MECMAU ZEVAİD |
NAMAZ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Teşehhüd, Ka'de ve
Parmakla işaret
2838. Ebu'z-Zübeyr, Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir zattan şu sözünü
nakletmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize, Kur'an'dan bir
stireyi öğrettiği gibi teşehhüdü de öğretirdi.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri güvenilir
ravilerdir.
2839. Ümmü Seleme'den
nakledildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her iki rekatta
bir teşehhüd (şahadet kelimelerini okuma) olmakla birlikte ayrıca peygamberlere
ve onların yolunu takip eden Allah'ın erdemli kullarına selam okunur"
buyurmuştur.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde ismi geçen Ali b. Zeyd, kendisiyle ihticac konusu tartışmalı olsa da
güvenilir olarak kabul edilmiştir.
2840. Meymüne
anlatmaktadır: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (namazda) oturduğu zaman
sol uyluğu üzerine kurulurdu.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
Ebu Davud ve başkaları senedinde ismi geçen Muhammed b. Sinan el-Kazzaz'ın
yalancı olduğunu söylerken Darekutnı onu güvenilir kabul etmiştir.
2841. Abdullah -İbn
Mes'ud- der ki: "Sizden birinizin kızgın ocak taşı üzerine oturması,
namazda bağdaş kurarak oturmasından daha hayırlıdır." Abdürrezzak demiştir
ki: (Abdullah) şöyle derdi: "Kişi eğer ayakta namaz kılıyorsa, teşehhüde
bağdaş kurarak oturmasın. Ama oturarak namaz kılıyorsa, o zaman bağdaş
kurabilir"
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Heysem b.
Şihab'ı ibn Hibban
güvenilir olarak değerlendirmiştir. Kalan ravileri ise Sahih ravileridirler.
2842. Esma b. Harise
demiştir ki: Ben, Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elini -sanırım-
dizinin üzerine koymuş, parmağıyla işaret ederken gördüm.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir.
Hadisi Gaylan b. Abdillah babası kanalıyla dedesi Esma b. Harise'den
nakletmiştir ki ne kendisinin, ne de babasının biyografisini yazanı gördüm.
2843. Hufaf b. Ima b.
Rahaza el-Gıfari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
namazın sonunda oturduğunda işaret parmağıyla işaret ederdi. Müşrikler bunu
görünce büyü yapıyor derlerdi. Yalan söylediler. Fakat bu şekilde o tevhide
(yani Yüce Allah'ın birliğine) işaret ediyordu.
*Ahmed b. Hanbel, Namazın Kılınış Şeklinde geçtiği üzere
hadisin tamamını, ayrıca Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
ravileri güvenilir ravilerdir.
2844. Abdullah b. Ebi
Evfa anlatmaktadır: Müşrikler Mekke'ye girdikleri zaman tamılarına "Selam
olsun size, esenlikle kalın" derlerdi. Bunun üzerine Allah, Peygamber'ine
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) "et-Tahiyyatu lillahi ve't-tayyibat (Bütün
selamlar ve güzel sözler Allah'a mahsustur)" duasını indirdi.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde ismi geçen Faid hadisi metruk biridir.
2845. İbn Ömer'in bildirdiğine
göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir muallimin çocuklara
öğretmesi gibi minberde insanlara teşehhüdü öğretirdi.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Abdurrahman b. ishak Ebu Şeybe zayıftır.
2846. Abdurrahman b.
Ebza'nın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
namazında, işaret parmağıyla işaret ederek, şöyle yapardı.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Ebu Said el-Huza'ı'den, ibn Ebi Hatim'in babasına dayandırarak
belirttiğine göre, Mansur b. el-Mu'temir'den başkası rivayette bulunmamıştır.
2847. Abdurrahman b.
Ebza, babasından şu sözünü nakletmiştir: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) namazda dua edeceği zaman elini dizi üzerine koyar ve sonra parmağıyla,
serçe ve yüzük parmağını indirerek, şöyle yapardı.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de yine Raşid yoluyla
nakletmiştir.
2848. Hz. Ali'den
nakledildiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Teşehhüd
duasını okumayanın namazı olmaz" buyurmuştur.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde ısmı geçen Haris zayıftır.
2849. Abdullah b. Mes'ud
demiştir ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize, aynen Kur'an'dan bir
stireyi öğrettiği gibi teşehhüd duasını öğreterek: "Bunu öğrenin; çünkü
teşehhüdsüz namaz olmaz" buyururdu.
*Ben derim ki: Hadisin bir kısmı Sahih'te geçmiştir.
Buradaki şekliyle ise Taberani,
el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup ravilerinden Suğdı b. Sinan'ı ibn Main
zayıf görmüştür. Aynı hadisi Bezzar da güvenilir ravilerle rivayet etmiştir.
Ravilerinin bazısında ihtilaf olsa da, bunun bir zararı yoktur.
2850. Nafi'den nakledildiğine
göre İbn Ömer, namaz kılarken parmağıyla işaret eder, bakışlarıyla da izlerdi.
Derdi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Bu2, gerçekte şeytan
için demirden daha ağır gelir" buyurdu.
*Hadisi Bezzar ve Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde
ismi geçen Kesir b. Zeyd'i ibn Hibban güvenilir görürken başkası zayıf
saymıştır.
2851. İbn Mes'ud'un
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazda teşehhüd
okurdu. (Ravi) der ki: Kendisine dedik ki: Demek sen Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sol uyluğu üzerine oturduğu zaman, Kur'an harflerinden
vavları elifleri bellediğin gibi, bunu da belliyordun.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de bu şekilde rivayet
etmiştir.
2852. Bezzar'ın
naklettiğine göre Esved demiştir ki: Abdullah (b. Mes'ud) bize namazda
teşehhüdü öğretir, elif ve vav harflerindeki hatalarımızı bile düzeltirdi.
*Taberani senedinde ismi geçen Züheyr b. Mervan er-Rakaşi'yi
zikredeni görmedim. Fakat Bezzar'ın senedinde geçen raviler Sahih'in ravileridirler.
2853. Cerir b. Abdillah
demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize, Kur'an'dan bir
sureyi öğretir gibi teşehhüd ve tekbiri öğretirdi.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedi zayıftır.
2854. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sizden biriniz
mescitte olduğu zaman sesini kimseye duyurmasın. Ama parmağıyla yüce ve ulu
Rabbine işaret edebilir" buyurmuştur.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde ısmı geçerı Umeyr b. imran el-Hanefl zayıftır.
2855. Halid el-Hazza
demiştir ki: İbn Sirin'e teşehhüdü öğrettim. Bunu ona Ebu Nadre kanalıyla Ebu
Said'den naklen bildirdim. Bunun üzerine benim teşehhüd duamı benimseyip
kendisininkini terk etti.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'in ravileridirler.
2856. Ömer b. el-Hattab
bildiriyor: Resulullah bizlere (teşehhüdü) öğretti: ''et-Tahiyyatu es-salavatu
et-tayyibatu el-mubarekatu lillahi, es-selamu ala'n-nebi ve rahmetullahi ve
berekatuhu, es-selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin, eşhedu en la ilahe
illallah, ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resulühu" (Dil ile, beden ve
mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a yapılır. Allah'ın selamı, rahmet ve
bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın iyi kulları
üzerine olsun. Şahitlik ederim ki Allah'tan başka tanrı yoktur. Yine şahitlik
ederim ki Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir.)
*Hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet eden Taberani rivayet
etmiş olup ravilerinden Haccac b. Rişdeyn zayıftır.
2857. Behzı
anlatmaktadır: Hüseyin b. Ali'ye Hz. Ali'nin teşehhüd duasını sordum.
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) teşehhüd duasının
aynısı" dedi. Ben: "Ama Abdullah bir teşehhüd duası okudu"
deyince "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetine kolaylık
göstermeyi severdi" dedi. Sonra "Hz. Ali, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) teşehhüdüyle nasıl teşehhüd duası yaptı" diye sordum.
Dedi ki: et- Tahiyyatu es-salavatu et-tayyibatu el-ğadiyatu er-raihatu
ez-zakiyatu et-tahiratu lillah" (Bütün selamlar, sabah akşam dile
getirilen pak, mübarek ve temiz sözler Allah'a söylenir.) "
*Hadisi Taberani, "en-Naimat ve's-sabiğat (hoş ve
mÜkemmel)" ilavesiyle el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet
etmiş olup el-Mu'cemu'l-kebir'in ravileri güvenilir olarak
değerlendirilmişlerdir.
2858. Ebu'l-Verd
Abdullah b. ez-Zübeyr'den şöyle işitmiş: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle teşehhüd ederdi: "Allah'ın adıyla, Allah'ın en güzel
isimleriyle başlarım. Bütün selamlar, güzel sözler, dualar Allah'a yapılır. Ben
şahadet ederim ki, Allah'tan başka tanrı yoktur. O tektir, O'nun hiçbir ortağı
yoktur. Yine (şahadet ederim ki) Muhammed O'nun kulu ve elçicisidir. Onu
müjdeci ve uyarıcı olarak hak dinle gönderdi. Yine (şahadet ederim ki) Kıyamet
hiç kuşkusuz gelecektir. Sana selam olsun ey yüce Peygamber. Allah'ın rahmeti
ve bereketi üzerine olsun. Bize ve Allah'ın salih kullarına da selam olsun.
Allahım! Beni bağışla ve bana doğru yolu göster"
*Hadisi Bezzar ve el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta
Taberani rivayet etmiştir. Taberani ayrıca "Vehdehu la şerike leh (O
tektir, O'nun hiçbir ortağı yoktur)" ilavesini zikretmiş ve "Bu ilk
iki rekat(ın sonun)da okunur" diye eklemiştir. Hadisin merkezinde yer alan
ibn Lehia hakkında tenkit vardır.
2859. Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (ilk) iki rekatta şahadetler
üzerine bir şey ilave etmezdi.
*Bunu Ebu Ya'la, Ebu'I-Huveyris kanalıyla Aişe'den
nakletmiştir. Bunun Halid b.
Huveyris olduğu
anlaşılmaktadır ki güvenilir birisidir. Kalan ravileri ise Sahih'in
ravileridirler.
2860. Abdullah b. Mes'ud
demiştir ki: Bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazın ortasında ve
sonundaki teşehhüdü öğretti. Namazın ortasında ve sonunda sol uyluğu üzerine
oturduğunda şöyle dua ederdi:
"et-Tahiyyatu
lillahi ves-salavatu vet-tayyibatu, es-selamu aleyke eyyuhennebi ve
rahmetullahi ve berekatuhu, es-selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin,
eşhedu en la ilahe illallah, ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resulühu"
(Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler ancak Allah'a yapılır. Ey
Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam
bizim üzerimize ve Allah'ın iyi kulları üzerine olsun. Şahitlik ederim ki
Allah'tan başka tanrı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Muhammed, O'nun kulu ve
Resulüdür)"
Sonra namazın ortasında
teşehhüd duasını bitirince ayağa kalkardı.
Eğer namazın sonu ise
teşehhüdden sonra Allah'ın dilediği kadar dua eder, ardından selam verirdi.
*Ben derim ki: Hadis Sahih'te muhtasar olarak geçmiştir.
Bu şekliyle ise Ahmed b.
Hanbel rivayet etmiş olup ravileri güvenilir olarak değerlendirilmişlerdir.
2861. Hadisi Taberani,
başka bir senetle daha rivayet etmiş, "Yine şahitlik ederim ki, Muhammed,
O'nun kulu ve Resulüdür" sözünden sonra şunu nakletmiştir: "Bunu
bitirdiğinde veya bunu yaptığında, namazını bitirmiş sayılırsın. Ondan sonra
kalkmak istersen, kalk, oturmak istersen, otur."
*Hadisi el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet eden Taberani,
"Bunu bitirince namazını
tamamlamış olursun"
sözünün ıbn Mes'ud'a ait olduğunu belirtmiştir. Ahmed b.
Hanbel'in ravileri güvenilir
olarak değerlendirilmişlerdir.
2862. Yahya b. Ebi Kesir
anlatmaktadır: Ebu Ubeyde b. Abdillah b.
Mes'ud bana şöyle yazdı:
İmdi, ben sana İbn Mes'ud'un tarzını, namazdaki söz ve fiillerini bildiriyorum.
(O dedi ki): Şüphesiz ki Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) özlü söz
söyleme hususiyeti, (cevamiu'l-kelim) verilmişti. O bize namazda oturduğumuzda
şöyle dua edeceğimizi öğretirdi:
''et-Tahiyyatu lillahi
ves-salavatu vet-tayyibatu, es-selamu aleyke eyyuhe'n-nebi ve-rahmetullahi ve-berekatuhu,
es-selamu aleyna ve-ala ibadillahi's-salihin, eşhedu en la ilahe illallah, ve
eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resulühu.'' (Dil ile, beden ve mal ile yapılan
bütün ibadetler Allah'a yapılır. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve
bereketleri senin üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın iyi kulları
üzerine olsun. Şahitlik ederim ki Allah'tan başka tanrı yoktur. Yine şahitlik
ederim ki Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir.) "
"Ondan sonra
istediğini diler, Allah'ın rahmet ve mağfiretini niyaz edersin.
Bunları kısa sözlerle
dile getirir, ka'deyi uzatmazsın." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) buyururdu ki: "Ben sizden biriniz namazda oturduğunda dileklerini
dileyip selamlamalarını bitirdikten sonra şöyle söylemesini arzu ederim:
"Allahım! Seni
tenzih ederim. Senden başka tanrı yoktur. Öyleyse benim günahımı bağışla, işimi
yoluna koy. Zira sen dilediğinin günahlarını bağışlarsın. Ancak sen
bağışlarsın, sen esirgersin. Ey bağışlaması bol olan (Allahım) beni bağışla. Ey
tövbeleri çokça kabul eden (Allahım) benim tövbemi kabul eyle. Ey rahmeti
sonsuz, affı geniş olan (Allahım) beni affeyle. Ey acımasbol olan (Allahım)
bana acı, bana, verdiğin nimetlere şükretmeyi nasip eyle, er güzel ibadetlerle
sana ibadet etme bahtiyarlığı ver ya Rabbi. Senden bütün hayırları diler, bütün
şerlerden sana sığınırım. Ey Rabbim (günümü) hayırla başlat, hayırla sonlandır.
Bana, zararı dokunacak bir belaya uğramaksızın, saptırıcı bir fitneye
kapılmaksızın sana kavuşma şevki ver. Beni kötülüklerden koru. O gün kimi
kötülüklerden korursan, onu esirgemişsin demektir. İşte bu en büyük
kurtuluştur.’‘ Sonra kendi bildiğiniz dualarınızı tazarru ve huşu içinde yapın;
zira Allah kulunun kendisine yakarışta bulunmasını sever."
*Ben derim ki: inşallah Nafile Namazlar bölümünde hadisin
tamamı gelecektir. Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravilerinden Ebu Ubeyde babasından hadis işitmemiştir.
2863. Şa'bi demiştir ki:
İbn Mes'ud: "Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine
olsun" sözünden sonra "Rabbimizden bize selam olsun" derdi.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'i ravileridirler.
2864. Abdullah b.
Mes'fıd'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
farz namazlarda teşehhüdden sonra yaptığı dualardan biri şöyledir:
"Allahım! Senden
bütün hayırları; er olanını (hemen olanını) geç olanını (sonraya bırakılanı),
bildiklerimizi ve bilmediklerimizi dileriz. Allahım! Senden, senin iyi
kullarının dilediklerini diler, yine iyi kullarının sana sığındıklarından sana
sığınırız. Rabbimiz bize dünyada da, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem
azabından koru. Rabbimiz biz iman ettik. Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi
ört. Canımızı iyilerle beraber al. Rabbimiz! Peygamberlerin diliyle bize vaat
ettiklerini bize ver. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen, vaadinden
dönmezsin." Sonra sağına ve soluna selam verir. "
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta bu şekilde,
el-Mu'cemu'l-kebır'de de benzerini rivayet etmiştir.
2865. Ebu Raşid
anlatmaktadır: Selman el-Farisi'ye teşehhüd duasını sordum. Dedi ki: Onu sana,
Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana öğrettiği gibi öğreteceğim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana teşehhüd duasını harfi harfine
şöyle öğretti:
"et-Tahiyyatu
lillahi ves-salavatu vet-tayyibatu, es-selamu aleyke eyyuhe'nnebi
ve-rahmetullahi ve-berekatuhu, es-selamu aleyna ve-ala ibadillahi's-salihin,
eşhedu en la ilahe illallah vahdehu la şerike leh, ve-eşhedu enne Muhammeden
abduhu ve-Resulühü." (Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler
Allah'a yapılır. Ey Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin
üzerine olsun. Selam bizim üzerimize ve Allah'ın iyi kulları üzerine olsun.
Şahitlik ederim ki Allah'tan başka tanrı yoktur. Yine şahitlik ederim ki
Muhammed, O'nun kulu ve elçisidir)"
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de ve ayrıca Bezzar
rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Bişr b. Ubeydillah ed-Darisı'nin Ezdı
yalancı olduğunu söylerken, ibn Adı de "Hadisi münkerdir" demiştir.
ibn Hibban ise onu güvenilir raviler hakkındaki kitabında zikretmiştir1
2866. Abdullah b. Baba
anlatmaktadır: İbn Ömer'in yanı başında namaz kıldım. Namazını kılınca elini
dizime vurarak: "Sana, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize
öğrettiği gibi namazIn tahiyyat / selam duasını öğreteyim mi? deyip şu sözleri
okudu:
"et-Tahiyyatu
es-salavatu et-tayyibatu lillahi, es-selamu aleyke eyyuhe'n-nebi ve
rahmetullahi ve berekatuhu, es selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin."
(Dil ile, beden ve mal ile yapılan bütün ibadetler Allah'a yapılır. Ey
Peygamber! Allah'ın selamı, rahmet ve bereketleri senin üzerine olsun. Selam
bizim üzerimize ve Allah'ıniyi kulları üzerine olsun .... .)"
*Ben derim ki: Hadisi, "bereketleri" sözü hariç Ebu
Davud da rivayet etmiştir
2867. Enes'den şu niyaz
nakledilmiştir: "Şahadet ederim ki Allah haktır. Ona kavuşmak haktır.
Kıyamet haktır.
Cennet haktır. Cehennem
haktır. Allahım! Deccal fitnesinden sana sığınırım. Hayatın ve ölümün
fitnesinden, kabir azabından ve cehennem azabından sana sığınırım. "
(Ravi) Ebu Hayseme
ekledi: "Bu niyaz Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ait olsa
gerektir."
*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri Sahlh'in
ravileridirler.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Hz. peygamber'e
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Salavat Okuma Şekli