MECMAU ZEVAİD |
Kur'an ve Sünnet'e Tabi Olmak |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Tarih
948. İbn Abbas demiştir
ki: Tarih, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldiği
seneyle başlar. O sene Abdullah b. ez-Zübeyr doğmuştu.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Ya'kub b. Abbad el-Mekki'yi zikredeni görmedim.
949. İbn Abbas
anlatmaktadır: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Pazartesi doğdu,
Pazartesi peygamber oldu, Mekke'den Medine'ye muhacir olarak Pazartesi yola
çıktı, Medine'ye Pazartesi ulaştı, Pazartesi vefat etti, Hacer-i Esved'i
Pazartesi kaldırıp yerine koydu.
*Bunu Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani
rivayet etmiştir.
Taberani, "Bedir
zaferini Pazartesi kazandı, Maide süresinin "Bugün sizin için dininizi
kemale erdirdim ... "[Maide 3] ayeti Pazartesi nazil oldu" ilavesini
zikretmiştir.
*Senedinde yer alan ibn
Lehia zayıftır. Kalan ravileri ise güvenilir olup Sahih'in ravilerindendir.
950. Cerir anlatmaktadır:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 63 yaşında vefat etti. Ebu Bekir 63
yaşında vefat etti. Ömer 63 yaşında öldürüldü.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'in ravileridirler.
951. Enes'in bildirdiğine
göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 65 yaşında vefat etmiştir.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravileri Sahlh'in ravileridirler.
952. İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fil yılı doğmuştur.
*Bunu Bezzar ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiş
olup ravileri güvenilir olarak değerlendirilmiştir.
953. Ebu Umame
el-Bahili'nin bildirdiğine göre bir adam: "Ya Resulallah! Adem peygamber
miydi?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Evet" cevabını verdi. Adam: "Nuh ile arasında kaç yıl
vardır?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "On
asır" buyurdu. Adam: "Nuh ile İbrahim arasında kaç yıl vardır?"
diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "On asır" diye
cevap verdi. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Resullerin sayısı ne
kadardır?" diye sordu. "315" buyurdu.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'in ravileridirler.
954. Ebu Zer'den
nakledildiğine göre, (bir gün) o, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hutbe irat ederken gelip oturdu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Cin ve insan şeytanlarının şerrinden (Allah'a) sığındın mı?" diye
sordu.
(Ebu Zer diyor ki)
"Ya Resulallah! Peygamberlerin ilki kimdi?" diye sordum.
"Adem" buyurdu. "O peygamber miydi?" diye sordum.
"Evet. Allah'ın kelamına mahzar olan bir peygamberdir" buyurdu.
"Sonra kimdir?" diye sordum. "Nuh'tur. İkisi arasında on ata /
nesil vardır" buyurdu. "Ya Resulallah! Bana namazdan bahset"
dedim. "O, en bereketli farzdır. Dileyen ondan çokça nasiplenir"
buyurdu. "Ya sadaka / zekat nasıldır?" diye sordum. "Sevabı kat
kat olan bir ibadettir" buyurdu:. "Ya oruç nasıldır?" diye sordum.
"Oruç kalkandır. Zira Allah buyurur ki: 'Oruç bana aittir. Onun
karşılığını ben vereceğim'. Nefsim elinde bulunan (Allah)a yemin olsun ki,
oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir"
buyurdu. "Hangi sadaka daha üstündür?" diye sordum. "Varlıksız
olanın kaldırabileceği ve bir de fakire gizlice verilen sadaka" buyurdu.
"Hangi köleyi azat etmek, daha üstündür?" diye sordum. "Fiyatı
en yüksek olan" buyurdu.
*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiştir.
Ben derim ki: Daha evvel
Faydalanmak için Soru Sormak bölümünde bunu Ahmed b. Hanbel ve Bezzar'ın da
rivayet ettikleri belirtilmişti. Senedinde yer alan ibn Lehia zayıftır.
955. Said (İbn Yerbu)un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine: "Ben
mi daha büyüğümı yoksa sen mi?" diye sormuş. O da: "Sen benden daha
büyük ve daha hayırlısın. Ama ben senden daha yaşlıyım" diye cevap vermiş.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de ve Bezzar rivayet etmiş
olup ravileri güvenilir kabul edilmişlerdir.
956. Dağfel
anlatmaktadır: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 65 yaşında vefat etti.
*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridirler. Ayrıca Taberani de rivayet etmiştir.
957. Hasan
(el-Basri)'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 60
yaşında vefat etmiştir.
*Bunu Ebu Ya'la ibn Abbas'ın bir hadisi içinde rivayet etmiş
olup ravileri güvenilir görülmüşlerdir.
958. Ebu Cemre'nin
babası kanalıyla naklettiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) 63 yaşında
vefatetmiştir.
*Bunu Taberani rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridirler,
959. Vasile'nin
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"İbrahım'in (a.s.) sahifeleri Ramazan'ın ilk gecesi nazil oldu. Tevrat,
Ramazan'dan altı gÜn geçmişti ki, nazil oldu. İncil Ramazan'dan 13 gÜn geçmişti
ki, nazil oldu. Kur'an ise Ramazan'dan 24 gÜn geçtiğinde nazil oldu."
*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir ve
el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen imran b.
Daver el-Kattan'ı Yahya zayıf görürken, ibn Hibban güvenilir kabul etmiştir.
Ahmed b. Hanbel ise: "Hadisinin uygun olacağını umarım" demiştir.
Kalan ravileri ise güvenilir kimselerdir.
960. Cabir
anlatmaktadır: Allah, Hz. İbrahim'in samfelerini Ramazan'ın ilk gecesi geçince,
indirdi. Tevrat'ı Musa'ya Ramazan'dan altı gün geçmişti ki, indirdi. Zebur'u
Davud'a Ramazan'dan 11 gün geçmişti ki, indirdi. Kur'an'ı ise Muhammed'e
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ramazan'dan 14 gün geçmişti ki, indirdi.
*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen
Süfyan b. Vekı' zayıftır.
961. Enes demiştir ki:
Bize Hz. Peygamber'in ashabının bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Hicretin üzerinden yüz sene geçtiğinde sizden kırpan bir göz
kalmayacaktır" buyurmuştur.
*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde yer alan Süfyan
b. Vekı zayıftır.
962. Nuaym b. Decace
anlatmaktadır: Ebu Mes'ud Ukbe b. Amr elEnsarl, Ali b. Ebi Talib'in yanına
girdi. Hz. Ali ona dedi ki: "''Yüz sene geçmeden yeryüzünde kırpan bir göz
kalmayacaktır'' diyen sen misin? Halbuki Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) dediği şuydu:
'İnsanların üzerinden
yüz sene geçmeden bugün hayatta olanlardan kırpan göz kalmayacaktır. Vallahi bu
ümmete asıl bolluk, yüz sene sonra gelecektir ."
*Hadisi Ahmed b. Hanbel, Ebu Ya'la ve el-Mu'cemu'l-kebir ve
el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet etmiş olup ravileri güvenilir
kimselerdir.
963. Nuaym b. Decace
anlatmaktadır: Hz. Ali'nin yanında oturuyordum. Derken Ebu Mes'ud çıka geldi ve
Ali: "İşte Ferruh geldi" dedi. Gelip oturdu. Hz. Ali: "Sen
insanlara fetva mı veriyordun?" diye sordu. "Evet. Onlara [kıyameti anlatıyorum]
son zamanın daha kötü olduğunu söylüyorum" deyince Hz. Ali: "Bana da
söyle sen bu konuda bir şey işittin mi?" diye sordu. O da: "Evet.
(Resulullah'ın) Şöyle buyurduğunu işittim:
"İnsanlar üzerinde
bir sene geçmeden yeryüzünde kırp'an göz kalmayacaktır" dedi. Bunun üzerine
Hz. Ali: "Kıçını yanlış çukura soktun. Daha ilk fetvanda yanıldın. O bunu
o gün yanındakileri kasdederek söyledi. Asıl bolluk yüz sene sonra gelecek
değil midir?" karşılığını verdi.
*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri yine güvenilir kimselerdir,
964. Enes b. Malik
anlatmaktadır: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) soru sormada en cesur
davrananlar bedevilerdi. Bir gün bir Bedevi geldi ve: "Ya Resulallah!
Kıyamet ne zaman kopacaktır?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) cevap vermedi. Sonra Mescid'e geldi, namaz kıldı, namazı kısa kesti.
Sonra Bedevi geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyameti
soran nerede?" dedi. Sonra yanından Sa'd geçerken Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Bu zata uzun ömür verilmiştir. Ömrünü tükettiğinde
sizden kırpan bir göz kalmayacaktır" buyurdu.
*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiştir,
Ben derim ki: Sahih-i
Buhari'de Enes'ten şu rivayet nakledilmiştir: "Eğer bu zat ömrünü
tamamlayıncaya kadar yaşarsa, ondan sonra kıyamet kopmadıkça ölmez."
Senedinde zayıf biri olan Süfyan b. Vekı bulunmakla birlikte, bu hadis daha
açıktır .
965. Süfyan b. Vehb
el-Havlani demiştir ki: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yüz
seneye kadar yeryüzünde kimse sağ kalmayacaktır'' buyururken işittim."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
tabii neslinden ravisi Said b. Ebi Şimr'i ibn Ebi Hatim eserinde zikrederek
"Babasından rivayette bulunmuştur" açıklamasını yapmıştır.
Kendisinden de Ebu Bekir b. Sevad, ondan da Abdurrahman b. Şureyh rivayette
bulunmuştur ki kimse onu zayıf görmemiştir. Kalan ravileri ise güvenilir kabul
edilmişlerdir.
966. Ebu Sa'lebe bir
kere merfu olarak, başka sefer de mevkUf olarak Muaviye'den şöyle dediğini
nakletmiştir: "Muhakkak ki Allah Teala bu ümmeti yarım günden mahrum
bırakmaz. Şam'da yüz erkek ve aile fertlerini görürsen (bil ki), işte o zaman
Kostantiniye (İstanbul) fethedilir. "
*Ben derim ki: Bunu Taberani rivayet etmiştir. el-Etraf
müellifi hadis için Ebu Davud'un Melahim bölümünü kaynak göstermişse de ben onu
orada bulamadım. Hadisin senedinde Leys'in katibi Abdullah b. Salih vardır ki,
kendisiyle ihticac konusu ihtilaflıdır. Kalan ravileri ise güvenilir
kimselerdir.
967. Abdülmelik b. Raşid
anlatmaktadır: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahabisi Mikdam b.
Ma'dikerb'ten işittim. İnsanların ekserisi "Hüküm, yüz sene sonradır"
diyordu. Bununla yüz sene sonra kıyametin kopacağını söylemek istiyorlardı.
Mikdam: "Çok şey söylediniz. Allah bu ümmeti(n ecelini) yarım gün -yani
500 sene- daha ertelemekten aciz değildir" dedi.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Bakıyye b. el-Velid güvenilir olmakla birlikte müdellistir.
968. Büreyde'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüz yıl geçmeden kırpan
göz kalmayacaktır" buyurmuştur.
Diğer bir rivayette
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kuşkusuz yÜce Allah'ın bir
rüzgarı vardır ki, onu her yÜz yılın başında gönderir ve mÜmin olan herkesin
ruhunu kabzeder" buyurmuştur.
*Bunu Bezzar rivayet etmiş olup ravileri güvenilir
kimselerdir.
970. Ebu Zer'in
bildirdiğine göre onlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Tebük
gazvesindeyken Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey insanlar!
Bugün hayatta olan hiçbir can yoktur ki, Üzerinden yÜz yıl geçtikten sonra
Allah ona bir değer atfetsin" buyurmuştur.
*Ben derim ki: Bunu Bezzar daha uzun bir hadis içerisinde
rivayet etmiş olup senedinde yer alan Ali b. Zeyd zayıf biridir. Hadisi
kendisinden naklettiği Abdullah b. Kudame b. Sahr'ın da k!m olduğunu bilmiyorum
..
971. Ebu't-Tufeyl
demiştir ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatının sekiz yılına
yetiştim. Zira Uhud savaşının olduğu yıl doğmuştum.
*Bunu Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan
Sabit b. el-Velid b.
Abdullah b. Cumey'i
el-Kamil'de zikreden ibn Adı, hakkında bir kelime bile etmemiştir. ibn Hibban
ise es-Sikat'ta zikrederek "Bazen hata ederdi" açıklamasını
yapmıştır. Fakat kendisinden Ahmed b. Hanbel rivayette bulunmuştur. Hocaları
ise güvenilir kimselerdir.
972. Ebu't-Tufeyl
demiştir ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamber olarak
gönderildiğinde ben ovadan dağa et taşıyan bir delikanlıydım.
*Bunu Bezzar ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta Taberani rivayet
etmiştir. Senedinde yer alan Mehdı b. imran'ın rivayeti hakkında Buhari:
"Ebu't-Tufeyl'den rivayet ettiği hadisine mutabaat yapılmaz"
açıklamasını yapmıştır. Diğer yandan ondan, Deccal'den maksadın ibnü's-Sayyad
olduğuna dair bir hadis zikretmiştir. Dolayısıyla, acaba yalnız buradaki
hadisine mi mutabaat yapılamayacağını kastetti, yoksa bütün hadislerine mi,
bilmiyorum. Bundan başka, Halid b. Ebi Yahya'yı zikredeni de görmedim.
973. Ebu't-Tufeyl demiştir
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hayatının sekiz yılına
yetiştim. Çünkü Uhud savaşının yapıldığı yıl doğmuştum.
Abdullah b. Ahmed
demiştir ki: Babam şöyle anlattı: Sabit b. el-Velid, memleketimiz Kufe'ye geldi
ve Ebu Ca'fer'in yurduna indi. Ben ve Yahya b. Main ona giderek kendisinden
bazı hadisler dinledik.
*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup,
senedi hasendir.
974. Abdülmelik b. Sel'
anlatmaktadır: Abdihayr'a: "Kaç yaşındasın?" diye sordum.
"120" dedi. "Cahiliye işlerinden bir şey hatırlıyor musun?"
diye sordum. "Evet. Yemen'de idik. Derken Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) insanları engin hayra davet eden mektubu geldi. Babam (Medine'ye
gitmek üzere) yola çıktığında ben henüz çocuktum. Geri döndüğünde anneme:
"Söyle de şu kap köpeklerin önüne dökülsün. Biz artık Müslüman olduk"
dedi ..
*Bunu Ebu Ya'la rivayet etmiş olup ravileri güvenilir
kimselerdir.
Ben derim ki: Tarih vb.
konulara dair pek çok hadis Sahabe Menkıbeleri kitabının son bölümlerinde
gelecektir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: