METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
SİYER VE GAZVELER |
25- Ahzab Ve Kurayza Gazveleri |
4328. Ka'b b. Malik
anlatıyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ahzab savaşından dönünce
Medine'ye geldi, yıkandı, koku süründü ve zırhını çıkardı."
Tahric bilgisi: (İshak)
Bu hadisin isnadı hasendir.
4329. Huzeyfe anlatıyor:
Ahzab gecesi insanlar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in etrafından
dağılmışlar, etrafında on iki kişiden başka kimse kalmamıştı. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma geldiğinde ben soğuktan yere yapışmıştım.
Şöyle dedi: "Ey Huzeyfe! Kalk ve gidip Ahzab askerlerine bak! Durumlarını
öğrenip gel!" Ben ise: "Ya Resulallah! Seni hak üzere gönderen
Allah'a yemin olsun ki ancak sana olan hayamdan dolayı kalktım."
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Git ey Huzeyfe, dönünceye kadar
ne soğuk, ne de sıcak sana zarar verecek!'' dedi. Ben kalktım ve müşriklerin
karargahına kadar gittim. Ebu Süfyan etrafındaki bir grupla birlikte (gece)
ateş yakmış ısınıyordu. Gruplar oradan ayrılmıştı. Yanlarına gidip oturuncaya
kadar sokuldum. Ebu Süfyan yanlarına başkasının girdiğini hissetti ve:
"Herkes yanındakinin elini tutsun ve kim olduğunu sorsun!" dedi. Ben
hemen sağ elimle sağımdakinin elini, sol elimle de solumdakinin elini tuttum.
Aralarında az bir müddet kaldıktan sonra kalkıp Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yanına geldim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz
kılıyordu. Eliyle bana ima ederek yaklaşmamı söyledi. Ona yaklaştım. Sonra
üzerindeki elbiseyi ısınmam için bana gönderdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) namazını bitirdikten sonra: "Ey Yeman'ın oğlu, otur! İnsanlar
hakkında ne haber getirdin?" dedi. Ben: "Ya Resulallah! Halk Ebu
Süfyan'ın etrafından dağılmış, başında ancak bir grup kalmış. Ateş yakmışlar.
Allah, bizim üzerimize boşalttığı soğuk gibi, onların üzerine de soğuk
boşaltmaktadır! Fakat, biz buna karşılık Allah'tan onların dilemedikleri ecri
dileriz" dedim.
Tahric bilgisi: (İbn Ebı
Şeybe) Fakat bu hadis hasendir, aslı ise Sahih'te yer almıştır. Burada ise
diğerine göre ilave ibareler vardır. Bezzar da Yusuf kanalıyla tahric etmiş ve:
"Bilal'in Huzeyfe'den hadisini bunun dışında bir ravi zinciri ile bilmiyoruz"
demiştir.
4330. Huzeyfe anlatıyor:
Ahzab gecesi insanlar çok şiddetli zorluklara maruz kaldılar. Onlar hiç
görmedikleri soğukla karşılaştılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bir ara namaz kılıyordu. Allah'ın dilediği kadar namaz kıldıktan sonra şöyle
buyurdu: "Şu anda kim kalkıp kafirlerin haberini bize getirirse Allah o
kişinin kıyamet günü yüzünü parlatsın."
Huzeyfe anlatmaya devam
ediyor: Allah'a yemin olsun ki aramızdan hiç kimse şiddetli soğuktan dolayı
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bu teklifini kabul edemedi. Sonra
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dilediği kadar tekrar namaz kıldı.
Namazını bitirdikten sonra: "Kim şu anda kalkıp kafirlerin haberini bize
getirirse Allah Teala onu cennette benimle birlikte kılar!'' dedi. Huzeyfe:
"Allah'a yemin olsun ki şiddetli soğuktan dolayı aramızdan hiç kimse
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu teklifine cevap veremedi. Sonra:
"Ey filan kalk!" dedi. O kişi: "Sana kitabı hak olarak gönderen
Allah'a yemin olsun ki şu an yerimden kalkamam" dedi. Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Huzeyfe kalk!" dedi. Huzeyfe der
ki: Ben de arkadaşımın dediği gibi yemin etmek istedim. Ancak Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sizler yemin ederek kaçan kimselersiniz"
deyince ben kalktım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Git
kafirlerin haberini bize getir ve dönünceye kadar kimseye bir zarar
verme!" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), dönünceye kadar
Allah'ın beni önümden ve arkamdan koruması için dua etti. Ben kalkıp yola
düştüm. Benimle kafirlerin arasında çok az bir mesafe kalınca yavaşça aralarına
sızdım. Onlar büyük bir panik içerisindeydiler. Ebu Süfyan soğuktan ateş
yakmış, ısınıyordu. Alevler bazen parlıyor, bazen de sönüyordu. Alev parladığı
zaman Ebu Süfyan'ın etrafındakileri görüyordum. Kendi kendime: "Daha ne
bekliyorum, işte Allah'ın düşmanı karşımda!" dedim ve heybeden bir ok
çıkardım. Oku tam yerleştirdim ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'İn
sözünü hatırladım. "Bana dönünceye kadar hiçbir şey yapma" demişti.
Bunun üzerine okumu tekrar yerine koydum. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'in yanına döndüm ve kafirlerin içinde bulunduğu durumu ona haber
verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'a hamd etmeye başladı.
Allah onların üzerine şiddetli bir rüzgar gönderdi. Bu husus Ahzab suresinde
şöyle anlatılır: "Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın;
hani bir zaman size ordular gelmişti de biz onların üzerine bir rüzgar ve sizin
görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah yaptıklarınızı
görmekteydi."(Ahzab 9)
Tahric bilgisi: (İbn Ebi
Ömer)
4331. Ebu Osman
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hendeğe kazmayı vurup şöyle
buyurdu: "Bismillah dedik ve onunla başladık. Eğer ondan başkasına ibadet
etsek bahtsız olurduk. O ne güzel rabdır ve dini ne güzel dindir!"
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4332. İbn Tavus,
babasından naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hendek günü şöyle
buyurdu: "Ey Allahım! Ahiret hayatından başka hayat yoktur. Ensar ve
muhacirlere merhamet et. Adi ve Kare kabilelerine lanet et. Taşları taşımayı
onlar bize mecbur etti. "
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4333. Abdullah b. Amr
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'nin etrafına Hendek
kazılmasını emretti. Hendek kazma esnasında bazı kimseler Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip büyük bir kayaya rastladıklarını ve
onu parçalayamadıklarını söylediler. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kalktı, biz de onunla birlikte kalktık. Kazmayı aldı ve hiç kimseden
işitmediğim bir ses ile kayaya vurarak: "Allahu ekber! Perslerin memleketi
feth olundu!" dedi. Sonra aynı şekilde bir defa daha vurdu ve: "Allahu
ekber! Bizanslıların memleketi feth olundu!" dedi. Sonra aynı şekilde
üçüncü defa vurdu ve: "Allahu ekber! Allah Himyer kabilesini bize dost ve
yardımcı olarak gönderdi" buyurdu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4334. Urve der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) soğuk bir Ahzab (Hendek) gecesinde
Zübeyr'i bir adamla kafirlerin yanına gönderdi. Onlar da kafirlerin durumunu
öğrenip Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdiler. Allah'ın Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ümmü Seleme'nin peştemaline bürünmüştü. Onları da
peştemalin arasına aldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ümmü
Seleme'yi kendisine yanaştırdı.
Tahric bilgisi: (İshak)
Derim ki: Bu, mürsel ve sahih senedli bir rivayettir. Araştırılsın.
4335. İkrime şöyle dedi:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Havvat b. Cübeyr'i Benu Kurayza'yı
(İslam'a davete) çağırması için gönderdi. Onlar ise şöyle dediler:
"Bizler, iki kanadı olan, fakat kanatlarından birisi kopup diğeri kalan
kişi gibiyiz." Böyle söyleyerek Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in davetini kabul etmediler.
Tahric bilgisi:
(Müsedded) Hadis mürseldir, isnadı sahihtir.
4336. Abdullah b. Yezid
anlatıyor: Kurayza günü Resulullah onlara: "Bana efendinizi çağırın ki müttefikleri
hakkında hüküm versin' dedi. Bununla Sa'd b. Ubade'yi kastediyordu. Sa'd geldi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Bunlar hakkında hüküm
ver" dedi. Sa'd: "Ya Resulallah! bunlar hakkında Allah'ın hükmünü
bulamamaktan korkuyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Onlar hakkında bir hüküm ver" dedi. Sa'd hüküm verdikten sonra
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İşte sen, Allah ve
Resulünün hükmüne isabet ettin " buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebü
Ya'la) İsnadında iki zayıf ravi olan Cabir ve Süfyan vardır.
4337. Amir b. Sa'd,
babasından naklediyor: "Sa'd b. Muaz, Benu Kurayza günü eli silah
tutanların (esirlerin) öldürülmesi hükmünü verdi. Resulullah Sa'd'a: "Sen,
Allah'ın onlar hakkında yedi kat sema üzerinden verdiği hükme isabet
ettin" dedi.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4338. Ümmü Seleme şöyle
dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hendek günü ashabına kerpiç
verirken saçı toz içerisinde idi. Şöyle diyordu: "Allahım! Hayır ancak
ahiret hayrı, sen affet Muhacir ve Ensar'ı."
Tahric bilgisi: {Ebü
Ya'la)
4339. Ebu Avn aynı
manada bir hadis rivayet etti. Ancak ilki daha detaylıdır. Safiyye validemizin
fazileti konusunda da bir kıssa geçmişti.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: