MECMAU ZEVAİD |
CUMA |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Cuma Günü içinde
Bulunan Saat
3009. Ebü Said ve Ebü
Hureyre'nin naklettiklerine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Cuma günü içinde öyle bir saat vardır ki Müslüman bir kul bu
saate denk getirtip aziz ve celil olan Allah'tan bir iyilik isterse, mutlaka
Allah onu kendisine verir. Bu saat ikindiden sonradır"
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde ismi
geçen Muhammed b.
Mesleme el-Ensari hakkında
Zehebı: "Kendisinden Abbas (isminde biri) rivayette bulunmuştur ki ikisi
de tanınmamaktadır" açıklamasını yapmıştır. Ben derim ki:
Abbas'dan maksat, Abbas
b. Abdirrahman b. Mına' olup kendisinden, MÜsned'de rivayet edildiğine göre ibn
Cüreye ve bir grup kimse rivayette bulunmuştur. Yine ibn Mace ve
el-Merasil'inde Ebu Davud kendisinden hadis nakletmişlerdir. Ayrıca ibn Hibban
kendisini güvenilir kabul etmiş ve kimse zayıf olduğunu söylememiştir.
Doğrusunu Allah bilir.
3010. Ebu Seleme
bildiriyor: Ebu Hureyre ve Ebu Said, Hz.
Peygamber'den
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu sözünü naklederlerken işittim:
"Cuma günü içinde
öyle bir saat vardır ki bir kul namaz kılarken bu saate denk getirtip Allah'tan
bir şey isterse, muhakkak Allah onu kendisine verir." Ravi der ki:
"Abdullah b. Selam da bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mı
dayandırıyordu?" diye sordum. "Evet. Bu, günün son saatidir"
dedi. Ben: "Hadiste ‘‘namaz kılarken’‘ ifadesini kullanmıştır. Halbuki o
saatı namaz kılma saati değildir" diye İtiraz edince, buna "Duymadın
mı ya da sana ulaşmadı mı ki, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ‘‘Kim
namazı beklerse, namazdaymış gibi muamele görür’‘ buyurmuştu" şeklinde
karşılık verdi.
*Ben derim ki: Ebu Hureyre hadisinin Sahih'te geçtiği gibi
ibn Selam hadisi de Sahih'te geçmiştir; ancak o mevkuftur (sahabi sözüdür).
Hadisi Bezzar rivayet
etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridirler.
3011. Hz. Ali b. Ebi
Talib'in naklettiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cuma günü içinde öyle bir saat vardır ki, bir Müslüman bu saate denk
getirip Allah'tan bir iyilik isterse, mutlaka Allah onu kendisine verir"
buyurmuştur.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup bütün ravileri güvenilir
ravilerdir.
3012. Enes'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cuma günü içinde
(bereketi) umulan saati, ikindi vakti ile Güneş'in batışı arasındaki bir
zamanda arayın. O, şu kadardır -yani, bir tutamlıktır-" buyurmuştur.
*Hadisi Taberani', el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravilerinden ibn LehIa ile ihticac konusu tartışmalıdır. Kalan ravileri ise
güvenilir ravilerdir. Hadisi Tirmizi'de "O, şu kadardır" sözü
olmaksızın rivayet etmiştir.
3013. Fatıma binti Resulillah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), babası Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şu sözünü nakletmiştir: "Cuma günü içinde öyle bir saat vardır ki,
Müslüman bir kul o saate denk getirip Allah'tan bir iyilik isterse, mutlaka
Allah onu kendisine verir."
*Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravilerinden Mercane, Fatıma'ya yetişmemiş meçhul bir ravidir. Senedinde ondan
başka da meçhul ravileri bulunmaktadır .
3014. Ebu Seleme
anlatmaktadır: Ebu Hureyre bize Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şu sözü naklederdi: "Cuma günü içinde öyle bir saat vardır ki, bir
Müslüman namaz kılarak o saate denk getirip Allah'tan bir iyilik isterse,
mutlaka Allah onu kendisine verir." Ebu Hureyre eliyle bu sürenin
kısalığına işaret ederdi.
Ebu Hureyre vefat
edince, kendi kendime dedim ki: "Ebu Said'e gidip, şu saat hakkında acaba
bilgisi var mı? sorsam." Bu düşünceyle yanına gittim. Onu eğri hurma
dallarını doğrulturken buldum. "Ebu Said! Bu doğrultmakta olduğun hurma
dalları da nedir?" diye sordum. Dedi ki: "Bunlar öyle hurma
dallarıdır ki, Allah onlarda bereket var etmiştir. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onları sever ve onları baston olarak kullanırdı. Biz de
onları doğrultup kendisine götürürdük. Bir gün Mescid'in kıble yönünde tükürük
gördü. Elinde bu hurma dallarından bir dal vardı ve onunla tükürüğü kazıdı.
