendirilmişlerdir.
3157. Cabir'in naklettiğine
göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe irat etti ve hutbesinde
Zümer süresinin sonunu okudu ve bu yüzden minber iki kere sallandı.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta Ebu Bahr el-Bekravı
kanalıyla Abbi'ıd b.
Meysere el-Minkari'den
nakletmiştir ki, ikisi de zayıftır. Ancak Ahmed b. Hanbel, Ebu Bahr hakkında
"Sakıncasızdır" demiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: