METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
SİYER VE GAZVELER |
20- Bedir Savaşı |
4296. Ebu Useyd Malik b.
Rabia, gözleri kör olduktan sonra şöyle dedi: "Eğer gözlerim görseydi ve seninle
Bedir'e gitseydik, sana meleklerin çıktığı yerleri gösterirdim. Ben bundan ne
şüphe eder, ne de bununla övünürüm."
Tahric bilgisi: (İshak}
4297. Amir b. Rabia
şöyle dedi: "Bedir savaşı, Ramazan'ın on yedinci günü Pazartesi sabahı
idi."
Tahric bilgisi:
(Müsedded)
4298. Abdullah b. Mes'ud
anlatıyor: Bedir günü Ebu Cehil'in yanına yaklaşıp ona vurdum. Allah da onu
öldürdü. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldim ve
bunu ona anlattım. Akil b. Ebi Talib'in Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanında esir olduğunu gördüm. "Onu sen mi öldürdün?" dedi.
Ben: Evet" dedim. Akil: "Hayır yalan söyledin" dedi.
Ben: "Ey Allah'ın
düşmanı! Beni yalanlıyor musun?" dedim. Akil: "Onun vücudunda ne
gördün" dedi. Ben: Onun baldırında deveninki gibi bir halka gördüm"
dedim. Akil: "Doğru söyledin! İşte o gördüğün halka Ebu Cehil'in
baldırında çıkan çıbanın dağlanma iziydi" dedi.
Tahric bilgisi: (İshak)
Abdullah (b. Mes'ud)
dedi ki: Ebu Cehil o sırada şöyle diyordu: Peş peşe gelen savaş benden intikam
alamaz. Ben sekizini tamamlamış deve gibiyımdir. Anam beni bugün için doğurdu.
Ben derim ki: Ebu Cehil
hikayesini Ebu Davud ve başkaları rivayet etmiştir. O rivayeti Ebu Ubeyde, buradaki
son kısmı olmaksızın babasından nakleder. Bu isnad zayıftır.
4299. Ebu Ubeyde b.
Abdullah, babasından (İbn Mes'ud'dan) naklediyor: "Karşılaştığınız zaman
onları sizin gözlerinize az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu
ki yapılması gereken bir işi yerine getirsin. İşte işler hep Allah'a
döndürülecektir.(Enfal, 44) Ebu Ubeyde bu ayet hakkında şöyle dedi: "Bedir
savaşında müşrikler gözümüzde öyle azaldılar ki ben yanımdakine: "Onlar
yetmiş kişi var mıdırlar?" diye sordum. O da: "Herhalde yüz
vardırlar" diyordu. Ta ki onlardan bir adamı esir aldık ve ona kaç kişi
olduklarını sorduk, o: "Bin kişiydik" dedi.
Tahric bilgisi: (İshak)
Ben derim ki: Eğer Ebu
Ubeyde bunu babasından duymuş ise o isnad sahihtir. Ancak babasından duyup duymadığı
ihtilaflıdır.
4300. İbn Abbas
anlatıyor: Başlangıçta mü'minlere bir kişinin on kişiyle savaşması farz
kılındı. Fakat bu, kendilerine zor ve ağır gelince Allah Teala bir kişinin iki
kişiyle savaşmasını farz kıldı. Bu konuda Allah Teala: "Ey peygamber!
Mü'minleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabreden yirmi kişi olursa, ikiyüz
kafiri yenerler. Sizden yüz kişi olursa kafirlerden bin kişiyi yenerler. Çünkü
kafirler anlamaz bir topluluktur(Enfal, 65) ayetini indirdi. Sonra: "Eğer
Allah'tan yanılma ile verilen hükümlerden dolayı azap etmemek hakkında bir yazı
geçmemiş olsaydı, aldığınız fidyeden dolayı size mutlaka büyük bir azap
dokunurdu." (Enfal sur. 68) Ayette geçen "..aldığınız fidyeden
dolayı..." ifadesi Bedir'deki ganimetleri ifade eder. Sonra şu ayet nazil
oldu: "Ey Peygamber! Elinizdeki esirlere de ki: Eğer Allah sizin
kalplerinizde bir hayır bulursa, sizden alınandan daha hayırlısını size verir
ve günahlarınızı bağışlar. Çünkü Allah bağışlayıcıdır." (Enfal, 70) Abbas
der ki: "Allah'a yemin olsun ki bu ayet benim hakkımda nazil oldu. Ben,
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) müslüman olduğumu bildirdiğimde
ondan, beraberimde getirdiğim yirmi ukiyyeyi benim hesabıma geçmesini istedim.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona karşılık bana yirmi köle verdi.
Hepsi de elindeki mallarla ticaret yapan kimselerdi. Bununla beraber Allah'tan
mağfiret diliyorum."
Tahric bilgisi: (İshak)
İsnadı sahihtir.
4301. Cübeyr b. Mut'ım
der ki: İnsanlar siyah örtüler gibi Bedir'de Çarpışırken, kafirler yenilmeden
önce, gökten siyah karıncalar gibi inen kimseler gördüm. Onların melek
olduğundan asla şüphe etmedim. Müşriklerin yenilgisi hemen peşlerinden geldi.
Tahric bilgisi: (İshak)
Eğer İshak b. Yesar bu hadisi Cübeyr'den duymuş ise hadisin isnadı hasendir.
4302. Zeyd b. Ali
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Bedir günü parolası
"Ya Mansur emit (ey yardım edilen öldür)" idi.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
4303. el-Misver b.
Mahrame der ki: Abdurrahman b. Avfa: "Ey dayı! Bedir günü hikayenizi bana
anlat" dedim. Abdurrahman şöyle dedi: "Al-i İmran suresi 120. ayetten
sonrasını oku, bizim hikayemiz orada anlatılmaktadır. "Hani sen sabah
erkenden mü'minleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın.
Allah, hakkıyla işiten ve bilendir. O zaman içinizden iki takım bozulmaya yüz
tutmuştu." (Enfal, 121-122) Bu ayette geçen iki takım, müşriklerden eman
dileyenlerdir.
"And olsun ki siz
ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp
duruyorsunuz." (Enfal 143) ayetinden "Siz Allah'ın izni ile
düşmanlarınızı öldürürken, Allah, size olan vaadini yerine getirmiştir''(Enfal
152) ayetine kadar bu konu anlatılır.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
4304. Hz. Ali şöyle
dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir günü kuyunun suyunu
(taş ve toprakla) gömmemi ve bulandırmamı emretti."
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
4305. Ali b. Ebi Talib
der ki: Ben, Bedir'de kuyunun başında durmuş kova ile su çekiyordum. Bu arada
şiddetli bir rüzgar geldi, ondan sonra tekrar başka bir şekilde kendinden
önceki rüzgardan daha şiddetli bir rüzgar geldi, sonra üçüncü defa aynı şekilde
şiddetli bir rüzgar esti. Birincisi Mikail (aleyhisselam) idi; bin melekle
gelip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağına kondu. İkincisi
İsrafil (aleyhisselam) idi; bin melekle Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in soluna geldi. Üçüncüsü Cebrail (aleyhisselam) idi; o da bin melekle
geldi. Ebu Bekir, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sağında, ben ise
solundaydım. Allah Teala, kafirleri mağlup edince Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) beni atının üzerine bindirdi. Ben, ata binince atın boynuna doğru
Allah'a dua ettim; beni savaşta sabit kıldı. Mızrağımla öyle kimseler yaraladım
ki kan, koltuk altlarıma kadar ulaştı.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
4306. Cabir anlatıyor:
Bizler, Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte Bedir savaşında
namaz kılıyorduk. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazında
gülümsedi. Namaz bittikten sonra biz: "Ya Resulallah! Namazda
gülümsediğini gördük" dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yanımdan Mikail geçti, kanatlarının üzerinde toz-toprak vardı. O,
müşrikleri aramaktan dönüyordu. Bana güldü, ben de ona tebessüm ettim"
dedi.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
21- Bedir Savaşına
Katılanların Fazileti