Sonra ‘‘Sizden birisi namazında sakın önüne tükürmesin. Zira önünde Rabbi
vardır. Sol tarafına ya da ayağının altında tükürsün’‘. - Süreye'in rivayetinde
ise şu ilave geçer- "Eğer tükürecek bir yer bulamazsa, elbisesi ya da
nalınına tükürür" buyurdu.
Sonra şöyle devam etti:
Sonra o gece gök karardı. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatsı
namazına çıkınca bir şimşek çaktı. O esnada Katade b. en-Nu'man'ı gördü ve:
"Gecenin bu saatinde burada ne işin var, Katade?" diye sordu. Katade:
"Öğrendim ki, ya Resulallah, (bu gece) namaza katılanlar az. Bu yüzden ben
de katılmak istedim" karşılığını verdi. "Namazı kıldıktan sonra ben
yanına gelinceye kadar olduğun gibi kal" buyurdu. Sonra namazını
bitirince, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona hurma dalını vererek:
"Bunu al. Bu senin önünden on (arşın), ark'andan on (arşın) mesafeyi
aydınlatacaktır. Evine girdiğinde evin köşesinde bir karaltı görürsen, o konuşmadan
sen ona vur. Çünkü o şeytandır" buyurdu. O da öyle yaptı. İşte bu yüzden
biz bu hurma dallarını severiz.
Dedim ki: "Ey Ebu
Said! Ebu Hureyre bize Cuma günündeki saatten bahsetti. Senin o konuda bir
bilgin var mı?" Şöyle karşılık verdi: Biz bunu Allah Resulü'ne (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sorduk. Buyurdu ki: "Bu saat bana bildirilmişti. Fakat
daha sonra tıpkı Kadir gecesinin unutturulduğu gibi o da bana
unutturuldu." [Sonra onun yanından çıkıp Abdullah b. Selam'ın yanına
girdim]
*Ben derim ki: Ebu Hureyre hadisi Sahih'te geçmektedir. Aynı
şekilde tükürüğün kazınmasıyla ilgili Ebu Said hadisi de Sahih'te geçmiştir.
Hadisi buradaki şekliyle
Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir. Bezzar ise şu ilaveyle benzerini nakletmiştir:
Sonra onun -yani Ebu Said'in- yanından çıktım. Hz. Peygamber'in (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından bir adamın yanına vardım. Kendi kendime: "Bu
adam Tevrat'ı okudu. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahabi
oldu" dedim. Sonra yanına girerek "Bana Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bahsettiği Cuma günü içindeki saati anlat" dedim.
"Olur", deyip şöyle anlattı: "Allah, Adem'i Cuma günü yarattı.
Cennete Cuma günü yerleştirdi. Yeryüzüne Cuma günü indirdi. Canını Cuma günü
aldı. O, aynı zamanda Kıyametin de kopacağı gündür. O saat, Cuma gününün son
saatidir." Ben: "Ama sen bilmez misin ki, Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ''namazda iken'' buyurmuştu" diye itiraz edince, o da:
"Sen de bilmez misin ki, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ‘‘Kim
namazı beklerse, sanki namazdaymış gibi muamele görür’‘ buyurmuştu"
karşılığını verdi.
iki kaynağın da ravileri
Sahih'in ravileridirler.
3015. Meymüne binti
Sa'd: "Ya Resülallah! Bize Cuma namazını anlat" dedi. Allah Resülü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "O günde öyle bir saat vardır ki o
saatte kul Rabbine dua ederse, mutlaka duası kabul edilir" buyurdu.
(Meymüne der ki) "O hangi saattir, ya Resülallah?" diye sordum.
"İmamın namaza kalktığı andır" buyurdu.
*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
senedinde meçhul raviler bulunmaktadır.
3016. Avf b. Malik
demiştir ki: "Ben, Cuma günündeki saatin şu üç saatten biri olmasını
umarım: Müezzinin ezan okuduğu, imamın minbere yöneldiği ve (ya) kamet
getirildiği an."
*Bunu Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Abdulah b.
Salih ile ihticac konusu
tartışmalıdır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Cuma Günü Gece ve
Gündüz Okunacak Süreler