MECMAU

ZEVAİD

Kur'an ve Sünnet'e Tabi Olmak

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Selef'in (Sahabe’nin) Yolundan Gitmek

 

853. Abdullah b. Mes'ud: "Eğer, (selefe) tabi olur, bid'atçi olmazsanız, bu size yeter. çünkü her bid'at sapıklıktır" demiştir.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir,

 

 

 

854. Amr b, Seleme anlatmaktadır: Akşam ile yatsı arasında İbn Mes'ud'un kapısının önünde oturuyorduk. Derken Ebu Musa geldi ve: "Ebu Abdurrahman aramıza çıktı mı?" diye sordu. Sonra İbn Mes'ud çıktı. Ebu Musa: "Bu saatte seni buraya getiren neden nedir?" diye sordu.

''Vallahi bir şey yok. Fakat ben beni ürküten bir olaya tanık oldum, Bu hayırlı bir olaydı. Beni ürküttÜ; ama hayırlı bir olaydır. Bir grup kimse mescide oturmuşlar. Bir adam da onlara: ''Şöyle şöyle tesbih edin, Şöyle şöyle hamdedin'' diyor.

Bunun üzerine Abdullah (b. Mes'ud) olay yerine hareket etti. Onunla beraber biz de hareket ettik. Sonra o kimselerin yanına vararak: ''Ne çabuk sapıttınız. Daha Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı hayattadır. Eşleri gençtir. Elbiseleri ve kapları değişmemiştir. Sizler kötülüklerinizi sayınız. Ben size garanti ediyorum ki Allah iyiliklerinizi sayacaktır'' diye çıkıştı.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebh'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Mücalid b, Said'i Nesai güvenilir görürken Buharı, Ahmed b, Hanbel ve Yahya zayıf saymışlardır,

 

 

 

855. Ebu'l-Bahteri anlatmaktadır: Bir grubun akşam ile yatsı arasında oturup: "Şöyle şöyle söyleyin, şunu okuyun, bunu okuyun" dedikleri Abdullah b. Mes'ud'a ulaşınca:

"Eğer bir daha aynı şeyi yaparlarsa, bana haber verin" dedi. Sonra yine aynı amaçla oturduklarında, durumu gidip ona haber verdiler. Abdullah gelenlerle birlikte topluluğun yanına gidip oturdu. Başında pelerin vardı. İnsanlar tesbihe dalınca Abdullah başındaki pelerini çıkararak: "Ben, Abdullah b. Mes'ud'um" dedi. Herkes sustu. Abdullah:

"Siz haksız olarak bir bid'at işlediniz. Ya da Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı olan bizler yanıldık." Bunu duyan Amr b. Utbe b. Ferkad:

"Allah'tan bağışlanmak diler ve tövbe ederiz -ey İbn Mes'ud-" dedi. Sonra onlara dağılmalarını söyledi. İbn Mes'ud, Kufe mescidinde iki halka gördü ve ikisinin tam ortasında durarak: "Hangi halka diğerinden önce oluştu?" diye sordu. Halkalardan biri: "Biz" deyince diğerine: "Siz de onlara katılın" deyip hepsini tek halka yaptı.

 

*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yer alan Ata b. es-Saib güvenilir olmakla beraber ihtilat'a düşmüştür.

Taberani'nin sahıh olan muhtasar tariklerinden birinde metin şöyledir: Abdullah b. Mes'ud yüzü kapalı olarak gelerek: "Beni tanıyan, tanımıştır. Tanımayan da bilsin ki, ben Abdullah b. Mes'ud'um. Sizler Muhammed ve ashabından daha mı doğru yoldasınız! Yoksa dalaletin kuyruğuna mı takılıyorsunuz!" dedi.

Ata b. es-Saib'in bir rivayetine göre ise İbn Mes'ud demiştir ki: "Eğer (sizden önceki) topluluğa uyarsanız, (bilin ki) onlar size göre (İslam'da) açık bir önceliğe sahiptirler. Eğer sağa sola kayarsanız, derin bir sapıklığa düşmüş olursunuz"

 

 

 

856. Mus'ab b. Sa'd (b. Ebi Vakkas) anlatmaktadır: Babam mescitte namaz kıldığı zaman (okumayı) kısa tutar, rüku ve secdeleri ise tam yapardı. Evde kıldığı zaman, rüku ve secdeleriyle namazı uzatırdı. Dedim ki: "Babacığım! Sen mescitte namaz kıldığında kısa tutuyor, evde namaz kıldığında uzatıyorsun (Niçin)?!" Bana: "Oğlum! Bizler örnek alınan lider kimseleriz" cevabını verdi.

 

*Hadisi Taberani. el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridirler.

 

 

 

857. Halid b. Arfata anlatmaktadır: Bir gün Hz. Ömer'in yanında oturuyordum. Derken Sus'ta oturan Abdulkays'ın yanından bir adam geldi. Ömer ona: "Sen Falan oğlu falan el-Abdi'sin, öyle değil mi?" diye sordu; "Evet" deyince elindeki sopayla ona vurdu. Adam: "Ey müminlerin emiri, suçum nedir?" deyince Ömer:

 

"Otur!" dedi. Oturdu. Ona şu ayetleri okudu: "Rahman ve rahim olan Alah'ın adıyla ... Elif, Lam, Ra. işte bunlar (sana vahyedilen) o açık seçik kitabın ayetleridir. Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik. Sana bu Kur'an'ı vahyetmekle biz, sana kıssaların en güzelini anlatıyoruz. Gerçek şu ki, daha önce senin bundan hiç haberin yoktu."[Yusuf, 1-3] Bunları kendisine üç kere okudu ve üç kere vurdu. Adam yine:

"Ey müminlerin emiri, suçum nedir?" dedi. Hz. Ömer: "Danyal'ın kitaplarının kopyasını çıkaran sen değil misin?" deyince Adam: "Emrini bildir, onu yapayım" dedi. Ömer de şöyle dedi: "Git, onu sıcak su ve beyaz unla siL. Sonra onu ne sen oku, ne de insanlardan birine okut. Eğer onu okuduğun ya da insanlardan birine okuttuğun haberini alırsam, gerçekten seni cezalandırırım." Sonra ona: "Otur!" dedi. Adam önüne oturdu.

 

Sonra Hz. Ömer şöyle anlattı: Ben, ehl-i kitaptan aldığım bir kitabı istinsah ettim. Sonra onu bir deri içinde getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Ömer! O elindeh nedir?" diye sordu. "Ya Resulallah! Bir kitap. Onu ilmimize ilim katmak için istinsah (kopya) ettim" dedim. Buna Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öyle öfkelendi ki, yanakları kıpkırmızı oldu. Sonra herkes namaza çağrıldı. çağrıyı duyan Ensar: "Acaba Peygamberiniz bir şeye mi öfkelendi? Silahlanın, silahlanın" dediler. Sonra gelerek Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberinin etrafını sardılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey insanlar! Muhakkak ki bana özlÜ söz (cevamiu'l-kelim) ve son söz (havatimu'l-kelim) söyleme kabiliyeti verilmiştir. Bana söz son derece muhtasar verilmiştir. Ben onu size temiz ve katıksız olarak getirdim. Sakın şaşırıp bocalamayın ve yolunu şaşırıp bocalayanlar sizi aldatmasın" buyurdu.

 

Hz. Ömer demiştir ki: Hemen kalktım ve "Allah'ı rab, İslam'ı din ve seni Resul kabul edip razı oldum" dedim. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbeden indi.

 

*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde yer alan Abdurrahman b. ishak elVasıtı'yi Ahmed ve bir grup bilgin zayıf görmüşlerdir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Bazı Hadis ve Fetvalar Konusundan Emin Olmak ve Çekimser Davranmak