MECMAU

ZEVAİD

Kur'an ve Sünnet'e Tabi Olmak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Kıssacılık

 

900. Habbab'ın naklettiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İsrail oğulları helak olunca, kıssacılığa başladılar. "1

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir. Eclah el-Kindi hakkında ihtilaf edilmiş olsa da çoğunluk güvenilir olduğu görüşündedir.

 

 

 

901. Rivayete göre Haris b. Muaviye, kendisine üç hasleti sormak üzere bineğine atlayıp Ömer b, el-Hattab'ın yanına gitti. Medine'ye gelince Hz, Ömer kendisine: "Niçin geldin?" diye sordu.

Haris: "Sana üç hasleti sormak için" dedi.

Ömer: "Nedir onlar?" deyince Haris şöyle anlath: "çoğu kez ben ve kadın dar bir binada bulunuyoruz. Namaz vakti gelip de ben namaza dursam, kadın benim hizamda oluyor. Eğer arkamda namaza dursa, bu defa binanın dışına taşıyor (ne yapayım?)"

Ömer şöyle cevap verdi: "Kadınla arana bir perde çekersin, sonra istersen, kadın senin hizanda namaz kılabilir."

Sonra Haris ikindi(nin farzın)dan sonra kılınan iki rekah sordu.

Ömer: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni onları kılmaktan menetti" dedi. Sonra, kıssacılığı sordu. Ömer de: "Sen bilirsin" dedi. Bu şekilde sanki onu bundan menetmek istememişti, Haris: "Ben senin görüşüne göre hareket etmek istedim" deyince Ömer şöyle dedi: "Senin adına şundan endişe ediyorum: Sen kıssa anlatıp, kendi.'lde bir büyüklük hissedersin. Sonra kıssa anlatıp, kendinde bir büyüklük hissedersin. Öyle bir an gelir ki, kendini insanların fevkinde, Süreyya yıldızında hayal edersin. Sonra Allah seni kıyamet günü aynı ölçüde onların ayakları altına indirir."

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan Haris b. Muaviye el-Kindi'yi ibn Hibban güvenilir kabul etmiş, birden fazla ravi kendisinden rivayette bulunmuştur. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridir ..

 

 

 

902. Ebu Salih Said b. Abdurrahman el-Gıfari'den nakledildiğine göre Süleym b. Itr et-Tucibi insanlara ayakta kıssa anlatırdı. Bir gün Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Sıla b. el-Haris elGıfari kendisine: "Vallahi daha henüz Peygamberimizin döneminden çıkmadan ve akrabalık bağlarımızı koparmadan aramızda sen ve arkadaşların türedi" diye çıkıştı.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedi hasendir.

 

 

 

903. Amr b. Zürare anlatmaktadır: Bir gün ben mescitte kıssa anlatırken Abdullah -İbn Mes'ud- başıma dikildi ve: "Ey Amr! Sen dalalet olan / yanlış bir bid'at çıkardın. Yoksa sen Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabından daha mı doğru yoldasın" diye azarladı. Sonra herkesin etrafımdan dağıldığını, sonunda kimsenin yanımda kalmadığını gördüm.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup, iki senedi vardır.

Bunlardan birinin ravileri Sahlh'in ravileri olup, onu Esved kanalıyla Abdullah'tan rivayet etmiştir.

 

 

 

904. Yahya el-Bekka anlatmaktadır: İbn Ömer, Mescid-i Haram'da bir kıssacı gördü. Bir oğlu da onunla beraberdi. Oğlu: "Bu ne anlatıyor?" diye sorunca o da: " ''Beni tanıyın, beni tanıyın'' diyor" diye cevap verdi.

 

*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup Yahya el-Bekka metraktur.

 

 

 

905. Amr b. Dinar'ın bildirdiğine göre Temim ed-Dari kıssa anlatmak için Hz. Ömer'den izin istedi. Ömer izin vermeyi reddetti. Sonra yine izin istedi. Yine ona izin vermeyi reddetti. Sonra tekrar izin isteyince "Sen bilirsin" deyip eliyle boğazına işaret etti. -yani boğazlanmaya-

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir.

Ne var ki Amr b. Dinar, Hz. Ömer'den hadis işitmemiştir.

 

 

 

906. Saib b. Yezid demiştir ki: Ne Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) döneminde, ne de Ebu Bekir döneminde kıssa anlatılırdı. ilk kıssa anlatan Temim ed-Dari'dir. Bu zat ayakta halka kıssa anlatmak için Hz. Ömer'den izin istedi. O da izin verdi.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Bakıyye güvenilir olmakla birlikte müdellistir.

 

 

 

907. Abdülcebbar el-Havlani anlatmaktadır: Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir adam mescide girdi. Baktı ki Ka'b kıssa anlatıyor. "Bu kimdir?" diye sordu. "Ka'b, kıssa anlatıyor'' dediler. Bunun üzerine ben: ''Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ancak emir (yönetici / hakim) veya memur(yöneticiden izin alan) veyahut mağrur(gözü riyasette olan) biri kıssa anlatır'' buyururken işittimil dedim .. Bu söz Ka'b'ın kulağına gitti ve bir daha kıssa anlatırken görülmedi.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedi hasendir.

 

 

 

908. Avi b. Malik demiştir ki: Benı Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ancak bir emir veya memur veyahut Üzerine vazife olmayan işlere karışan (mÜtekellif) kimse kıssa anlatır" buyururken işittim.

 

*Ben derim ki: Bunu Ebu Davud, "veyahut Üzerine vazife olmayan işlere karışan (mÜtekellif) kimse" ifadesi olmaksızın rivayet etmiştir.

Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde yer alan Zeyrek Ebu'l-Abbas er-Razi'nin biyografisini yazana rastlamadım.

 

 

 

909. Ka'b b. Iyaz'ın bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): liKıssacılar Üç sınıftır: Emir, memur veya mağrur kimse" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Abdullah b. Yahya el-iskenderani'nin biyografisini yazana rastlamadım.

 

 

 

910. Ubade b. es-Samit'in bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ancak bir emir veya memur veyahut Üzerine vazife olmayan işlere karışan (mÜtekellif) kimse kıssa anlatır" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani. el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedi hasendir.

 

 

 

911. Ebu Umame anlatmaktadır: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıssa anlatan bir kıssacının yanına uğradı. Kıssacı sustu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıssa anlatmaya devam et! Andolsun ki, sabah Güneş doğuncaya kadar oturmayı, dört köle azat etmeye yeğlerim. Yine ikindiden sonra GÜneş batıncaya kadar oturmayı dört köle azat etmeye yeğlerim" buyurdu.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebır'de Taberani rivayet etmiş olup Taberani'nin ifadesi şöyledir: "Kıssa anlatmaya devam et! Andolsun ki sabah namazını kılmandan sonra GÜneş batıncaya kadar ben bu yerde oturmayı .... " Ravileri güvenilir olarak değerlendirilmiştir. Ancak senedinde yer alan, Ebu Umame'nin ravisi Ebu'I-Ca'd, eğer el-Gatafanı ise, Sahih'in ravilerindendir. Eğer başkası ise kendisini

tanımıyorum.

 

 

 

912. Bedir ehlinden bir adam Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işitmiş: "Kuşkusuz böyle bir mecliste oturmayı, dört köle azat etmeye yeğlerim.''

 

Şu'be demiştir ki: "Nasıl bir meclisi kastediyor?" diye sordum.

"Kıssacı meclisini" diye cevap verdi.

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan Kürdus b. Kays'ı ibn Hibban güvenilir kabul etmiştir. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridir.

 

 

 

913. Kürdus b. Amr anlatmaktadır: Bedir ehlinden bir adamdan işittim. -Şu'be demiştir ki: Bunun Ali b. Ebi Talib olduğunu sanıyorumDediğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuş: "Muhakkak ki, mufassalı geniş geniş anlatmayı, şöyle şöyle işlere yeğlerim."

 

Şu'be der ki: Abdülmelik'e: "Hangi mufassaldır bu?" diye sordum. "Kıssalar" diye cevap verdi.

 

*Hadisi Bezzar rivayet etmiştir. Ravilerinden Kürdus'u ibn Hibban güvenilir kabul ederken Ebu Hatim, hakkında "Tartışmalıdır" yorumunu yapmıştır. Kalan ravileri ise Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

914. Abadile; Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. ezZübeyr ve Abdullah b. Amr'ın bildirdiklerine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

"Kıssacı gazap beklerken dinleyici rahmet bekler. Tacir, rızık beklerken muhtekir (ihtikar yapan / stokcu), lanet bekler. Ağıtçı ve etrafındaki kadınlar Allah'ın, meleklerin ve bÜtÜn insanların lanetine uğrasın."

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Abdullah b. Mücahid b. Cebr ve ravisi Bişr b. Abdurrahman el-Ensari"yi zikredenlere rastlamadım.

 

 

 

915. Şa'bi anlatmaktadır: Hz. Aişe, Medine halkının kıssacısı İbn Ebi's-Saib'e: "Medine halkı üç şeyanlattı. Ya onlar konusunda bana uyarsın, ya da seninle çarpışırım" dedi. Bunun üzerine İbn Ebi's-Saib: "Onlar nelerdir? Elbette ben seni takip ederim, ey müminlerin annesi" deyince Aişe şöyle dedi: "Duada seciden sakın. Zira Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı sed yapmazlardı. İnsanlara her Cuma'hafta bir kere kıssa anlat. Eğer beğenmezsen, iki kere, beğenmezsen, üç kere anlat. Sakın insanları bu Kitab'dan bıktırmayın. Sakın ola ki, sohbet etmekte olan bir topluluğun yanına varıp da onların sözlerini kesmeyesin. Fakat onları oldukları gibi bırak. Eğer seni konuşmaya zorlarlar ve bunu sana emrederlerse o zaman onlara anlat."

 

*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir. Ebu Ya'la da benzerini rivayet etmiştir.

 

 

 

916. Mikdam b. Ma'dikerib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnsanlara (rablerinden) ilahi bir söz naklederseniz, kendilerini ürkütecek ve onlara ağır gelecek şeyleri nakletmeyin" buyurmuştur.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde yer alan Velid b. Kamil hakkında Buharı: "Garip haberler nakleder" derken, ibn Hibban ve Ebu Hatim kendisini güvenilir kabul etmiştir.

 

 

 

917. A'meş'den nakledildiğine göre İbn Mes'ud, bir topluluğa / cemaate vaazü nasihatte bulunan bir adama rastladı ve: "Ey nasihatçi / vaiz! İnsanları umutsuzluğa sevk etme!" diye uyardı.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir. 'Fakat A'meş, ibn Mes'ud'a yetişmemiştir.

 

 

 

918. İbn Mes'ud: "İnsanları bıktırmayın; sonra öğütten'zikirden bıkarlar" demiştir.

 

*Bunu Taberani el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiş olup senedi sahihtir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

İsrail Oğullarından Nakilde Bulunmak