METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
DİRİLİŞ |
5- Kul Hakları ve Onları Affetmek |
4652a. Ebu Said'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Mü'min biri, mü'min birine zulmederse kıyamet günü Allah Teala muhakkak
ondan intikamını alır. "
Tahric bilgisi: (Abd b.
Humeyd)
4653. Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Zulüm üç çeşittir; birisini Allah asla affetmez, birisini affeder,
diğerini de asla bırakmaz. Allah'ın hiç affetmediği zulüm, ona şirk koşmaktır.
Affedilen zulüm ise, kişinin kendisiyle Rabbi arasında olan ve kendisine
yaptığı zulümdür. Allah'ın asla terk etmeyip hakkını alacağı zulüm ise,
kulların birbirine yaptıkları zulümlerdir. "
Tahric bilgisi: (Ebu
Davud et-Tayalİsi)
4654. Ebu Osman şöyle
dedi: "Kıyamet günü insanlardan bazıları yüksek dağlar gibi iyiliklerle
gelirler. Ancak insanlar gelip hakkını o kimselerden almaya devam ederler. Onun
iyiliklerini alırlar. Öyle ki; onun iyiliklerinden hiçbir şey kalmaz. Sonra da
hak sahiplerinin kötülükleri o kişiye yüklenir." Ben: "Bunu kimden
işittin?" diye sordum. Şöyle dedi: "Bunu Resulullah'ın ashabından
yedi kişiden işittim. Aralarında İbn Mes'ud, Huzeyfe ve Selman gibileri de
vardı."
Tahric bilgisi:
(Müsedded)
4655. Enes anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımızda otururken onun güldüğünü
gördük. Öyle ki azı dişleri göründü. Ömer: "Ya Resulallah! Anam babam sana
feda olsun, seni güldüren nedir?" dedi. Allah'ın Resulu (Sallallahu aleyhi
ve Sellem); "Ümmetimden iki adam Allah Teala'nın önüne diz çökerler.
Birisi: "Ya Rab! Benim hakkımı bu kardeşimden al" der. Allah Teala da
diğerine: "Kardeşinin hakkını ver" buyurur. Diğeri: "Ya Rab!
Benim İyiliklerimden hiçbir şey kalmadı" der. Allah Teala, zalim olanına:
"Onun İyiliklerinden hiçbir .şey kalmadı, ne yapacaksın?" der. O da:
"Ya Rab! O halde benim günahlarımı yüklensin" der." İşte Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gözleri bu esnada yaşla doldu. Sonra şöyle
buyurdu: "O gün büyük bir gündür. İnsanlar günahlarının başkalarına
yüklenmesine razı olup buna muhtaç olurlar. Allah Teala hakkını isteyene:
"Başını kaldır ve cennete bak" der. O da başını kaldırır ve şöyle
der: "Ya Rab! Ben gümüşten yapılı şehirler, altından yapılı, incilerle
süslü saraylar görüyorum. Ya Rab! Acaba bu hangi peygamberindir veya bu hangi
sıddıkındır veya bu hangi şehidindir?" Allah Teala: "O gördüklerin,
ücretini verenlere aittir" der. Hakkını isteyen: "Ya Rab! Kim onun
ücretine malik olabilir ki!" der. Allah: "Sen o ücrete maliksin"
der. Adam: "Ne ile o ücrete malikim, ya Rab" der. Allah:
"Kardeşini affedip hakkını ona bağışlamakla o ücrete sahipsin" der.
Adam: " Ya Rab! O halde ben kardeşimi affediyorum ve hakkımı ona
bağışlıyorum der. Allah Teala: "Madem kardeşini affettin ve hakkını ona
bağışladın; kardeşinin elinden tut ve onu da cennete sok" der."
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu anlattıktan sonra şöyle buyurdu:
"Allah'tan korkun ve aranızı ıslah edin. Çünkü Allah Teala kıyamet günü
mü'minlerin arasını ıslah eder."
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la) Hadis oldukça zayıftır.
4656. Ebu Bekir şöyle
dedi: "Bize gelen haberlerde şu da vardır: "Kıyamet günü olunca bir
münadi: "Affedenler nerede?" diye seslenir. Allah Teala o gün,
insanları affeden kimseleri mükafatlandıracaktır."
Tahric bilgisi: (Ahmed
b. Meni')
4657. Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kıyamet günü mahlukat birbiriyle karşılaşınca cennet ehli cennete;
cehennem ehli de cehenneme girdikten sora Arş'ın altından bir ınünadi bütün
mahlukatın işiteceği şekilde şöyle seslenir: "Ey insanlar topluluğu!
Sizler haklarınızı bağışlarsanız sizin sevabınız Allah katından olacaktır.
"
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: