METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

FİTNELER

 

13- Fitnelerin Başlangıcı ve Osman b. Affan'ın Halife Seçilmesi

 

Hz. Ömer'in menkıbelerini anlatırken, onun halife seçimi için altı kişilik bir şura oluşturduğu geçmişti.

 

4428. Misver b. Mahrame anlatıyor: Hz. Ömer'in tayin ettiği şura heyetinin halife seçmesinden önceki akşam yatsı namazını kıldıktan sonra evime gittim ve uyudum. Beni dayım Abdurrahman'ın sesi uyandırdı: "Ey Misver!" diye sesleniyordu. Ben hemen örtüye bürünerek dışarı çıktım. Bana: "Uyudun mu?" diye sordu. Ben: "Evet" dedim. Dayım: "O halde elbiselerini giy ve Mescid'de bana yetiş" dedi. Mescid'de yanına vardığımda bana: "Zübeyir'i ve Sa'd'ı veya ikisinden birisini çağır" dedi. Ben gittim, Zübeyr'i çağırdım. Onu yanına getirdiğimde bana: "Sözlerimizi işitemeyecek kadar bizden uzak dur" dedi. Sonra tekrar bana: "Diğerini de çağır" dedi. Ben onu da çağırdım. Tekrar bana: "Bizi işitemeyeceğin kadar bizden uzakta dur" dedi. Ben dediğini yaptım. Onlar kendi aralarında biraz konuştuktan sonra tekrar bana: "Ey Misver! Git Ali'yi çağır" diye seslendi. Böyle söylediği zaman gecenin ilk karanlığı gitmişti. Gidip Ali'yi de yanına getirdim. Bana aynı şekilde: "Sözlerimizi işitmeyecek kadar bizden uzak dur" dedi. Artık onlar sahura kadar konuşmaya devam ettiler. Ben onlardan hiçbir şey işitmiyordum; sadece yüksek sesle konuştuklarını zannediyordum. Sahur vakti olunca dayım Abdurrahman, yanında Ali olduğu halde beni çağırdı ve: "Git bana Osman'ı çağır" dedi. Ben gittim, Osman'ı çağırdım. Onunla da gizlice konuştular. Sonra müezzin sabah ezanını okuyunca herkes abdest almak için yerinden ayrıldı. İnsanlar o günün halifenin seçilme günü olduğunu bildiklerinden, cuma namazına toplandıkları gibi sabah namazına toplandılar. Abdurrahman, şura heyetinin minberin Önünde oturmasını emretti. Gün aydınlanıp güneş doğunca ve insanlar birbirini görünce Abdurrahman o heyetin arasından kalktı, layık-ı veçhile Allah'a hamdü senadan sonra şöyle dedi: "Ey insanlar, sizler Emirü'l-Mü'minin Ömer'in vefatını biliyorsunuz. Ve yine biliyorsunuz ki kendisinden sonraki halifeyi seçmek için bu şura heyetini görevlendirdi. Arkadaşlarım da bu konuda bana razı oldular. Halifeyi benim seçmemi istediler. İşte ben şu önünüzde oturanlardan birini halife olarak seçeceğim. Sonra tek tek onları adlarıyla çağırarak şöyle dedi: "Ey filan! Allah'ın ahdi gereği seçilecek halifeye itaat edip boyun eğeceğine, onun halifeliğine razı olacağına söz verir misin?" diye soruyor, her biri İnsanların işiteceği şekilde yüksek sesle: "Evet" diyordu. Hepsinden; Osman, Ali, Zübeyir ve Sa'd'dan bu şekilde söz aldıktan sonra Abdurrahman şöyle dedi: "Talha b. Ubeydullah'ın benim seçeceğime razı olacağına ben kefilim. Üç gün boyunca ben bu heyet hakkında araştırma yaptım. Sonra onları kendilerinden sordum. Ey insanlar! Şunu iyi biliniz ki sizin ve bu heyetin Osman'ın hilafeti üzerinde birleştiğini görüyorum. "Kalk ev Osman!" dedi. Ensar ve Muhacirlerden insanların iyileri ve Arap elçilerinden hiç biri Abdurrahman'ın bu sözüne itiraz etmedi ve: "Sen bizimle istişare etmedin, bizim görüşümüzü almadın" demediler. Hepsi razı olup buna teslim oldular. İşte altı yıl boyunca Osman'ın halifeliğinde hiçbir kusur bulmadılar. Hatta bir grup Osman'ı Ömer'den daha üstün görüyordu. Çünkü şöyle diyorlardı: "Adaleti, Ömer'in adaleti gibidir. Yumuşaklığı ise ondan daha iyidir." İşte bu altı yıldan sonra olan oldu.

 

Leys, Usame b. Zeyd kanalıyla onlardan birinden naklediyor: "Abdurrahman b. Avf, halife seçeceği gece heyetten her birini tek tek yanına çağırıp onun iyiliklerini sayıyor, sonra da: "Halifeliğe sen layıksın; fakat senden başkası olursa kim olsun?" diye soruyordu. O da: "Eğer ben olmazsam Osman olsun" diyordu.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

14- Fitnelerin Sayısı