MECMAU ZEVAİD |
İMAN |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Allah'ın Uyumadığına
Dair
273. Ebu Hureyre
demiştir ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberde Hz, Musa'dan
bahisle şöyle derken işittim: "İçine ''Acaba aziz ve celi! olan Allah uyur
mu?'' diye bir merak düştü. Bunun üzerine Allah ona bir melek gönderdi ve onu
Üç gÜn uykusuz bıraktı. Sonra ona her eline birer kase olmak Üzere iki kase
verip onları korumasını emretti. Bir mÜddet sonra uyumaya başladı. Öyle ki tam
elleri birbirine çarpacak gibi olacakken, uyanıp onları birbirinden ayırıyordu.
Sonra öyle bir uykuya daldı ki, elleri birbirine çarptı ve kaseler kırıldı.
Böylece Allah ona bir misal vermiş oldu: Kuşkusuz aziz ve celil olan Allah eğer
uyusaydı, gök ve yer (şu an) olduğu gibi kalmazdı."
*Hadisi Ebu Ya'la rivayet etmiş olup senedinde yer alan
Umeyye b. Şibl'i Mızan'ında zikreden Zehebı, onun zayıf olduğunu söyleyen bir
kimseden bahsetmemiştir. Sadece bu hadisi zikrederek bu yüzden onu zayıf
görmüştür. Doğrusunu en iyi Allah bilir.
Ben derim ki: Bu zatı
ibn Hibban es-Sikat'ta zikretmiştir.
************************************
Konuyla Ilgili Başka Bir
Bölüm
************************************
274. Hz. Ömer'in bildirdiğine
göre bir kadın Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek:
"Allah'a dua et de beni cennete koysun" dedi. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yüce Rabbi tazimle: "Onun kürsüsü gökleri ve
yeri kaplamıştır. Kürsüsü, Üzerine binildiğinde ağırlıktan gıcırtı yapan yeni
eğer gibi gıcırtı yapar" buyurdu.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in
ravileridir.
275. Abdullah b. Ömer
demiştir ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken
işittim: "Cebbar (Allah) gökleri ve yeri eline alacak.'' -Elini yumdu.
Sonra onu açıp kapayarak- "Sonra, ''Ben Cebbar'ım, ben Melik'im. Nerede o
cebbarlar (zorbalar)? Nerede o mütekebbirler?'' buyuracak. '' Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu söylerken sağa sola sallanmaya başladı.
Baktım, minber tepeden tırnağa sallanıyordu. Hatta yoksa Allah Resulü'yle
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) beraber yıkılacak mı diye düşünmeye başladım.
*Hadisi el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet eden Taberani
"Bunu Yahya b, Bükeyr bu şekilde Abdullah b. Amr'dan nakletmiştir, Başkası
ise son ravi olarak Abdullah b. Ömer'i telaffuz etmiştir" açıklamasını
yapmıştır, Rivayetin ravileri Sahih'in ravileridir,
276. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah gökleri dürecek, onları sağ eline alacak. Yeri dÜrecek ve onu
da diğer eline alacak. Sonra ''Ben Melik'im, nerede o melikler?''
buyuracaktır."
Ömer b. Hamza der ki:
Ben bunu İkrime'ye anlatınca dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu .... Sonra Salim'in İbn Ömer'den yaptığı bu rivayetine benzer bir
hadis zikretti.
*Ben derim ki: Hadisi Bezzar bu şekilde rivayet etmiştir. ibn
Ömer hadisi Sahih-i Buhari'de farklı bir varyantla geçmiş olup ravileri
güvenilir kimselerdir.
277. Nuaym b. Hemmar'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Mizan Rahman'ın
elindedir; O, bir takım milletleri yÜkseltirken, diğerlerini alçaltır"
buyurmuştur.
*Hadisi Bezzar rivayet etmiş olup ravileri Sahih'in ravileridirler.
278. Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken
işittim: "Muhakkak ki Allah, kullarının Ümitsiz oluşlarına, umutlarını
yitirmelerine ve aynı zamanda da rahmetin onlara yakın oluşuna gÜler."
Ben: "Anam babam
sana feda olsun, ya Resulallah! Rabbimiz hiç güler mi?" deyince,
"Evet. Nefsim kudret elinde bulunana yemin ederim ki, kesinlikle
gÜler!" buyurdu. Bunun üzerine ben de: "Eğer O gülerse, bizi asla
iyilikten mahrum bırakmaz" dedim.
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ta
rivayet etmiş olup senedinde yer alan Harice b. Mus'ab hadisi metruk biridir.
279. Muaviye b. Ebi
Süfyan demiştir ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken
işittim: "Muhakkak ki yÜce Allah asla mağlup olmaz, aldatılmaz ve
bilmediği bir şeyden haberdar edilmez. "
*Hadisi Taberanl,
el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde yeralan Yezıd b. Yusuf
es-San'ani zayıf ve hadisi metruk biridir.
280. Ukbe b. Amir demiştir
ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Rabbimiz işitir
(semi) ve görÜr (Dasir)" buyururken işittim. O bunu söylerken eliyle
gözlerine işaret etti.
*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
hadisin başka tarikleri de vardır ki, Nur suresinin tefsirinde geleceklerdir.
Hadisin senedinde ibn Lehia geçmiştir.
281. Ebu Razin demiştir
ki: "Ey Allah'ın Resulü! Allah ölüleri nasıl diriltir?" diye sordum.
"Kavminin vadisinden kurakken hiç geçmedin mi? Sonra yeşilken oraya uğramadın
mı? Sonra yine kurakken oradan geçmedin mi? Sonra yine yeşilken oraya uğramadın
mı? İşte Allah da ölüleri böyle diriltir" buyurdu.
*Hadisi Taberanl, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravileri güvenilir kabul edilmişlerdir.
282. İbn Mes'ud'dan şu
sözü nakledilmiştir: "Muhakkak ki yüce Rabbinize göre ne gece, ne de
gündüz vardır. Göklerin ve yerin nuru, O'nun vechinin nurundan gelmektedir. .
Sizingünlerinizden bir
gün O'nun nezdinde 12 saate denktir. Sizin dün işlediğiniz amelleriniz bugünün
ilk vaktinde O'na arz edilir. Üç saat ona bakar. Onlar arasında hoşlanmadığı
ameller görür de bu onu öfkelendirir. Onun öfkesini ilk fark edenler, Arş'ın
taşıyıcılarıdır; zira Arş'ın iyice ağırlaştığını hissederler. Bunun üzerine
derhal Arş'ın taşıyıcıları, Arş'ın ayakları, mukarreb melekler ve sair melekler
secdeye kapanırlar. Sonra Cebrail boynuzu öttürür. Her şeyonun sesini duyar ve
derhal aziz ve celil olan Rahman'ı üç saat tesbih ederler. Ta ki Rahman
rahmetle dolar. Hepsi altı saattir. Sonra rahimler getirilir. Rab üç saat
onlara bakar. İşte Allah'ın kitabındaki şu ayetlerinden maksat budur:
"Rahimlerde sizi
dilediği gibi şekillendiren O'dur."[Al-i İmran, 6] "Dilediğine kız
çocukları, dilediğine erkek çocukları bahşeder. Veya onları hem erkek hem de
kız çocukları olarak çift verir. Dilediğini de kısır yapar. O her şeyi
bilendir, her şeye gücü yetendir."[Şura, 50]
Hepsi dokuz saattir.
Sonra rızklar getirilir. Rab onlara üç saat bakar.
İşte "Rabbin rızkı
dilediğine bol verir, dilediğine daraltır"[İsra, 30] "O her an
yaratma halindedir"[Rafhman, 29] ayetleriyle kastedilen budur. İşte
sizinle aziz ve celil olan Rabbinizin durumu budur.
*Taberani el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup senedinde
yer alan Ebu Abdüsselam hakkında Ebu Hatim: "meçhuldür" derken, ibn
Hibban onu es-Sikat'ta zikretmiştir. Abdullah veya Ubeydillah b. Mikrez'i ise
zikredene rastlamadım.
283. Ebu Hureyre
naklediyor: Bir gün bizler Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanında bulunurken bir bulut geçti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bu nedir? Bilir misiniz?" diye sordu. "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" dedik. "Bu bulut ve arzın etrafıdır. Allah onu kullarından
kendisine şÜkredip dua etmeyenlerin Üzerine sevk etmektedir. Bu tepenizdeki
nedir, bilir misiniz?" diye sordu.
"Allah ve Resulü
daha iyi bilir" dedik.
"Bu raki' (sema)
olup dopdolu bir dalga ve korunmuş bir tavandır. Sizinle onun arası ne
kadardır, bilir misiniz?" diye sordu. "Allah ve Resulü daha iyi
bilir?" dedik. "Beş yÜz yıllık mesafe kadardır" buyurdu ve sonra
yedi semayı sayarak: "Onunla yedinci gök arasındaki mesafe ne kadardır,
bilir misiniz?" diye sordu. "Allah ve Resulü daha iyi bilir"
dedik. "Beş yüz yıllık mesafe kadardır" buyurdu. Sonra: "Şu
altınızdaki nedir? Bilir misiniz?" diye sordu. "Allah ve Resulü daha
iyi bilir" dedik. "Arzdır. Onun altında ne vardır? Bilir
misiniz?" diye sordu. "Allah daha iyi bilir" dedik. "Başka
bir arz vardır. İkisi arasındaki mesafe ne kadardır? Bilir misiniz?" diye
sordu. "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedik. "Yedi yÜz yıllık
mesafe kadardır" buyurdu. Sonra yedi kat yeri sayarak: "Allah adına
yemin ederim ki, eğer bir ip salıverseydiniz, mutlaka dÜşerdi" buyurdu.
Sonra: "O ilk ve sondur; zahirigörünen ve batın / görünmeyendir. O her
şeyi bilendir"[Hadid, 3] ayetini okudu.
*Ben derim ki: Hadisi Tirmizı rivayet etmiştir. Ancak her iki
arz arasını beş yüz yıllık mesafe olarak zikretmiştir. Burada ise yedi yüz
yıllık mesafe olarak geçmiştir. Yine Tirmizı'nin rivayetinde "Eğer bir ip
salıverseydiniz, mutlaka Allah'ın Üzerine dÜşerdi" ifadesi geçerken burada
yüce Allah'ın azameti zikredilmemiştir.
Hadisin tamamını Ahmed
b. Hanbel rivayet etmiş olup senedinde yer alan Hakem b.
Abdülmelik hadisi metruk
biridir.
284. İbn Mes'ud der ki:
"Dünya seması ile ondan sonraki sema arası beş yüz yıllık mesafe kadardır.
Her iki sema arası beş yüz yıllık mesafedir. Yedinci sema ile kürsü arası beş
yüz yıllık mesafedir. Kürsü ile su arası beş yüz yıllık mesafedir. Arş suyun
üzerindedir. Şanı Yüce Allah büyük Arş'ın üzerindedir. Sizin nasıl bir hayat
sürdüğünü bilir."
*Hadisi Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de rivayet etmiş olup
ravileri Sahih'in ravileridir. Hadisin devamı Allah Hakkında Düşünmek bölümünde
geçmişti.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
"Iyiliğine
Sevinen K!mse Mümindir" Hadisi