MECMAU ZEVAİD |
İLİM |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
ilim Ehline Tavsiye
547. Ömer b.
el-Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: Kardeşim Musa (aleyhisselam): "Ya Rabbi! Gemide bana
gösterdiğin kişiyi göster!" diye yalvardı. Bunun Üzerine Allah ona:
"Ey Musa! ŞÜphesiz ki sen onu göreceksin" diye vahyetti. Çok geçmeden
Hızır gÜzel kokular ve gÜzel beyaz elbiseler içinde geldi ve: "Sana selam
olsun, İmran oğlu Musa! Rabbinin sana selamı ve Allah'ın rahmeti var"
dedi. Mılsa şu karşılığı verdi: "O selamdır. Selam O'ndandır ve selam
O'nadır. Alemlerin rabbi olan Allah'a hamd olsun. Ki O'nun nimetlerini sayamam.
O'nun yardımı olmadan O'na şÜkredemem." Sonra Musa: "Ben senden, bana
bir tavsiyede bulunmanı istiyorum, ki sen gittikten sonra Allah ondan beni
faydalandırsın" dedi. Hızır da şu tavsiyede bulundu: "Ey ilim
talebesi! Kuşkusuz ki, konuşan, dinleyicilerden daha az bıkkınlık gösterir.
Konuştuğunda sakın dinleyicilerini bıktırma. Bil ki, senin kalbin bir kaptır.
Kabını neyle doldurduğuna bak. DÜnyayı tanı ve onu arkana atıver. Zira orası
senin için bir yurt değildir. Orada sana daimi ikametgah da yoktur. Orası
kullar için sadece bir geçimlik kılındı ki, ondan ahirete azık hazırlasınlar.
Ey Mılsa! Kendini sabra alıştır ki, hilim sıfatına kavuşasın. Kalbine takva
duygusunu hissettir ki, ilme nail olasın. Nefsini sabırla eğit ki, gÜnahtan
arınasın. Ey Musa! Eğer ilmi istiyorsan kendini ilme ver. Zira ilme ancak
kendini ona verenler ulaşır. Gevezelik yapma, hezeyana düşme. Zira gevezelik
alimlerin vakarını giderir, ahmakların ayıplarını ortaya çıkarır. Fakat sen
orta yolu tut. Zira bu, tevfik ve istikamettendir. Cahillerden uzak dur.
Ahmaklara karşı yumuşak davran. Zira bu, hukemanın ÜstÜnlÜğÜ ve ulemanın sÜsÜdÜr.
Eğer sana bir cahil sataşırsa, selametin için sessiz kal, akıllı olup ondan
uzaklaş. Zira sana karşı henÜz yapmadığı cahillik ve sataşma daha bÜyÜk ve daha
çoktur. Ey İmran oğlu! Kapatmasını bilmediğin bir kapıyı sakın açma. Aynı
şekilde açmasını bilmediğin bir kapıyı da sakın kapatma. Ey İmran oğlu! DÜnyaya
olan iştahı bitmeyen, dÜnyaya olan arzusu son bulmayan bir kimse nasıl
kulolabilir ki? Halini beğenmeyen ve Allah'ın kendisine takdir ettiği kaderi
suçlayan kimse nasıl zahit olur ki? Nefsine mağlup olan biri hiç şehvetlerin
peşinden gitmekten geri durur mu? Her tarafını cehalet kaplamışken ilim ona bir
fayda sağlar mı? Çünkü yolculuğu ahirete; ama şu anda yÜzÜnÜ dÜnyaya
yönelmektedir. Ey Musa! Öğrendiklerini, onlarla amel etmek için öğren. Yoksa onları
nakletmek için öğrenme. Bu durumda vebali sana, nuru başkasına olur. Ey İmran
oğlu! Elbisen zÜht ve takva, kelamın ilim ve zikir olsun. İyiliğin bololsun.
Zira sen kötÜlükle karşılaşacaksın. Kalbini korku ile titret. Zira bu, Rabbini
memnun eder. Hayır işle. Zira sen kaçınılmaz olarak başka fiiller işleyeceksin.
Eğer bellersen, sana öğÜt verildi."
Sonra Hızır dönÜp gitti.
Musa ise mahzım ve gamlı bir halde kaldı.
*Hadisi Taberanl,. el-Mu'cemu'l-evsat'ta rivayet etmiş olup senedinde
yer alan Zekeriya b. Yahya el-Vekkar hakkında ibn Adı: "Hadis
uydururdu" değerlendirmesini yapmıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
"İlim
Öğretiniz ve Kolaylaştırınız’’ Hadisine Dair