MECMAU ZEVAİD |
İMAN |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Cahiliye Halkı
453. Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "ŞÜphesiz ki saibe (putlar adına serbest bırakılan ve
sÜtÜnden ancak misafirlerin istifade ettiği deve) salıverme adetini ilk çıkaran
ve putlara ilk tapan kişi, Ebu Huza'a Amr b. Amir'dir. Fakat ben onu
bağırsaklarını sÜrÜkleyerek cehenneme girerken gördÜm. "
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan
ibrahım el-Heceri zayıftır .
454. İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İbrahim'in
dinini ilk değiştiren kişi Amr b. Luhey b. Kama'a b. Hındif Ebu
Huza'a'dır" buyurmuştur.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta
rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Tev'eme'nin azatlısı Salih'i bunaklığı
sebebiyle zayıf görmüştür. Fakat ibn Ebi Zi'b ondan bunaklık döneminden önce
hadis işitmiştir.
455. Alkame
anlatmaktadır: Aişe'nin yanında oturuyorduk. Derken Ebu Hureyre içeri girdi.
Aişe: "Bir kadının bir kediyi bağlaması; ona ne yemek, ne de su vermemesi
sebebiyle azap gördüğüne dair hadisi sen mi rivayet ediyorsun?" diye
sordu. Ebu Hureyre: "Ben bunu ondan yani Peygamber'den- işittim"
deyince Aişe: "Sen o kadının ne olduğunu biliyor musun? Kadın, bunu
yapmakla beraber aynı zamanda kafirdi de. Mümin ise -aziz ve celil olan- Allah
nezdinde, bir kedi sebebiyle azap görmeyecek kadar değerlidir. Bu yüzden Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir söz naklederken, ne konuştuğuna
dikkat et! " diye uyardı.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahlh'in
ravileridir.
456. Ebu Razın el-Ukayli
(amcasından) şu sözünü nakletmiştir: "Ya Resulallah! Annem şimdi nerededir?"
diye sordum. "Annen cehennemdedir" buyurdu. "Ya senin ailenin
geçmişleri nerededirler?" diye sordum. "Annenin, benim annemle
birlikte olması seni memnun etmez mi?" buyurdu.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel ve el-Mu'cemu'l-kebir'de Taberani
rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.
457. Bureyde
anlatmaktadır: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte idim.
Derken konakladı. Onunla birlikte yaklaşık bin binekli idik. İki rekat namaz
kıldı. Sonra yüzünü bize döndü. İki gözünden yaşlar boşalıyordu. Bunu gören
Ömer b. el-Hattab yanına vararak:
"Anam babam sana
feda olsun, sana ne oldu? Ey Allah'ın Resulü!" diye sordu. Allah Resulü de
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben, aziz ve celi! olan Rabbimden, annem
için istiğfarda bulunmak istedim, bana izin vermedi. Cehennemdeki haline
acıdığımdan gözlerimden yaş aktı" buyurdu.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridirler.
458. Bureyde
anlatmaktadır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberdik. Sonra Veddan'a
veya mezarlara vardığımızda annesi için şefaat hakkı istedi. -sanırım dedi ki-
Hemen Cebrail göğsüne vurarak: "Müşrik olarak ölen kimse için istiğfarda
bulunma!" buyurdu.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş ve "Hadisi bu senetle
yalnız Muhammed b. Cabir, Simak b. Harb'den rivayet etti" demiştir.
Ben derim ki: Burada
sözü edilen Muhammed b. Cabir'i zikredene rastlamadım.
459. İbn Abbas'ın
naklettiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebük gazvesinden
döndükten sonra umre yaptı. Usfan tepesinden İnİnce, ashabına: ''Ben dönene
kadar sırtlarını akabeye dayasınlar'' diye emir verdi. Sonra gidip annesinin
kabri başında indi. Uzun süre Rabbine münacatta bulunduktan sonra ağladı ve
ağlaması arttı. O ağlayınca bunlar da ağladılar ve: ''Allah'ın Nebisi'ni
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yerde ağlatan sebep nedir? Yalnız burada
annesine, onun tahammül edemeyeceği bir şey mi oldu" diye merak ettiler.
Bunlar da ağlayınca kalkıp onların yanına geldi ve: "Sizler neden
ağlıyorsunuz?" diye sordu. ''Ey Allah'ın Nebisi! Sen ağlayınca biz de
ağladık. Belki annene, senin tahammül edemeyeceğin bir şeyolmuştur, dedik"
dediler.
Buyurdular ki:
"Böyle bir şeyoldu. Fakat ben bir kabrin başına gittim.
Allah'tan, kıyamet gÜnÜ
onun için şefaat izni istedim. Allah bana izin vermeyi kabul etmedi. Ona
acıdım. O annemin kabriydi. Bu yÜzden ağladım. Sonra bana Cebrail geldi ve
''İbrahim'in babası için af dilemesi sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne
var ki, onun Allah'ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı.''[Tevbe,
114] Sen de İbrahim'in babasından uzaklaştığı gibi annenden uzaklaş!'' dedi.
Ben de ona acıdım. O annemdir. Ümmetimden dört şeyi kaldırması için Rabbime dua
ettim. Ama onlardan ikisini kaldırdı ve ikisini kaldırmayı ise kabul etmedi. Onlardan
gökten taş yağdırma ve yere batırma cezasını kaldırması, onları fırkalara
ayırmaması ve birbirlerine dÜşÜrmemesi için Rabbime dua ettim. Onlardan gökten
taş yağdırma ve yere batırma cezalarını kaldırdı. Ama Allah onlardan iki şeyi
kaldırmayı kabul etmedi: Cinayetler ve şiddetli çatışma."
Onun annesinin kabrine
doğru yönelmesi, annesini şu şu yerde medfun olması ve Usfan'ın kendilerine ait
olmasından dolayı idi.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde sondan başa doğru Ebu'd-Derda Abdülazız b. Münıb, ıshak b. Abdullah,
babası ve ikrime isimleri yer almıştır ki, ikrime dışındaki ravileri ne
tanıyorum ne de onları zikredene rastladım.
460. İmran b. Husayn'ın
anlattığına göre babası Husayn, Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelerek: "Misafir ağırlayıp akrabalık ilişkilerini gözeten, ama hem
kendisi, hem de babası senden önce ölmüş olan bir adam hakkında ne
buyurursun?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Benim babamı senin baban ve sen cehennemliksiniz" buyurdu. Sonra
Husayn müşrik olarak öldü.
*Hadisi Taberan!, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'in ravileridir,
461. Sa'd'ın -yani İbn
Ebi Vakkas'ın- bildirdiğine göre bir bedevi Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Babam nerededir?" diye sordu. O
da: "Cehennemde" buyurdu. "Peki, senin baban nerededir?"
diye sorduğunda ise: "Ne zaman bir kafirin kabrine uğrarsanı onu
cehennemle müjdele" buyurdu.
*Hadisi Bezzar ve: "Sonra bedevi Müslüman oldu ve
''Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana ağır bir yük yükledi; ne zaman
bir kafirin kabrine uğradıysam, onu cehennemle müjdeledim'' dedi"
ilavesiyle Taberani el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiştir, Ravileri Sahih'in
ravileridir.
462. Ebu Said el-Hudri
nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Muhakkak ki kıyamet gÜnÜ bir adam babasının elinden tutacak.
Oysa ki Allah- onun için ateş biçmiştir. Onu cennete sokmak isteyecek. Derken
'Hiç bir müşrik cennete giremez. Kuşkusuz Allah, cenneti her müşrike haram
kılmıştır'' diye nida edilecektir. Fakat o zat: ''Ey Rabbim! Bu benim
babamdır'' diyecek. Sonra o kişi çirkin bir surete dönÜşerek etrafa pis bir
koku yayacak ve o da onu (babasını) terk edecektir."
Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı bu adamın İbrahim. (aleyhisselam) olduğunu
düşünürlerdi. Ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara bundan fazla
açıklama yapmadı.
*Hadisi Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridir.
463. Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bir adam kıyamet günü babasıyla karşılaşır ve ''Babacığım! Sen bugün bana
itaat eder misin? Bugün benim tabiim olur musun?'' der. O da: ''Evet'' der.
Bunun Üzerine onun elinden tutarak alıp gider. Onu doğruca Yüce Allah'ın
huzuruna götÜrÜr. O esnada Allah mahlukatı hesaba çekiyordur. (Adam) ''Ey
Rabbim! Sen bana beni rezil etmeyeceğini vaat etmiştin'' der. YÜce Allah ondan
yüz çevirir. Sonra yine aynı şeyi söyler. Bunun üzerine Allah babasını erkek
sırtlana dönüştürür ve cehenneme yuvarlanır. Yuvarlanırken ''Ben senin
babanım'' diye bağırır. Ama o zat: ''Ben seni tanımıyorum'' der."
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravileri güvenilir kimselerdir.
464. Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Ümmü Seleme'nin bildirdiğine göre Veda
haccında Haris b. Hişam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek:
"Ey Allah'ın Resulü! Sen akrabalık ilişkilerini gözetmeye, komşuya iyi
davranmaya, yetimi barındırmaya, misafire ikramda bulunmaya ve yoksulu
yedirmeye teşvik ediyorsun. Bütün bunları Hişam b. el-Muğire de yapardı. Sence
onun durumu nasıldır? Ya Resulallah" diye sordu. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) de:
"İçinde yatanın,
Allah'tan başka ilah bulunmadığına şahadet etmediği her kabir cehennemden bir
parçadır. Ben, amcam Ebu Talib'i cehennem'in tam ortasında gördüm. Benin
nezdimdeki yeri ve bana olan iyiliği dolayısıyla Allah onu oradan çıkarıp
cehennemin sığ bir yerine yerleştirdi" buyurdu.
*Hadisi Taberani. el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'de
rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Abdullah b. Muhammed b. Akıl, hadisi
mÜnker biridir. Hadisi hüccet alınmaz. Bununla beraber güvenilir olduğu da
söylenmiştir.
465. Ümmü Seleme
anlatmaktadır: "Ya Resulallah! Amcam Hişam b. el-Muğire yemek yedirir,
akrabalık haklarını gözetir, şunu, şunu yapardı. Sana yetişseydi muhakkak
Müslüman olurdu" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O,
bunu yalnız dünya için, orada övülmek ve anılmak için yapardı. Hiçbir gün
''Allahım! Hesap günü günahımı bağışla!'' dememiştir" buyurdu.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de ve ayrıca Ebu Ya'la
rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridir.
466. Seleme b. Yezid el-Cu'fi
anlatmaktadır: Ben, kardeşim ve babam Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanına gitmek üzere yola çıktık. (Vardığımızda): "Ey Allah'ın
Resulü! Annemiz Muleyke akrabalık hukukunu gözetirdi, misafir ağırlar, şunu,
şunu yapardı. O, cahiliye döneminde öldü. Bu yaptıkları ona hiç fayda verir
mi?" diye sorduk. "Hayır" buyurdu. "O (Cahiliye'de) bir kız
kardeşimizi diri diri toprağa gömmüştü. Bunun ona bir yararı olur mu?"
diye sorduk. "Kız çocuğunu diri diri toprağa gömen de, toprağa gömülen kız
çocuğu da cehennemdedir. Ancak diri diri kız çocuğu gömen kadın İslam dönemine
yetişir de Allah kendisini bağışlarsa o başka" buyurdu.
*Hadisi Ahmed b, Hanbel rivayet etmiş olup ravileri Sahlh'in
ravileridir. Taberani de el-Mu'cemu'l-kebir'de benzerini rivayet etmiştir.
467. Adi b. Hatim
anlatmaktadır: "Ya Resulallah! Benim babam akrabalık hukukunu gözetir,
şunu şunu yapardı" dedim. "Kuşkusuz senin baban bir amaç gütmüştü ve
o amaca -yani şöhrete ulaştı" buyurdu.
*Hadisi Ahmed b. Hanbel rivayet etmiş olup ravileri güvenilir
kimselerdir. Taberani de el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etmiştir.
468, Sehl b, Sa'd'ın
naklettiğine göre Adi b. Hatim Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Benim babam akrabalık hukukunu gözetir,
insanların yükünü taşır, yemek yedirirdi" dedi. Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) de: "İslam dönemine yetişti mi?" diye sordu,
"Hayır" deyince: "Kuşkusuz senin baban şöhreti severdi, nitekim
şöhrete ulaştı da" buyurdu,
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
senedinde yer alan Rişdeyn b. Sa'd hadisi terkedilmiş biridir.
469. İbn Ömer
anlatmaktadır: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Hatim
anılınca: "O, bir amaç peşinde olan bir adamdı ve amacına da ulaştı"
buyurdu.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup senedinde ismi geçen Ubeyd
b. Vakıd el-Kaysi'yi Ebu Hatim zayıf görmüştür.
470. Selman b. Amir
ed-Dabbi anlatmaktadır: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek:
"Ey Allah'ın Resulü! Muhakkak ki benim babam akrabalık hukukunu gözetir,
misafiri ağırlar, sözünde dururdu" dedim. "İslam dönemine yetişmedi
mi?" diye sordu. Ben: "Hayır" dedim. Sonra arkamı dönüp gidince:
"Bana ihtiyarı getirin" buyurdu. Sonra: "Bu (meziyet), senin
neslinde olacaktır. Bu hal Üzere devam edeceksiniz, asla ayrılıp
parçalanmayacaksınız" buyurdu.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-keb?r'de rivayet etmiş olup
ravileri güvenilir kabul edilmişlerdir.
471. Aflf el-Kind!
anlatmaktadır: Bizler, Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında
bulunurken Yemen'den bir heyet çıka geldi. İmriü'l-Kays b. Hucr el-Kindı'yi
andılar. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu,
dÜnyada anılan, ama ahirette ımutulan bir adamdır. DÜnyada şerefli, ahirette ise
tanınmayan biridir. Kıyamet gÜnÜ şairlerin sancağı ile birlikte gelir ve onları
cehenneme götÜrÜr" buyurdu.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de Ferve b. Said b. Atıf
kanalıyla babasından, o da dedesinden nakletmiştir ki, bunların biyografilerini
yazanı görmedim.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: