MECMAU ZEVAİD |
Kur'an ve Sünnet'e Tabi Olmak |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
İlmin Yok Olması
976. Ebu Umame
anlatmaktadır: Veda haccında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayağa
kalktı. O gün esmer bir devenin sırtında terkisine Fadl b. Abbas'ı almıştı.
Sonra: "Ey
insanlar! İlim alınmadan ve kaldırılmadan önce ilim öğreniniz" diye hutbe
irat etti. Aziz ve celil olan Allah: "Ey iman edenler! Açıklanırsa
hoşunuza gitmeyecek olan şeyleri sormayın. Eğer Kur'an indirilirken onları
sorarsanız, size açıklanır"[Maide, 101] ayetini indirmişti. Aziz ve celil
olan Allah, bu ayeti Peygamber'ine (Sallallahu aleyhi ve Sellem) indirdiği
vakit biz pek çok hususu ona sarmayı hoş görmeyip çekindik. Sonra bir bedevinin
yanına gittik. Ona bir hırkayı rüşvet verdik. Onu sarık yapıp (başına) sardı.
Hatta ucunun dışarı çıkıp sağ gözü üzerine doğru sarktığını gördüm. Ona dedik
ki: "Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şunu sor." O da:
"Ey Allah'ın Nebisi! Mushaflar aramızda yaygınken, ilim bizden nasıl
kaldırılıp alınır? Mushaflarda olanları hem biz öğrendik, hem de onları
kadınlarımıza, çocuklarımıza ve hizmetçilerimize / kölelerimize öğrettik?"
dedi. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını kaldırdı. Öfkeden yüzünde
kırmızılık belirdi. Sonra şöyle buyurdu:
"Hay (ölesin de)
anan ağlaya. İşte Yahudiler ve Hıristiyanlar! Onlarda da mushaflar vardı. Ama
şimdi, peygamberlerinin getirdikleri esaslardan bir harf bile ellerinde
kalmadı. -üç kere:- Dikkat edin. İlmin kaybolması, taşıyıcılarının ölmesi
demektir."
*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani
rivayet etmiştir. ıbn Mace ise bir kısmını nakletmiştir. Taberani'nin senedi
daha sahlhtir. Çünkü Ahmed b. Hanbel'in senedinde yer alan Ali b. Yezıd oldukça
zayıf biridir. Hadis Taberani'de ise bir kaç tarikten varit olmuştur. Birinde
yer alan Haccac b. Ertat, müdellis olmakla birlikte saduktur ve hadisleri
yazılır. Bile bile yalan söyleyenlerden değildir. Doğrusunu en iyi Allah bilir.
977. İbn Ömer
anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İlmin ilmi
kaldırması pek yakındır" buyurdu ve bunu üç kere tekrarladı. Ziyad b.
Lebid: "Ey Allah'ın Peygamber'i! Anam babam sana feda olsun. İlim bizden
nasıl kaldırılır? Allah'ın bu kitabını biz okuduğumuz gibi onu bizim oğullarımız
da kendi oğullarına okutmaktadırlar" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona dönerek şöyle buyurdu:
"Hay (ölsen de)
anan ağlaya, ey Ziyad b. Lebid! Az kalsın seni Medine fakihlerinden sayacaktım.
Şu Yahudilerde Tevrat ve İncil yok mudur? Bunun onlara ne faydası oldu? Elbette
ki Allah ilmi kaldırıp almakla yok etmez. Fakat onun taşıyıcılarını alır.
-sanırım şunu da ekledi- Ne zaman bu Ümmetten bir alim (öZüp) gitse, muhakkak
İslam'da bir delik açılır ve bu delik kıyamet gÜnÜne kadar kapanmaz. "
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde yer alan Said b.
Sinan'ı Buhari, Yahya b. Main ve bir grup bilgin zayıf görmüşlerdir. Fakat Ebu
Müshir demiştir ki: Bize Sadaka b. Halid nakletti. Dedi ki: Bana Ebu Mehdı Said
b. Sinan nakletti. Bu zat Humusluların müezzini ve aynı zamanda makbul ve
güvenilir bir ravi idi.
978. Avf b. Malik
el-Eşcai'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) semaya
bakıp: "Bu, ilmin kaldırılacağı andır" buyurdu. Ensar'dan Ziyad b.
Lebid adında bir adam O'na: "Ey Allah'ın Resulü! İlim sağlamlaştırılınış
ve kalpler onu ezberleyip bellemişken bu nasıl olur?'' diye sordu. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Ben de seni
Medinelilerin en fakilılerinden sanıyordum" dedi ve ellerinde Allah'ın
kitabı bulunmasına rağmen Yahudilerle Hıristiyanların sapıtmalarından bahsetti.
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup senedinde yer alan, Leys'in
katibi Abdullah b.
Salih hakkında
Abdülmelik b. Şuayb: "Güvenilir biriydi" derken, diğerleri onu zayıf
görmüşlerdir.
Aynı hadisi
el-Mu'cemu'l-kebir'de nakleden Taberani şu ilaveyi zikretmiştir: Cübeyr b.
Nüfeyr demiştir ki: Sonra Şeddad b. Evs'le karşılaştım. Kendisine Avf'ın
hadisini naklettiğimde bana: "Avf doğru söylemiş. Bunun başını sana bildireyim
mi? şöyledir: ''Huşu kaldırılır, öyle ki ortalıkta huşu sahibi kimse
göremezsin'' " dedi.
979. Vahşı b. Harb'ın
naklettiğıne göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İlmin
insanlardan alınıp kaldırılması pek yakındır. Öyle ki o vakit insanlar ilimden
hiçbir şeye sahip olamazlar" buyurdu. Ziyad b. Lebıd de: "İlim bizden
nasıl alınıp kaldırılır? Oysa ki bizler Kur'an'ı okuduk, onu oğullarımıza
okuttuk" dedi. Bunun üzerine: "Hay ölesin de anan seni kaybede, ey
İbn Lebid! Tevrat ve İncil, Yahudiler ve Hıristiyanların ellerinde bulunduğu
halde, onlar onunla bir ÜstÜnlÜk ve şeref elde edememekteler" buyurdu.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedi hasendir.
980. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kuşkusuz ki Allah ilmi insanlardan çekip almak suretiyle almaz. Fakat
[ilmi] alimlerin ruhunu kabzetmek suretiyle alır. Alimler gidince, insanlar
kendilerine bir takım başlarıliderler edinip, onlara soru sorarlar. Onlar da
bilgisizce fetva verirler. Böylece hem kendileri doğru yoldan saparlar, hem de
insanları saptırırlar."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup.
Senedinde yer alan Ala b.
Süleyman er-Rakkı'yi ibn
Adı ve başkaları zayıf görmüşlerdir.
981. Ebu Hureyre'nin
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "ŞÜphesiz ki
Allah ilmi -size verdikten sonra, onu- sizden çekip almaz.
Fakat alimlerin
ruhlarını, ilimleriyle birlikte kabzeder ve geride cahiller kalır. İnsanlar
onlara soru sorarlar ve onlar da (bilgisizce) fetva verirler, böylece hem
kendileri sapıtır, hem de başkalarını saptırırlar."
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
senedinde yer alan, Leys'in katibi Abdullah b. Salih güvenilir görülmekle
birlikte, zayıftır.
982. Ebu Said
el-Hudri'nin naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allah alimlerin ruhunu kabzeder. Onlarla birlikte ilmi de alır. Sonra bir
takım türedi kişiler zuhur eder ve develerin birbiri üzerine atladığı gibi
birbirleri üzerine atılırlar. Aralarında tecrübeli / yaşlı olan zayıf
görülür" buyurmuştur.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.
Bunu babasından nakleden Haccac b. Rişdeyn b. Sa'd'ı ibn Adi zayıf görürken,
kimse de kendisini güvenilir olarak değerlendirmemiştir, Babasıyla ihticac
konusu ise tartışmalıdır. Çoğunluk zayıf olduğu görüşündedir.
983 . Aişe'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle.
buyurmuştur: "Muhakkak ki yÜce Allah ilmi insanlara verdikten sonra onu
onlardan çekip almak suretiyle almaz. Fakat alimlerin canını alır. Her bir alim
gittiğinde onunla birlikte bir parça ilim de gider. Sonunda bilmeyenler kalır
ve onlar da hem kendileri sapıtırlar, hem de başkalarını saptırırlar"
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup senedinde yer alan Leys'in
katibi Abdullah b. Salih zayıf olmakla birlikte Abdülmelik b. Şuayb b. Leys
kendisini güvenilir olarak değerlendirmiştir.
984. Hz. Aişe,
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dediğini nakletmiştir:
"Alim'in ölümü, İslam'da açılmış bir deliktir ve gece ile gündüz birbirini
takip ettikçe bu delik kapanmaz."
*Bunu Bezzar rivayet etmiştir. Hadisi Zühri'den nakleden
Muhammed b. Abdülmelik hakkında Bezzar: "Mütabaat yapılmayacak hadisler
nakletmektedir: Bu da o hadislerinden biridir" açıklamasını yapmıştır.
985. Safvan b. Assal
anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilim kaldırılmadan önce
onu elde etmeye teşvik etti. Bir adam: "İlim nasıl kaybolur ki, biz onu
öğrendik. Onu çocuklarımıza öğrettik" deyince Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) buna kızdı ve: "Tevrat ve İncil, ehl-i kitabın elinde
değil midir? Ama bunun onlara bir faydası oldu mu?" diye çıkıştı.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Mesleme b. Ali el-Huşenı zayıftır.
986. Ebu'd-Derda
demiştir ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Alimin ölÜmÜ
onarılmaz bir yara, kapatılmaz bir delik ve batan bir yıldızdır. Bir kabilenin
ölÜmÜ bir alimin ölÜmünden daha hafiftir" buyururken işittim.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Osman b. Eymen'i zikredeni görmedim.
987. Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yeryüzünde
alimler, karaların ve denizlerin karanlıklarında yön gösteren gökteki yıldızlar
gibidirler. Yıldızlar battığında, çok geçmez rehberler yollarını
şaşırırlar" buyurmuştur.
*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir ki, Alim ve Öğrencinin
Fazileti'ne dair bahiste (no. 489) geçmişti.
988. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fitneler
çoğalacak, herc (kargaşa) artacak ve ilim kaldırılacak" buyurmuştur.
Hz. Ömer, Ebu
Hureyre'nin "İlim kaldırılacaktır" sözünü işitince, "Bundan
maksat, ilim insanların kalplerinden sökülüp alınmayacaktır. Ama alimler ölüp
gideceklerdir" diye açıklama yaptı.
*Bunu Ahmed b. Hanbel ve Bezzar rivayet etmiştir. Hadis,
Ömer'in sözü hariç Sahihi Buhari'de geçmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridirler.
989. Muaz b. Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bu ümmet, onlarda şu üç değişiklik olmadıkça şeriat üzere devam ederler:
İlim onlardan kaldırılmadıkça, aralarında zina çocukları artmadıkça ve bir de
içlerinde sakkarlar türemedikçe."
"Sakkarlar
kimlerdir ya Resulallah?" diye sorulduğunda ise: "Ahir zamanda
çıkacak yeni yetmelerdir ki, onların aralarında selamları, lanetleşme şeklinde
olur" buyurdu.
*Bunu Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'çemu'l-kebir'de Taberani
rivayet etmiş olup senedinde yer alan ibn Lehia ve Zebban'ın ikisi de zayıftır.
Bununla beraber güvenilir de görülmüşlerdir.
990. Abdullah -İbn
Mes'ud-: "İslam nasıl eksilir? Bilir misiniz?" dedi. "Elbisenin
boyasının eksildiği, binek hayvanının yağının eksildiği ve üzerinden uzun
sürenin geçmesiyle dirhemin eksildiği gibi (eksilir)" "dediler.
Bunun üzerine İbn
Mes'ud: "Kuşkusuz bu, onun kendisinden kaynaklanır. Ama bundan daha
fazlası / kötüsü, ulemanın ölümü veya gitmesidir" dedi.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravileri güvenilir kabul edilmişlerdir.
991. Said b. el-Müseyyeb
demiştir ki: Zeyd b. Sabit'in cenazesine katıldım. Kabrine defnedildiği zaman İbn
Abbas: "Ey ilmin nasıl yok olup gittiğini öğrenmek isteyenler! İşte ilmin
yok olup gitmesi böyle olur. Allah'a yemin ederim ki, bugün hakikaten çok ilim
gitmiştir" dedi. Said b. el-Müseyyeb demiştir ki: "Bugün hakikaten
çok ilim gitmiştir" sözünü söyleyen İbn Abbas'dır."
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Ali b.
Zeyd b. Ced'an zayıftır.
992. Yine İbn Abbas'dan
şu sözü nakledilmiştir: "İlmin yok olup gitmesi ne demektir? Bilir
misiniz? Ulemanın yeryüzünden gitmesi demektir. "
*Bunu Ahmed b. Hanbel, Seele (Mearic) suresinde gelecek bir
hadis içerisinde rivayet etmiş olup senedinde yer alan Kabus'la ihticac konusu
ihtilaflıdır.
Konuyla ilgili ibn
Mes'ud hadisi Feraiz bahsinde gelecektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Ihtiyaç Gidermek
için Uzak Bir Yeri Seçmek